Nörolojik hastalıkların teşhisinde derin etkileri olabilecek dünyanın en güçlü MRI tarayıcısı, ilk önce bir balkabağı üzerinde test edildi ve ilk görüntüler yayınladı.
REKLAMNörolojik hastalıkların teşhisinde derin etkileri olabilecek dünyanın en güçlü MRI tarayıcısı, ilk önce bir balkabağı üzerinde test edildi ve ilk görüntüler yayınladı.
"Iseult" olarak adlandırılan makine, Fransız Atom Enerjisi Komisyonu (CEA) ile Alman üretici Siemens-Healthineers arasındaki 20 yılı aşkın araştırma ve ortaklığın bir sonucu olarak üretilebildi.
Yeni MRI tarayıcısının arkasındaki mühendis ve proje yöneticisi Cécile Lerman'a göre, makine "beyin yapısını daha ince bir şekilde incelemeyi" mümkün kılacak.
Makinenin sağladığı yarım milimetrenin altında görüntü çözünürlüğü, tıp alanında beynin detaylı yapılarına ilişkin çok daha incelikli çalışmalara izin verecek bir ileri sıçramayı sağlayabilir.
Sonuçlar, beynin anatomisinin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olabilir, aynı zamanda bilişsel görevler sırasında nasıl çalıştığını da anlamamızı sağlayabilir.
Parkinson ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların yanı sıra bipolar veya vasküler bozukluklar gibi durumlar da bu makine ile zamanında tespit edilirse önlenebilir.
Neden insan beyni değil de balkabağı ?
Lerman, "Kabak, beyinle aynı çapa, tahıllar ve lifli kısımlara sahip ilginç, karmaşık bir iç yapıya sahip - ve bir de testi yaptığımızda mevsimiydi." diyor.
Gönüllü insan deneklerin muayenesi için sağlık yetkililerinden yeşil ışık almadan önce, makinenin aylarca dikkatle ayarlanması ve aletlerinin son testlerinin yapılması gerekecek.
Nasıl çalışıyor?
Iseult sıradan standartlara uymuyor. Güç dalgalanması, olağan muayene makinelerinde kullanılan 3 Tesla (T) ile karşılaştırıldığında 11,7 T ile şimdiye kadar erişilmemiş bir güce çıkabiliyor. Bu, Dünya'nın manyetik alanının 230 bin katına eşit bir seviye.
Yoğun bir manyetik alana maruz kalan moleküllerin çekirdekleri, tıpkı bir pusula iğnesinin Dünya'nın manyetik alanı tarafından etkilenmesi gibi polarize oluyor.
Daha zayıf alanların emisyonu bu düzeni bozuyor ve sinyalin frekansına bağlı olarak gözlemlenen doku tipini karakterize etmeyi ve bulmayı mümkün kılıyor. Hesaplamalar daha sonra bu verileri görüntülere dönüştürüyor.
Sadece mıknatısı üretmek ve makinenin 45 tonluk devasa bobinini oluşturan binlerce kilometrelik niyobyum-titanyumdan nadir alaşımını bir araya getirmek bile altı yıl sürdü.
Mıknatısın kendisi, binlerce litre sıvı helyum sayesinde -271 santigrat derecede mutlak sıfıra yakın bir sıcaklıkta tutuluyor.
Bu işlem, bobinindeki elektrik akışına karşı herhangi bir direncin ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyor.
Tam 132 ton ağırlığındaki mıknatısın tamamı 5 metre uzunluğunda ve 5 metre çapında bir silindir içine yerleştirildi.
Iseult, Paris yakınlarındaki Saclay'de bulunan ve nörobilimci Stanislas Dehaene tarafından yönetilen CEA'nın beyin görüntüleme araştırma merkezi NeuroSpin'in şimdiden yeni yıldızı oldu.