AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gelecek seçimde Cumhur İttifakı'nın adayının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.
REKLAMAK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gelecek seçimde Cumhur İttifakı'nın adayının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.
Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç BBC Türkçe'ye verdiği röportajda adaylıkla ilgili olarak, "Bizim adayımızın kim olacağı konusunda sadece Bahçeli'nin söylediği var, "Bizim adayımız Erdoğan'dır" diyor. Ama AK Parti cenahından ve bizzat Erdoğan'ın kendisinden "Ben aday olacağım" diye bir söz gelmedi." demişti.
Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Çelik, " Cumhurbaşkanımızın tekrar aday olup olmayacağı herhangi bir spekülasyon konusu ya da sorgulama alanı değildir AK Parti açısından. Sayın Devlet Bahçeli'nin açıklamalarıyla da bunun bir bütün olduğu gözüküyor. Cumhur İttifakı'nın 2023 seçimlerindeki adayı tabii ki Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dır. AK Parti'den bir açıklama yapıldığı da doğru değildir. Cumhur İttifakı'nın tabanının görüşü budur, vatandaşlarımızın görüşü budur. Nihayetinde hepimiz siyasetçi olarak vatandaşın emrindeyiz. Bu açıdan hiçbir tereddüt, hiçbir gölgeli alan, hiçbir gri alan yoktur. Önümüzdeki seçimlerde sayın Cumhurbaşkanımız kuşkusuz Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayıdır. Bu apaçık bir gerçek, izahtan varesteye verilecek en iyi örnek" ifadelerini kullandı.
Asgari ücret
Asgari ücret konusuna değinen ve ilgili bakanlığın çalışmasının devam ettiğini belirten AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Hakkaniyetli bir asgari ücretin çıkması için enstrümanların değerlendirilmesi gerekiyor. MYK’da bu değerlendirildi. Hakkaniyetli, makul, adil ve sorun çözücü bir çerçevede olacak. Vatandaşımızın kuşkusu olmasın bize iletilen her mesajı alıyoruz. Vatandaşlarımızla görüşüyoruz. Pek çok krizi doğru siyasetle aşma deneyimine sahip bir kadroyuz. Kapsamlı bir değerlendirilme yapılmıştır." ifadesini kullandı.
"MGK'yı vesayet olarak algılıyorlar"
Çelik, "Onların kafasındaki geçmiş yıllardaki Milli Güvenlik Kurulu'nu siyasetin üzerinde bir vesayet olarak algıladıkları için, halbuki gerçek MGK ülkeyle ilgili her değerlendirmeyi güvenlik meselesi olarak değerlendirir. MGK da geçmiş zamanlarda kendisine yüklenmeye çalışılan vesayet işlevinden tamamen ayrılmış, tamamen ulusal güvenlik meselelerine, Türkiye Cumhuriyeti'nin karşı karşıya kalacağı risk ve tehditlere odaklanmış bir şekilde güvenlik meselesini değerlendirmektedir. Güvenlik meselesi sadece karşınızdaki unsurlara ne şekilde cevap vereceğinizle sınırlı bir mesele değil bu. Ekonomiden sosyal meselelere kadar, pandemiden küresel ısınmaya kadar bütün bu tablo milli güvenliği ilgilendiren meselelerdir." dedi.