Vladimir Putin’in Ukrayna’yı işgalinin arkasındaki gerçek ne?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin © Kremlin Basın Servisi/Anadolu Ajansı
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yüzölçümü olarak Avrupa’nın en büyük ülkesi olan ve 44 milyon nüfusa sahip Ukrayna’nın 1917 yılındaki Rus devriminden sonra "yapay bir devlet" olarak kurulduğunu savunuyor.

REKLAM

Dünya, perşembe sabahı Rus birliklerinin Ukrayna’ya girdiği haberiyle uyandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçı yönetimlerin “Rusya'dan askeri yardım talebinde bulunmalarını” gerekçe göstererek özel bir askeri operasyon düzenlemeye karar verdiğini açıkladı.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky, Rusya ile diplomatik ilişkilerini derhal keserken, ülkesinde sıkı yönetim ilan etti.

Putin’in, askeri operasyonun 2014 yılında tek yanlı bağımsızlıklarını ilan eden ve Rusya’dan başka kimsenin tanımadığı Donetsk ve Luhansk cumhuriyetlerindeki halkları korumak için yapıldığını açıklamasına rağmen Ukrayna yönetimi, Rusya’nın askeri müdahalesinin sadece doğudan değil, ülkenin farklı farklı bölgelerinden de geldiğini dünya kamuoyuna duyurdu.

Putin, Ukrayna hakkında ne düşünüyor?

Putin, yüzölçümü olarak Avrupa’nın en büyük ülkesi olan ve 44 milyon nüfusa sahip Ukrayna’nın 1917 yılındaki Rus devriminden sonra "yapay bir devlet" olarak kurulduğunu savunuyor.

“Modern Ukrayna’nın tamamen Rusya tarafından kurulduğunu” söyleyen Putin, “Lenin ve arkadaşlarının tarihsel olarak Rus topraklarını ayırdığını” iddia ediyor.

Doğu Avrupa konusunda çalışan tarihçiler ve uzmanlar bu görüşün gerçeği çok fazla yansıtmadığı görüşünde.

Polonya Bilim Akademisi araştırmacılarından Tom Junes, Putin’in bu açıklamalarının “mantıksız ve revizyonist bir karışıklık içerdiği" suçlamasında bulunarak, bunun Ukraynalıları daha fazla korkutmak için yapılan bir girişimin parçası olduğunu savundu.

Ukrayna’yı Sovyetler Birliği mi “icat” etti

Ukraynalı tarihçiler, devletlerinin tarihinin Bolşevik devriminden yaklaşık bin yıl kadar önce Kiev Rusyası’na ve 988'de Prens Volodymyr tarafından Hıristiyanlığın kabulüne kadar uzandığı görüşünde.

Ukrayna ve Rusya'nın tarihsel kökeni, bugün Ukrayna'nın başkenti olan Kiev'e dayanıyor.

Kiev, 882-1132 yılları arasında hüküm süren, Beyaz Rusya, Rusya ve Ukrayna'nın atası sayılan “Kiev Rusyası”nın başkentiydi.

12. ve 13. yüzyıllarda Kiev Rusyası'nın dağılarak bağımsız prenslikler haline gelmesiyle, bugünkü Ukrayna'nın toprakları Moskova ve Belarus'un hakimiyeti altına girdi.

Hem Ruslar hem Ukraynalılar "Kievskaya Rus"unu kendi tarihlerinin parçası olarak görüyor. Her iki ülkenin milliyetçileri de bu devletin kendilerine ait olduğunu öne sürüyor.

Ukraynılı tarihçiler, Ukrayna dili ve kültürünün, 1917’deki Rus devriminden önceki dönemlerde, örneğin Ukrayna'nın Polonya ve Çarlık Rusyası'nın boyunduruğu altında olduğu dönemlerde de bastırıldığı ve yok edilmeye çalışıldığını savunuyor.

Tarihçiler Putin'in iddialarına ne diyor?

Putin'in iddialarına karşı çıkan tarihçiler, 1917'de Ukrayna'da çok az Bolşevik olduğunu ve 1918'den 1920'ye kadar olan dönem Alman ordusunun geri çekilmesine denk geldiği için burada "tam bir kaos" dönemi yaşandığına dikkat çekiyor.

Yine aynı tarihçiler, Bolşevikler burayı işgal etmeden önce yaklaşık sekiz farklı yönetimin burada hüküm sürdüğünü, Bolşeviklerin bile Kiev güvenli olmadığı için başkenti Kharkiv'e kurduğuna önemle işaret ediyor.

Sovyetler Birliği döneminde Ukrayna’ya daha fazla özerklik verilirken, Ukrayna dili üzerindeki kısıtlamaların da kalktığı belirtiliyor.

Polonya Bilim Akademisi araştırmacılarından Tom Junes, söylediklerinin bir kısmı doğru olsa bile Putin’in “tarihi bilinçli olarak çarpıttığını” belirterek, “Putin’in söyledikleri içinde milliyetçi bir tarih okumasıyla özenle seçip karıştırdığı bazı gerçek unsurların da bulunduğunu” ifade etti.

Junes, bununla birlikte halklara daha fazla haklar vermenin onları yeniden yaratma hakkı vermediğini söyleyerek Putin’in Ukrayna tarihi ile ilgili görüşlerine karşı çıktı.

REKLAM

Sovyetler Birliği topraklarında 1932-1933 yıllarında başta Ukrayna, Belarus, Kuzey Kafkasya, Volga, Güney Ural, Batı Sibirya ve Kazakistan'ın kuzeyinde kitlesel ölümler yaşandı.

Bunun sebepleri ile ilgili tarihçiler ikiye bölünmüş durumda. Kimilerine göre ölümlerin nedeni, başta salgın hastalıklar, kısmen kuraklık sonucu yaşanan kıtlık ve tarım politikalarında hayata geçirilen dönüşüm sonrası ortaya çıkan bazı sorunlar. Tüm bu bölgelerde hayatını kaybedenlerin sayısının 4 ila 7 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.

“Turuncu Devrim” ne oldu? Rusya ve Ukrayna ilişkileri neden bozuldu?

Ukrayna'da 2004 yılında düzenlenen devlet başkanlığı seçimleri hem Ukrayna için hem de Rusya ile ilişkilerde adeta dönüm noktası oldu Bu seçimlerde Batı'nın desteklediği Viktor Yuşçenko yüzde 51,9 oranında oy alırken, Rusya'nın destek verdiği Viktor Yanukoviç'in oyları yüzde 44,2'de kaldı.

Yuşçenko'nun seçimi kazanmasının ardından olukça "kırılgan" olan Rusya ve Ukrayna arısındaki ilişikeler daha da kötüleşti.

"Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri"

Putin, Donbas’taki iki bölgede Rus yanlılarının tek taraflı ilan ettiği Donetsk ve Luhansk cumhuriyetlerini tanıdı.

REKLAM

Ukraya’nın doğusunda 2014 yılından bu yana devam eden savaş, ateşkes sağlanmasıyla ilgili Minsk’te yapılan iki anlaşmaya rağmen 14 bin can aldı.

Daha önce Ukrayna’daki krize taraf olmadığını söyleyen Rusya, ilk defa Putin’in açıklamalarıyla savaşa taraf oldu. Ukrayna’ya daha önce müdahale etmediğini iddia eden Rusya, Duma’nın bu iki cumhuriyeti tanıma kararıyla savaşa müdahalesindeki “suç ortaklığını” da bir anlamda kabul etmiş oldu.

Ukrayna, Putin için Belarus ile birlikte “Büyük Rusya” rüyasının son adımı

Belarus lideri Alexandr Lukaşenko, Rusya’nın yakın mütteki. Ukrayna’nın 1991 yılında bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana Rusya ile ilişkilerde gerginlik yaşanırken, iki ülke arasında kriz, 2014 yılında Moskova’nın Krım’ı işgaliyle en yüksek seviyeye ulaştı.

Putin, pratikte hedeflerine ulaşmasındaki en büyük engel NATO’yu görüyor ve ittifakın Rusya'nın etki alanı olarak gördüğü doğuya doğru genişlemesini kendisi için “tehdit” olarak yorumluyor. Putin, NATO'nun genişlemeyeceğine dair garanti vermesinde ısrar ediyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ise daha da öteye giderek, bu anlaşmanın Romanya ve Bulgaristan'ın ittifaktan ayrılmasını bile kapsayabileceğini bir konuşmasında dile getirdi.

REKLAM

Putin’i kim destekliyor

Şu ana kadar sadece Küba, Venezuela, Nigaragua ve Suriye’den işgal altındaki bölgelerin Moskova tarafından tanınmasına destek mesajı geldi.

ABD ve AB, Rusya’ya yönelik çeşitli yaptırım kararları alerken Almanya, “Kuzey Akım 2” doğal gaz projesini askıya aldığını duyurdu.

Ruslar Putin ile aynı fikirde mi?

Rusya’daki gelişmeleri izleyenlere göre, Ruslar, 2014 yılında Kırım’ın tek taraflı ilhakına kıyasla Ukrayna’nın doğusundaki Rus yanlısı iki cumhuriyetin tanınmasını çok önemsemiyor.

Rus haber sitesi Marples’ın editörü Alexey Kovalyov, Rus halkının önemli bir kısmının Putin’in pazartesi günü yaptığı konuşmayı “şaşkınlıkla” izlediği görüşünde.

Ülke genelinde 2014 yılında bütün ülkeyi kapsayan yurtsever duygu dalgasından çok daha farklı bir durum yaşandığını ifade eden Kovalyov, “Olumsuz bir haberin geleceğini biliyorduk, ağır bir şey ve sekiz yıl önce hissettiğimiz aynı rahatsız edici duyguyu hissettik.” diyerek duygularını dile getirdi.

REKLAM

Rus halkının 2014 yılına oranla bu kez çok daha fazla kayıtsız davnandığını söyleyen Rus gazeteci duygularını şu şekilde dile getirdi: “Sekiz yıl önce, yüzünüze Rusya'nın ne kadar büyük olduğunu haykıran şoven ve vatansever söylem çok yaygındı. Sokaklarda insanların (Donbas'ta savaşmak için) gönüllü olarak kaydolduğu masalar, ya da doğu Ukrayna'daki kardeşleri için yardım toplayan insanlar vardı. Artık öyle bir şey yok. İnsanların pek umurlarında değil.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Rusya, Azak Denizi kıyısındaki Mariupol askeri üssünü hedef aldı

Rusya: Konser salonu saldırganlarıyla Ukraynalı milliyetçiler arasındaki bağlatıyı kanıtladık

Rusya: Moskova'daki saldırıyı IŞİD'in yaptığına inanmak zor