Tayvan Amerikan Enstitüsü Başkanı Sandra Oudkirk "Tayvan Boğazı'nda barış ve istikrar için ortak ve kalıcı menfaatimiz var. Bunu geniş anlamda Hint-Pasifik bölgesinin güvenlik ve istikrarının merkezinde görüyoruz ve Çin'in bu istikrarı zayıflatma çabalarından derin kaygı duyuyoruz" diye konuştu.
REKLAMAmerika Birleşik Devletleri yönetimi, Çin'in Tayvan'a uyguladığı diplomatik ve askeri baskının bütün demokrasilere tehdidi temsil ettiğini kaydederek ABD'nin adanın kendini savunmasına yardımcı olma vaadini yineledi.
Tayvan ile resmi diplomatik bağların olmaması sebebiyle iki ülke arasındaki en yüksek temsilciliğe karşılık gelen Tayvan Amerikan Enstitüsü Başkanı Sandra Oudkirk, "Tayvan Boğazı'nda barış ve istikrar için ortak ve kalıcı menfaatimiz var. Bunu geniş anlamda Hint-Pasifik bölgesinin güvenlik ve istikrarının merkezinde görüyoruz ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin bu istikrarı zayıflatmaya yönelik çabalarından derin kaygı duyuyoruz" dedi.
Tayvan'daki Amerikan Ticaret Odaları toplantısında bir konuşma yapan Oudkirk, ABD ile Çin arasındaki farklılıkların yönetiminin bariz zorlukları olduğunu belirtti.
Pekin yönetiminin Tayvan üzerindeki askeri, diplomatik ve ekonomik baskı uygulamayı sürdürdüğüne dikkat çeken Oudkirk, Çin'in giderek saldırganlaşan davranışının en belirgin örneğinin Tayvan konusunda yaşandığını ifade etti ve "Çin Halk Cumhuriyeti'nin Tayvan yakınlarındaki tahrik edici askeri faaliyetlerinin istikrarı bozuyor yanlış risk hesaplaması yapıyor ve bölgesel barış ve istikrarı baltalıyor" diye konuştu.
Oudkirk, Enstitü'nün metnini paylaştığı konuşmasında "Pekin'in Tayvan'ın uluslararası alanını daraltma çabaları, dostlarına uyguladığı baskı ve Tayvan'ın demokratik sistemine müdahalesi bütün demokrasilere bir tehdittir" dedi ve ABD'nin Tayvan'ın bölgedeki güvenlik ortağı olarak rolünü güçlendirmek için Tayvan'ın saldırganlığı caydırma ve kendini savunma kabiliyetini korumasına yardımcı olma vaadini yineledi.
ABD ve Tayvan geleceğin teknolojileri için yatırımı kolaylaştırmayı amaçlıyor
ABD, en büyük yarı iletken üreticilerinden Tayvan'la tedarik zinciri konusunda da birlikte çalışıyor. Her iki ülkenin de tedarik zincirinin çeşitlendirilmesi ve çipler, elektrikli araçlar, siber güvenlik, 5G ve yenilenebilir enerji gibi sektörlerde yatırımın kolaylaştırılması üzerine çalıştığının da altını çizdi.
Tayvan'ı kendi toprağı olarak gören Çin son iki yılda bu iddiasını göstermek amacıyla askeri ve diplomatik baskıyı arttırmıştı. ABD'nin Tayvan'ın en önemli uluslararası destekçisi ve silah tedarikçisi olması, Washington ile Pekin arasında sürekli gerginliğin kaynağını oluşturuyor. Tayvan ise Çin'in egemenlik iddialarını reddederek ada halkının kendi geleceği hakkında yalnızca kendisinin karar verebileceğini belirtiyor.