Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Kılıçdaroğlu, borsada dolandırılan küçük yatırımcıların zararının nasıl telafi edeceğini açıkladı

Türkiye gündemi
Türkiye gündemi ©  euronews
© euronews
By euronews
Yayınlanma Tarihi Son güncelleme
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Türkiye gündemine ilişkin önemli gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası

REKLAM

Türkiye gündemine ilişkin önemli gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası

Canlı anlatım sona erdi

Kılıçdaroğlu, borsada dolandırılan küçük yatırımcıların zararının nasıl telafi edeceğini açıkladı


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, borsada içeriden bilgi alarak küçük yatırımcıyı soyan çeteler olduğunu söyledi. 

Organize suç örgütü lideri olmak suçlamasıyla aranan Sedat Peker'in ortaya attığı iddiaların ardından parti örgütünün suç duyusunda bulunacağını açıklayan Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından küçük yatırımcının zararının telafi edileceğini duyurdu. Kılıçdaroğlu'nun kişisel hesabından paylaştığı iletiler şöyle:


"Borsada dolandırılan küçük yatırımcının uğradığı zararın telafisi meselesini açayım. Muteber borsa sermayedarlarını hariç tutarak, beni asıl ilgilendiren meseleye geliyorum. Borsada küçük yatırımcı sadece SPK’nın yolsuzluk mekanizmasıyla soyulmadı.


İçeriden bilgi alarak, manipülasyonla küçük yatırımcıyı soyan çeteler var. Bunu hisse grafiklerinden de çok net izliyorum. Örneklerini TCMB faiz kararlarında ve sosyal medyada çıkartılan bazı dedikodular sürecinde de gördüm, notlarımı aldım.


SPK ve Borsa İstanbul bu konudaki şikayetleri görmezden geliyor. Nedenini biliyoruz... Buradan kimlerin nemalandığını da iktidar değişikliğinden sonra ortaya çıkaracağız. Dolayısıyla ekonomi derken, sadece ilk 100 günlük planlar vs. ile bu ülkenin toparlanmayacağını biliyorum.


Bu urları, tefecileri, simsarları, çantacıları temizlemeden; yani devlete nefes aldırmadan, milletin de nefes alamayacağını biliyorum. Devletin nefes borularına yapışmış mikropların hepsini temizleyeceğim.


Dolandırılan küçük yatırımcıların zararlarının telafisi, bu mikropların ve beslediklerinin parası ile telafi edilecek. Konunun bu boyutunu da uzun zamandır takip ediyorum, kimse merak etmesin."


Haberi paylaşın

Türkiye, selden etkilenen Pakistan'a yardım için "hava köprüsü" kurdu


İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), selden etkilenen Pakistan'a çadır ve insani yardım malzemesi desteği sağlamak üzere "hava köprüsü" kurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, selden etkilenen Pakistan'a yardım eli uzatan AFAD koordinasyonunda ilk etapta, 10 bin çadır, 50 bin gıda kolisi, 50 bin hijyen malzemesi ve 10 bin bebek mamasından oluşan insani yardım malzemesinin sel bölgesine gönderilmesine başlandı.


Pakistan'da selden etkilenen afetzedelere yönelik 1120 aile tipi çadır, 3 bin gıda kolisi, 1000 hijyen malzemesi ve 1000 bebek mamasından oluşan yardım malzemeleri, hava yoluyla dün gece 2 uçakla bölgeye gönderildi. Bu yardım malzemelerinin bölgede dağıtımını koordine etmek, çadır kentlerin kurulmasında yardımcı olmak üzere AFAD personeli de bölgeye gitti.


Yardım malzemelerinin gönderilmesine bugün de devam edilecek.


AFAD'ın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatlarıyla, Pakistan'daki sel bölgesindeyiz. Milletimizin yardım elini ulaştırmak ve acil ihtiyaçları karşılamak üzere on binlerce insanın selden etkilendiği bölgeye ulaştık. Kardeşlerimizin acısını paylaşıyoruz, geçmiş olsun Pakistan." ifadesine yer verildi.


Haberi paylaşın

 "Açım diyerek kendini kesti" haberine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan açıklama: Sağlık sorunları var, yardım yapılıyor


Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kayseri'de meydanda kendisini kesen vatandaşın sağlık sorunlarından dolayı geçirdiği nöbetlerde vücuduna zarar verme eğiliminin olduğu, çocuklarına ve eşine karşı zararının olmadığı, hastaneye yatarak tedavi olmak istediğinin anlaşıldığı bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Açım, evimde tüpüm yok, karnımı doyuracak ekmeğim yok." başlıklı habere ilişkin açıklama yapma gereğinin duyulduğu belirtildi.


Haberde borçlarından dolayı kendini kesmeye başlayan A.S'nin olay yerine gelen polis ekipleri tarafından ikna edilerek ambulansla hastaneye kaldırıldığı bilgisinin yer aldığı anımsatılan açıklamada, "Yapılan incelemede, A.S'nin sağlık sorunlarından dolayı geçirdiği nöbetlerde vücuduna zarar verme eğiliminin olduğu, çocuklarına ve eşine karşı zararının olmadığı, hastaneye yatarak tedavi olmak istediği anlaşılmıştır. Yapılan dosya incelemesinde, A.S'nin uyuşturucu bağımlısı olduğu ve çeşitli suçlardan sabıkasının bulunduğu, aynı zamanda sağlık problemlerinin olduğu bilgilerine ulaşılmıştır." denildi.


A.S'nin kağıt toplayıcılığı ve hurdacılıkla geçimini sağladığı ve Melikgazi Belediyesine ait konutlarda kira ödemeden oturduğunun tespit edildiği kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:


"A.S'nin G.S. ile olan gayri resmi birlikteliğinden 8, 4 ve 2 yaşlarında üç çocuğu bulunmaktadır. G.S'nin İl Müdürlüğüne vermiş olduğu 18 Temmuz 2022 tarihli dilekçesine istinaden ailenin, çocukların ihtiyacını karşılamadığı anlaşılmış olup, aileye 1 Eylül 2022 tarihinde geçerli olmak üzere bir çocuk adına bir yıl süreli Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) hizmeti başlatılmıştır. Bakanlığımız tarafından aileye verilen diğer aktif merkezi yardımlar ise şunlardır; Türkiye Aile Destek Programı, elektrik tüketim desteği, şartlı sağlık yardımı (H.S.), şartlı sağlık yardımı (M.S.), şartlı eğitim yardımı (R.Y.S.), TKİ kömür yardımı."


Haberi paylaşın

Bozdağ: Kimse 'AK Parti iktidarları bizim yaşam tarzımıza müdahale etti, değiştirmeye zorladı' diyemez

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Biz yaşam tarzına, inancından, kanaatlerinden, düşüncelerinden kaynaklanan yaşam tarzı tercihlerine, cebir ve şiddetle hukuka aykırı bir davranışla müdahaleyi suç saydık. Bunları değiştirmeye zorlamayı suç saydık. Yaşam tarzını ceza hukukuyla yasayla güvence altına aldık." dedi.


Yozgat'ın Aydıncık ilçesinde toplu açılış töreninde konuşan Bozdağ, AK Parti iktidarlarının ülkenin dört bir yanında her türlü gelişmeyi, kalkınmayı ve refahı arttıran adımlar attığını söyledi.


AA'nın aktardığına göre Bozdağ şunları kaydetti:


"Biden'dan tutun, Macron'una kadar başka başka ülkeler ve örgütleri, istihbarat örgütleri hep beraber el birliğiyle Türkiye'yi durdurmak için çalışıyorlar. Türkiye'yi durdurmanın yolunun Erdoğan ve Cumhur İttifakı'nı iktidardan indirmekten geçtiğini biliyorlar. Onun için de yedi düvel bir olmuş. Bu seçim sadece 6+1... O '1' de masanın altında mı, üstünde mi nerede saklı bilmiyoruz. Dünyayla yapılan bir mücadeleyle karşı karşıyayız. Terör örgütleriyle yapılan bir mücadeleyle karşı karşıyayız. Daha Biden işbaşına gelmeden önce artık Tayyip Erdoğan'ı iktidardan indirmek için 'şöyle şöyle yöntemler takip edeceğiz' dedi."


"Çıkın açıklayın bunları ama açıkladıkları hiçbir şey yok"


İktidarın dış politika ve savunma sanayisindeki başarısından bahseden ve muhalefeti eleştiren Bozdağ, "Siz kim için iktidar olmak istiyorsunuz? ABD ve AB için mi yoksa Türk milleti ve Türkiye devleti için mi? Çıkın açıklayın bunları ama açıkladıkları hiçbir şey yok. Açıklayamazlar da ama ara ara kendileri televizyonlara, gazetelere, değişik yerlere konuştuklarında bunları arasına sıkıştırıyorlar. Allah'ın izniyle 2023'e giderken Türkiye'nin devam eden bu güçlü yürüyüşünü durdurmaya ne 6+1 ne de onların dış ve iç başka destekçilerinin gücü yetmeyecektir. Seçim birinci turda bu milletin duası ve desteğiyle Allah'ın takdiriyle inşallah yeni bir büyük zaferle sonuçlanacaktır." değerlendirmesinde bulundu.


AK Parti iktidarları olarak yaşam tarzına müdahaleyi ilk defa suç haline getiren tarihi reforma imza attıklarını hatırlatan Bozdağ, "Bakın Türk Ceza Kanunu'nun 115. maddesiyle yaptığımız düzenlemeyle dedik ki 'cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir kimsenin inanç, kanaat, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine müdahale eden veya bunları değiştirmeye zorlayan kişiye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası'. Konuşuyorlar ya 'AK Parti yaşam tarzına müdahale ediyormuş'. Yahu bizden önce yaşam tarzına müdahale etmek suç değildi. Biz yaşam tarzına, inancından, kanaatlerinden, düşüncelerinden kaynaklanan yaşam tarzı tercihlerine, cebir ve şiddetle hukuka aykırı bir davranışla müdahaleyi suç saydık. Bunları değiştirmeye zorlamayı suç saydık. Yaşam tarzını ceza hukukuyla yasayla güvence altına aldık." ifadesini kullandı.


"Bir tane örnek göstersinler"


Bakan Bozdağ, muhalefetin çıkıp konuştuğunu, suç işleyen biri olduğunda "yaşam tarzına müdahale" dediğini anlatarak, şöyle devam etti:


"Yahu birine hakaret etmek, birine sinkaf etmek, birini tehdit etmek kim olursa olsun, kime karşı yapılırsa yapılsın suçtur. Birinin suç işlemesi halinde ceza hukukunun devreye girmesi nereden yaşam tarzına müdahaledir? Biz 20 yıldır iktidardayız. Kimin yaşam tarzına ilişkin tercihlerine en ufak bir müdahale yapmışız? 20 yıldır bu ülkede hiç kimse çıkıp, 'AK Parti iktidarları bizim yaşam tarzımıza şöyle, böyle, müdahale etti, değiştirmeye zorladı' diyemez. Sanki her gün, her yerde birilerinin yaşam tarzına müdahale ediliyormuş gibi bir algıyı yaymaya da kimsenin hakkı yoktur. Suç işlemek, kanunların suç olarak tanımladığı şeyleri işlediğinde birinin hukuku karşısında bulması yaşam tarzına müdahale değil. O ayrı bir şey. Suç suçtur. Ama yaşam tarzı tercihleri konusunda kime, nerede, nasıl müdahale edilmiş? Bir tane örnek göstersinler. Sadece ve sadece taraftarlarını kandırmak, ikna etmek, onları başka başka yönlere çekmek için bir gayretin içindeler."


Haberi paylaşın

AK Parti'li Yıldırım: "Pahalılık nedir bilmeyen ülkeler, şimdi vatandaşlarına 'kömür sobası alın, odun biriktirin' diyor"


AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, pahalılık nedir bilmeyen ülkelerin, şimdi vatandaşlarına 'kömür sobası alın, odun biriktirin. Daha zor günler bizi bekliyor' diye tavsiyelerde bulunduğunu belirtti.

Erzincan'ın Tercan ilçesinde kaymakamlık ile belediye tarafından yapılan konut, kentsel dönüşüm, sosyal donatı yatırımları ile bu yıl ikincisi düzenlenen bal festivalinin toplu açılışı yapıldı.


Binali Yıldırım, açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin birlik ve beraberliğini bozmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini söyledi.


Yapılan her yatırımın bölgeye katkı sunduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:


"Bugün birliğe, beraberliğe en fazla ihtiyacımız olan bir zaman. Biliyorsunuz Covid-19 belası sonrasında kuzeyimizde bir savaş başladı. Bütün dünyanın düzeni bozuldu. Pahalılık nedir bilmeyen ülkeler, şimdi vatandaşlarına 'kömür sobası alın, odun biriktirin. Daha zor günler bizi bekliyor' diye tavsiyelerde bulunuyor. Türkiye ne yaptı, Türkiye bu zorlu günlerden, bu zorlu şartlardan en az zararla çıkmak için Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde, çok büyük zorluklara rağmen, bu zorlu krizi en az hasarla atlatmak için elinden gelen gayreti gösterdi. Her şey çekilebilir, her sıkıntıya katlanılır ama güven, istikrar, vatan, millet, bayrak ve devlet her şeyden önce gelir."


"İkinci yüzyıl Türklerin yüzyılı olacaktır"


Yıldırım, 2023'ün sıradan bir yıl olmadığına dikkati çekerek, "Cumhuriyeti bize emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun arkadaşları olmak üzere bu vatanı istilacılardan, sömürgecilerden kurtaran kurucu iradenin bıraktığı bu miras, yüzyıldır bugünlere geldi. Bir yüzyılı geride bırakıp ikinci yüzyıla 2023'te başlayacağız. İkinci yüzyıl Türklerin yüzyılı olacaktır. Bunu unutmayalım. Sadece Türkiye'de değil. Güneydoğu Avrupa'dan, Uzakdoğu Asya'ya uzanan medeniyetimizin asırlar boyu hüküm sürdüğü tarihi İpek Yolu üzerindeki bütün bu medeniyetlerin yeni yüzyılı, parlayan yıldızı olacak." diye konuştu.



Haberi paylaşın

Bakan Kurum'dan "Kanal İstanbul imar planlarının iptal edildiği" haberlerine ilişkin açıklama


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul Projesi'ni iptal etmediklerini, imar planlarının yürürlükte olduğunu belirterek, sadece vatandaşların talep ve ihtiyaçlarına yönelik yeni bir imar uygulama değişikliği yürütüldüğünü bildirdi.

Bakan Kurum, sosyal medya hesabından, bazı basın yayın organlarında "Kanal İstanbul Projesinin de bulunduğu Rezerv Yapı Alanı'na yönelik halen geçerli olan imar planlarının Bakanlıkça iptal edildiği" iddialarına ilişkin açıklama yaptı.


Kurum, "Kanal İstanbul Projesi'ni tabi ki iptal etmedik. İmar planları yürürlükte. Gurur projemizi adım adım hayata geçiriyoruz. Yapılan, vatandaşlarımızın talep ve ihtiyaçları neticesinde yeni bir imar uygulama değişikliği." bilgisini paylaştı.


Öte yandan konuyla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada "Kanal İstanbul Projemizin de içinde bulunduğu 3 etaptan oluşan toplam 13 bin hektarlık alanın 1/100.000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlama süreci 2021 yılı içerisinde tamamlanmış olup, söz konusu planlar yürürlüktedir. Haberlerde iddia edildiği gibi imar planlarının iptal edildiği hususu gerçeği yansıtmamaktadır." ifadesi kullanıldı.


"Vatandaşlarımızın sorunlarını giderecek düzeltmeleri yapma kararı aldık"

Kanal İstanbul projesinin de içinde bulunduğu 3 etaptan oluşan imar planlarının uygulanmasını tesis edecek imar uygulaması (parselasyon) işleminin 2022 yılı başında 1 ay süreyle askı ilanına çıkıldığı anımsatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:


"Yaklaşık 19 bin parseli ilgilendiren parselasyon işleminin askı ilanı sürecinin tamamlanması akabinde Bakanlığımızca, vatandaşlarımızın talepleri ve ihtiyaçları değerlendirilmiştir. Örneğin; Başakşehir ilçesi Şahintepe olarak bilinen mahallemizde vatandaşlarımızdan gelen talepleri değerlendirerek vatandaşımızın dile getirdiği düzeltmeleri Bakanlık olarak yerine getiriyoruz.


Bununla birlikte o bölgede kadimden beri köy merkezi dokusunda olan vatandaşlarımızın sorunlarını Bakanlık olarak; muhtarlarımız ve belediyelerimiz ev sahipliğinde dinledik, kadimden gelen köy merkezi statüsündeki vatandaşlarımızın da sorunlarını giderecek gerekli düzeltmeleri yapma kararı aldık."


"Yeni bir imar uygulaması işlemi yapacağız"


Bakanlığın her projede olduğu gibi parselasyon sürecini de "biz yaptık oldu" zihniyetiyle yürütmediği ve yürütmeyeceği vurgulanan açıklamada, "Bu anlamda imar uygulaması (parselasyon) işlemine yönelik her bir talebi titizlikle inceleyerek hakkaniyet çerçevesinde değerlendirdik ve gelen talepler kapsamında yeni bir imar uygulaması işlemi yapma kararı aldık." bilgisi paylaşıldı.


Askı süreci tamamlanan imar uygulaması işlemine yönelik vatandaşlar tarafından davalar açıldığı, bu süreçte yargı mercilerinin meşguliyetine sebebiyet vermemek adına, vatandaşların taleplerini değerlendirerek yeni bir imar uygulaması (parselasyon) işlemi yapılacağının ilgili yargı mercilerine bildirildiği belirtilen açıklamada, açılan davalarda da yargı mercilerince davaların konusuz kaldığı kararı verildiği aktarıldı.



Haberi paylaşın

Brezilya'dan gelen asbestli NAE Sao Paulo gemisinin Türk karasularına girmesine izin verilmeyecek

NAE Sao Paulo uçak gemisi / Rob Schleiffert (https://www.flickr.com/photos/109661044@N07/11522051596/)

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "NAE Sao Paulo isimli gemi için verilmiş olan şartlı notifikasyon onayının iptal edilmesine karar verilmiştir. Geminin Türk karasularına girmesine izin verilmeyecektir." ifadesini kullandı.


Bakan Kurum, Brezilya'dan gelen NAE Sao Paulo gemisiyle ilgili yazılı açıklama yaptı.


Brezilya Basel Sözleşmesi yetkili otoritesi olan Brezilya Çevre ve Yenilenebilir Doğal Kaynaklar Enstitüsü (IBAMA) tarafından Bakanlığa yapılan "NAE Sao Paulo" isimli eski askeri uçak gemisinin Türkiye'deki Sök Denizcilik ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sökülmek üzere ithal edilmesi için notifikasyon başvurusu sunulduğunu aktaran Kurum, bu başvuruya 30 Mayıs'ta "Karasularımıza girmeden denetim yapılması ve Bakanlığımız uzmanlarının gözetiminde söküm yapılması koşuluyla" şartlı onay verildiğini anımsattı.


Sürecin başından itibaren Türkiye'nin tarafı olduğu Basel sözleşmesi gereğince yükümlülükleri ve uluslararası hukuktan doğan haklarının ifade edildiğini belirten Kurum, "Tehlikeli herhangi bir olumsuzluğun olması durumunda, gemiyi hiçbir tereddüte yol açmadan kabul etmeyeceğimizi ve ülkemiz karasularına girmeden geri göndereceğimizi defaatle paylaştık." açıklamasını yaptı.


"Geminin Türk karasularına girmesine izin verilmeyecektir"

Bakan Kurum, şunları kaydetti:


"Gemiyle ilgili Brezilya Federal Bölge Mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı alması üzerine, verdiğimiz şartlı onayın yerine getirilmesi amacıyla 9 Ağustos 2022 tarihli yazımızla Brezilya Yetkili Otoritesi IBAMA'ya ve Sök Denizcilik ve Tic. Ltd. Şti. firmasına mahkeme kararlarının ve geminin ülkemize gelmeden önce yeniden hazırlanmış Tehlikeli Madde Envanter Raporunun tarafımıza sunulmasını istedik.


Gelinen noktada, uluslararası bağımsız denetim kuruluşları ve Bakanlığımız denetim ekipleri gözetiminde notifikasyon şartında yer almasına rağmen ikinci bir denetim sürecinin işletilmemesi; tekrar istenen asbest ve diğer tehlikeli maddelerin bulunduğu yerlerin gemi planı üzerinde gösterilerek ve numune alınan noktaların fotoğraflanarak hazırlanması gereken 'Tehlikeli Madde Envanter Raporunun' Bakanlığımıza sunulmaması nedeniyle 'NAE Sao Paulo' isimli gemi için verilmiş olan şartlı notifikasyon onayının iptal edilmesine karar verilmiştir. Bu karar doğrultusunda geminin Türk karasularına girmesine izin verilmeyecektir."


"Çevremize, insanımıza zarar verecek hiçbir adıma izin vermedik"

Bugüne kadar söküm işlemleri için Türkiye'ye gelen her gemide mevzuata uygun olarak hep uluslararası hukukun gereğini yaptıklarını vurgulayan Kurum, "Sadece NAE Sao Paulo gemisinde değil tüm gemilerde de sürecin her aşamasını yakından takip ettik, çevremize, insanımıza zarar verecek hiçbir adıma izin vermedik. Milletimiz müsterih olsun. Bundan sonra da izin vermeyiz." ifadelerini kullandı.


Haberi paylaşın

Ukrayna tahılının limanlardan çıkışı için yeni rota belirlendi

Müşterek Koordinasyon Merkezi, Karadeniz Tahıl Girişimi kapsamında Ukrayna’nın limanlarından yola çıkacak ve tahıl taşıyacak ticari gemiler için yeni bir rota açıkladı.


Birleşmiş Milletler Enformasyon Merkezinden yapılan açıklamaya göre, yeni rota 320 deniz mili uzunluğunda ve Ukrayna’nın Odessa, Çornomorsk, Pivdennyi/Yujnıy limanlarını Türk karasularındaki denetim alanlarına bağlıyor.


Bu rotanın bir parçasını oluşturan insani deniz yolu koridoru, Ukrayna karasuları sınırından en güneydeki noktaya kadar uzanıyor. Güzergah bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.


İlk üç haftalık operasyonların ardından belirlenen yeni rota, insani deniz yolu koridorundan daha kısa geçişe ve denizcilik endüstrisi için daha kolay planlamaya olanak tanıyor.


Rota üzerinde, insani deniz yolu koridorundan geçerken, girişime katılan ve koridordan geçen herhangi bir gemiye 10 deniz mili yarıçapında hiçbir askeri gemi, uçak veya insansız hava aracı yaklaşamayacak. Yeni koordinatlar, uluslararası navigasyon sistemi NAVTEX aracılığıyla dağıtılmış bulunuyor.


Müşterek Koordinasyon Merkezi prosedürleri gereği, koridordan geçerken provokasyon veya tehditlerle karşılaşan herhangi bir ticari geminin durumu derhal merkeze rapor etmesi gerekiyor.


Haberi paylaşın

Bakan Nebati'den  ABD Hazine Bakanlığının mektubuna ilişkin açıklama


Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ABD Hazine Bakanlığından Türk iş dünyası örgütlerine iletilen 'yaptırım' mektubun iş çevrelerinde endişe yaratmasının anlamsız olduğunu belirterek, "Türkiye, dünyanın en önemli siyasi ve ekonomik güç merkezlerinden biridir. İş dünyamız devletinin gücünü her zaman yanında hissetmelidir." ifadesini kullandı.


Amerika Hazine Bakan Yardımcısı Adewale Adeyemo, TÜSİAD’a gönderdiği mektupta, Türk şirketlerini, yaptırım uygulanan Rus kişi ve kurumlarla çalışmaması konusunda uyarmıştı. 


Nebati, Twitter hesabından ABD Hazine Bakanlığı tarafından Türk iş dünyası örgütlerine gönderilen mektuba ilişkin paylaşım yaptı.


Söz konusu mektubun iş çevrelerinde endişe yaratmasının anlamsız olduğunu vurgulayan Nebati, şu değerlendirmede bulundu:


"Türkiye, dünyanın en önemli siyasi ve ekonomik güç merkezlerinden biridir. İş dünyamız devletinin gücünü her zaman yanında hissetmelidir. Müttefikimiz ve ticaret ortağımız ABD'nin, işletmelerini, ekonomimize yatırım yapmaya davet ettiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Ülkemiz, müttefikleriyle birlikte küresel ve bölgesel zorluklara karşı ortak çaba sarf etmeye ve iş birliğini güçlendirmeye önem veriyor. Ayrıca komşularımızla, başta turizm olmak üzere çeşitli sektörlerde, yaptırımlara konu olmayan çerçevede ticari ve ekonomik ilişkilerimizi geliştirmeye kararlıyız."


Nebati, Türkiye ekonomisinin tüm aktörlerinin serbest piyasa ekonomisi ilkelerine bağlı olduğuna ve küresel ticarette daha fazla pay sahibi olmaya çalıştığına dikkati çekerek şunları kaydetti:


"Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bu yolda iş dünyasının yanındadır. Barışı ve daha fazla ticareti hedefleyen diplomasimizle iş insanlarımızın küresel ekonomide daha önemli bir rol oynaması için güçlü bir inisiyatif ortaya koyuyoruz. Türk iş dünyası gerek iş ahlakı gerekse hızlı çözüm üretme yeteneği ve esnekliğiyle nice başarılara imza attı ve atmaya da devam edecek. ABD Hazine Bakanlığının Türk iş dünyası örgütlerine gönderdiği mektupta da belirtildiği üzere Türk işletmeleri dünyadaki en yenilikçi şirketler arasında yer alıyor ve önemli zorlukların üstesinden gelerek büyümeye devam ediyor."


Haberi paylaşın

Dolar/TL, 18,18 seviyesinden işlem görüyor

 Dolar/TL, güne yükselişle başlamasının ardından 18,18 seviyelerinde işlem görüyor.


Dün yükseliş eğiliminde hareket eden dolar/TL, günü de önceki kapanış seviyesinin yüzde 0,1 üzerinde 18,1678'den tamamladı.


Dolar/TL, yeni güne de yükselişle başlamasının ardından saat 10.40 itibarıyla yüzde 0,1 artışla 18,1810'dan işlem görüyor. Aynı dakikalarda avro/TL yatay seyirle 18,1275'ten, sterlin/TL yüzde 0,4 azalışla 21,4410'dan satılıyor.


Dolar endeksi, şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,2 üzerinde 108,7 seviyesinde bulunuyor. Avro/dolar paritesi bugün 1'in altındaki hareketine devam ederken, bugün yüzde 0,1 azalışla 0,9970'ten işlem görüyor.


Analistler, ABD'de düzenlenen Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'nda ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın bugün yapacağı konuşma öncesinde yatırımcıların temkinli hareket ettiğini söyledi.


Fed'in eylüldeki faiz kararına ilişkin 75 baz puanlık faiz artışı ihtimalinin yüzde 63'e yükseldiğini aktaran analistler, Powell'ın bugünkü konuşmasında Fed'in olası adımlarına ilişkin ipuçları aranacağını bildirdi.


Bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, ABD'de kişisel gelir ve harcamalar ile Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksinin izleneceğini belirten analistler, teknik açıdan dolar endeksinde 110 seviyesinin direnç, 108'in destek olarak öne çıktığını ifade etti.


Haberi paylaşın

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Güney sınırlarımız güvence altına alana kadar mücadelemiz bitmeyecek


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadeleye ilişkin, "Güney sınırlarımızı bir uçtan diğer uca 30 kilometre derinliğinde bir koridorla güvence altına alana kadar mücadelemizin bitmeyeceğini tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyorum." dedi.


Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin 951'inci yıl dönümü dolayısıyla Ahlat'taki etkinlik alanında yaptığı konuşmada, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethettiğinde her inançtan, her kökenden insanın onurunu garanti altına aldığını söyledi.


Kalkınmadan güvenliğe, diplomasiden ekonomiye hiçbir alanda mücadelenin bitmediğinin altını çizen Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı'nın 6'ncı yıl dönümü içerisinde bulunulduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:


"Terörle mücadelede, sınırlarımız içinde ve ötesinde görev yapan, şehitlik ve gazilik mertebelerine ulaşan kahraman askerlerimizin her birine şükranlarımı sunuyorum. Halen sınırlarımızda ve ötesinde kahramanca mücadele eden askerlerimize ve tüm güvenlik görevlilerimize başarılar diliyor, Rabbimden hepsini korumasını niyaz ediyorum. Güney sınırlarımızı bir uçtan diğer uca 30 kilometre derinliğinde bir koridorla güvence altına alana kadar mücadelemizin bitmeyeceğini tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyorum. Kendileri diledikleri zaman, diledikleri yere harekat düzenleyip bize 'Sakın ha!' diyerek parmak sallayanların riyakarlıklarının farkındayız, bu samimiyetsiz ifadeleri asla dikkate almıyoruz. Ülkemizin güvenlik önceliklerine göre, kendi planlamamıza göre bu operasyonları sürdüreceğiz. Hep söylediğimiz gibi bir gece ansızın gelebiliriz hem de her yere gelebiliriz.


Bizim diğerlerinden farkımız; kimsenin toprağında, birliğinde, beraberliğinde gözümüz yoktur. Biz sadece kendi güvenliğimiz ve dostlarımızın huzuru için çalışıyoruz. Geçmişi sömürge ve katliam lekeleriyle dolu olan hiçbir ülkenin, toplumun, Türkiye'nin bu haysiyetli, ilkeli ve adil mücadelesine söz söylemeye hakkı yoktur. Türkiye'nin önünü iki asırdır kullandıkları yöntemlerle artık kesemediklerini görenlerin 2023 yaklaştıkça yeni oyunlar, yeni sinsilikler peşinde koşmaları boşuna değildir. Ne yaparlarsa yapsınlar, başaramayacaklar."



Haberi paylaşın

Bodrum'da kaza geçiren İbrahim Tatlıses hastaneye kaldırıldı


Bodrum'da içinde sanatçı İbrahim Tatlıses'in de bulunduğu minibüs ile kamyonetin çarpışması sonucu 5 kişi yaralandı.


Bodrum merkezden Yalıkavak Mahallesi istikametine seyreden, içinde Tatlıses'in de bulunduğu 35 GH 063 plakalı minibüs ile Yalıkavak'tan Bodrum merkeze ilerlediği öğrenilen 48 BZ 087 plakalı kamyonet, hafif yağış nedeniyle kayganlaşan yolda çarpıştı.


Çarpışmanın etkisiyle minibüs yoldan geri kayarak şarampolde kayalıklara sıkıştı. Kamyonetin de ön bölümü uçuruma doğru kaydı.


Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi.


Ekipler Tatlıses'in sıkıştığı minibüsü halatlara bağlayarak vinç yardımıyla yola çıkardı. Daha sonra Tatlıses sağlık ekiplerince hastaneye götürülmek üzere ambulansa taşındı. Tatlıses ile minibüste bulunan diğer yaralı da araçtan çıkarılarak hastaneye götürüldü.


Minibüste bulunan ve kazada yaralanan iki kişi ile kamyonet sürücüsünün daha önce araçlardan çıkarılarak hastaneye sevk edildikleri öğrenildi.


Acıbadem Bodrum Hastanesi'ne götürülen Tatlıses, tekerlekli sandalyeyle acil servise alındı. Tatlıses'in kaza yerinde ambulansa alınması ve hastaneye girişi sırasında basın mensuplarının görüntü alması beyaz çarşaflarla engellendi.


Tatlıses'in sağlık durumuna ilişkin hastaneden açıklama yapılması bekleniyor.


Bu arada kaza yerine gelen İbrahim Tatlıses'in çocukları Ahmet Tatlıses ile Dilan Çıtak da endişeyle kurtarma çalışmalarını takip etti.


Haberi paylaşın

Ticaret Bakanlığı ikinci el otomobil satışına ilişkin denetim detaylarını açıkladı

 İkinci el araç satışlarına ilişkin düzenleme kapsamında noterler ile ilan siteleri üzerinden ve doğrudan iş yerlerinde denetimler yapılacak.


Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, 16 Ağustos'ta Bakanlıkça yapılan ikinci el araç satışına ilişkin düzenlemenin uygulama esaslarına ilişkin bilgi verildi.


Buna göre, ticari faaliyet kapsamında otomobil ve arazi taşıtlarının pazarlanması veya satışı ancak ilk tescil tarihinden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometre geçmiş olması koşuluyla yapılabilecek. Bu şart sağlanmadan doğrudan veya dolaylı olarak 1 Temmuz 2023'e kadar pazarlama ve satışta bulunulamayacak.


Bu kuralın tek istisnasını, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal edenler adına 16 Ağustos 2022'den önce tescil edilen otomobil ve arazi taşıtlarının bu kişiler tarafından 15 Eylül 2022'ye kadar pazarlanması ve bir defaya mahsus satışı oluşturuyor.


Kayıtlı bir işletmesinin veya yetki belgesinin bulunup bulunmadığına veya esas iştigal konusuna bakılmaksızın ticari faaliyet kapsamında otomobil ve arazi taşıtı satışı yapan tüm gerçek ve tüzel kişileri kapsayan düzenlemenin uygulanmasını temin etmek üzere 15 Eylül 2022'den itibaren Ticaret Bakanlığınca denetimlere ağırlık verilecek ve tespit edilen aykırılıklar için idari para cezası uygulanacak.


Yetki belgesi olsun ya da olmasın ticari faaliyet kapsamında otomobil ve arazi taşıtı satışı yapan herkesin, her bir satıştan en fazla 3 gün önce ekspertiz raporu alma ve bu raporu noter satışı sırasında notere ibraz etme yükümlülüğü bulunacak. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler hakkında Ticaret Bakanlığınca idari para cezası kesilecek.


- Satış sözleşmesinde taşıtın kilometre bilgisine yer verilmesi zorunlu


Noterlerin, satış sırasında ekspertiz raporundaki kilometre bilgisine satış sözleşmesinde yer verme, satış sırasında notere ekspertiz raporu ibraz edilmemesi durumunda ise alıcı ve satıcının taşıtın kilometre bilgisine ilişkin beyanına yer verme yükümlülüğü olacak.


Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Noterler Birliği arasında imzalanan protokol kapsamında ülke genelinde gerçekleştirilen tüm ikinci el motorlu kara taşıtı satış verileri Bakanlığa günlük olarak aktarılıyor. Bu kapsamda, taşıt satış verileri Bakanlıkça takip ve kontrol edilebiliyor ve düzenlemelere aykırı uygulamaların tespiti mümkün hale geliyor. 15 Eylül 2022'den itibaren noterlerde satışı yapılan tüm taşıtların ilk tescil tarihleri de Bakanlık ile paylaşılacak ve ilk tescil tarihinden itibaren 6 ay geçmeden satışı yapılan taşıtların tespiti mümkün hale gelecek.


- Denetimlere ağırlık verilecek


Ticaret Bakanlığınca yapılan düzenlemeyle ilk tescil tarihinden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometre geçmeyen otomobil ve arazi taşıtlarının ticari faaliyet kapsamında pazarlanması da yasaklandığından, geçiş süreci için son tarih olan 15 Eylül 2022'den itibaren ilan siteleri üzerinden verilen otomobil ve arazi taşıtı ilanları da takip edilecek ve tespit edilen aykırılıklar cezalandırılacak.


15 Eylül 2022'den sonra 81 ilde ticaret il müdürlükleri aracılığıyla iş yeri denetimleri yapılarak ilk tescil tarihinden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometre geçmeden pazarlaması yapılan (iş yerlerinde satışa sunulan) otomobil ve arazi taşıtları tespit edilecek ve bu faaliyetler için de ceza uygulanacak.


Haberi paylaşın

Hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan gözaltına alınan Gülşen tutuklandı


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan resen soruşturma başlattığı şarkıcı Gülşen Bayraktar Çolakoğlu tutuklandı.


Başsavcılık, şarkıcı Gülşen'in konser verdiği sırada sahnede imam hatip liselilere yönelik sarf ettiği sözlerden dolayı TCK'nin 216. maddesi kapsamında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan resen soruşturma başlatılmasına karar vermişti.


Diyanet İşleri Başkanı "İmam hatip mensuplarına hakaret edilmesi kabul edilemez"


Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, şarkıcı Gülşen'in imam hatip okulları ve mensuplarına yönelik ifadelerini kınadı.


Erbaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "En zor zamanlarında bile milletimizin sahip çıkıp bağrına bastığı, hayra çağırmak, iyiliği yaymak ve kötülüğü ortadan kaldırmak için kurulan ve 70 yıldır bu gayeye önder olan imam hatip okullarına ve mensuplarına hakaret edilmesi kabul edilemez. Şiddetle kınıyorum." ifadesini kullandı.


MEB, hukuki süreç başlattı


Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), şarkıcı Gülşen'in imam hatip okulları ve mensuplarına yönelik hakaret ve iftira içeren ifadelerinden dolayı hukuki süreç başlatıldığını bildirdi.


Bakanlıktan, şarkıcı Gülşen'in, imam hatip mensuplarına yönelik sözleriyle ilgili açıklama yapıldı.


Şarkıcı Gülşen'in, "imam hatip liselerini itham ederek bu camiaya yönelik hakaret ve iftira içeren sözlerinden dolayı kınandığı" belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:


"Kuruluşundan bu yana ülkenin milli ve manevi değerleriyle nesillerin yetiştiği bu kurumlara veya herhangi bir okul türümüze ya da bu okullarımızda eğitim gören öğrencilerimize yönelik aşağılayıcı ve ötekileştirici sözlerin sarf edilmesi asla kabul edilemez. Bakanlığımızca, söz konusu şarkıcının hakaret ve iftira içeren bu sözlerinden dolayı hukuki süreç başlatılmıştır."


Gülşen'in 30 Nisan'da verdiği belirtilen konser sırasında bir kişiyle ilgili, “İmam Hatip’te okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor” şeklindeki sözleri sosyal medyada yayıldı. 


Haberi paylaşın

Güven endeksi, ağustosta hizmet ve perakende ticaret sektörlerinde düştü

Güven endeksi ağustosta geçen aya kıyasla hizmet sektöründe yüzde 1,3 ve perakende ticaret sektöründe yüzde 0,4 azalırken inşaat sektöründe yüzde 1,5 arttı.


Türkiye İstatistik Kurumu, ağustos ayına ilişkin hizmet, perakende ticaret ve inşaat güven endekslerini açıkladı.


Buna göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi ağustosta aylık bazda hizmet sektöründe yüzde 1,3 ve perakende ticaret sektöründe yüzde 0,4 düştü. İnşaat sektöründe ise endekste yüzde 1,5 yükseliş görüldü.


Mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi temmuzda 117,8 iken ağustosta 116,2 değerini aldı.


Hizmet sektöründe geçen aya göre, son üç aylık dönemde iş durumu yüzde 3,6, son üç aylık dönemde hizmetlere olan talep yüzde 3,7 azalırken gelecek üç aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi ise yüzde 3,7 arttı.


- Perakende ticaret sektörü güven endeksi


Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi temmuzda 113,4 iken bu ay 112,9'a düştü.


Perakende ticaret sektöründe geçen aya göre, son üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar yüzde 8,5, mevcut mal stok seviyesi yüzde 0,2 düşerken gelecek üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi yüzde 9,5 yükseldi.


Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi geçen ay 85 iken bu ay 86,3'e çıktı.


İnşaat sektöründe geçen aya göre, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi yüzde 0,1 azaldı. Gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endeksinde ise yüzde 2,9'luk artış kayıtlara geçti.


Haberi paylaşın

Bakan Nebati: Dar gelirlilerin icra borçları tasfiye edilecek

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, icraatlarıyla dar gelirli vatandaşların yanında olmaya devam ettiklerini, yaklaşık 30 milyar lira tutarındaki icra borçlarını yakında tasfiye edeceklerini bildirdi.


Nebati, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Varlık şirketlerine borçlarınızı ödemeyin" çağrısına yönelik, "Anlaşılan siyasi beklentileriniz uğruna hesapsızca konuşmakta ve adeta bir piyasa manipülatörü gibi davranmakta ısrarcısınız. Öte yandan, bilmelisiniz ki kulislerden medet umarak rol kapmaya dönük her yeni manevranız, tüm milletimizde bir kez daha dejavu duygusuna sebep oluyor." ifadelerini kullandı.


Kılıçdaroğlu'nun "altı boş vaatlerle yaptığı araba almayın" çağrısına, makroekonomik dengeleri sağlamlaştıran Kur Korumalı Mevduat'a yaptığı fütursuz saldırı ve çarpıtmalarına bir yenisini daha eklediğini belirten Nebati, şunları kaydetti:


"Şimdi de 'borçlarınızı ödemeyin' diyorsunuz. Bu açıklamalarınızı ne hikmetse daha bir gün evvel dar gelirli vatandaşlarımız için yakında 2 farklı destek paketi açıklayacağımızı, bu çalışmalarımızda son aşamaya geldiğimizi televizyon ekranlarında belirtmemizden hemen sonra aceleyle yapıyorsunuz. Milletimiz, muhalefet lideri olarak sizden orijinal, gerçekçi ve uygulanabilir kendi projelerinizi ortaya koymanızı beklerken sizin spekülatif açıklamalardan ve rol kapmaya dönük basit manevralardan öteye geçmeniz, sorumluluklarınızın bilincine varmanız gerekmez mi?


Bizler, gencimizin, çiftçimizin, memurumuzun, esnafımızın ve tüm kesimlerimizin nasıl her zaman yanındaysak, icraatlarımızla dar gelirli vatandaşlarımızın da hep yanında olmaya devam ediyor, yaklaşık 30 milyar lira tutarındaki icralık borçlarını yakında tasfiye ediyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu, biz lafla değil icraatlarımızla konuşuyoruz. Unutmayın ki ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz."


Haberi paylaşın

İstanbul'da sağanak yağış uyarısı


İstanbul'da başlayan gök gürültülü sağanak, özellikle Anadolu Yakası'nda etkili oldu.


Anadolu Yakası'nda Kadıköy, Ümraniye, Üsküdar, Ataşehir, Maltepe, Kartal, Pendik ve Beykoz'da gök gürültülü yağış etkili oldu. Sisin hakim olduğu Boğaz çevresinde de gök gürültülü sağanak etkili oldu.


Sık sık şimşek çakan Anadolu Yakası'nda ulaşımı olumsuz etkileyen bir durum yaşanmıyor.


Avrupa Yakası'nda ise Esenyurt, Avcılar, Beylikdüzü, Büyükçekemece, Başakşehir, Beşiktaş, Sarıyer, Beyoğlu, Şişli, Fatih ve Zeytinburnu'nda gök gürültülü hafif yağış etkili oldu.


Bu arada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Trafik Yoğunluk Haritası verilerine göre saat 22.30 itibarıyla kent genelinde trafik yoğunluğu yüzde 45 olarak ölçüldü.


İki saat boyunca kuvvetli yağış bekleniyor

Öte yandan, Meteoroloji 1. Bölge Müdürlüğü İstanbul Bölge Tahmin ve Erken Uyarı Merkezinden yapılan açıklamada, İstanbul'un Anadolu Yakası'ndaki gök gürültülü sağanağın iki saat boyunca yerel olarak kuvvetli olmasının beklendiği belirtildi.


Açıklamada, bu nedenle ani sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı, yağış anında kuvvetli rüzgar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerektiği kaydedildi.


Haberi paylaşın

Marmaris'te cip safari aracının devrilmesi sonucu 5 turist öldü


Muğla'nın Marmaris ilçesinde turistleri taşıyan cip safari aracının devrilmesi sonucu Irak uyruklu 5 kişi hayatını kaybetti, 5 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, turistleri taşıyan M.A. (58) idaresindeki 66 DC 170 plakalı cip safari aracı, Armutalan Mahallesi Datça yolu Seyir Tepesi mevkisinde yağmurun ıslattığı yolda devrildi.


Devrilen araç karşı yönden gelen A.K.T. idaresindeki 20 ACY 932 plakalı otomobile ön kısmından çarptı.


Durumun bildirilmesi üzerine kaza yerine ambulans, itfaiye ve polis ekibi sevk edildi.


Kazada Iraklı uyruklu 5 turist hayatını kaybetti, yaralanan 5 turist 112 Acil Servis ekiplerince ilçedeki hastanelere kaldırıldı.


Cesetler cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından Marmaris Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.


Yaralıların bazılarının durumlarının ağır olduğu öğrenildi.



Haberi paylaşın

 İstanbul'da UKOME kararıyla servis ücretlerine yüzde 19,21 zam yapıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezinde (UKOME) yapılan toplantıda servis ücretlerine yüzde 19,21 zam yapılmasına oy çokluğuyla karar verildi.


İBB UKOME Toplantısı, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar başkanlığında Yenikapı Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi'nde yapıldı.


Çeşitli gündem maddelerinin görüşüldüğü toplantıda, okul ve personel servis ücretlerine yüzde 19,21 oranında zam yapılması teklifine karşın esnaf temsilcileri artan maliyetler sebebiyle yüzde 30 zam yapılmasını talep etti.


Talepler kabul edilmeyerek, okul ve personel servis ücretlerine yüzde 19,21 zam yapılmasına oy çokluğuyla karar verildi.


Karar kapsamında, 0-1 kilometrenin (km) ücreti 554 TL'den 660 TL'ye çıktı, yıllık ücret ise 5 bin 808 TL oldu.


Diğer tarifeler ise şu şekilde ise sıralandı:


"1-3 km aylık 725 TL, yıllık 6 bin 380 TL, 3-5 km aylık 784 TL, yıllık 6 bin 899 TL, 5-7 km aylık 817 TL, yıllık 7 bin 90 TL, 7-9 km aylık 861 TL, yıllık 7 bin 577, 9-11 km aylık 997 TL, yıllık 8 bin 774 TL, 11-13 km aylık 1148 TL, yıllık 10 bin 102 TL, 13-15 km aylık 1206 TL, yıllık 10 bin 613 TL, 15-17 km aylık 1301 TL, yıllık 11 bin 449 TL, 17-19 km aylık 1376 TL, yıllık 12 bin 109 TL, 19-21 km aylık 1465 TL, yıllık 12 bin 892 TL, 21-23 km aylık 1526 TL, yıllık 13 bin 429 TL, 23-25 km aylık 1585 TL, yıllık 13 bin 948 TL."


Haberi paylaşın

Satın aldığı dükkanda bulduğu 1 kilograma yakın altını sahibine ulaştırdı 


Karaman'da bir esnaf, satın aldığı iş yerinde temizlik yaparken bulduğu yaklaşık bir kilogramlık altını sahibine teslim etti.

Mehmet Büyükelhan, iş yeri açmak için Semerciler Sokağı'nda uzun süre kapalı kalan bir dükkanın mülkiyetini satın aldı. Dükkanın içinde tadilat yaptırmak isteyen Büyükelhan, temizlik yaparken bulduğu torbanın içinde bir kilograma yakın altın olduğunu gördü.


Dükkanı satın aldığı kişinin damadı Sadi Kiriş'e altınları teslim ederek sahibine ulaştırılmasını sağlayan Büyükelhan gazetecilere, senelerdir pazarlarda seyyar manifaturacı olarak satış yaptığını, bir iş yeri açmak için birikimleriyle dükkan satın aldığını söyledi.


Tadilat sırasında bulduğu altınları sahibine teslim ettiği için mutlu olduğunu aktaran Büyükelhan, "Benim boğazımdan haram lokma geçmedi. Allah da nasip etmesin. Ben huzurluyum." dedi.


Altınları teslim alan Kiriş ise "Bizim böyle bir altından haberimiz yoktu. Kendisi yaşlanınca iş yerini kapattı. Sonra satmaya karar verdi ve sattı. Ben ailem adına dürüstlük gösterdiği için Büyükelhan'a teşekkür ediyorum." dedi.


Karaman Tuhafiyeciler, Züccaciyeciler, Hırdavatçılar, İnşaat Malzemeleri, Çeşitli Malların Ticareti ve Seyyarları Esnaf Odası Başkanı Adem Ülküseven de üyesi olan Büyükelhan ile gurur duyduğunu vurgulayarak, "Bana telefon açtı. Durumu anlattı. Hemen pazara gelerek altınları sahibine teslim ettik. Bir kiloya yakın altın vardı. Bu davranış gerçek bir esnaf, gerçek bir ahi davranışıdır. Kendisine esnaf arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.


Haberi paylaşın

Erdoğan: Avrupa'daki yüzde 9 enflasyonla bizdeki enflasyonun etkileri aynı değil

Türkiye Müteahhitler Birliği ev sahipliğinde düzenlenen "Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödülleri Töreni"nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hangi alanda ülkemizi Avrupa ile, dünya ile karşılaştırırsanız karşılaştırın, terazinin bizim bulunduğumuz kefesi ağır basıyor. Diyorlar ki onlarda enflasyon yüzde 9 bizde yüzde 80'e dayandı. Onlardaki yüzde 9 enflasyonun ekonomik ve sosyal sonuçlarıyla bizdeki enflasyonun etkileri aynı değil ki." dedi.


Erdoğan, ayrıca "İşçisinden memuruna her kesimden vatandaşımızın gelir kaybını enflasyonun üzerindeki ücret artışlarıyla telafi ederek enflasyonun sosyal etkilerini sınırlandırdık." diye konuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkan diğer ifadeleri:


"Son dönemde banka kredilerindeki sıkıntıların kaynağı ekonomi programımız değil finans kesimi ile reel sektör arasındaki geçici bir yaklaşım farklılığıdır"


"Demokrasi ve kalkınma yolunda asırlık sıçrama gerçekleştiren ülkemizin bir kez daha yolundan çıkartılmasına, hedeflerinden uzaklaştırılmasına izin veremeyiz"


Haberi paylaşın

Rize'de devrilen midibüste yaralanan 8 Suudi Arabistan vatandaşı ambulans uçakla ülkelerine gönderildi

Rize'nin Güneysu ilçesinde devrilen tur midibüsünde yaralanan 8 Suudi Arabistan vatandaşı, ambulans uçakla ülkelerine sevk edildi.


İlçede 20 Ağustos'ta meydana gelen kazada yaralanan 24 kişiden tedavisi tamamlanan 16'sı taburcu edilirken, tedavileri süren 8 yaralının Suudi Arabistan'a sevki için iki ülkenin sağlık bakanlıkları çalışma yaptı.


Görüşmelerin ardından Suudi Arabistan tarafından görevlendirilen iki ambulans uçak Rize-Artvin Havalimanı'na geldi.


Ambulanslarla havalimanına getirilen 8 yaralı, ambulans uçaklarla ülkelerine gönderildi.


Suudi yetkililerinin, yaralıların sevki sırasında gösterilen hassasiyet nedeniyle İl Sağlık Müdürlüğü ve Rize-Artvin Havalimanı yetkililerine teşekkür ettiği kaydedildi.


Kıbledağı Camisi'ni ziyaret eden Suudi Arabistanlı turistlerin içinde bulunduğu 61 S 3434 plakalı midibüs, dönüş yolunda sürücüsü D.Ş'nin direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu Asmalıırmak köyünde duvara çarparak devrilmiş, yaralanan 3'ü ağır 24 kişi Rize'deki çeşitli hastanelerde tedavi altına alınmıştı.


Haberi paylaşın

Hava Kuvvetlerine 3 Bayraktar Akıncı TİHA teslim edildi


Hava Kuvvetleri Komutanlığına, Baykar Teknoloji tarafından üretilen 3 Bayraktar Akıncı Taarruzi İHA (TİHA) teslim edildi.


Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Teslimatlarımıza devam ediyoruz. 3 adet Akıncı TİHA'yı Hava Kuvvetleri Komutanlığımıza teslim ettik. Hayırlı olsun. Semalarımızda hür ve özgür." ifadelerine yer verdi.


Haberi paylaşın

Tahıl sevkiyatı kapsamında Ukrayna'dan 2 gemi daha hareket etti

Milli Savunma Bakanlığı, tahıl sevkiyatı kapsamında Ukrayna'dan 2 geminin daha hareket ettiğini bildirdi.


Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu gemilerin Odessa Limanı'ndan sabah saatlerinde ayrıldığı belirtildi.


Açıklamada ayrıca, Ukrayna limanlarından tahıl sevkiyatının planlandığı gibi devam ettiği kaydedildi.


Haberi paylaşın

Yunanistan, Meriç'teki çelik bariyeri Türkiye sınırının tamamına uzatacak

 Yunanistan'ın, Türkiye ile sınırının bulunduğu Meriç bölgesinden düzensiz göçmen girişlerini önlemek amacıyla inşa ettiği çelik bariyeri sınırın tamamına uzatacağı bildirildi.


Başbakan Kiryakos Miçotakis'in başkanlığında toplanan Yunanistan Ulusal Güvenlik Hükümet Konseyi, ülkenin deniz ve kara sınırlarındaki düzensiz göçmen geçişlerini ele aldı.


Devlet Ajansı AMNA'nın haberine göre, toplantıda çelik çitlerin, Meriç bölgesinde Türkiye ile sınırın tamamı boyunca kademeli olarak genişletilmesi kararı alındı.


Sınırın hangi bölümlerindeki çitlerin inşasına öncelik verileceğinin ayrıca değerlendirileceği aktarılırken, Meriç'teki sınır devriyelerinin de artırılacağı kaydedildi.


Toplantıya Dışişleri, Savunma, Vatandaşı Koruma, Göç ve İltica, Gemicilik, İklim Değişikliği ve Sivil Koruma Bakanlarının yanı sıra Ulusal İstihbarat Teşkilatı ve Genelkurmay Başkanları katıldı.


Göç ve İltica Bakanı Notis Mitarakis, geçen hafta SKAI Radyo kanalına verdiği mülakatta, Türkiye ile Yunanistan sınırındaki Meriç bölgesinde bulunan çitlerin 80 kilometre daha uzatılacağını açıklamıştı.


Atina, düzensiz göçmen geçişini engellemek amacıyla Türkiye ile Yunanistan arasındaki kara sınırına 40 kilometre uzunluğunda çelik bariyer örmüş, inşa süreci Ağustos 2021'de tamamlanmıştı.


Haberi paylaşın

Erdoğan: İsrail ile atılan adımlar Filistin davasına desteğimizi azaltmayacak


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail ile ilişkilerimizde atılan adımlar Filistin davasına desteğimizi hiçbir şekilde azaltmayacaktır, aksine bu adımların Filistin meselesinin çözümüne ve Filistin halkının durumunun iyileştirilmesine katkı sağlayacağını Filistinli kardeşlerimiz de ifade ediyorlar." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki baş başa görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.


Konuşmasına, Filistin Devlet Başkanı Abbas'ı Ankara'da misafir etmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek başlayan Erdoğan, Abbas ve heyetine "Hoş geldiniz." dedi.


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun mayıs ayında Ramallah'a yaptığı ziyarette Türkiye-Filistin 2. Ortak Komitesinin gerçekleştirildiğini anımsatan Erdoğan, Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye'nin de 2 hafta önce Konya'da düzenlenen İslami Dayanışma Oyunları'nın açılışına katıldığını hatırlatarak, İslami Dayanışma Oyunları'nda madalya kazanan Filistinli sporcuları tebrik etti.


Filistin Devlet Başkanı Abbas ve heyetiyle Türkiye-Filistin ilişkilerinin daha da güçlendirilmesine yönelik atılacak adımları ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Filistin halkının refah ve kalkınmasına desteğimizi teyit etti. Ayrıca önemli bölgesel konularda da görüş alışverişinde bulunduk. Filistin'in ülkemizin ve halkımızın gönlünde müstesna yeri vardır. Her zaman olduğu gibi Filistin halkıyla dayanışmamızı, Filistin davasına desteğimizi en güçlü şekilde sürdürüyoruz. Filistin Devleti'ni ilan edildiği andan itibaren tanıyan Türkiye, iki devletli çözüm vizyonunu her platformda savunmaktadır.


Malum İsrail'in saldırılarıyla Gazze'de yaşanan sivil can kayıplarına ilişkin tepkimizi açık ve net ortaya koyduk. Saldırılarda yaralanan iki Filistinli yavrumuzu da tedavileri için geçtiğimiz hafta ambulans uçakla, anne ve babasıyla birlikte Ankara Şehir Hastanemize aldık. Buradan son saldırıda şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum."


- "Her türlü desteği vermeye hazırız"


"Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın statüsünün değiştirilmesine matuf eylemleri hiçbir şekilde kabul etmiyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan, "Bu hususlardaki hassasiyet ve beklentilerimizi İsrailli muhataplarımıza en açık şekilde ve doğrudan aktardık, aktarıyoruz. İsrail ile ilişkilerimizde atılan adımlar Filistin davasına desteğimizi hiçbir şekilde azaltmayacaktır, aksine bu adımların Filistin meselesinin çözümüne ve Filistin halkının durumunun iyileştirilmesine katkı sağlayacağını Filistinli kardeşlerimiz de ifade ediyorlar. Filistinli kardeşlerimiz arasında birlik ve uzlaşı sağlama gayretlerini de yakından takip ediyoruz. Bu alanda da her türlü desteği vermeye hazırız." diye konuştu.


Erdoğan'a teşekkür


Filistin Devlet Başkanı Abbas, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Filistin halkının yanında durması ve değişmez tutumundan dolayı en içten teşekkürlerimi ifade ederim." dedi.

Mahmud Abbas, Erdoğan ile dostane bir şekilde bölgesel ve küresel konular ile Türkiye'nin dünya gıda güvenliği bağlamındaki rolünü ele alırken, Türkiye'nin istikrar sağlama çabalarını da inceleme fırsatı bulduklarını kaydetti.


Türkiye ile Filistin arasındaki ilişkilerin geleceğini ve farklı alanlarda ne yapabileceklerini konuşma fırsatı bulduklarını da ifade eden Abbas, "Erdoğan'a, Filistin halkının yanında durması ve değişmez tutumundan dolayı en içten teşekkürlerimi ifade ederim. Meşru haklarına, özgürlüğüne ve bağımsızlığını elde etme konusundaki desteklerini bilmekteyiz." diye konuştu.


Abbas, Türkiye'nin ve kurumlarının her alanda Filistin halkının ve devletinin yanında yer aldığını ve uluslararası arenada da desteklediğini bildiklerini dile getirdi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Filistin'in son dönemde karşı karşıya kaldığı zorluklara ilişkin bilgiler aktardığını anlatan Abbas, "Halkımıza, topraklarımıza ve kutsallarımıza karşı devam eden İsrail işgal devletinin saldırıları karşısında kayıtsız kalmayacağımızı vurguladım. Her zaman uluslararası hukuka ve imzalanan anlaşmalara bağlı kalarak mücadele edeceğimizin altını çizdim." açıklamasında bulundu.




Haberi paylaşın

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kırım'ın Ukrayna'ya iadesi, uluslararası hukukun gereğidir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kırım'ın, ayrılmaz parçası olduğu Ukrayna'ya iadesi, esas itibarıyla uluslararası hukukun gereğidir." dedi.


Erdoğan, Kırım Platformu Çevrimiçi Liderler Zirvesi'ne video mesajla katıldı.


Zirveye katılan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile diğer devlet ve hükümet başkanları ve uluslararası teşkilat temsilcilerini saygıyla selamlayan Erdoğan, Kırım Platformu'nun kuruluşunun 1. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen zirvede hitap etmekten memnuniyet duyduğunu belirtti.


Nazik davetleri için Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'e teşekkür eden Erdoğan, Kırım davasının barışçıl yollardan daha etkin bir şekilde savunulması amacıyla kurulan platformu isabetli bulduklarını ve desteklediklerini bildirdi.


Desteklerini geçen yıl Kiev'de düzenlenen kuruluş zirvesine Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun bizzat katılımıyla gösterdiklerini anımsatan Erdoğan, önümüzdeki dönemde platformun çalışmalarına her düzeyde katkı vermeyi sürdüreceklerini ifade etti.


 "Uluslararası hukukun gereğidir"

Türkiye'nin Kırım'ın ilhakını tanımadığını, bu adımın gayrimeşru ve hukuk dışı olduğunu ilk günden beri açıklıkla savunduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:


"Bu sadece hukuki değil ahlaki temelleri de olan ilkeli bir duruştur. Kırım'ın, ayrılmaz parçası olduğu Ukrayna'ya iadesi esas itibarıyla uluslararası hukukun gereğidir. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün, egemenliğinin ve siyasi birliğinin korunması sadece bölgesel değil küresel güvenlik ve istikrar bakımından kritik öneme sahiptir. Kırım'ın yerli halklarından olan Kırım-Tatar soydaşlarımızın güvenlik ve esenliğinin temini de Türkiye'nin öncelikleri arasındadır. Kırım Tatarı vatandaşlarımız Kırım'daki gelişmelerin yakın takipçileridir. Bu vesileyle geçen sene platformun Kiev'deki ilk zirvesine katıldıktan sonra gözaltına alınan Kırım Tatar Milli Meclisi Birinci Başkan Yardımcısı Nariman Celal ve arkadaşlarının bir an evvel evlerine ve ailelerine kavuşmaları beklentimizi tekrarlıyorum."


Erdoğan, tarih boyunca büyük acılara maruz kalan Kırım Tatarlarının kendi ana yurtlarında barış içinde yaşamanın haklı mücadelesini verdiklerini, Türkiye'nin bu süreçte Ukrayna hükümetinin ve Kırım Tatarlarının yanında olmayı sürdüreceğini dile getirdi.


"Arabuluculuk gayretlerimizi yılmadan sürdürmeye kararlıyız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Şubat'tan bu yana devam eden savaşın Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliği temelinde adil bir barışla sona erdirilmesi gerektiğini savunduklarını belirtti.


Türkiye olarak bu amaçla diplomasi kanalını işler hale getirmek için büyük çaba harcadıklarını, mart ayında Antalya'da yapılan Türkiye-Rusya-Ukrayna Dışişleri Bakanları Toplantısı ve akabinde İstanbul'da ev sahipliği yaptıkları barış görüşmeleri ile son olarak tahıl konusunda varılan anlaşma gibi önemli ve somut başarılar elde ettiklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:


"18 Ağustos'ta Lviv'e yaptığım ziyarette bu tavrımızı bir kez daha ortaya koyduk. Ancak yakalanan ivmenin korunması ve kalıcı sonuçlara dönüşmesi tarafların barış yolunda atacağı adımlara bağlıdır. Barışın tesisi doğrultusunda kolaylaştırıcılık ve arabuluculuk gayretlerimizi yılmadan, yorulmadan sürdürmeye kararlıyız. Savaşın bitmesi ve Karadeniz havzasının yeniden huzur ve istikrara kavuşması sadece bölgeye değil tüm dünyaya derin bir nefes aldıracaktır. Bu düşüncelerle Kırım dahil Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne desteğimizi tekrarlıyor, bölgemizin en kısa zamanda yeniden barış iklimine kavuşmasını diliyorum. Hepinize saygı ve selamlarımı gönderiyor, en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Kalın sağlıcakla."


Haberi paylaşın

Çelik'ten erken seçim açıklaması


AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Seçim takvimiyle ilgili değişiklik yok, seçimler zamanında yapılacak. Erken seçim ve benzeri spekülasyonların hiçbirinin ne bir temeli ne bir manası var." dedi. 


Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen toplantının ardından basın açıklaması yaptı.


Çelik, "Seçim takvimiyle ilgili bir değişiklik var mı?" sorusu üzerine, şu değerlendirmeyi yaptı:


"Seçim takvimiyle ilgili bir değişiklik yok, seçimler zamanında yapılacak. Bununla ilgili bu erken seçim ve benzeri spekülasyonların hiçbirinin ne bir temeli var ne bir manası var. Nihayetinde bir yıldan az bir zaman kalmışsa seçimlere, bu hazırlıkların yapılması gayet normal. Hatta biz bazı çalışmaları yeni bir seçimden çıktıktan hemen sonra 4 yıl sonraki 5 yıl sonraki seçim için hemen başlatırız. Kendi içerisinde bu şekilde bir çalışma ritmi, birimlerin yapacağı şeyler düzenlenir. Nihayetinde milletin önüne koyulacak politikalar, milletimizin önüne koyulacak seçim zamanındaki belgelerin çalışılması açısından aslında bu şimdiden başlanması son derece makul bir şey. Bizim parti olarak geleneğimiz de bu şekilde. Dolayısıyla herhangi bir şekilde bir erken seçim olması söz konusu değil. Böyle bir tartışma söz konusu değil, seçimler zamanında yapılacak. Zamanında yapılacak seçimlere dönük olarak da şimdiden bu takvimin başlamış olması son derece normal."


Seçim takviminin erkene alınıp alınmayacağına dair soru üzerine Çelik, "Bununla ilgili bir değerlendirme yapılmadı arkadaşlar. Bununla ilgili bir gündem olmadı burada partide bu tip toplantılar yaptığımızda haklı olarak sizde de bir hareketlilik oluşuyor. Yani 'Seçimlere dönük bir şey mi var' diye. Bu zamanında yapılacak seçimlere dönük olarak yürütülecek çalışmalar temelinde hem birimler bağlamında hem de bahsettiğim seçim beyannamesi bağlamında bir toplantı olarak gerçekleşti. Bundan sonrasında da rutin olarak sürecek, bugünkünün gündemi bu." diye konuştu.


Haberi paylaşın

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden "ad ve soyadı değişiklik başvurusu" açıklaması

İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri (NVİ) Genel Müdürlüğü, mahkeme kararı olmaksızın ad ve soyadı değişikliği başvurularıyla ilgili uygulamaya ilişkin iddialara yönelik açıklamada bulundu.


NVİ Genel Müdürlüğünün yazılı açıklamasına göre, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda 17 Ekim 2017 ve 6 Aralık 2019'da yapılan düzenlemelerle ad ve soyadında yazım, imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmasından kaynaklanan anlam değişikliklerinin mahkeme kararı aranmaksızın değiştirilmesine imkan sağlayan uygulama yapıldı.


Buna göre, yurt içinde ilçe nüfus müdürlüğüne, yurt dışında ise dış temsilciliklere ya da e-Devlet üzerinden başvurulması halinde, il ve ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir kereye mahsus mahkeme kararı aranmaksızın uygulamadan yararlanılabilmesine olanak sağlandı.


Değişiklikler örnekleriyle paylaşıldı

Açıklamada, genel ahlaka uygun olmayan, gülünç olarak değerlendirilen, yazım ve imla hatası olan ad ve soyadı değişikliği başvurularına ilişkin örnekler verildi.


Ad ve soyadında noktalama işareti, harf ve düzeltme işareti eksiklikleri bulunanlar ve değiştirmek isteyenlere örnek olarak, "Yasmin/ Yasemin, Memet/ Mehmet, Melhat/Melahat, Çığdem/Çiğdem, Alı/Ali, Nıhal /Nihal, Ulku/Ülkü, Adem/Âdem, Bilal/Bilâl, Kazım/Kâzım, Kamil/Kâmil" isimleri paylaşıldı.


2525 sayılı Soyadı Kanunu'nda belirtilen umumi edeplere uygun olmayan ve gülünç ad veya soyadı olduğu değerlendirilenlere örnek olarak da "Yalak", "Kalas", "Sıçan", "Deli", "Koyun", "Top", "Boynuz", "Ördek" isimlerine yer verildi.


Ayrı yazılmış adların birleştirilmesini (Ayşe Gül/Ayşegül) ya da bitişik şekilde yazılmış olan adların ayrı yazılmasını (Mehmetcan/Mehmet Can) talep edenlerin, başvurmaları halinde il ve ilçe idare kurulu kararıyla ad veya soyadlarının değiştirilebildiği belirtildi.


"Ad ve soyadı değişikliği için il ve ilçe idare kurulunun kararı gerekmektedir"

Mahkeme kararı olmaksızın ad ve soyadı değişikliklerinin sadece belirtilen koşullarda yapıldığı vurgulanan açıklamada, "Ad ve soyadı değişikliği için mahkeme kararı gerekmekte, kanun kapsamında olan durumlarda, kişinin sadece başvurusu yeterli olmamakla birlikte il ve ilçe idare kurulunun kararı gerekmektedir." ifadesine yer verildi.


Açıklamada, 2017'de yapılan düzenlemeyle ilgili istatistiki bilgilerin NVİ Genel Müdürlüğünce birçok kez paylaşıldığı ve basın yayın organlarınca yayımlandığı hatırlatılarak internet ortamında "ad soyad değişikliği" ya da "mahkeme kararı olmaksızın ad ve soyad değişikliği" diye aratıldığında, 2018'den bugüne kadar uygulama hakkında birçok haber bulunduğunun da görüleceği aktarıldı.


Düzenleme sonradan Türk vatandaşı olanları kapsamıyor

Uygulamayla ilgili basın kuruluşlarında önceden yayımlanan haberlere de yer verilen açıklamada şöyle bilgi paylaşıldı:


"Bazı milletvekillerinin son günlerdeki açıklamalarıyla düzenleme hakkında bilgilerinin olmadığı, bilgilerinin olmadığı konu hakkında ise kamuoyunu yanlış yönlendirdikleri görülmüştür. Hatta öyle ki düzenlemeye yönelik uygulamayla ilgili FETÖ mensuplarını kurtarmak ve yabancılara vatandaşlık verilmesi gibi akla mantığa sığmayacak ilişkilendirmeler bile yapılmıştır. Söz konusu düzenlemeden sadece doğumla Türk vatandaşı olan kişiler yararlanabilmektedir. Sonradan Türk vatandaşlığını kazanan kişiler kapsam dışındadır."


5 yılda 298 bin 670 kişi soyadını değiştirdi, 134 bin 818 kişi ismini düzelttirdi

Yaklaşık 5 yıldır yürürlükte olan, mahkemelerin iş yükünü azaltıp vatandaşlara kolaylık sağlayan uygulamayla bugüne kadar 298 bin 670 kişinin soyadını değiştirdiği ve 134 bin 818 kişinin ismini düzelttirdiği bildirilen açıklamada şunlar kaydedildi:


"Ülke genelinde ilçe nüfus müdürlüklerine yapılan başvurular kapsamında, 946 Yunis-Yunus, 588 Ümüt-Ümit, 770 Memet-Mehmet, 340 Abubekir-Ebubekir, 298 Ferat-Ferhat, 218 Çoşkun-Coşkun oldu.


Kadınlarda ise 971 Sümeyya-Sümeyye, 276 Keziban-Kezban, 592 Firdes-Firdevs, 441 Sadet ise Saadet oldu.


En çok düzeltilen soyadları ise 6 bin 550 Top, 3 bin 531 Koyun, 2 bin 432 Satılmış, 2 bin 115 Çoşkun, 2 bin 17 Çakal, 1830 Deli, 1729 Uğuz, 1707 İşik, 1695 Çıplak, 1442 Kör oldu."


Haberi paylaşın

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Kul hakkı yiyenlerle asla helalleşmeyeceğiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kul hakkı yiyenlerle asla helalleşmeyeceğiz. Yüce Yaradan'ın bile huzuruna kul hakkı yiyen kimse çıkamaz, çıkmamalı. O yüzden biz sevgide, barışta, dostlukta, kalbimizi kırdıysak bu çerçevede oturacağız, kucaklaşacağız helalleşeceğiz." dedi.


Çeşitli programlara katılmak için Niğde'ye gelen Kılıçdaroğlu, Niğde Kültür Merkezi'nde partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, kentin daha güzel ve geniş bir toplantı salonuna ihtiyacı olduğunu söyledi.


Bir kenti kent yapan alanların parklar ve toplantı salonları gibi halkın ortak alanlar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Toplantı salonları sadece siyaset için değil, düşünürlerin, yazarların, çizerlerin, emeklilerin gelip konuştuğu, haklarını talep ettiği mekanlardır aynı zamanda. Toplantı salonları bizim hayatımızda önemlidir. Burada küçük bir salonda çok kalabalık bir ortamdayız. Kısa ve öz konuşacağım, beni anlayışla karşılayacağınıza inanıyorum." ifadelerini kullandı.


Türkiye'de tarımın stratejik sektör olduğunun henüz kavranamadığını anlatan Kılıçdaroğlu, çiftçi üretmezse herkesin aç kalacağını dile getirdi.


Pek çok tarım ürününün ithal edildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:


"Tarımı stratejik sektör olmaktan çıkardıkları için Türkiye tarımda dışa bağlı ülkelerden biri haline geldi. Mercimek dışarıdan, et dışarıdan, hayvan, nohut, yem, saman dışarıdan. Aklınıza ne gelirse dışarıdan gelmeye başladı. Türkiye'nin buradan çıkması lazım, bunlar çıkaramazlar. Neden bunu bu kadar açık ve net söylüyorum? Çünkü bunlar alın terinden yana değiller, üretenden yana değiller, bunlar 5'li çeteden yanalar, kaynakların tamamını 5'li çeteye veriyorlar. Peki Bay Kemal ne yapacak? 5'li çetelerden tamamını alacağım ve bu ülkeye, millete tamamını vereceğim. Kul hakkı yiyenlerle asla helalleşmeyeceğiz. Yüce Yaradan'ın bile huzuruna kul hakkı yiyen kimse çıkamaz, çıkmamalı. O yüzden biz sevgide, barışta, dostlukta, kalbimizi kırdıysak bu çerçevede oturacağız, kucaklaşacağız, helalleşeceğiz. Birbirimize merhaba diyeceğiz, farklı düşüncelerde bile olsak sevgiyi, saygıyı ihmal etmeyeceğiz. Ama bunların yaptığı gibi paraları alıp bir avuç rantiyeye teslim etmeyeceğiz."


Tarım Kredi Kooperatiflerindeki bazı ürünlerde fiyatların düşürüldüğünün belirtildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Kardeşim düşüreceksen Tarım Kredi Kooperatifinin gübre fabrikası var, oradaki fiyatları düşür, çiftçi ucuz gübre alsın. Ona gelince yok." dedi.


Rekabet Kurulunun gübre fiyatlarıyla ilgili aldığı bir kararı paylaşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:


"Gübre fabrikalarının fiyatları yüksek tutma konusundaki iş birliği hakkında karar aldı ve bunlara çok ağır cezalar yazdı. 7 trilyon 315 milyar 759 milyon 390 bin 184 lira. Bunların içinde Tarım Kredi Kooperatifinin kuruluşu olan Gübretaş da var. Bu 6 gübre fabrikası bir araya gelip ortak hareket ediyorlar, çiftçiye pahalıya gübre satıyorlar. O dönem bu kuruluşun yöneticileri kimdi, şimdi neredeler? Gazeteci arkadaşlarımız araştırsın. Çiftçi üretmesin diye uğraşıyorlar, çiftçi üretmesin ki 5'li çete daha iyi yararlansın. 5'li çete dışarıdan mal da getirecek, ithalat da yapacak. Her şeyi onlar getirecekler, yine onlar kazanacaklar, kaybeden yine çiftçimiz olacak."



Haberi paylaşın

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati: Türkiye, ilk çeyrekte yüzde 7,3 büyüdü. İkinci çeyrekte bunun üzerinde bir büyüme bekliyoruz

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye'nin yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,3 büyüdüğünü anımsatarak, "İkinci çeyrekte bunun da üzerinde bir büyüme bekliyoruz." dedi.


Bakan Nebati, NTV'de ekonomi gündemine ilişkin soruları yanıtladı.


Türkiye'nin geçmişteki pek çok problemli dönemde dahi ödemeler dengesi ve cari açığını karşılamada hiçbir zaman sıkıntı yaşamadığını ve bundan sonra da yaşamayacağını belirten Nebati, "Önümüzdeki 6 aylık süreçte Türkiye'nin karşı karşıya kalabileceği cari açık yıllıklandırılmış olarak 45 milyar dolar seviyesinde. 45 milyar doların biz ilk 6 ayda 32 milyar dolarını karşıladık, kapandı, bitti o iş. Bundan sonraki karşı karşıya kalabileceğimiz miktar 13 milyar dolar. Bu 13 milyar doları Türkiye çok rahat şekilde karşılar." diye konuştu.


Petrol ve enerji fiyatlarındaki dengesizliğin etkisine işaret eden Nebati, "Türkiye petrol fiyatlarının normalleşmesiyle hiçbir problem yaşamadan önümüzdeki süreci tamamlar. Normalleşmese de 13 milyar dolarlık ihtiyacımız çok normal, bunu karşılamış oluruz... Bu borcun bir kısmı kamunun, bir kısmı bankaların, bir kısmı da reel finansmanın ihtiyacı. Özel sektör, reel sektör, bankalar bir sıkıntı yaşamıyor, bundan sonra da yaşamayacak. Bu ihtiyaçlarımızın karşılanması noktasında kesinlikle hiçbir şekilde bir sıkıntımız yok." ifadelerini kullandı.


"Yabancı para girişinin artarak devam edeceğini bekliyorum"

Türkiye'ye son dönemde gelen yabancı para girişlerinin sorulması üzerine Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Gerek doğrudan yatırımlar ve diğer enstrümanlarla Türkiye'ye çok ciddi şekilde bir giriş olduğunu gözlemliyoruz. Bunun yansıması BIST'te. Son dönemde BIST'te ciddi şekilde yükseliş var. Endeks yükseliyor. Yurt dışından bulunan kaynakların 'nereye gideyim' şeklindeki tutumları Türkiye'ye yönlendiriyor kendilerini. Şu anda 3 bin puanı aşmış durumda. Toplam işlem hacmi de BIST'te ciddi şekilde yükseliyor. 5 günlük ortalama nerdeyse 80 milyar liraya gelmiş durumda. Bu son BIST'e giren miktar 300 milyon doların da üzerinde geliyor. Bunun dışında girişler var. Bu girişler artarak devam ediyor. Aynı şeklide doğrudan yatırımlara, gayrimenkul sektörüne geliyorlar. Bütün bunlara bakınca, bunun yansıması döviz tevdiat hesaplarına (DTH), Merkez Bankası brüt rezervlerinin 110 milyar doların üzerinde çıkması gibi sonucu ortaya koydu. Bu, artarak devam edecek. Niye, dünya güvenli liman arıyor, Türkiye bu güvenli limanların başında gelen ülkelerin sıralamasında ilk sırada yer alacak kapasiteye sahip. Bu girişin artarak devam edeceğini bekliyorum."


Bakan Nebati, yeni ekonomi modelinde önceliğin inşaata verildiği eleştirilerine de yanıt verirken, ekonominin lokomotifinin kesinlikle, ihracat, üretim ve istihdam olduğunu belirtti. Bu konuda hiçbir şeklide geri adım atılmayacağını aktaran Nebati, "Son dönemlerde özellikle konut fiyatlarının yükselmesi, kiraların yükselmesi gibi başta dar gelirliler olmak üzere sıkıntı yaşayan kesimlerin rahatlatılmasına yönelik adımlar atıyoruz. Bu, Türkiye'nin büyüme lokomotifinin önceliği inşaat sektörüdür anlamına gelmez." dedi.


Büyüme rakamlarına ilişkin de değerlendirmede bulunan Nebati, 2020 yılında "Türkiye küçülecek" denilmesine rağmen yüzde 1,8'lik büyüme elde edildiğini, 2021'de de "Türkiye tek haneli büyüyecek" denilmesine rağmen yüzde 11'lik büyümenin yakaladığını anlattı. "Türkiye, ilk çeyrekte yüzde 7,3 büyüdü. İkinci çeyrekte bunun da üzerinde bir büyüme bekliyoruz." diyen Nebati, öncü göstergelerin de buna işaret ettiğini aktardı.


"Zincir marketlerin de adım atmasını bekliyoruz"

Nebati, Tarım Kredi marketlerinin 34 ana kalemde 40 tüketim maddesinde fiyat indirdiğine işaret ederek şöyle devam etti:


"Belirlenmiş olan kalemlerde diğer büyük firmaların da marketlerin de zincirlerin de bu kalemlere uygun şekilde adım atması bizim en büyük beklentimiz. Tarım Kredi'nin seçtiği bu kalemler dar gelirlilerin en çok ihtiyaç duyduğu, en çok tükettiği ve kendilerini etkileyen kalemler, bu kalemlerdeki indirim hane halkına pozitif yansıyor. Bizim, bu marketlerin tamamından beklentimiz, Tarım Kredi'nin yapmış olduğu çalışmalar, piyasadaki beklentiler, TÜİK verileri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve bizim yaptığımız ortak çalışmaların veri seti olarak ortaya çıkmış bu kalemlerde tüm ulusal zincirler adım atmalı. Atıyorlar mı, başladılar, bunun yansımalarını görüyoruz. Elbette ki özel kurulmuş kar amacı ile kurulmuş firma para kazanmayı hedefleyebilir ama bunu paçallaştırıp belli alanlarda destek verip, diğer alanlarda normal fiyat uygulayabilirler."


Marketlere yönelik denetim çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Nebati, Risk Analizi Genel Müdürlüğünü çok güçlendirdiklerini söyledi. Otomobil sektörüne yönelik denetimi anımsatan Nebati, "Şimdi marketlerden üreticilere aradaki tüm zincirlerin, halkaların tamamı için ciddi şekilde RADAR haritası geliştirdik, geliştirilen yeni uygulamalarla da piyasayı çok daha rahat görecek imkanlarımız var." ifadesini kullandı.


"Enflasyondaki düşüş aralıkta başlayacak"

Bakan Nebati, enflasyona ilişkin beklentileri konusunda da değerlendirmede bulunarak şunları kaydetti:


"Emtia fiyatlarında ciddi ılımlı ve aşağı doğru gidişat var, petrol fiyatları en azından 100 dolarların üzerinde değil, kur belli bir oranda gidiyor, ilk 7 ayda enflasyon altında kur artışı var, şu anda en çok getiri getiren yer Borsa İstanbul. Altın, dolar, avro olmak üzere tamamı enflasyonun altında getiri sağladı. Vatandaşlarımızın nereye kanalize olacakları artık çok açık. Böylesine ortamda enflasyonla ilgili makro ihtiyati tedbirleri aldık. Vergi indirimleri ve sübvansiyonlara kadar her türlü ortamı oluşturduk. Bunları yaparken enflasyondaki artış hızı düştü. Yazın getirdiği imkanlar ve tarım ürünlerindeki verim artışının imkanlarıyla önümüzdeki süreçte aralık ayından itibaren baz etkisi ile başlayacak olan aşağı sert yönde gidecek enflasyonla ilgili düşüş trendinin, 2023'ü kapayacak şekilde devam edeceğini iddialı şekilde söyleyebilirim. Önümüzdeki yıl seçimlere giderken, bütçeden taviz vermeden enflasyonla mücadelemizi aynı kararlılıkla devam ettireceğiz."


Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) borçlarının geri ödenmesine yönelik düzenlemenin sorulması üzerine de Nebati, "Ekim ayında Meclis açılır açılmaz torba yasamız olacak. Bu ve buna benzer alanlar da dahil olmak üzere torba yasada bunların tamamını çözmüş olacağız." dedi.




Haberi paylaşın

Adalet Bakanı Bozdağ: Kira alacaklarıyla ilgili ihtilafları arabuluculuğun konusu haline getiriyoruz

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Kira alacaklarıyla ilgili ihtilafları, kat mülkiyeti kanunundan doğan ihtilafları ve komşuluk hukukundan doğan ihtilafları arabuluculuğun konusu haline getiriyoruz." dedi.


Bozdağ, Bartın Adalet Sarayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, alternatif çözüm yolları konusunda önemli adımlar atıldığını, uzlaştırma, tahkim ve hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuğun, Türkiye'nin gündemine getirildiğini belirtti.


İhtilafların mahkemeye gitmeden kısa sürede çözüme kavuşturulmasını sağlayan arabuluculuğun bugüne kadar iş, ticari ve tüketici uyuşmazlıklarında dava şartı haline getirildiğini hatırlatan Bakan Bozdağ, 2013'ün Kasım ayından bugüne kadar 3 milyon 119 bin 855 uyuşmazlığın yüzde 69'unun arabuluculukla anlaşmayla sonuçlandırıldığını bildirdi. Bekir Bozdağ, çözüme kavuşturulan ihtilafların yargının üzerinden alındığını dile getirdi.


Yeni dönemde arabuluculuğun kapsamının genişletilmesi kararı aldıklarını ifade eden Bozdağ, şöyle devam etti:


"Bakanlığımızın şu anda hazırladığı çalışmalar çerçevesinde önümüzdeki dönemde kira alacaklarıyla ilgili ihtilafları, kat mülkiyeti kanunundan doğan ihtilafları ve komşuluk hukukundan doğan ihtilafları arabuluculuğun konusu haline getiriyoruz. Bundan sonra kira alacaklarından, kat mülkiyeti hukukundan, kanunundan ve komşuluk hukukundan doğan ihtilaflar arabulucuya gidecek ve arabuluculukta daha kısa sürede, daha az masrafla çözüme kavuşacaktır. Biz, komşuların mahkemeye düşmeden meseleleri halletmesini arzu ediyoruz. Bu üç alana baktığınızda ikisi doğrudan komşuluk hukukuyla alakalı konu, diğeri de kiracı-ev sahibi, onların çoğu komşu olabiliyor. Kiracılarla, ev sahipleri ve komşular arasındaki ihtilafları, onları mahkeme kapılarına düşürmeden ve birbirlerini mahkeme kapılarında suçlamadan, arabulucu marifetiyle daha erken süre içerisinde sorunlarını çözme konusunda yeni bir alternatif çözüm yolunu önümüzdeki dönemde ortaya koyacağız."


Bekir Bozdağ, Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığında konunun gündeme geleceğini söyledi.


Arabuluculuk sınavı

Arabuluculuk sınavına ilişkin de açıklama yapan Bakan Bozdağ, "Arabuluculuk sınavı ilanı bugün ya da yarın Adalet Bakanlığı sitesinden yayınlanacak. Kota uygulaması yapmayacağız bu sınavda, 70 ve üzerinde başarı elde eden sınava giren herkes arabulucu olma hakkını elde etme etmiş olacak." bilgisini paylaştı.


Arabulucu olmak için temel eğitimi alma zorunluluğu bulunduğunu dile getiren Bakan Bozdağ, sınava gireceklere başarı diledi.


Haberi paylaşın

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Esad zirveye davetli değil, görüşme yok

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İran'ın yarı resmi haber ajansı Tasnim'de yer alan Türkiye ve Suriye liderlerinin Şangay Beşlisi zirvesinde görüşeceği iddiasını yalanladı.


Çavuşoğlu "Doğru değil, böyle bir şey yok. Esad da oraya davetli değil," ifadelerini kullandı.


Çavuşoğlu ABD ve bazı Batılı ülkelerin, Türkiye'deki birçok vize başvuru sahibinin randevularının bekleme süresini çok uzun tutmasında ve reddedilen başvuruların artmasında "kasıt gördüklerini" belirterek "Eylül başında bu Batı ülkelerinin büyükelçilerini Bakanlığa arkadaşlarımız çağıracaklar, gerekli uyarıları yapacaklar. Eğer bundan sonra da düzelmezse biz de karşı tedbirler alacağız." dedi.


Çavuşoğlu, Haber Global'de katıldığı programda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.


Türk vatandaşlarına ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden vize almalarının zorlaştırıldığına ilişkin soruya Çavuşoğlu, "Maalesef ABD ve bazı Batı ülkeleri, AB ve AB üyesi olmayan Batı ülkeleri vatandaşlarımıza randevu süresini 1 yıl sonraya, 6 ay, 7 ay, 8 ay sonraya veriyorlar. Aynı şekilde ret oranını da yükselttiler. Şimdi bu, planlı ve kasıtlı." yanıtını verdi.


Çavuşoğlu, vatandaşların da bunun farkında olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:


"En son Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile İstanbul'da yaptığımız görüşmede, büyükelçileri de oradaydı, ona da söyledim. New York'ta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'la ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Lane Flake oradaydı, ona da söyledim. Yani biz burada kasıt görüyoruz. Halkımız da böyle görüyor.


Seçim öncesi AK Parti iktidarını zorda bırakmak için yapılan adımlar olarak değerlendiriyoruz. Önümüzdeki günlerde, şimdi birçoğu tatilde, eylül başında bu Batı ülkelerinin büyükelçilerini Bakanlığa arkadaşlarımız çağıracaklar, gerekli uyarıları yapacaklar. Eğer bundan sonra da düzelmezse bu sefer biz de karşı tedbirler alacağız, kısıtlayıcı tedbirler."


Bu durumun "kasıtlı" olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Personel, yok Kovid'miş... Bu bahanelere inanmıyorum. Bunların çözümleri var. Çözümleri kendilerine de söyledik." dedi.


Çavuşoğlu, söz konusu ülkelerin büyükelçiliklerinin yerel personeli artırabileceğini ya da çalıştıkları vize şirketlerinden takviye personel alabileceklerini belirterek "İsteseler çok rahat çözerler. Burada kasıt var. Kesinlikle kasıt var. Biz bunu görüyoruz ve eylülün başında arkadaşlarımız, bakan yardımcılarımız çağıracaklar, zaten bazılarıyla da görüştüler ABD'li ve diğerleriyle...Yani bu çok kolay çözülecek bir konu." diye konuştu.


Bakan Çavuşoğlu, belgesi yetersiz ve istenilen şartları karşılamayan başvuruların reddedilmesinin anlaşılır olduğunu; ancak her türlü şartı yerine getiren ve gittikten sonra ülkeye döneceğinin garantisini sunan başvuruların reddedildiğini de gördüklerini anlattı.


Haberi paylaşın

Bakan Bilgin'den EYT açıklaması: Masada tek formül var

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin kabine toplantısı sonrası emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ilgili açıklamalarda bulundu.


Şu an masada sadece bir formül olduğunu belirten Bilgin "kamuoyunda konuşulan Hollanda ve Almanya modelleri doğru değil" ifadelerini kullandı. Bu ülkelerde 62 yaşından itibaren daha düşük bir maaşla emekli olmanın mümkün olduğunu söyleyen Bilgin Türkiye'de EYT'lerin zaten 62 olmadan emekli olacağını söyledi.


Bilgin "Çalışmamız sürüyor, bir çok aşamadan geçecek. Tamamlanınca ilgili bakanlıklar ve kurumlarla da paylaşacağız. Ortak bir noktaya ulaşabilirsek cumhurbaşkanına sunacağız, onaylanırsa kamuoyuyla paylaşacağız," ifadelerini kullandı.


Haberi paylaşın

Erdoğan: Amacımız çevremizde bir barış ve iş birliği kuşağı tesis etmektir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hiçbir ülkeye husumet beslemiyoruz. Her ülkeyle mümkün olan en iyi, en ileri, en samimi ilişkiyi kurmak istiyoruz. Amacımız, yakın komşularımızdan başlayarak çevremizde bir 'barış ve iş birliği kuşağı' tesis etmektir." dedi.


Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Subay ve Astsubay Öğrencileri Mezuniyet Töreni'nde konuştu.


Türkiye'nin, üç kıtanın kesişme noktasında yer alan, stratejik önemi fevkalade yüksek bir coğrafi konuma sahip olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:


"Asya'dan Afrika'ya, Kafkasya'dan Avrupa'ya uzanan geniş bir bölgede yaşanan her olay, bizi doğrudan etkilemektedir. Afganistan'da 40 yıldır devam eden iç karışıklıkların, Libya'daki ardı arkası kesilmeyen kardeş kavgasının, Yemen'de çözüme kavuşturulamayan çatışmaların, Suriye'de 11 yıldır devam eden zulüm ve saldırıların, Balkanlarda yeniden alevlenmeye başlayan gerilimlerin, Afrika'da her yıl yüz binlerce cana mal olan açlık ve fakirliğin, Kafkasya'da körüklenmeye çalışılan fitne girişimlerinin, velhasıl komşularının yanı sıra çok geniş bir alanda ortaya çıkan krizlerin menfi yansımalarını en fazla hisseden ülke, hiç şüphesiz ülkemiz, vatanımız Türkiye'dir."


Cumhurbaşkanı Erdoğan, kim ne derse desin, coğrafi konumu, kültürel ve beşeri bağları itibarıyla Türkiye'nin buralara sırtını dönme lüksünün olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:


"Komşularımıza ateş düşmüşse, kapılarımızı, pencerelerimizi kapatıp 'bana ne' diyemeyiz. Yüzyıllar boyunca cihana adalet dağıtmış bir ecdadın torunları olarak 'Bize ne Kudüs'ten, bize ne Filistin'den, bize ne Suriye'den, Irak'tan, Yemen'den, Türkistan'dan.' diyemeyiz. Hele hele Batılılar gibi, 'Bana ne başkalarının acısından, gözyaşından.' hiç diyemeyiz. Çünkü biz tarihiyle, kültürüyle, değerleriyle nam salmış büyük bir devletiz. Biz, vicdanıyla, merhametiyle temayüz etmiş büyük bir milletin evlatlarıyız. Ne diyor şair, 'Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz.'


Haberi paylaşın

Erdoğan'dan Mardin ve Gaziantep'teki trafik kazaları açıklaması


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "(Mardin ve Gaziantep'teki trafik kazaları) Yapılan soruşturmalar neticesinde, failler hakkında gereken işlemler yapılacaktır. Benzer kazaların bir daha yaşanmaması için trafik ve araç güvenliği başta olmak üzere her alanda ihtiyaç duyulan tedbirleri süratle uygulamaya geçireceğiz." dedi.


Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. 


Haberi paylaşın

Sokak köpeklerinin yerini harita üzerinde gösteren 'havrita'ya erişim engellendi


Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğince, sokak köpeklerinin anlık konum bilgilerini harita üzerinde gösteren "havrita.com" sitesine erişim engellendi.

Pati Koruyucuları Hayvanları Koruma Derneği, sokak köpeklerini hedef gösterdiği gerekçesiyle söz konusu sitenin kapatılması için sosyal medyadan kampanya başlattı.


Derneğin avukatı, bu süreçte site yöneticilerinin kendilerine ait görüntüleri paylaşarak "kişilik haklarına saldırıda" bulundukları gerekçesiyle sitenin erişime kapatılmasını istedi.


Talebi değerlendiren Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği, "kişilik haklarını ihlal ettiği" gerekçesiyle "havrita.com" sitesinin erişiminin engellenmesine karar verdi.


Haberi paylaşın

Ölümlü trafik kazasına karışan eski Gercüş Kaymakamı Sinanoğlu tahliye edildi

Batman'ın Gercüş Kaymakamı iken ölümlü trafik kazasına karışan ve tutuklanarak görevinden uzaklaştırılan Server Sinanoğlu'nun tahliyesine karar verildi.


Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının, Sinanoğlu hakkında "bilinçli taksirle ölüme neden olmak" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırladığı iddianameyi kabul eden 11. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın tutukluluk durumunu değerlendirdi.


Sanığın üzerine atılı suç için istenilen cezanın üst ve alt sınırı, mağdurların şikayetten vazgeçtiklerine ilişkin dilekçesi, bilirkişi raporundaki kusur durumları, tutuklulukta geçirilen süre ve orantılılık ilkelerini değerlendiren mahkeme, Sinanoğlu'nun tahliyesine karar verdi.


Kararla Mardin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan tahliye edilen Sinanoğlu'nun, tutuksuz yargılanmasına 7 Aralık'ta başlanılacak.


Sinanoğlu'nun kullandığı 72 EP 436 plakalı cip, 15 Temmuz'da Batman-Diyarbakır kara yolunda araçlar için yeşil ışık yandığı esnada yolun karşı tarafına geçmeye çalışan 13 yaşındaki Muhammed Çelik'e çarpmış, yaralanan çocuk kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.


Hakkında "bilinçli taksirle ölüme neden olmak" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istenen Sinanoğlu, İçişleri Bakanlığınca görevinden uzaklaştırılmıştı.


Haberi paylaşın

Mardin'deki trafik kazasına ilişkin tutuklanan tır şoförleri yaşadıklarını anlattı


Mardin'in Derik ilçesinde önceki gün art arda yaşanan, 1 polis memurunun şehit olduğu, 19 kişinin yaşamını yitirdiği, 26 kişinin yaralandığı trafik kazalarına ilişkin tutuklanan 2 tır şoförünün ifadesi ortaya çıktı.

Derik'te Üçyol mevkisinde 2 tırın da karıştığı kazanın ardından başlatılan soruşturma sürüyor.


Kazada yaralanan ve soruşturma kapsamında gözaltına alınarak, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandıkları Derik Sulh Ceza Hakimliğince "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan tutuklanan tır şoförlerinin Diyarbakır'daki tedavileri sürüyor.


"Yokuş aşağı inerken birden frenim tutmamaya başladı"


İlk kazaya karışan tırın şoförü U.G, savcılık ifadesinde, Mazıdağı ilçesinden Derik'e doğru yola çıktığını belirterek, "Fazla tonajım yoktu. Aracın bakımlarını yaptırıyorum. Bir ay önce de yaptırmıştım. Yokuş aşağı inerken birden frenim tutmamaya başladı. Vites düşürdüm, aracım hızlandı. Araçlara çarpmamak için direksiyonu kırdım. Aracım devrildi. Sonrasını hatırlamıyorum. Pişmanım." ifadelerini kullandı.


İlk kazaya müdahale eden kalabalığın arasına tırla giren şoför Y.Ş. ise ifadesinde şunları söyledi:


"Derik ilçesinde yokuş aşağı giderken frenim tutmuyordu. Fazla yüküm yoktu. Gözümü hastanede açtım, sonrasını hatırlamıyorum. Olayda kastım yoktu. Pişmanım."


Mardin'in Derik ilçesi Üçyol mevkisinde önceki gün meydana gelen ölümlü kazaya müdahale edenlere freni patlayan tırın çarpması sonucu polis memuru Yahya Ergin şehit olmuş, 19 kişi hayatını kaybetmiş, 26 kişi yaralanmıştı. Gözaltına alınan 2 tır şoförü dün tutuklanmıştı.


Haberi paylaşın

Ad ve soyadı değişiklik başvuruları 24 Aralık'a kadar e-devlet üzerinden de yapılabilecek

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ad ve soyadı değişikliği başvurularının 24 Aralık 2022'ye kadar e-devlet aracılığıyla da yapılabileceğini açıkladı.


Genel Müdürlüğün sosyal medya hesabından yapılan paylaşıma göre, vatandaşların, genel ahlaka uygun olmayan, gülünç olarak değerlendirilen, yazım ve imla hatası olan ad ve soyadı değişikliği başvuruları, e-devlet aracılığıyla veya yazılı olarak ilçe nüfus müdürlüklerine 24 Aralık'a kadar yapabilecek.


İl ve ilçe idare kurulu kararıyla ad soyadı düzeltilmesi uygulaması sayesinde bugüne kadar 298 bin 670 kişinin soyadını, 134 bin 818 kişinin ise adını değiştirdiği bildirildi.


Haberi paylaşın

Gaziantep'teki trafik kazasına karışan otobüs hız sınırını aşmış


Gaziantep'te kaza yapan araca müdahale edenlere çarpan yolcu otobüsünde bulunan takografın kaza öncesi 130 kilometre hız kaydettiği öğrenildi.

Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu'nun Nizip bölümünde kaza yapan bir araca müdahale için güvenlik şeridinde bulunan ekibe ve araçlara, kaza yerinden 150 metre geride devrilen ve kayan Özel Diyarbakır Seyahat'e ait 33 SR 157 plakalı yolcu otobüsünün çarpmasıyla ilgili soruşturma sürüyor.


Soruşturma kapsamında oluşturulan kaza raporunda, olay yerinde otobüsün 307 metrelik fren izi tespit edildiği ve kaza sırasında otobüsteki takografın 130 kilometre hız kaydettiğine işaret edildi.


Otobüsler için belirlenen hız sınırının 100 kilometre olduğu TAG Otoyolu'nun Nizip bölümünde önceki gün meydana gelen kazalarda, aralarında 3 sağlık görevlisi, 3 itfaiye personeli ve 2 basın mensubunun bulunduğu 15 kişi yaşamını yitirmiş, 31 kişi de yaralanmıştı.


Haberi paylaşın

Tarımsal girdi fiyat endeksi haziranda yıllık yüzde 134,96, aylık yüzde 7,92 arttı


Tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE), haziranda yıllık bazda yüzde 134,96, aylık yüzde 7,92 artış gösterdi.

Türkiye İstatistik Kurumu, haziran ayına ilişkin Tarım-GFE verilerini açıkladı.


Buna göre, endeks haziranda bir önceki aya kıyasla yüzde 7,92, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 134,96, geçen yılın aralık ayına kıyasla yüzde 81,07 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 70,89 arttı.


Ana gruplarda, bir önceki aya göre tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 4,57, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 8,33 artış gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayına göre tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 72,3, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 145,32 yükseliş kayıtlara geçti.


Haberi paylaşın
Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Yeniden Refah Partisi: Gülşen'e 'katli vaciptir' diyen eski ilçe başkanının partiyle ilişkisi yoktur

Irak'ta Şii türbesinde meydana gelen göçükte en az 4 kişi hayatını kaybetti

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: 'Kayyum atansa bile en fazla 6 gün sürer'