Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), HDP eski Eş Başkanı Figen Yüksekdağ Şenoğlu ile birlikte 2015 yılında TBMM’ye seçilen 12 HDP üyesinin yaptığı başvuruda Türkiye’nin “insan hakları ihlalinde bulunduğuna” hükmetti.
REKLAMAvrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), HDP eski Eş Başkanı Figen Yüksekdağ Şenoğlu ile birlikte 2015 yılında TBMM’ye seçilen 12 HDP üyesinin yaptığı başvuruda Türkiye’nin “insan hakları ihlalinde bulunduğuna” hükmetti.
2016 yılında dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından HDP üyelerinin tutuklanmasıyla Türkiye’nin insan hakları ihlalinde bulunduğunu duyuran AİHM, TBMM üyesi olmalarına rağmen hala cezaevinde olan HDP üyelerinin serbest bırakılması için Türkiye’nin gerekeni en kısa zamanda yapmasını istedi.
Başvuru sahipleri siyasi söylemleri yüzünden tutuklandıkları gerekçesiyle AİHM başvurmuştu.
AİHM, başvuruyu yapanların özgürlük ve güvenlik hakkıyla, ifade özgürlüğü ve seçme ve seçilme haklarının ihlal edildiğine hükmetti.
Karar gereği Türkiye başvuru sahiplerine yaklaşık 183 bin euro tazminat ödeyecek.
2017 yılında yapılan başvuruyu karara bağlayan AİHM, siyasi demeçleri yüzünden 2016 ila 2017 yıllarında gözaltına alınan HDP üyelerinin yaptığı başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinin, 5. maddenin 1.,3. ve 4. fıkralarının, 1. protokolün 3. maddesinin ve 18. maddenin ihlal edildiğine hükmetti.
AİHS'nin 18. maddesinden mahkumiyet neden önemli?
AİHS’in 18. maddesinde, AİHM’e taraf olan ülkelerin olağanüstü hal dönemlerindeki hak kısıtlamalarına ilişkin hükümler bulunuyor. Söz konusu maddede, "anılan hak ve özgürlüklere bu sözleşme hükümleri ile izin verilen kısıtlamalar, öngörüldükleri amaç dışında uygulanamaz" ifadesi yer alıyor.
AİHM’e ilgili madde gerekçe gösterilerek yapılan şikayette, HDP’li siyasetçilerin iktidara yönelik eleştirel görüşlerini ifade ettikleri için tutuklandıkları belirtilerek, bu bağlamda, mahkeme öncesi tutukluluğun amacının muhalefeti susturmak olduğu görüşü dile getirilmişti.
AİHM'in bu şikayetle ilgili ihlal karar vermesi, "muhalefete yönelik yargı baskısının" bir anlamda teyit edildiği anlamına geliyor.
Figen Yüksekdağ Şenoğlu ile birlikte, İdris Balüken, Besime Konca, Abdullah Zeydan, Nihat Akdoğan, Selma Irmak, Ferhat Encu, Gülser Yildirim, Nursel Aydoğan, Çağlar Demirel, Ayhan Bilgen, Burcu Çelik, Leyla Birlik, Türkiye aleyhine başvuru yapan HDP üyeleri arasında yer alıyordu.