Mariupol kuşatmasında çelik fabrikası direnişçilerinden Katerina Polişçuk yaşadıklarını anlattı

REKLAM

Ukraynalı Katerina Polişçuk, opera sanatçısı olmak üzere eğitimine başladığında bir gün bombalanmış bir çelik fabrikasında saklanırken yaralı bir askeri anestezisiz ameliyat edeceğini hiç düşünmezdi. 

Ancak Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaş, binlerce insana hayal bile edemeyecekleri olayları yaşattı. 

Ukrayna'nın Mariupol kentindeki kuşatma sonrası hayatta kalan 21 yaşındaki sağlık görevlisi Katerina Polişçuk euronews'e yaşadıklarını anlattı. 

Polişçuk, "Azovstal'da yaşadığım cehennem kimsenin hayal edemeyeceği ya da herhangi bir aksiyon filminde göremeyeceği türdendi. (Yönetmen Quentin) Tarantino bile böyle bir filmi nasıl yapacağını bilemezdi." şeklinde konuştu. 

Polişçuk, Mariupol'da şubat ile mayıs ayları arasında üç ay süren kuşatma esnasında Azovstal çelik fabrikasını savunan Ukrayna birliğindeydi. Bu fabrika, harabeye dönmüş şehrin son kalesiydi ve kısa sürede Ukrayna direnişinin uluslararası bir sembolü haline geldi.

"Rus ordusuna, bunun nasıl sona erebileceğini soğukkanlı bir şekilde kabul ederek direndik. Hepimizin ölebileceğini biliyorduk. Fakat pes etmedik." diyen Polişçuk "Kuşatıldığımız ilk günlerden itibaren hiçbir malzememiz, ilacımız, yiyeceğimiz, suyumuz ya da cephanemiz yoktu. Doğru düzgün teçhizatımız ve hava savunma araçlarımız yoktu." ifadelerini kullandı. 

Polişçuk sözlerine şöyle devam etti: "Ne yazık ki savaşmak için koşullarımız oldukça zorluydu ancak evlerini savunmak ve Rusya'nın ne Ukrayna'yı ne de Avrupa'yı alamayacağını dünyaya göstermek isteyen savaşçılarımız vardı." 

'Askerlerimiz yemeden ve uyumadan 3-4 gün geçiriyordu'

Euronews'le yaptığı görüşmede amansız Rus saldırıları altında geçirdikleri zor günleri hatırlatan Polişçuk, gece boyunca süren bombardıman nedeniyle bazı askerlerin 3-4 gün boyunca yemek yemeden ve uyumadan ayakta kaldığını anlattı. 

Mariupol 82 gün süren çatışmaların ardından Rusya'nın eline geçti ve kentte kalan askerler teslim olmak zorunda kaldı. Yerle bir edilen kent tanınmaz hale geldi. 

Polişçuk için ise en kötüsü teslim olmaktı: "En kötüsü teslim olmak ve pes etmekti çünkü Azovstal ayakta kaldığı ve Ruslar askeri güçlerinin çoğunu Mariupol'a harcadığı sürece, kardeşlerimizin Ukrayna'da daha kolay savaşacağını biliyorduk." 

Polişçuk eylül ayındaki rehine takasına kadar 5 ayını Rus esareti altında geçirdi. Şimdi ise cephede savaşanlara destek toplamak için Avrupa'yı dolaşıyor. 

Mariupol kuşatmasından sağ kurtulan biri olarak, ülkeleri için savaşan insanlar adına konuşmak için özel bir sorumluluk hissettiğini söylüyor.

Şimdi Brüksel'de olan Polişçuk Avrupa Birliği'ni sonuna kadar Ukrayna'nın yanında olmaya çağırdı ve ülkesinin kaderinin AB'nin geleceğini belirleyeceğini savundu.

Euronews röportajı sırasında Polişçuk'un sesi, her ne kadar opera becerilerinin paslanmış olduğunu söylese de, Ukrayna milli marşını söylerken sert ve kederli bir şekilde yankılandı.

Polişçuk, "Savaşacağız. Cesuruz, yürekliyiz, yıkılmayız. Güçlüyüz ve bu düşmanı durduracağız. Ama desteğe ve yardıma ihtiyacımız var çünkü biz ayakta durmazsak Avrupa da ayakta duramaz." dedi.