Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Erdoğan'dan seçim tarihiyle ilgili açıklama: "Fazla değil 5 ayımız var"

İstiklal Caddesi/ İstanbul
İstiklal Caddesi/ İstanbul ©  Anadolu
© Anadolu
By euronews
Yayınlanma Tarihi Son güncelleme
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Türkiye gündemine ilişkin önemli gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.

REKLAM

Türkiye gündemine ilişkin önemli gelişmeleri aktardığımız canlı blog sayfası.

Canlı anlatım sona erdi

Öğretmenler, Cumhuriyet'in 100. yılında 100 bin atama bekliyor

Atama bekleyen öğretmenler, Ankara Ulus'ta yaptıkları eylemin ardından bugün de Beşiktaş Meydanı'ndın seslerini duyurmaya çalıştı.


KPSS 2022 sonuçlarının ekim ayında açıklanmış olmasına rağmen resmi duyurunun yapılmadığını belirten öğretmenlerin Beşiktaş'taki etkinliğine bazı sanatçılar da destek verdi.


Sosyal medyada örgütlenen öğretmenler adayları "#YüzBinÖğretmenBeşiktaşta" etiketi ile seslerini yetkililere duyurmaya çalışıyor. 


Milli Eğitim Bakanı Özer, aralık yında yaptığı açıklamada "Şu anda yeni atamalarla ilgili yeni bir değerlendirmemiz, talebimiz yok." ifadesini kullandığı yönündeki iddiaların asılsız olduğu belirtmiş ve atamalar konusunda açık kapı bırakmıştı.


Bakanlıktan yapılan açıklamada "Sayın Bakanımızın böyle bir ifadesi olmamıştır. Öğretmen atamasına ilişkin çalışmalar tamamlandığında kamuoyuyla paylaşılacaktır." denilmişti.



Haberi paylaşın

Selahattin Demirtaş, HDP'nin kendi adayını çıkarması kararıyla ilgili konuştu

HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP'nin kendi adayıyla seçime girme kararını savundu. TELE1'e konuşan Demirtaş, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın açıklamasının resmi parti politikası olduğunu söyledi.


HDP'nin daha önce kendi adayını çıkarabileceği yönünde zaten birçok kez açıklamalar yaptığını anımsatan Demirtaş "Eğer muhalefetin diğer bloku ortak aday çıkarmak için veya çıkacak adayda ilkeler üzerinde ortaklaşmak için HDP’yi ziyaret edip açık bir diyalog ve müzakere yürütmeyi düşünmüyorsa elbette HDP seçmenin karşısına kendi adayıyla çıkacaktır. Bundan daha normal, bundan daha meşru bir tutum olamaz." dedi.


Demirtaş, kararın ardından Twitter hesabından yaptdığı açıklamada ise "Yarım kilo ucuz kıyma alabilmek için sabahın karanlığında kuyruğa giren, bayat ekmek almak zorunda kalan on milyonlarca insanın, gelecekten umudunu kesmiş gençlerin umudu muhalefette. Vebal muhalefette, sorumluluk muhalefette. Çözüm de muhalefette. Yürü HDP! Yolun açık olsun" mesajını paylaşmıştı.



Haberi paylaşın

Sinan Ateş cinayetiyle ilgili 3 kişi tutuklandı


Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili soruşturmada, aralarında Doğukan Ç'nin de bulunduğu 3 kişi tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamaya göre, 30 Aralık 2022'de gerçekleşen silahlı saldırıda Ateş'in öldürülmesi, Selman Bozkurt'un ise yaralanmasına ilişkin soruşturma kapsamında bugün itibarıyla 5 şüphelinin Başsavcılıktaki işlemleri tamamlandı.
Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen şüphelilerden Doğukan Ç. ile S.K. ve U.E. tutuklandı, 2 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.


Haberi paylaşın

Akşener: Birinci parti çıkacağız ben de Başbakan olacağım


İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "2023'te yapılacak seçimleri kazanmak zorunda olduğumuzu bilenleriz. Milletimizin geleceği için, bu iradeyi koymak mecburiyetinde olduğumuzu bildiğimiz, buna inandığımız ve geçmişimiz bugüne kefil olduğu için bu işi başaracağız." dedi.

Akşener, partisinin Menteşe Spor Salonu'nda düzenlediği İl Kongresinde yaptığı konuşmada, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.


Türkiye'yi ve milleti canları pahasına karşılıksız sevdiklerini belirten Akşener, şu değerlendirmede bulundu:


"2023'te yapılacak seçimleri kazanmak zorunda olduğumuzu bilenleriz. Milletimizin geleceği için, bu iradeyi koymak mecburiyetinde olduğumuzu bildiğimiz, buna inandığımız ve geçmişimiz bugüne kefil olduğu için bu işi başaracağız. İddia ediyorum, bu seçimi alacağız. 'Başbakan Meral, Akşener' diyorsunuz ya. Birinci parti çıkacağız ben de Başbakan olacağım. Onunla bununla anlaşarak değil, onunla bununla kapı arkalarında ahbaplık ederek değil, ondan bundan bir şey isteyerek değil, kendimiz irademizle, çalışkanlığımızla, gücümüzle milletimizi ikna ederek birinci parti çıkacağız inşallah. Size inanıyor ve güveniyorum."


Haberi paylaşın

AK Parti'li Yavuz'dan seçim tarihiyle ilgili açıklama

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, "Seçimler, mevsimsel şartlar sebebiyle çok az öne alınacaksa bunun adı 'erken seçim' değil 'seçim tarihinin güncellenmesi' olur." ifadesini kullandı.


Yavuz, yazılı açıklamasında, seçim tarihi güncellemesi konusuyla ilgili her gün alakalı alakasız sayısız yorum ve görüşe rastladıklarını belirtti.


Bu yorum ve görüşlerin çoğunun ne gerçeklikle ne de hukuki değerlendirmeyle alakasının olduğunu vurgulayan Yavuz, "Gözlemlediğimiz üzere tartışmalar şu konular etrafında olmaktadır, 'Erken seçim mi, yoksa seçim tarihinin güncellenmesi mi? Fesih mi, yoksa seçimin yenilenmesi mi? 90 gün mü, yoksa 60 gün mü?' Oysa konu çok net ve anlaşılır bir şekilde açıktır. Seçimler, mevsimsel şartlar sebebiyle çok az öne alınacaksa bunun adı 'erken seçim' değil 'seçim tarihinin güncellenmesi' olur." değerlendirmesinde bulundu.


Salt mevsimsel şartlar sebebiyle seçimlerin çok kısa bir süre öne alınacaksa bu durumun "erken seçim" olarak asla nitelendirilemeyeceğini ifade eden Yavuz, şöyle devam etti:


"Daha çok parlamenter sistem sürecinde dilimize yerleşen 'erken seçim' kavramı, bir anlamda hükümet edememe ya da hükümet etmenin zorlaştığı hatta imkansızlaştığı dönemlerde, seçimlere birkaç yıl kalmasına rağmen seçimlerin yapılması durumunu ifade eden bir kavramdı. Oysa şimdi böyle bir durum yok. Okulların kapanması, mevsimlik işçi hareketleri gibi bir kısım mevsimsel şartların ortaya çıkarttığı zorluklar nedeniyle seçimler çok kısa bir süre öne alınacaksa bu durumu ancak 'seçim tarihinin güncellenmesi' olarak tanımlayabiliriz. Şayet 'seçim tarihinin güncellenmesi' konusunda bir karar verilecekse bu durumda kimse, kimseyi feshedip ortadan kaldırmış olmayacak. Sadece seçimlerin yenilenmesine ilişkin bir karar alınacak. 'Seçim tarihinin güncellenmesi' konusunda bir karar verilmesi halinde bu, hem anayasal ve hem de yasal ifadeyle 'seçimlerin yenilenmesi' işi olur. Yani 'Fesih' olmaz.


Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nde kimse kimseyi feshedip ortadan kaldıramaz. Sadece seçim kararı alan erk kendisiyle birlikte diğer erki de seçime götürür. Anayasamıza göre bu yetkiyi ya üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla TBMM (Anayasa madde 116/1) ya da cumhurbaşkanı (Anayasa madde 116/2) kullanabilir. Söz konusu bu yetkinin gerek TBMM ve gerekse cumhurbaşkanı tarafından kullanılması halinde, Meclisin ve cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder (Anayasa madde 116/4)."


"Süre 90 gün değil 60 gündür"


"Yenileme kararının cumhurbaşkanı tarafından verilmesi halinde, Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 8'inci maddesinin 2'nci fıkrasına bakarak sürenin 90 gün olduğunu iddia eden kişi ya hukuk nosyonundan uzaktır ya da seçim mevzuatındaki gelişmeleri doğru düzgün takip edememiş demektir." görüşünü aktaran Yavuz, konunun iki ayrı kanunda hüküm altına alındığını bildirdi.


Yavuz, şunları kaydetti:


"Bunlardan birisi Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 8'inci maddesinin 2'nci fıkrası, diğeri ise Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun 3'üncü maddesinin 4'üncü fıkrasıdır. Milletvekili Seçim Kanunu'nun 8'inci maddesi 1987’de düzenlenmiştir. Oysa Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun 3'üncü maddesi 2018 tarihlidir. Bir konuda, iki kanunun çelişmesi durumunda, en son çıkarılan kanunun esas alınacağı en temel hukuk kurallarından biridir. Dolayısıyla burada Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun 3'üncü maddesinin 4'üncü fıkrasının uygulanacağı oldukça açıktır. Ayrıca bilindiği üzere ülkemizde 'Parlamenter Sistem' yerini 'Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne bırakmıştır. Bu sistemde milletvekili seçimleri ile cumhurbaşkanlığı seçimleri birlikte yapılmak zorundadır. Bu nedenle seçim takvimine ilişkin süreç, Milletvekili Seçim Kanunu ile Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu birlikte uygulanarak belirlenmelidir. Ancak aynı konuda iki kanun arasında farklılık bulunması halinde Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu esas alınmalıdır. Zira Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'nun 'Seçimde uygulanacak genel ilkeler' kenar başlıklı 2'nci maddesinin 5'inci fıkrasına göre, Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'nda özel hüküm bulunmayan hallerde Milletvekili Seçimi Kanunu ve başka bazı kanunların Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'na aykırı olmayan hükümlerinin uygulanması gerektiği ifade edilmektedir.


Kanunlar arasında farklılık olması halinde hem sonraki tarihli olması ve hem de özel hüküm gereğince Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun esas alınması gerekmektedir. Söz konusu bu kanunda da süre 60 gündür. Özetle söylemek gerekirse Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 8'inci maddesinin 2'nci fıkrasındaki süreye ilişkin 90 günlük hükmünün, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun 3'üncü maddesinin 4'üncü fıkrasındaki 60 günlük hükmü karşısında uygulanma imkanı kalmamıştır. Bir anlamda Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 8'inci maddesi, sonraki tarihli Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun 3'üncü maddesi ile zımnen ilga olmuştur."
 


Haberi paylaşın

Erdoğan'dan seçim tarihiyle ilgili açıklama

 Antalya'da toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 seçimleriyle ilgili "Fazla değil 5 ayımız var. 5 ay durmak yok." dedi.


Yeni bir seçim arifesinde olduklarını belirten Erdoğan "Karşımıza yine 'yaptırmayız' ittifakıyla çıktılar. Üstelik kendi aralarında da aynı taktiği izleyeceklerini ilan ediyorlar." diye konuştu.


Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkan ifadeleri şöyle:


  • "Bunlar kendi vesayetlerini inşa etmeye çalışıyor. Bu defaki vesayetin adı ne biliyor musunuz? Altılı masadaki vesayetin adı, siyasi vesayet."
  • "Türkiye eskiden yürütmede iki başlılığı kaldıramadığı için ağır bedeller ödediği krizler yaşamıştı. Bunlar iki de değil altı başlı yürütme peşinde koşuyor."
  • "Başlattığımız her reformda kaşımızda ilkel ve sapkın bir zihniyeti bulduk."
  • "Ama Türkiye bunu size yaptırmayacak. Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Ana kademe çalışmaya var mıyız? Kadın kolları çalışmaya var mıyız? Gençler çalışmaya var mıyzı? Ben size inanıyorum. Biz milletimizi vesayetin cenderesinden kurtarılmış olmakla övünüyoruz." 
  • "Millete söyledikleri sözleri uygulayabilecekleri hiçbir hukuki zemin mevcut değil. Seçimden sonra böyle bir hazırlıkları ve niyetleri olduğuna dair işaret de yok."
  • "Ortada vizyon, program, proje namına hiçbir şey mevcut olmadığı için 'istemezük' dışında hiçbir şey söylemiyorlar."
Haberi paylaşın

İçişleri Bakanı Soylu: Ay yıldızlı pasaportumuzun dünyanın en itibarlı pasaportu olacağı günler uzak değil

Nevşehir'deki bir otelde düzenlenen "1. Uluslararası Evlat Nöbeti Aileleri Kongresi"nde konuşan Soylu, Türkiye'nin 2023'e güçlü şekilde girdiğini, tüm engelleme çalışmalarının başarısız kaldığını belirtti.


Soylu, "Yeni başladığımız, gelecek yüzyılda yaşayacak gençlerimize çok büyük bir miras bırakacağımız, ay yıldızlı pasaportumuzun dünyanın en itibarlı pasaportu olacağı, gençlerimizin parmakla gösterileceği günlerin çok uzak olmadığını bir kez daha söylemek istiyorum." diye konuştu.


Bakan Soylu'nun konuşmalarından öne çıkan ifadeleri şöyle:


Bir daha Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider bulamayız. Bir daha, Avrupa ile Amerika gibi etrafımızdaki coğrafyada huzursuzluğu oluşturanları böyle güçsüz, vizyonsuz, yönsüz, böyle vicdansız, böyle yönsüz, lidersiz bir şekilde bulamayız. 20'nci yüzyılın altyapısındaki eksiklerini tamamlamış, 21'nci yüzyılında altyapısını tamamlamış Türkiye'yi bir daha yakalayamayız."


Anadolu insanının geçmişte büyük çileler yaşadığını, her gün çok sayıda evladını ay yıldızlı tabutlara sararak terörle mücadeleye devam ettiğini kaydeden Soylu, millete ekonomiden teröre birçok alanda sorun yaşatıldığını anlattı.


Türkiye'nin, gecelik yüzde 8000 faizlere mahkum edildiği günlerin yaşandığını, gazete manşetleriyle liderlerin itibarsızlaştırılma çalışmalarını gördüğünü ifade eden Soylu, şunları kaydetti:


"Bu ülkede Amerika'nın, Avrupa'nın bizim yöneticilerimize, büyüklerimize parmak salladıkları, bizim özgüvenimizi çekip almaya çalıştıkları, emeklilerimizin akşam saat beşten sonra ertesi sabah maaşını alabilmek için banka kuyruklarında bekledikleri, Okmeydanı Hastanesi'nden Samatya Hastanesi'ne kadar kışın bir vaktinde Trakya'dan Anadolu'dan getirdikleri battaniyelerle, acaba doktorun sabahleyin yüzünü görebilir miyim diye bekleştikleri bir Türkiye'den, bizim petrolümüz, madenimiz olsa da gazımız olsa da bize çıkartmazlar diyen Türkiye'den bugün kendi arabamızı yaptığımız, dünyanın en büyük havalimanlarından birini gerçekleştirildiği, 50 milyar dolar turizm geliri yakalayan, 46 milyon turistin geldiği, dünyanın her bir tarafındaki mazluma elini uzatan, etraftaki coğrafyaya ümit veren bir tabloya dönüşüldü. Çocukluğumdan beri siyasetin içindeyim. Bunlar kolay başarılacak işler değildir. Her taraftan saldırmaya çalışırlar. Milletimize inanıyor, ferasetine güveniyoruz. Doğru, bizim istikametimizdir. Yeni başladığımız, gelecek yüzyılda yaşayacak gençlerimize çok büyük bir miras bırakacağımız, ay yıldızlı pasaportumuzun dünyanın en itibarlı pasaportu olacağı, gençlerimizin parmakla gösterileceği günlerin çok uzak olmadığını bir kez daha söylemek istiyorum."


Haberi paylaşın

AK Parti'den Sinan Ateş’in ailesine ziyaret

Halk TV

AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, öldürülen Ülkü Ocakları’nın eski başkanı Sinan Ateş’in ailesini ziyaret etti.


Halk TV haberine göre AKP Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, dün akşam Sinan Ateş’in ailesini ziyaret etti.


Halk TV’de Perdenin Önü Arkası’ programında konuşan İsmail Saymaz, ziyaretle ilgili “Davut Bey, Beştepe’den geldiğini, Cumhurbaşkanının selamını getirdiğini ve Cumhurbaşkanının kendisine ‘Biz bu olayı çözeceğiz, sonuna kadar yanındayız’ dediğini aktarmış aileye.” dedi.


30 Aralık’ta Ankara’nın Çankaya ilçesinde motosikletli iki kişinin silahlı saldırısına uğrayan Sinan Ateş kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.


Şu ana kadar MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Köktürk ve iki özel harekat polisinin de aralarında bulunduğu 10 kişi tutuklandı. İstanbul'da yakalanan Doğukan Çep ise Ankara'ya getirildi.



Haberi paylaşın

İçişleri Bakanı Soylu'dan İBB açıklaması: "Bizim derdimiz kayyum atamak değil, orayı terör unsurundan arındırmak"

AA

 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturmayla ilgili, "Bizim derdimiz kayyum atamak değil, böyle bir derdimiz de yok zaten. İlk gün söyledim ben, bizim derdimiz işimizi yapmak, oraya terör unsuru koyuyorsan o terör unsurundan oraya arındırmak." dedi.


Kamu görevlilerinin görevlerini kanunlara, kurallara göre yapması gerektiğinin altını çizen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:


"3 kuruşluk siyasi bir gelecek hesabı yapacaksın diye dejavu olmayalım, tekrar geri dönmeyelim. Bu yanlış bir şey olur. Bizim yaptığımız görev var. Bize kanunlar görev vermiş, diyor ki İçişleri Bakanlığı bu işleri kontrol eder. Şikayet üzerine kontrol eder, rutin denetimlerle kontrol eder, çıkan haberler üzerine kontrol eder, savcılıkların yaptığı soruşturmalarda çıkan birtakım bilgiler çerçevesinde kontrol eder. Biz de ediyoruz. Biz bunu Doğu ve Güneydoğu'da da yaşadık belediyelerde, oradan bizim tecrübemiz var. Uyardık, dedik ki yapmayın bunu. Uyarmasa mıydım, benim görevim bu. Türkiye'de yaşananların tekrar İstanbul'da, İzmir'de, Mersin'de, Adana'da yaşanmasına seyirci mi kalsaydık, kalabilir miyiz? O zaman ben görev suçu işlemiş olurum. İhmal ortaya koymuş olurum."


Bu konuda uyarıda bulunduklarını aktaran Soylu, "Milletin görevlendirdiği işi değil hedeflerindeki işe ulaşabilmek için kuralsız, ilkesiz, biçimsiz yürüyorlar. Ben görüyorum, bunu herkes görüyor. Birileri bize kızdığından dolayı görmemezlikten geliyor olabilir. Bizi sevmiyorlar, 'o ne yaparsa yapsın meşrudur' diyor. Bu olabilir. Bunun maliyetini de o yaşar. Ama şunu söylemek isterim, bunlar doğru işler değildir. 'O ot biçiyor' demek, bu doğru iş değildir. Biz bu maliyeti bir daha ödemeyelim. Bu doğru bir yaklaşım değildir, bu siyasal rüşvettir." ifadelerini kullandı.


"Mağduriyet oluşturmaya çalışıyor"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu bir mağduriyet algısı yaratmaya çalışmakla suçlayan Soylu, "Onu Süleyman Soylu'ya söylemiştim de oraya söylememiştim gibi birtakım sözlerle kimse mahkemeyi, bütün insanları afedersiniz enayi yerine koyup aldatmaya çalışmasın. Böyle bir şey olmaz. Herkes kimin neyi kime söylediğini de biliyor." dedi.


Bütün belediyelere farklı alanlarda da soruşturma yaptıklarını dile getiren Soylu, kimine rehberlik yaptıklarını, kimini mahkemeye sevk ettiklerini belirtti.


"Şimdi de bana kayyum atıyorlar, kayyum atayacaklar diye oradan da bir mağduriyet oluşturmaya çalışıyor." diyen Soylu, "Bir işinle gündeme gel. Gündeme geldiği şey şu, İETT otobüsleri bozuk, insanlar itiyorlar. Gündeme geldikleri şey şu, tatile çok gidiyor. Gündeme geldiği şey, balık yemek." diye konuştu.


Bakan Soylu, şöyle devam etti:


"Şimdi de 'kayyum atanacak, bugün atanacak, yarın atanacak, şöyle atanacak, böyle atanacak.' Bizim derdimiz kayyum atamak değil, böyle bir derdimiz de yok zaten. İlk gün söyledim ben, bizim derdimiz işimizi yapmak, oraya terör unsuru koyuyorsan o terör unsurundan oraya arındırmak. Eğer ben bir yıl önce bunları dile getirmemiş olsaydım, bugün daha farklı bir tabloyla karşı karşıya kalırdık. Bu kadar net. Allah'ınızı severseniz kimin Türk, kimin Kürt, kimin Alevi olduğu, kimlikleriyle ilgili bir şey söylüyor muyum, söylemiyorum. Bir tek kırmızı çizgimiz var. Benim de değil, benim var zaten, Anayasa'mızın, kanunlarımızın... Yani o kırmızı çizginin dışında başka bir şey söz konusu değil. Kayyum atamak için böyle bir değerlendirme yapıyor da değiliz. Bir tek şey yapıyoruz, terörden arındırmak. Onun için de biz kendimiz bunu yapabilme kabiliyetine sahip değiliz. Biz tespitlerimizi yaptık. Tespitleri değerlendirecek ve bunu hukuki anlamda ortaya koyacak olan mahkemedir. Bizim işimiz bitti."


"Kafaya takmış Cumhurbaşkanı olacak"

Belirtilen bazı isimlerle ilgili İmamoğlu'nun, "Bu adam burada çalışmıyor" dediğini aktaran Soylu, "Niye çalışmıyor? Kapı gibi adam orada çalışıyor. Ama Belediyesine hakim değil, yaptığı işe hakim değil. Çünkü adamın kafası başka havalarda. Kafaya takmış Cumhurbaşkanı olacak. Deli kız düğüne gitmiş, burası bizim evden güzel demiş. Burayı beğenmiyor, başka tarafa, başka tarafa gidiyor, işin hakkını ver arkadaş. Bak, biz ne mücadele veriyoruz." dedi.


Ülkenin huzuru için büyük bir mücadele verdiklerini anlatan Soylu, "Bir dakikamız boş geçmiyor ama sallayıp duruyorlar bize. Bu mücadelenin her birinden bir cümle söylesen zaten insanı yoruyor. Bugün işiyle iştigal edene biz ne diyoruz, kime ne diyoruz? Şimdi Eskişehir Belediyesi var CHP'li, ben onlara sen terörist aldın mı diyorum, demiyorum. Böyle birçok belediyeleri var." diye konuştu.


"Burası hukuk devleti"

Soylu, şu anda HDP'li belediyeler içinde görevden almadıklarının da bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:


"Niye almadık? Çünkü terörle ilgili yeterli bilgiyi ve doneyi bulamadık, yok böyle bir bilgi. Yoksa alamam. Evet zihnimde onların muhakkak ki bir yerden terörle iltisakı vardır ama burası hukuk devleti. Hukuk devletinin içerisinde bu konuda herhangi bir bilgi ve belge olmadan... Aldığımız belediye başkanları ceza aldılar 900 yıl. Hadi ben aldım, kötü bir adamım. Diyelim ben kötüyüm, kötülük yaptım peki hakim bunlara 900 yıl ceza vermiş. Demek ki biz doğru yere parmak basmışız ve şu anda birçok işlem yapılıyor."



Haberi paylaşın

Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, canlı yayında soruları yanıtladı: Ortak aday için kesin mutabakat var 


Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, altılı masanın cumhurbaşkanı adayına ilişkin, "Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar doğrudan karar süreçleri içinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar. Genel başkanlar, cumhurbaşkanı kadar, cumhurbaşkanı gibi ister içerden ister dışardan olsun her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak." dedi.


Davutoğlu, Halk TV canlı yayınında dünkü altılı masa toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu.


Dün 10 saate yakın bir toplantı yaptıklarını ve "açık yüreklilikle" her şeyi konuştuklarını aktaran Davutoğlu, öncelikle altılı masanın bir yıl içinde neler yaptığını masaya yatırdıklarını söyledi.


Dünkü toplantının kritik bir eşik ve tarihi bir toplantı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Cumhurbaşkanı adayından daha önemli iki metin kabul edildi." ifadesini kullandı.


Yakında tanıtımını yapacakları metni toplumun göreceğini bildiren Davutoğlu, şöyle devam etti:


"Diyoruz ki topluma,'Hiç merak etmeyin, yeni bir yönetim anlayışı ile bu toplumu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden, bu ucube sistemden güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçireceğiz. Bu süreç esnasında cumhurbaşkanı yetkileri ne olacak, cumhurbaşkanı yardımcılarının yetkileri ne olacak, bakanların yetkileri ne olacak, bakan yardımcılıkları kaldırılacak yerine müsteşarlıklar mı gelecek, yine üst düzey bürokratlar nasıl atanacak? Bunların hepsi tespit edildi. Şu anda o metin bir iki rötuşla sunulabilecek nitelikte ama biz özellikle büyük bir lansman istiyoruz."


Davutoğlu, "Altı lider veya bunlardan biri cumhurbaşkanı adayı olursa 5 lider başkan yardımcısı mı olacak?" sorusuna, "Bu konuyu netleştirdik. Alınacak roller tek tek spesifik roller değil ama kurumsal olarak cumhurbaşkanı ve yardımcılarının ortak süreçle, imza yetkisiyle, karar süreçlerindeki yetkisiyle cumhurbaşkanı ve yardımcılarının ağırlıkta olacağı bir yapı olacak." yanıtını verdi.


Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Arkadaşlarla aldığımız kararlar var, onları lansmanla açıklayacağız. Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar doğrudan karar süreçleri içinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar. Genel başkanlar, cumhurbaşkanı kadar, cumhurbaşkanı gibi ister içerden ister dışardan olsun her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak. Bu büyük bir teminattır. Ne teminatıdır biliyor musunuz? Şimdi diyorlar ki '6 tane birbirine benzemez insan bu ülkeyi nasıl yönetecek?' Bu ülkeyi birbirlerinin hassasiyetlerini görerek yönetecekler. Karşılıklı hassasiyetleri gözeteceğiz. Biz bir karar alırken CHP kitlesinin hassasiyetlerini gözeteceğiz, Kılıçdaroğlu bir karar alırken bizim, muhafazakar kesimin hassasiyetlerini, Sayın Akşener'le ilgili bir karar alırken ülkücü camianın hassasiyetleri... Ne olacak biliyor musunuz? Bir süre sonra bir kültür oluşacak. Toplantıda açık yüreklilikle konuşuyoruz ve sonunda uzlaşmayla çözüyoruz meseleyi."


"Çay bile demlenirken bir miktar beklersiniz"


"Ortak cumhurbaşkanı adayı için bir mutabakat var mı?" sorusunu da yanıtlayan Ahmet Davutoğlu, şunları kaydetti:


"Ortak cumhurbaşkanı adayı için mutabakat kesinlikle var. (Çoklu aday) Taktiksel olarak dedim, bilmiyoruz oyun planlarını iktidarın, oyun planı içinde olur ama dünkü mutabakatta tekrar teyit ederek şunu söyledik, tek aday çıkaracağız. Bu adayın şimdi vakti geldi. Herkes bana soruyor 'Geç mi kaldı?' Çay bile demlenirken bir miktar beklersiniz, erken koyarsanız tadı çıkmaz, burada da çay demlendi. Nasıl demlendi? Geçiş süreci elimizde, yani cumhurbaşkanı adayı içeriden veya dışarıdan olsun şunu bilecek, '6 genel başkan da aynı imza yetkisine sahip olacak, aynı karar süreçlerinde eşit olacak. Biri diğerine üstün olmayacak, biri diğerinden bir adım önde olmayacak.' Cumhurbaşkanı bir anlamda, siyasi tabirle söylüyorum, eşitler arasında bir ilk olacak. Mutlak yetki sahibi olmayacak. Eşitler var, bir kişi öne çıkacak aramızdansa, değilse geleceğiz diyeceğiz ki 'Biz sizi düşünüyoruz, eğer dışardan biriyse ama bizim oyun kurallarımız bunlar. Bu oyun kurallarıyla birlikte olacaksanız buyurun, siz bu ülkeyi yönetebilirsiniz.' O oyun kurallarını koyduk biz. Dün bu oyun kuralları netleşti. Ama son bir istişare ve tanıtım için bunların hazırlanması lazım. Ortak politikalar metni çıkardık bir de 200 sayfaya varan bir doküman. Hangi alanda ne yapılacağı var. Önemli ölçüde o da tamam. Şimdi Sayın Akşener'in ev sahipliğinde yapacağımız toplantıya kadar da bunlar, lansman hazırlıkları tamamlanacak, 26 Ocak'ta Sayın Akşener'in ev sahipliğinde toplanıyoruz, 30 Ocak'ta da bu ödev bitmiş olacak."


 Atamalar herkesin ortak imzasıyla


Davutoğlu, kendi adaylarının cumhurbaşkanı seçilmesi halinde yaşanabilecek fikir ayrılıklarına ilişkin şunları söyledi:


"Cumhurbaşkanı dese ki 'Ben kendi düşüncemi uygulayacağım.' Çatışma çıkar. Biz o zaman çıkarıp diyeceğiz ki 'Bak biz burada usulü koymuşuz, burada karar şöyle alınacak.' Cumhurbaşkanı önemli bir kuruma atama yapmak isteyecek, tek başına, 'Bir dakika diyeceğiz, yok. Kim, nedir bu önemli kurumlar? Devletin üst düzey güvenlik ve ekonomi kurumlarına ortak atama yapılacak yani hepimizin imzasıyla. Dese ki 'Yok ben şunu arkadaşı atıyorum.' 'Bir dakika, baştan konuşmuştuk, evet senin cumhurbaşkanı olarak yetkin olabilir ama bizim kurallarımız bu.' Bu metin burada var."


"Acaba bunlar sembolik bir cumhurbaşkanı mı arıyorlar denebilir, bir kukla mı arıyorlar, bir emanetçi mi arıyorlar, denilebilir, bunu açıklar mısınız?" sorusunu da yanıtlayan Davutoğlu, "Sembolik değil. Biz ona şunu demiyoruz, 'Biz sana bir isim empoze edeceğiz ve sen onu kabul edeceksin. Hayır istişare yapılacak." diye konuştu.


Davutoğlu, Meclis'te çoğunluğu kazanmak için de çalışmalar yaptıklarını, bu konuda her partinin çalışması bulunduğunu ve bunları bir bütün haline getireceklerini anlattı.


Haberi paylaşın

e-Devlet başvurusuyla 320 bin 775 kişinin adli sicil kaydı silindi

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından 18 Ağustos'ta başlatılan adli sicil kaydı düzeltme ve silme taleplerinin e-Devlet'ten alınması uygulaması kapsamında bugüne kadar 350 bin 952 başvuru yapıldığı, yasal şartları oluşan 320 bin 775 kişinin adli sicil kaydının silindiği bildirildi.


Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Adalet Bakanlığının dijital dönüşüm çalışmaları kapsamında başlattığı adli sicil kaydı düzeltme ve silme taleplerinin e-Devlet'ten alınması uygulaması yoğun ilgi gördü.


Adli sicil kaydı düzeltme ve silme taleplerinin e-Devlet'ten alınması uygulaması kapsamında, bugüne kadar yapılan 350 bin 952 başvurudan yasal şartları oluşan 320 bin 775 kişinin adli sicil kayıtları silindi. Yasal şartları oluştuğu belirlenen 410 bin 877 adli sicil ve arşiv kaydı talep üzerine silinirken, talep olmaksızın toplu silme ile resen silinen kayıt sayısı ise 1 milyon 473 bin 84 oldu.


2022'de adli sicil sorgulama sayısı ise 80 milyon 299 bin 169'a yükseldi.


Yeni uygulama sayesinde başvurular kısa sürede elektronik ortamda gerçekleştirilirken, vatandaşların farklı illerden Ankara'ya gelerek talepte bulunma zorunluluğu ortadan kaldırıldı.


e-Devlet'ten yapılan silme talepleri, Adli Sicil Bilgi Sistemi üzerinden ilk incelemeyi yapacak görevli hakimlere gönderiliyor. Başvurular, ilk incelemesinin ardından komisyondaki hakimlerce karara bağlanıyor.



Haberi paylaşın

Sinan Ateş cinayetinde aranan Doğukan Çep yakalandı

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında aranan Doğukan Çep, İstanbul'da gözaltına alındı.


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturmada, hakkında yakalama kararı bulunan D.Ç, Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekiplerince İstanbul Beykoz'da yakalandı.


Üzerinde iki silah bulunan şüphelinin, İstanbul'dan Ankara'ya getirileceği belirtildi.


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturmada, tutuklu sayısı 10'a ulaşmıştı.


Sinan Ateş, arkadaşı Selman Bozkurt ile Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi'nde 30 Aralık'ta bir binadan çıktıkları sırada, motosikletli iki kişinin silahlı saldırısına uğramıştı.


Saldırıda Ateş hayatını kaybetmiş, Bozkurt ise omzundan yaralanmıştı.



Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ateş cinayeti hakkında ne biliniyor?

euronewsEski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş, 30 Aralık'ta Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Haberi paylaşın

Sinan Ateş cinayetinde tutuklu sayısı 10'a yükseldi

Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden, 2'si özel harekat polisi 4 kişi tutuklandı. Böylece tutuklu sayısı 10'a yükseldi.


Haberi paylaşın

Sivasspor-Galatasaray maçının VAR hakemi Özgüç Türkalp kariyerini noktaladı

Özgüç Türkalp, (ortada)

TFF Merkez Hakem Kurulunun, Spor Toto Süper Lig'in 16. haftasındaki Demir Grup Sivasspor-Galatasaray maçındaki hatalı kararı nedeniyle artık görev verilmeyeceğini açıkladığı VAR hakemi Özgüç Türkalp, kariyerine nokta koyduğunu duyurdu.


Özgüç Türkalp, yaptığı yazılı açıklamada, Sivasspor'un ofsayt gerekçesiyle golünün iptal edildiği pozisyonla ilgili yapılan hatanın futbol kamuoyu, kulüpler, TFF, Merkez Hakem Kurulu ve sahadaki hakem arkadaşlarını telafisi zor bir duruma düşürdüğünü, hatanın kendisinden kaynaklandığını belirterek, "Aktif hakemlik görevime 04.01.2023 tarihi itibarıyla veda ettiğimi kamuoyunun bilgisine sunarım." ifadesini kullandı.Hakemlik kariyerine 1995 yılında başlayıp birçok klasmanda görev yaptığını, 28 yıla sığan süreçte Türk futboluna katkıda bulunmaya çalıştığını vurgulayan Türkalp, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:


"Futbolun tüm paydaşlarının başarılı olmak için sahaya çıktığı bir arenada, ben de başarılı olmak için sahaya çıktım. Verdiğim karalar, bir tarafı mutlu ederken diğer tarafı da mutsuz etti.


29 Aralık 2022 tarihinde oynanan Demir Grup Sivasspor-Galatasaray müsabakasında yaşadığımız talihsiz bir pozisyon, futbol kamuoyunu, kulüpleri, Türkiye Futbol Federasyonu Yönetimi Kurulunu, Merkez Hakem Kurulunu, sahadaki hakem arkadaşlarımı telafisi zor bir duruma düşürdü. Güven erozyonu yarattı. Yaşanan bu pozisyonun arkasında mesnetsiz sebepler arayanlar olduğu gibi, basit ve acemice bir gerekçesinin olduğu, VAR kayıtlarının açıklanmasıyla ortaya çıkmıştır. Yapılan bu hata şahsımdan kaynaklanmıştır.


Her güzel şeyin bir başlangıcı olduğu gibi, bir de sonu vardır. İnişli çıkışlı bu süreçte her zaman yanımda olan aileme, dostlarıma, hakem arkadaşlarıma ve üzerimde emeği olan yöneticilerime şükranlarımı sunuyorum."


Haberi paylaşın

Bakan Nebati'den iş dünyasına "fiyat sabitleme ve indirim" çağrısı


Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, fiyat sabitlemesi yapan ve çok sayıda üründe indirimlere giden işletmeleri yürekten tebrik ettiğini belirterek, "Buradan, tüm işletmelerimize benzer uygulamaları hayata geçirmeleri için de çağrıda bulunuyorum." dedi.


MÜSİAD Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı'nda konuşan Nebati, ülke ekonomisinde karşılaştıkları yüksek enflasyon sorununa karşı attıkları adımların meyvelerini vermeye başladığını kaydederek, aralıkta tüketici enflasyonunu oluşturan sepetteki ürünlerin bir çoğunda fiyat artışlarının yavaşladığını ve tüketici enflasyonunun yüzde 64,27'ye gerileyerek OVP tahmininin de altında gerçekleştiğini söyledi.


Yurt içi üretici fiyat endeksinin de aylık bazda gerilediği aktaran Nebati, "Daha önce de çok defa ifade ettiğim gibi, 2023 yılının ilk aylarından itibaren gerek tüketici gerekse üretici enflasyonunda beklentilerdeki düzelme, emtia fiyatlarındaki normalleşme ve özel sektör firmalarımızın da katkısıyla hızlı düşüşlerin devam edeceğini hep birlikte göreceğiz." diye konuştu.


Enflasyonla mücadelenin çok boyutlu ve topyekun yapılması gerektiğini aktaran Nebati, şu açıklamalarda bulundu:


"Bizim aldığımız önlemler kadar iş dünyamızın da atacağı adımlar son derece önemlidir. Biz ne diyoruz? 'Birlikten berekete' diyoruz. Bu mücadeleyi birlikte verdiğimiz ölçüde başarılı olacağımızı biliyoruz. Fiyat sabitlemesi yapan ve çok sayıda üründe indirimlere giden işletmelerimizi yürekten tebrik ediyorum. Yakın dönemde çok güzel haberler geliyor. Dün itibarıyla (indirim) çağrılarımıza Türkiye çapında faaliyet gösteren bazı zincir marketlerimizin karşılık verdiğini büyük bir memnuniyetle öğrendik. Buradan, tüm işletmelerimize benzer uygulamaları hayata geçirmeleri için de çağrıda bulunuyorum."



Haberi paylaşın

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile telefonda görüştü

AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.


Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Türkiye'nin Ukrayna'ya insani yardım ve enerji konusunda sağladığı destek ile tahıl koridorundaki gelişmeler ele alındı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Rusya ve Ukrayna arasında kalıcı barışın tesisi için Türkiye olarak kolaylaştırıcılık ve arabuluculuk görevini üstlenmeye hazır olduklarını ifade etti.


Esir değişimi konusundaki çalışmalarının devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zaporijya Nükleer Santrali konusunda yürütülen süreci hızlandırmak için de diplomatik katkı sağlayabileceklerini dile getirdi.


Haberi paylaşın

Erdoğan: Mevsim şartlarını dikkate alarak 2023 seçimlerini belki biraz öne çekebiliriz

AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti teşkilatına, "Mevsim şartlarını dikkate alarak belki birazcık öne çekerek tarihini güncelleyeceğimiz 2023 seçimlerinin önemini en iyi sizler biliyorsunuz" diye seslendi.


Kuruluşlarının 21,5 yılını ve iktidara gelişlerinin 20 yılını geride bıraktıkları şu günlerde yeni bir imtihanın daha eşiğinde olduklarını belirten Erdoğan, "Mevsim şartlarını dikkate alarak belki birazcık öne çekerek tarihini güncelleyeceğimiz 2023 seçimlerinin önemini en iyi sizler biliyorsunuz. Milletin kurduğu, iktidara getirdiği ve her mücadelesinde yanında yer aldığı bir siyasi teşekkül olarak tarif ettiğimiz AK Parti'nin, bu imtihanı da başarıyla geçmesini sağlamak öncelikle bizlerin, buradaki heyetin sorumluluğundadır." diye konuştu.


Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle: 



  • Yargıtay Başsavcılığı tarafından açıklanan kayıtlara göre, 2023 yılına 11 milyon 241 bin üyeyle girdik. Bu eser hepinizin
  • AK Parti'nin üye sayısı, artık ilk 100 yılını devirmek üzere olduğumuz Cumhuriyet tarihimiz boyunca bir siyasi partinin erişebildiği en yüksek üye rakamıdır
  • Rusya-Türkiye-Suriye olarak bir süreç başlattık. İnşallah dışişleri bakanlarımızı yine üçlü olarak bir araya getireceğiz. Daha sonra da gelişmelere göre liderler olarak bir araya geleceğiz
  • Bugün Zelenskiy ile görüşmem olacak. Putin'le yaptığımız görüşme ve Rusya-Ukrayna ilişkilerini daha yumuşak zemine nasıl oturtabiliriz, bunları görüşeceğiz
  • 'Ayasofya'yı açacağız' dedik, açtık; 'Savunma sanayimizde ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtaracağız' dedik, kurtardık; İHA'ları, SİHA'ları, Akıncı'yı, Kızılelma'yı yaptık mı, yaptık. Dünya medyası bunları yazıyor, çiziyor, her yönüyle ortaya koyuyor ama bizdekilerde göz var görmüyor, kulak var duymuyor
  • (Kamu-özel işbirliği) Sadece şehir hastanelerinde değil tüm yollarda, viyadüklerde, havalimanlarında aynı uygulamayı yaptık. Onun için de ülkemizi ne yaptık, adeta bir uçuşa kaldırdık
  • Şimdi yeni bir adım, 'taşerondan sözleşmeliye, emeklilikten asgari ücrete çalışanlarımızın tüm meselelerini çözeceğiz' dedik, çözdük mü? Çözdük.
  • (6'lı masa) Kavga, dövüş, kumpas, arkadan dolanma, önden kaçma, rol çalma her şey var, sadece vizyon yok, program yok, proje yok. Tabii bu arada aday da yok
  • Seçim tarihi geldi çattı. Biz hala sandıkta kiminle yarışacağımızı bilmiyoruz. Milletimiz, önüne aday diye kim ve kimler çıkartılacak hala bilmiyor"

 


Haberi paylaşın

Altılı masanın 10'uncu toplantısı başladı


 CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisinin yer aldığı altılı masanın 10'uncu toplantısı başladı.


Altılı masanın ikinci tur kapsamındaki 10'uncu toplantısı, Gelecek Partisi Genel Merkezi'nde yapılıyor.


Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun ev sahipliğindeki toplantıya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan katılıyor.


Altılı masa tarafından oluşturulan ortak çalışma grubunun "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem"e geçişe yönelik, temel politikalar alanında 9 ana, 73 alt başlığın yer aldığı çalışması daha önce tamamlanmıştı. Bugünkü toplantıda, hükümet programı niteliğindeki temel politikalar belgesi ele alınacak ve bu metne masada son şekli verilecek.


Çalışma, altılı masanın cumhurbaşkanı adayının seçim beyannamesi olacak.


Masada, başörtüsüne ilişkin anayasa değişiklik teklifine yönelik nasıl bir tutum alınacağı da konuşulacak.


Toplantı sonrası açıklama yapılması bekleniyor.


Haberi paylaşın

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefonda görüştü 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü.


Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasındaki telefon görüşmesinde, enerji başta olmak üzere Türkiye-Rusya ilişkileri ile Rusya-Ukrayna savaşı ve Suriye dahil bölgesel konular ele alındı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Türkiye'de bir doğal gaz merkezi kurulması yönünde altyapıyı güçlendirdiklerini ve güçlendirmeye devam ettiklerini belirterek, bu konuda en kısa sürede yol haritasını tamamlayıp uygulamaya yönelik somut adımları atmayı hedeflediklerini ifade etti.


Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili müzakerelerin olumlu sonuç verdiğine tahıl koridoru, esir değişimi ve Zaporijya Nükleer Santrali çevresindeki güvenli bölge girişimlerinde şahit olduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, barış ve müzakere çağrılarının tek taraflı ateşkes ilanı ve adil çözüm vizyonuyla desteklenmesi gerektiğini dile getirdi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK/PYD/YPG'nin Türkiye'nin sınır bölgelerinden, özellikle Tel Rıfat ve Münbiç'ten temizlenmesi için artık somut adım atılması gerektiğini vurgulayarak, Suriye konusunda somut netice almak için rejimin yapıcı olması ve siyasi süreçte birtakım adımları hayata geçirmesinin gerekli olduğunu ifade etti.


Haberin ayrıntıları


Haberi paylaşın

Mevlüt Uysal'dan İBB Başkanı İmamoğlu'nun iddialarını yalanlama

İstanbul'da Kadir Topbaş'ın 2017 Eylül'ünde istifasıyla boşalan Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini devralıp 2019'a kadar sürdüren Mevlüt Uysal, bu dönemdeki işe alımlarla ilgili İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bugünkü açıklamalarını yalanladı. 


Uysal, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "İBB Başkanlığı görevinde bulunduğu süreçte 30 bin 798 kişinin işe alındığı iddiasının gerçek dışı olduğunu; işe alım olarak lanse edilenlerin, kamuoyunda 'Taşeron Yasası' olarak bilinen 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde, belediye iştiraklerinde zaten çalışmakta olanların taşerondan kadroya alımı uygulaması olduğunu" savundu.



Haberi paylaşın

AYM, HDP'nin Hazine yardımı hesabına bloke konulması istemini yarın görüşecek

Anayasa Mahkemesi, Halkların Demokratik Partisinin (HDP) kapatılması istemiyle açılan davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının partinin Hazine yardımı bulunan hesaplarına bloke konulması talebini yarın karara bağlayacak.



Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması istemli iddianamesinde, Hazine yardımının bulunduğu banka hesabının blokesine karar verilmesini talep etmiş, Anayasa Mahkemesi bu talebi herhangi bir gerekçe sunulmaması nedeniyle reddetmişti.

Ceza yargılaması davası prosedürü işlenen süreçte, HDP'nin iddianameye ve ek delillere karşı savunmalarını sunmasının ardından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in sözlü açıklamasını yapması için 10 Ocak 2023 günü belirlenmişti.


Başsavcı Şahin, 19 Aralık'ta, partinin devlet yardımlarının bulunduğu banka hesabına bloke konulması talebini yineledi. Talepte partiye verilen devlet yardımının parti faaliyetleri dışında terör örgütünün amaçları doğrultusunda kullanıldığı belirtildi.


Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından taleple ilgili somut gerekçelerin gönderilmesini istemişti.


Alınan bilgiye göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP'nin Hazine yardımına bloke konulması talebine ilişkin gerekçelerini bugün Yüksek Mahkemeye gönderdi.


Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu da daha önce 6 Ocak'ta görüşme kararı aldığı talebin yarın ele alınmasını kararlaştırdı.


İlgili mevzuata göre Hazine yardımları, yılın ilk 10 günü içinde siyasi partilerin hesaplarına yatıyor.


Başsavcı Şahin'in 10 Ocak 2023'teki sözlü açıklaması ve HDP yetkililerinin sözlü savunmasının ardından davaya ilişkin bilgi ve belgeleri toplayacak Anayasa Mahkemesi raportörü, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak.


Raporun, Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılması sonrası mahkeme başkanı toplantı için gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek, kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.


Haberi paylaşın

Özel okul ücret artışı 2023'te yüzde 65 

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, özel okul ücret artışına ilişkin açıklamada bulundu. 


Bakan Özer, "Milli Eğitim Bakanlığı olarak 2023 fiyatlarının yüzde 65 olarak belirlenmesi kararını aldık." dedi.


Bu yılki ücretlerin bir değişikliğie giderek ÜFE yerine TÜFE oranlarının dikkate alınarak belirlendiğini aktaran Özer, "Kararı yarın itibarıyla uygulamaya sokmuş olacağız." ifadesini kullandı. 


Özel okul temsilcilerinin oranın düşük olduğu yönünde görüşlerini belirttiğini dile getiren Bakan Özer amaçlarının velilerin desteklenmesi olduğunu ifade etti. 


Haberi paylaşın

Sinan Ateş cinayetiyle ilgili 4 şüpheli daha adliyeye sevk edildi

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan 4 şüpheli daha adliyeye sevk edildi.



Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden U.K, M.U, E.V. ve M.Y'nin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Sağlık kontrolünden sonra adliyeye getirilen şüphelilerin, soruşturmayı yürüten savcıya ifade vermeleri bekleniyor.

Cinayetle ilgili gözaltına alınan V.B, H.S. ve Z.A. dün "tasarlayarak öldürme" suçundan tutuklanmıştı. 


Sinan Ateş, arkadaşı Selman Bozkurt ile Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi'nde 30 Aralık'ta bir binadan çıktıkları sırada, motosikletli iki kişinin silahlı saldırısına uğramıştı. Saldırıda Bozkurt omzundan yaralanırken, Ateş hayatını kaybetmişti.


Haberi paylaşın

Ankara'da ekmek 10 Ocak'tan itibaren 5 lira olacak

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, 10 Ocak'tan itibaren Ankara'da 200 gram ekmeğin 5 liraya satılacağını bildirdi.



Balcı, Federasyonun Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, ekmek fiyatlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.


Ekmeğin azami kilogram fiyatının 25 lira olduğunu geçen aylarda söylediklerini hatırlatan Balcı, şubatta da bunun artmayacağını belirtti. Balcı, "Kasım ayında çeşitli illerde uygulanan 200 gram ekmek fiyatı, gecikmeli olarak 1 Ocak'tan itibaren İstanbul'da 5 lira olarak uygulanıyor, 10 Ocak'ta da Ankara'da 5 lira olacak." dedi.


Balcı, resmi tariflerin dışında ekmek satılmasının kesinlikle yasal olmadığının altını çizerek, "Gerçek olan bizim yaptığımız açıklamalardır. Önceki açıklamamızda 200 gram ekmeği baz aldığımızda 5 lira üzerinde olmayacağını nasıl ifade ettiysek ocak ayına geldiğimizde bunun gerçekleştiğini görüyoruz. Son zamanlarda bazı yayın organlarında fırıncı esnafının fırsatçı olarak gösterilmesini son derece yanlış buluyoruz, bunu hak etmiyoruz." diye konuştu.


Asgari ücretle 2002'de 736 ekmek, şu an ise 1700 ekmek alınabildiğini söyleyen Balcı, TMO'nun fırıncılara uygun fiyatla un vermesinin piyasayı iyi yönde etkilediğini ancak unun ekmek üretiminde yüzde 30'luk bir maliyeti kapsadığını aktardı.


Haberi paylaşın

İstinaf, Şebnem Korur Fincancı'nın Cumhurbaşkanına hakaret cezasını uygun buldu

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakanlığı döneminde sosyal medya üzerinden hakaret içerikli paylaşım yaptığı iddiasıyla verilen para cezası hukuka uygun bulundu.


Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı (AA)
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesi (İstinaf), Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesinin, Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla 7 bin 80 lira para cezasına çarptırılan Fincancı'nın dosyasını inceledi.

Daire, yerel mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin aykırılık olmadığını belirterek, Fincancı'nın avukatının itirazını reddetti. Daire, para cezası hükmünü hukuka uygun buldu.


Davanın geçmişi

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, BİMER'e yapılan ihbar üzerine Şebnem Korur Fincancı'nın, 15 Haziran 2013'te sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle başlatılan soruşturma sonucunda, "kamu görevlisine hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan, 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.


Davaya bakan Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesi, 16 Şubat 2021'de Fincancı'ya "kamu görevlisine karşı hakaret" suçundan 7 bin 80 lira para cezası vermişti.


Fincancı'nın avukatı ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvurarak karara itiraz etmişti.


Haberi paylaşın

Bozdağ: Hiç kimse yargı görevini yapan hakim ile savcıyı tehdit edemez

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hiç kimsenin görevini yapan hakim ile savcıyı tehdit edemeyeceğini belirterek "Tehdit eden her zaman karşısında hukuku bulur." dedi.


Adalet Bakanı Bekir Bozdağ (AA)

Bozdağ, AK Parti Grup Toplantısı öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.


İstanbul Büyükşehir Belediyesinde (İBB) terör iltisaklı kişilerin olduğu açıklamalarına ilişkin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "Eğer bu dosyada eski başkanlar ve vali de aynı suçtan suçlanmıyorsa gök kubbeyi başınıza yıkarız." ifadelerinin anımsatılması üzerine Bozdağ, 'İmamoğlu'nun üslubunun kabul edilemez' olduğunu söyledi.


İmamoğlu'nun açıklamasıyla 'adil yargılamayı ve yargı görevini yapanları etkilemeye teşebbüs' ettiğini söyleyen Bozdağ, yargı görevini yapanları tehdit etmenin suç olduğunu vurguladı.


'Saygısız bir dil kullananların hukuk işlediğinde şikayet etmemesi' gerektiğini belirten Bozdağ, "Hiç kimse yargı görevini yapan hakim ile savcıyı tehdit edemez, İmamoğlu da tehdit edemez, başka birileri de tehdit edemez. Tehdit eden her zaman karşısında hukuku bulur. Hakim, savcıları, görevini yapan insanları kendi aleyhine çıkan sonuçlar nedeniyle tehdit edenler ve tehdit dilini kullananlar hukuku da hukuk devletini de içselleştirememiş ilkel bir zihniyeti temsil ederler. Bu ilkel zihniyetten Türkiye çok çekti." değerlendirmesini yaptı.


Hakimlerin, savcıların vazifelerini hukuka uygun yaptığını belirten Bozdağ, "Süreç işlerken yargıyı, istinafı şimdiden hedefe koyuyor, bunlar kabul edilemez." dedi.


Bozdağ, "Siyaseten kaybettiği irtifayı Adalet Bakanı'yla, İçişleri Bakanı'yla, yargıyla kavga ederek; hükümeti, siyaseti suçlayarak kazanmaya çalışıyor. Benim ona tavsiyem Türkiye'nin yönetimiyle uğraşacağınıza İstanbul'un sorunlarıyla uğraşın." ifadelerini kullandı.


Bakan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Kararlar, lehimize, aleyhimize oluşuna göre değil Anayasa, hukuka ve kanuna uygun olmasına göre değerlendirilmeli. Bunun değerlendirmesini mahkeme yapar, istinaf edilir istinaf yapar, temyiz edilir temyiz yapar, temyizin kararı kesindir, usul budur, buna göre gider. Maalesef Türkiye'de siyasi terazide yargı kararları tartılıyor, siyaset terazisini koyuyorlar, kendi tarafındaysa 'Oh ne güzel, hakim çok iyi.', aleyhindeyse 'Hakim çok kötü.' deniliyor. Yargı kararları siyaset terazisinde tartılmaz; yargıçlar, savcılar siyaset terazisinde tartılamaz. Bunların verdiği kararı siyasetçi veya herhangi başka biri de tartışmaz. Hakim ve savcılarımıza tehdit yönetenler onların sahipsiz olduğunu asla düşünmemelidir. Devletimiz, kurumumuz, anayasamız ve yasalarımız, görev yapan hakim ve savcıların daima yanındadır. Kendini bilmez hadsizlere karşı onları koruyacak pek çok mekanizma vardır. Gök kubbeyi nasıl yıkacaklar merak ediyorum. Herkesi hukuka saygıyla davranmaya davet ediyorum."


Haberi paylaşın

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'dan açıklama

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, "Ülkücü Hareket’i ve partimizi ilgilendiren hassas konulardaki sessizliğimiz, sakın ola ki aczimize yorulmasın" dedi.


MHP'ye yakın Etik Haber'de yayınlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:


"MHP’nin siyaset sahnesindeki yapıcı rolünü, itici gücünü ve millet nezdindeki itibarını hazmedemeyen bazı çevrelerin, son günlerde yaşanan bazı hadiseleri bahane ederek partimiz aleyhinde bozgunculuk krizlerine girdiği gözlemlenmektedir."


"Dost görünen düşmanlarımızdan da, açık hasımlarımızdan da, siyasi rakiplerimizden de partimize, teşkilatlarımıza ve mensuplarımıza akla hayale gelmedik asılsız suçlamalar yöneltilmekte, hakkımızdaki alçakça ithamlar birbirini kovalamaktadır."


"Biz sabır ve suhulet gösterdikçe, itidal ve müsamaha ikliminde kaldıkça; fitne ve fücur erbabı çarklarını daha bir ihtirasla döndürmekte, daha bir cesaretlenip fütursuzlaşmakta, her zamankinden daha seviyesiz yöntemlere başvurarak hücumlarını arttırmaktadır."


"Davamızı, Ülkücü Hareket’i ve partimizi ilgilendiren hassas konulardaki sessizliğimiz, sakın ola ki aczimize yorulmasın! Hazreti Ali'nin veciz bir sözü vardır, “Susmak vakardır.” diye…  Susup sükût ettiysek; fitne kazanını kaynatan dönek, hain ve facirlerin ateşine odun taşınmasına engel olmak istediğimizdendir."


"Zaman her şeyin ilacıdır. Bazen sabretmeyi bilmek gerekir. Sabırlıyız ama zayıf asla değiliz. Beklemesini biliriz ama mütereddit değiliz. Sabrımızı sınayanlara da hayat ve siyaset dersi vermekten imtina etmeyiz."


"Zaman, MHP'nin davasında ve tutarlı politikalarındaki haklılığını gösterecektir. Yeri ve zamanı geldiğinde konuşur; desise, entrika ve fitne erbabını susturmasını biliriz. Vakti geldiğinde Hazreti Ali'nin kılıcı Zülfikar olur; şer güruhunun zehir saçan dillerini kesip bozguncuların boynunu koparırız."


"MHP'nin acılarına el ovuşturup sevincine buğzedenlerin suretihaktan görünmelerine prim vermeyiz. Timsah gözyaşlarına kanmayız. Yalancı pehlivanlara, sahte kabadayılara pabuç bırakmayız. Kurusıkı atanlara itibar etmeyiz. 53 yıldır durduğumuz yerden milim oynamayız. Geldiğimiz noktadan dönmeyiz."


Salı günü partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli de benzer bir açıklamada bulunarak "Hiç kimse suskunluğumuzun asaletinden cesaret almaya kalkışmasın" demişti.


Haberi paylaşın

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Memur ve emekli zammı yüzde 30'a çıktı

AA

AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz işimize bakacağız. Eser ve hizmet siyasetine devam edeceğiz. Türkiye'yi büyütmeyi sürdüreceğiz" dedi.


Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:


  • Türkiye yüzyılının inşasını milletimizle birlikte gerçekleştireceğiz
  • Gençlerimiz başta olmak üzere tüm milletimizden 2023'te son defa destek istiyoruz
  • Son defa ifademizi birileri yanlış anlıyor. Ben bu seçim için söylüyorum
  • Karadeniz gazının ilk fazını mart ayı sonunda devreye alıyoruz
  • Başka bazı alanlarda fedakarlık yaparak memur ve emeklilerin maaş zammını yüzde 30'a kadar çıkartma kararı aldık. Yılın ikinci yarısı yeni artışlar yapılacak. En düşük emekli maaşı 5 bin 500 TL'ye yükseltildi
Haberi paylaşın

"Orta Gelirliye Yönelik Konut Kampanyası”na dair detaylar açıklandı

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Orta Gelirliye Yönelik Konut Kampanyası"nın detaylarını açıklıyor.



"Asgari peşinat oranı yüzde 10"


Bakan Nebati, "Sağlanacak finansman İstanbul'da en çok 5 milyon lira, 2. Bölge illerinde en çok 3 milyon lira, 3. Bölge illerinde en çok 2 milyon liradır. Asgari peşinat oranı yüzde 10 olarak belirlenirken, azami 15 sene vadeyle sağlanacak finansman da faiz/kar payı oranı yüzde 0,69’dan başlayacak. Yeni Evim Programı'ndan yararlanacakların halihazırda bir konutunun olmaması ve son bir yıl içinde konut alacağı ilde konut satışı yapmamış olması gerekiyor." dedi.


"Gayrimenkul sektöründeki fiyat artışları takip edilecek"

Bakan Nebati şöyle devam etti;


"İlk 3 yıl aylık taksitlerin bir kısmını geri ödeme şartıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak üstleneceğiz, ilk 3 sene için taksit tutarları aşağıya çekilmiş olacak.


İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Mersin, Muğla'da konut almak isteyen vatandaşların, son bir yıl buralarda ikamet etmiş olması şartı aranacak.


Bankalarla garantörlük anlaşmalarını yapan, konut üretme taahhüdü veren müteahhitlere Hazine destekli KGF kefaletiyle 25 milyar liralık finansman imkanı sunacağız.


Vatandaşlar tamamlanmış, belirli oranda tamamlanmış, bankaların kredi verme kriterlerine uygun olan ve yapımına başlanacak konutlar için kredi kullanabilecek.


Gayrimenkul sektöründeki fiyat artışları takip edilecek. Haksız fiyat artışı gerçekleştirdiği tespit edilen kişiler, gereği yapılmak üzere ilgili birimlerle paylaşılacak."


"İlk etapta 100 bin aile ev sahibi olacak"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum da Yeni Evim Kampanyası ile ilk etapta 100 bin ailenin çok kısa bir zaman içerisinde ev sahibi yapılmasının hedeflendiğini belirtti.


Kurum, "Ülkemizin her yerinde bitmiş, belirli oranda tamamlanmış ve bankalarla garantörlük sözleşmesi imzalanmış yeni projelerden faydalanılabilecek. Taksitler hane gelirinin yüzde 40'ını geçmeyecek. Bu kampanya sayesinde milyarca liralık hacim ortaya çıkacak ve ekonomimizde de yaklaşık 600 milyar liralık katma değer oluşacak." dedi.


Bakan Kurum, Yeni Evim Kampanyası ile ilgili detaylar ve gelişmelerin 16 Ocak'tan itibaren kurulacak web sitesi üzerinden takip edilebileceğini açıkladı.


Haberi paylaşın

İmamoğlu: İçişleri Bakanı kendini tüketmiş, son kullanma tarihini tamamlamıştır

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yeni bilgi ve resmi belgelerle, hem terör soruşturması hem de siyasi yasak davasıyla ilgili basına açıklamalarda bulunuyor. İmamoğlu’nun açıklamasından başlıklar şöyle:


  • Bu ülkede asla olmaz denilen her şeyi ne yazık ki bu iktidar teker teker yaptı. 
  • Biz asla ılık su demokratı olmadık, olmayacağız. Çünkü buna alışırsak, bize bu makamı layık görenlerin yüzüne bakamam. Eğer ben gerekenleri yapmazsam milletim yüzüme bakmaz zaten de bakmasın.
  • İstanbul’un iradesinin aksine gayri meşru müdahaleler bir takvim içinde üzerimize uygulanıyor. 
  • Bu toplantıyı İçişleri Bakanını utandırmak için düzenlemedim, o son kullanma tarihini tüketmiştir.
  • Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ da Soylu kadar kirlenmiştir. Ama bunlar buz dağının görünen yüzüdür.
  • Asıl kötülük buz dağının altındadır. Kaçak ve ruhsatsız, merdiven altı soruşturma üretim merkezi.
  • İç işleri bakanı asla adil değildir bu bakan AKP'li belediyelerde de soruşturma açtığını ifade etti, tek soru sordum: 'AK Partili belediyelere çalışmalarla ilgili terör soruşturması açtın mı' diye sordum yanıt veremedi. Sadece muhalefet parti belediyelerine uyguladığını çok iyi biliyordu çünkü.
  • Bakan 8 ay boyunca terörist diye iddia ettiği kişileri yetkisi olmasına rağmen işten çıkarmadı ve görev suçu işledi.


  • “Yasak” olmasına rağmen arşiv araması neden yapmadığım soruluyor, Uysal ve vali döneminde işe alınan. 4 bin 116 kişi hakkında neden arşiv araması yapmadı?
  • Sabıka kayıtlarında silahlı örgüt üyeliği ve yöneticiliği yazan iki kişi Uysal döneminde işe alındı, ülkemizde benim bilmediğim bir biçimde imtiyazlı gruplar mı oluşturuldu da benim haberim yok. 
  • Ben ılık su demokratı olmayacağım. Türkiye bu duruma net biçimde tanık olacak. Uysal dönemini araştıracağız dedim, araştırdık. Bu ülkede terör sorunu ben başkan olunca mı başladı?
  • Bu ülkede terör İBB başkanı ben olduktan sonra başlamadığına göre bu dönemde bu insaların işe alınmasına neden izin verdiniz? Arşiv araştırmalarına rağmen kılınızı neden kıpırdatmadınız? 'Sayın bakan Pandora’nın kutusunu açtınız… Bu bakan siyasi arkadaşları ve valililerini de yakacak' demiştim.
  • Milletimizi sefil ettiniz, aileleri yakıtınız ama burada bazılarını da görüyoruz ki imtiyazlı… Öyle makamlara geliyorlar ki ama bazılarına göre de milyonlarca insanımız iltisaklı ilan ediyorsunuz. Bu vicdansızlıktır, zulümdür.
  • İBB’ye kumpas yapılmıştır ama tarafımızca kendilerine iade edilmiştir.

"Sadece ben ve ekibim suçlanıyorsa gök kubbeyi başınıza yıkarız" 


  • Ülkenin adalet bakanısınız, bu ağır yükü nasıl taşıyacaksınız? Siyasi yasak istenen davasında hakim sıradışı biçimde görevden alınıyor, Adalet Bakanı'nın çıtı çıkmıyor.
  • HSK girişimi ziyaretine dair: Benim umudum yok, umarım yanıltırsınız bizi. Çünkü HSK kendiliğinden harekete geçen bir kurumken 7 aydır çıtları çıkmıyor. Bu beceriksizler büyük bir kaos yarattı, bunu sonlandırın. Memleketin tadının kaçmasını önleyin. 



  • Yargıya tehdit değil, iyi niyetli uyarıdır: Öfkeyle aşınmış kararları düzeltecek olan siz değerli yargı mensuplarısınız. Siz de doğruyu eğip bükecekseniz neden o makamlardasınız?
  • Sadece ben ve ekibim suçlanıyorsa gök kubbeyi başınıza yıkarız 
Haberi paylaşın

Serbest piyasada euro ve dolar ne kadardan güne başladı?

İstanbul serbest piyasada dolar 18,7320 liradan, euro 19,7980 liradan güne başladı.


Serbest piyasada 18,7300 liradan alınan dolar 18,7320 liradan satılıyor. 19,7960 liradan alınan euronun satış fiyatı ise 19,7980 lira olarak belirlendi.


Dün, doların satış fiyatı 18,7320 lira, euronun satış fiyatı ise 19,8050 lira olmuştu.


Küresel piyasalar Fed'in toplantı tutanaklarına odaklandı

Küresel piyasalar, resesyon ve enflasyon ikilemi arasında yön bulmakta zorlanırken, bugün gözler ABD Merkez Bankası'nın (Fed) toplantı tutanaklarına çevrildi.


Dünya genelinde para politikası ve ekonomik aktiviteye ilişkin belirsizlikler fiyatlamaları zorlaştırıyor.


Açıklanan makroekonomik verilerde ekonomilerde durgunluk sinyalleri göze çarpmaya devam etse de, enflasyon endişesi güçlü kalmayı sürdürüyor.


Söz konusu gelişmeler Fed'in şahin adımlarını nerede sonlandıracağına ilişkin tahmin aralığını genişleterek belirsizliklerin artmasına neden olurken, yatırımcılar bugün açıklanacak Fed tutanaklarına odaklandı.


Analistler, tutanaklardaki olası ipuçlarının para politikasına ilişkin belirsizliklerin azalmasına yardımcı olabileceğini kaydederek, nihai faiz oranına yönelik değerlendirmelerin piyasalarda oynaklığı artırabileceğini ifade etti.


Para piyasalarındaki fiyatlamalara göre Fed'in yüzde 70 ihtimalle şubatta 25 baz puan faiz artıracağı öngörülürken, 50 baz puanlık faiz artırım ihtimali de yüzde 30 olasılıkla güçlü kalmaya devam ediyor.


Haberi paylaşın

Sinan Ateş cinayetiyle ilgili gözaltına alınan 3 kişi tutuklandı

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş cinayeti soruşturması kapsamında gözaltına alınan 3 kişi, "tasarlayarak öldürme" suçundan tutuklandı.


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden olay anında motosikleti kullanan Vedat B. ile Hakan S. ve Zekeriya A'nın emniyetteki işlemleri tamamlandı.


Sağlık kontrolünden sonra adliyeye getirilen ve soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısına ifade veren şüpheliler, tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.


Nöbetçi hakimlikçe sorgulanan 3 zanlı, "tasarlayarak öldürme" suçundan tutuklandı.


Sinan Ateş, arkadaşı Selman Bozkurt ile Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi'nde 30 Aralık'ta bir binadan çıktıkları sırada, motosikletli iki kişinin silahlı saldırısına uğramıştı.


Saldırıda, Bozkurt omzundan yaralanırken, Ateş, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.


Haberi paylaşın

Tekirdağ'da "sahte doktor" Ayşe Özkiraz'ın yargılanmasına başlandı

Tekirdağ'da, "sahte doktor" Ayşe Özkiraz, hakkında açılan dava kapsamında hakim karşısına çıktı. Çerkezköy 5. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Özkiraz, cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Özkiraz, kimlik tespiti sırasında lise mezunu olduğunu söyledi.


Savunmasında, kaldığı öğrenci yurduna normal kimliği ve adli sicil kaydıyla kayıt olduğunu, öğrenci kimliğini hiç kullanmadığını, fakültede birkaç derse girdiğini anlatan Özkiraz, "Bir sınıftaki derslere giriyordum. Sonra öğrencilerin oluşturduğu Whatsapp grubuna kendimi eklettirdim. Oradan hangi derslerin hangi amfide olduğunu öğreniyordum." dedi. 


Özkiraz bir soru üzerine, kaç tane olduğunu hatırlamadığı sahte kimlikleri Eminönü'nde bir pasajda bastırdığını ancak hiç kullanmadığını öne sürdü.


Hazırlattığı kimliğin sahte olduğunun belli olması nedeniyle, öğrenci yemekhanesinde bir arkadaşının kartıyla yemek yediğini aktaran Özkiraz, "Hastaneye annemi götürdüğümde ise annemin hastalığını tıbbi terimlerle anlatınca doktor 'sağlık çalışanı mısın?' diye sorunca tıp öğrencisi olduğumu söyledim. Hastanede vakit geçirmek için telefonumdan belgelerimi göstermedim. Doktorlar muayene yaparken ben izliyordum. Herhangi bir muayeneye katılmadım, izleyici olarak bulunuyordum." ifadelerini kullandı.


Çerkezköy'e döndüğünde devlet hastanesinde çocuk doktorunun yanına gittiğini dile getiren Özkiraz, çocuk cerrahisine ilgi duyduğunu söyledi. Serviste zaman geçirmek istediğini ilettiğini ve doktora sahte tıpta uzmanlık belgesini gösterdiğini belirten Özkiraz, sağlıkçıların giydiği formaları giydiğini ancak beyaz doktor önlüğünü hiç giymediğini beyan etti.


Yastık üstünde dikiş çalışması yapmış

Hakimin beyaz önlükle hastane önündeki fotoğrafını sorması üzerine Özkiraz, bu önlüğün sekretere ait olduğunu belirtti. Birkaç kez ameliyatlarda dikiş attığını söyleyen Özkiraz, "Fakültede gördüğüm dikiş işlemlerine göre yaptım. Doktor bey bana 'yastık üzerinde dikiş çalışabilirsin' dediği için yastık üzerinde dikiş çalışıyordum. Hatta dikiş çalışmam için odasında bulunan makas ve iğne gibi eşyaları da kendisi verdi." iddiasında bulundu. Ameliyatlarda sadece doktorun yanında durduğu, pansuman yaparken çıkan fotoğraftaki kişinin kendisi olmadığı yönünde savunma yapan Özkiraz, şöyle konuştu:


"Diğer fotoğrafta da temas etmiş gibi görünsem de ben temas etmedim. Sadece izliyordum. Ameliyat anında fotoğrafın çekilmesini doktor bey istemişti. Hastanın vücudundaki bir organı tutuyormuş gibi yapıp fotoğraf çektirdik. Girdiğim ameliyatlarda hiçbir müdahalede bulunmadım. Sadece poz veriyordum. Yeşil ameliyat önlüğünü onlar veriyordu. Genelde çocuk cerrahi bölümünde olduğum için hangi muayenelere girdiğimi hatırlamıyorum. Doktor M.K. hangi ameliyatlara girerse ben de onlara katılıyordum."


Ayşe Özkiraz, kendisine yaptırdığı doktor kaşesini ise hiç kullanmadığını ve reçete düzenlemediğini ileri sürdü. Daha sonra tanıklar dinlendi.


Avukatı Özkiraz'ı "çocukça bir heyecan" sözleriyle savundu

Özkiraz'ın avukatı Kemal Uçar da müvekkilinin çocukça bir heyecanla sahte kimlikleri bastırdığını söyledi. Uçar, hazırlanan kimlik ve belgelerin suç teşkil etmediğini savunarak, müvekkilinin beratini talep etti. Ardından Sağlık Bakanlığı adına katılan avukatın beyanı dinlendi.


Tahliyesini istedi

Tanık ve avukatların dinlenmesinin ardından son sözleri sorulan Özkiraz, " Tahliyemi istiyorum, söylediğim yalanlardan dolayı ailemden, sevdiklerimden ve sizlerden özür diliyorum. Gerçekten doktor olmak istiyorum, pişmanım, yaşım küçük olduğundan eğitimime devam etmek istiyorum." ifadelerini kullandı. Savcı, Özkiraz'ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.  Mahkeme sanık V.C'nin bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenmesine, Özkiraz'ın da tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 30 Ocak tarihine ertelendi.


Olay

Çerkezköy Devlet Hastanesi yetkilileri, hastanede uzman bir doktorun yanında yaklaşık 4 aydır gözlemci asistan olarak bulunan zanlı hakkında suç duyurusunda bulunmuş, yapılan araştırmada diplomalarının sahte olduğu anlaşılan ve polis ekiplerince gözaltına alınan Ayşe Özkiraz, çıkarıldığı hakimlikçe 25 Kasım'da tutuklanmıştı. Sağlık Bakanlığı, olayla ilgili soruşturma başlatmış ve müfettiş atamıştı. Özkiraz hakkında hazırlanan iddianamede "1219 sayılı Kanun'a muhalefet" suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar, "özel belgede sahtecilik" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar, "resmi belgede sahtecilik" suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.


Haberi paylaşın

Türkiye, İsrailli Bakan Ben-Gvir'in, Mescid-i Aksa'yı ziyaretini kınadı

Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, Mescid-i Aksa'ya düzenlediği ziyaretin endişeyle karşılandığını ve kınandığını bildirdi.


İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (AP)

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Ben-Gvir'in, İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'ya yönelik gerçekleştirdiği provokatif eylemi endişeyle karşılıyor ve kınıyoruz." ifadesine yer yerildi. 


Açıklamada, İsrail, Kudüs'teki dini mekanların statüsünü ve kudsiyetini ihlal edecek ve bölgede gerginliğin tırmanmasına neden olacak bu tür provokasyonların engellenmesi için sorumlulukla hareket etmeye davet edildi. Provokatif eylemleriyle tanınan Ben-Gvir, bu sabah İsrail polisinin yoğun koruması altında Mescid-i Aksa'ya giderek, Harem-i Şerif'e girmişti. Ben-Gvir, 5 yıl sonra Mescid-i Aksa'ya giren görevdeki ilk İsrailli bakan oldu.


Haberi paylaşın

TFF: Gaziantep FK-Beşiktaş ve Sivasspor-Galatasaray maçlarında önemli hakem hatası tespit edildi


Süper Lig'deki Gaziantep FK-Beşiktaş ve Sivasspor-Galatasaray maçlarının VAR kayıtlarını yayımlayan TFF, iki müsabakada da önemli hakem hatası tespit edildiğini açıkladı.

TFF, Süper Lig'deki Gaziantep FK-Beşiktaş ve Sivasspor-Galatasaray maçlarında ciddi hata yapan hakemler hakkında MHK'nin yaptırım uygulayacağını duyurdu.


MHK hakemler hakkında kararı verdi

MHK, Sivasspor-Galatasaray maçının VAR hakemi Özgüç Türkalp'e bundan sonra görev verilmeyeceğini açıkladı. MHK, Süper Lig'deki Gaziantep FK-Beşiktaş karşılaşmasının hakemi Atilla Karaoğlan ile Sivasspor-Galatasaray maçını yöneten Erkan Özdamar'a uzun süre görev verilmeyeceğini duyurdu.


TFF, Gaziantep FK-Beşiktaş ve Sivasspor-Galatasaray maçlarının VAR kayıtlarını açıkladı

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Spor Toto Süper Lig'de ciddi hakem hatası tespit edilen iki maçla ilgili Video Yardımcı Hakem (VAR) kayıtlarını açıkladı.


TFF, Süper Lig'in 15. haftasında yapılan Gaziantep FK-Beşiktaş müsabakası ile 16. haftasında oynanan Demir Grup Sivasspor-Galatasaray mücadelelerinde yaşanan tartışmalı kararlarla ilgili VAR kayıtlarını kamuoyu ile paylaştı.


TFF'den yapılan açıklamada, "Son dönemde meydana gelen hakem hatalarıyla ilgili olarak, Türkiye Futbol Federasyonu ilgili kurulları ile gerekli incelemeleri yapmıştır. Bu kapsamda Gaziantep FK-Beşiktaş ve Demir Grup Sivasspor-Galatasaray maçlarının VAR kayıtları incelenmiştir ve bahsi geçen maçlarda hakemlerin 'önemli hakem hatası' yaptıkları tespit edilmiştir." denildi.


Söz konusu 2 karşılaşmada hata yapan hakemlere Merkez Hakem Kurulunun (MHK) yaptırım uygulayacağının kaydedildiği açıklamada şu ifadeler kullanıldı:


"Şeffaflık ilkemiz gereği kamuoyunda oluşan spekülasyonları da ortadan kaldırmak amacıyla Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulunun kararıyla söz konusu maçlardaki tartışılan pozisyonlara ait VAR kayıtlarının yayınlanmasına karar verilmiştir. Göreve geldiğimiz ilk gün sözünü verdiğimiz şeffaflık ilkemiz gereği kamuoyunda en küçük soru işareti bırakmadan çalışmalarımızı sürdürürken, hakemlik müessesesinin de zarar görmemesi için maksimum hassasiyeti göstereceğimiz konusunda kamuoyunu temin ederiz. Bazı hakemler tarafından yapılan hataların tüm futbol camiasına mal edilmesine de izin verilmeyecektir. Bu iki maç ile ilgili hatalı bulunan hakemler hakkında Merkez Hakem Kurulu gerekli yaptırımları uygulayacaktır."


Gaziantep FK-Beşiktaş maçı pozisyonu

Ligin 15. haftasında yapılan müsabakada 26. dakikasında Beşiktaşlı futbolcu Georges-Kevin N'Koudou, oyunun durduğu anda ev sahibi takımdan Stylianos Kitsiou'nun yüzüne kafayla müdahalede bulunması üzerine pozisyon VAR'da inceleniyor.


Riva'daki odada bulunan VAR Serkan Tokat ile yardımcısı Özgür Yankaya, bir süre istişare ettikten sonra önce N'Koudou'ya sarı kart veren hakem Atilla Karaoğlan'a pozisyonda ne gördüğünü soruyor. Atilla Karaoğlan'ın "Hafif dokunuyor. Vurma yok, şiddet yok." yanıtı vermesi üzerine VAR odasından, "Kafa vurduğunu görüyorum. Kafayla vuruyor." denilerek inceleme önerisinde bulunuluyor.


Saha kenarında pozisyonu yeniden inceleyen hakeme, "Bariz burnuna vurduğunu görüyorum." uyarısında bulunulmasının ardından Atilla Karaoğlan, "Ben kafayla itiyor olarak görüyorum." diyor. Pozisyonda teması gördüğünü aktaran Atilla Karaoğlan, "Burnuna dokunuyor. Şiddet yok, vurma yok." derken, VAR odasında, "Ben de burnuna net kafa attığını görüyorum." şeklinde karşılık geliyor.


Pozisyonu farklı açılarda ve hızlarda izleyen Atilla Karaoğlan, Kitsiou ile ilgili, "Abartıyor. Ben sarı kartta kalacağım." diyerek kararını değiştirmezken, VAR'dan "Karar senin. Tamam." denmesiyle inceleme sona eriyor.


Sivasspor-Galatasaray

Ligin 16. haftasında yapılan Demir Grup Sivasspor-Galatasaray karşılaşmasında ev sahibi ekibin attığı gol, VAR incelemesiyle iptal edildi.


Pozisyonla ilgili açıklanan kayıtlarda Riva'daki VAR odasında bulunan Özgüç Türkalp ile yardımcısı Bülent Birincioğlu kendi aralarında bir süre pozisyonu istişare ettikten sonra hakem Erkan Özdamar'ı, potansiyel ofsayt incelemesi için monitöre davet ediyor.


Farklı açılardan izledikleri pozisyonla ilgili uzun süre görüş alışverişinde bulunan üçlü, Sivassporlu Robin Yalçın ile Mustapha Yatabare'nin ofsaytta olduğunu tespit ediyor.


Pozisyonu izleyen Erkan Özdamar, VAR'daki Özgüç Türkalp ile Bülent Birincioğlu'na, "Bana ofsayt var mı onu söyleyin." diye sesleniyor. Bunun üzerine, "Ayakları göremiyoruz." yanıtı geliyor. Sonrasında da pozisyonun ofsayt olduğu görüşü Özdamar'a iletiliyor.


Bunun üzerine Erkan Özdamar, golü iptal ederken oyunculara, "Ofsayt" diye açıklama yaptığı da duyuluyor.



Haberi paylaşın

Sinan Ateş cinayetiyle ilgili gözaltına alınan 3 şüpheli adliyeye sevk edildi

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş cinayeti soruşturması kapsamında gözaltına alınan 3 şüpheli adliyeye sevk edildi.


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturma kapsamında, gözaltına alınan şüphelilerden olay anında motosikleti kullanan Vedat B. ile Hakan S. ve Zekeriya A'nın emniyetteki işlemleri tamamlandı.


Sağlık kontrolünden sonra adliyeye getirilen şüphelilerin, soruşturmayı yürüten savcıya ifade vermeleri bekleniyor.
Öte yandan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmayı titizlikle ve çok yönlü olarak sürdürdüğü, gözaltındaki diğer şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.


Sinan Ateş, arkadaşı Selman Bozkurt ile Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi'nde 30 Aralık'ta bir binadan çıktıkları sırada, motosikletli iki kişinin silahlı saldırısına uğramıştı.


Saldırıda Bozkurt omzundan yaralanırken, Ateş kaldırıldığı hastanede vefat etmişti.


Haberi paylaşın

Kılıçdaroğlu: Sarayın stepnesi sanki en değerli evlatlarından biri öldürülmemiş gibi tek kelime dahi etmiyor

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin açıklamalarda bulundu. "Bu olay aydınlanıncaya kadar takipçisi olacağız" diyen Kılıçdaroğlu, cinayete ilişkin değerlendirmede bulunmayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi tepki gösterdi. 


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu

Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: 


"Bu ülkenin başkentinde bir suikast gerçekleşti. Sinan Ateş. Genç bir babayı öldürdüler. Ülkücü hareketin en değerli isimlerinden birisiydi. Akademisyendi, milliyetçiydi, inançlıydı, Atatürkçüydü. İki kız çocuğunun babasıydı ve değerli bir eşi vardı. Ankara'nın göbeğinde katlettiler. Ailesi talep etti diye, konu siyasallaşmasın diye sabırla susuyoruz. Babayla da konuştum, eşiyle de konuştum. Sabırla sonucu bekliyoruz. Tabii ki bize de bilgiler akıyor, biz bunun farkındayız. Tabii ki çok şey biliyoruz bu konuyla ilgili. Bu işten çok pis kokuların geldiğinin de farkındayız. Bunu hissediyoruz ve bize duyuruyorlar. Görevliler işini yapsın diye şimdilik sesimizi çıkarmıyoruz. Bu ülkenin namuslu polisleri görevlerini yapsınlar diye sesimizi çıkarmıyoruz. Bakınız, saraydan tık yok. Sarayın stepnesi ise sanki en değerli evlatlarından biri öldürülmemiş gibi tek kelime dahi etmiyor. Kendi evladına dahi sahip çıkamıyor. Bu cinayeti görmezlikten gelemezler, susarak bu işi geçiştiremezler. Biz buna Cumhuriyet Halk Partisi olarak izin vermeyeceğiz, gerçek aydınlanıncaya kadar. Aile, adalet istiyor. Haksızlıklara karşı durmak istiyor. Adaleti savunan kişiler olarak bizler de adalet gerçekleşinceye kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu olay aydınlanıncaya kadar da takipçisi olacağız. Eşine de söz verdim, babasına da söz verdim. Hiç kimse unutmasın, Bay Kemal kafasına bir şey koyduysa mutlaka çözecektir."


"İstanbul seçimleri, İmamoğlu davası"

"İstanbul seçimleri yapıldı, gayet güzel. Seçimleri Sayın İmamoğlu kazandı, gayet güzel. Arkadan itirazlar geldi. Kendileri bir şey yapamıyor, Yüksek Seçim Kurulu üzerinden bir kumpas çevirdiler. YSK üyeleri toplandı, aynı zarfın içine konan 4 oydan 3'ü doğru, 1'i yanlıştır dediler. Dünya tarihinde görülmemiş, yargı tarihinde de görülmemiş bir şey. Ben bunlara YSK çetesi dedim. Her zaman her yerde söylüyorum dedim. İkinci seçim yapıldı. 13 binlik fark 800 bine çıktı. Ben bu milletin vicdanına ve ferasetine güveniyorum. Bu millet haksızlığa tahammül edemiyor. Bu kadar da haksızlık olmaz. Evlere baskın yapıldı o süreç içinde. Kişiler gözaltına alındı. sonunda tamamı beraat etti. İstanbul'u vermemek için direndiler.


Şimdi yeni bir komplonun peşindeler. Birinci kumpası anlatayım. Birinci kumpas; efendim Ekrem Bey, birisine ya da YSK üyelerine hakaret etmiş diye savcı bir iddianame hazırladı. Aslında söylenen Yüksek Seçim Kurulu değil, muhatabı olan bizim fotoroman dediğimiz kişi. Yani Süleyman. Fotoroman Süleyman. Efendim YSK, hayır bu bize söylendi. Arkasından dosya namuslu bir hakimin önüne gitti. Namuslu hakim oturacak dosyasına bakacak adalet neyi gerektiriyorsa onu yapacak. Fakat bu hakimi değiştirdiler, aldılar Samsun'a sürdüler. Hukukçu milletvekillerimize de söyledim. Adalet Bakanlığı'na gidecekler. Samsun'a sürülen hakimin iddiaları konusunda soruşturma açılmasını istiyoruz. Eğer soruşturma açılmazsa Adalet Bakanı da bu kumasın içindedir. 'Bix istinafı da ayarladık meraklanma' diye hakime kim söyledi?


Kılıçdaroğlu'ndan hakimlere: Ayarını bozduğunuz kantarın sizi de tartacağını asla unutmayın

Saray'ın sofrasına oturan hakimin kararına itibar edilmez. Saray'dan talimat alan hakimin kararına itibar edilmez. Karar hakimin değil, Saray'ın kararıdır. Ona hakim denmez, onun hakimlikle ilgisi yoktur. Hakim, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre karar verir. Hakim, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatini bir kenara bırakıyorsa o hakim değil, Saray'ın militanıdır artık. Bu davada savcı duruşma salonunda olmadan hakim kararını açıklıyor. İddia makamı yok. Cumhuriyet tarihinde bir ilk. Talimat gelmiş gereğini yapacaksın, bitti o kadar. Buradan bütün hakim ve savcılara sesleniyorum, görevinizi Anayasa'nın öngördüğü, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatize göre yapıyorsanız başımın üstünde yeriniz var. Ama yapmıyor da Saray'dan talimat alıp kendinize göre bir hukuk oluşturuyorsanız bunun hesabını yeri ve zamanı gelince vereceksiniz. Ayarını bozduğunuz kantarın sizi de tartacağını asla unutmayacaksınız. Adalet terazisini bozdunuz. 


İkinci kumpas; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde teröristler ve teröre iltisaklı kişiler çalışıyormuş. 9 Aralık 2021'de bunu bizim fotoroman söylüyordu. Bu kadar terörist çalışıyor sizde diye. Sonra bu rakamı 1668'e çıkarıyor. Bunun üzerine İBB Başkanlığı doğal olarak bir yazı yazıyor. Burada böyle bir iddia var, siz içişleri bakanısınız dolayısıyla sizin istihbarat örgütleriniz var. Böyle kişiler varsa bize bildirin biz gereğini yapalım. 'Siz yapamazsınız' deniliyor. Size cevap vermeyiz deniliyor. Hem suçlayacaksın, bana bildir dediğim zaman da bildirmiyorum diyeceksin. Herkes elini vicdanına koyup düşünsün, itham ediyorsun, isim bildir deniliyor, bildirmiyorsun, O zaman diyor siz işlem yapın, kimse bu isimler gereğini yap. Sonra yapacağım diyor." 


Haberi paylaşın

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati'den enflasyon değerlendirmesi

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Kasım 2022'den itibaren enflasyonda belirgin bir düşüş trendine girildiğini ve geçen yılın Orta Vadeli Program (OVP) hedefinin altında bir noktada kapatıldığını bildirdi.


Bakan Nebati, sosyal medya hesabından, Aralık 2022 dönemine ilişkin enflasyon verilerini değerlendirdi.


Aralık 2022'de aylık bazda tüketici fiyatlarında enflasyonun yüzde 1,18 olduğunu ve yıllık bazda 20,12 puan düşerek yüzde 64,27'ye gerilediğini belirten Nebati, "Kasım ayından itibaren enflasyonda belirgin bir düşüş trendine girdik ve 2022 yılını OVP hedefimizin altında bir noktada kapatıyoruz. Aynı dönemde, yurt içi üretici fiyat endeksinin (Yİ-ÜFE) de aylık bazda yüzde eksi 0,24 oranında gerçekleştiğini ve yıllık Yİ-ÜFE'nin 38,30 puan azalarak yüzde 97,72'ye gerilediğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.


Nebati, tüm dünyada zorlu koşullara sahne olan 2022 yılını, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceleyen Türkiye Ekonomi Modeli (TEM) sayesinde başarıyla geride bıraktıklarına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:


"Fiyat artışlarına yönelik aldığımız önlemler ve ücretlerde yapılan iyileştirmelerle vatandaşlarımızın alım güçlerini koruduk. TEM çerçevesinde enflasyona karşı uyguladığımız politikaların birikimli etkilerini önümüzdeki aylarda tüm vatandaşlarımız daha net hissedecekler. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde ülkemizi 'Türkiye Yüzyılı'na hazırlarken enflasyona karşı sürdürdüğümüz amansız mücadelemizde, işsizliğe ve küçülmeye yol açmayan politikaları uygulamaya devam edeceğiz."


Haberi paylaşın

Bahçeli: "Hiç kimse suskunluğumuzun asaletinden cesaret almaya kalkışmasın"

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hiç kimse sabrımızı yanlışa yorumlamasın. "Kötü niyetlerini bildiğimiz, kötünün ilişki ağlarını tanıdığımız ve takip ettiğimiz odakların bizimle aşık atması bize ayar verme küstahlığına tevessül etmesi sonuç vermeycek. Yapılan hesaplar ters tepecektir." dedi.


Bahçeli'nin konuşmalarından öne çıkan ifadeleri:


  • "Ağızlarını tetik, dillerini tüfek yaparak, habire nefret kusan hayasızlara 2023'ün hedeflerini kirlettirmeyeceğiz, üç hilali de yargılatmayacağız. MHP'nin siyasi şeref ve onuruna musallat olan kepazeleri asla affetmeyeceğiz."
  • "Siyah örtüye bürünüp yüreksizce konuşanlara herkes bilsin ki eyvallahımız olmaz, bunlarla da hiç işimiz olmaz. MHP, anlayana az anlamayana da çok gelir. Doğru koşan yorulmaz, nitetim doğruluk dost kapısıdır."
  • "Doğrudan şaymayız. Birileri istedi diye birileri iftira ile isnad etti diye hak bildiğimiz yoldan dönmeyiz. Belanın üzerine gitmeyiz, üzerimize gelen beladan da kaçmayız."
  • "Milletimizin istiklal sevdası ile içimizde ve dışımızda yuvalanmış yeminli Türk düşmanlarının nefes borusunu da hamdolsun kesmesini bildik"
  • "EYT sorunu TBMM'de köklü çözüme kavuşacak, bu mesele gündemden tamamen çıkmış olacaktır"
  • "Sayın Kılıçdaroğlu, adaysan çık açıkla, değilsen adayınız kimse ondan bahset"
  • "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin birinci dönemi gıpta edilecek kadar başarılıdır"

Erken seçim açıklaması


Devlet Bahçeli, seçimlerin erkene alınmasına sıcak bakacaklarını söyledi:


"Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümünde hem 13. Cumhurbaşkanını hem de TBMM belirlenecektir. Bu haliyle 2023 aynı zamanda demokrasi ve sandık yılıdır. Genel seçimler ister zamanında yapılsın isterse erkene alınsın biz iki seçeneğe de varız ve hazırız. Seçim kararının alınabilmesi için ya 360 milletvekilinin kararı gereklidir ya da Cumhurbaşkanı'mızın Anayasa yetkisine dayanarak Türkiye'yi seçime götürmesi gereklidir. Bu iki konu da hukukidir. 6'lı masayı oluşturan partilerin 6 Nisan'dan önce yapılacak bir seçime sıcak bakıp sonrası için ipe un sermesi demokratik değildir. Biz bunları bir türlü çözemedik. Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar belli değil."


Haberi paylaşın

Memur maaşları ne kadar artacak?

Devlet memurları, toplu sözleşme ve enflasyon farkı dolayısıyla maaşlarını yüzde 16,48 zamlı alacak.


Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Aralık 2022 dönemi enflasyon verilerini açıklamasıyla, memur ve emeklilerin maaşlarına yansıtılacak enflasyon farkı belli oldu.


Buna göre, memur, sözleşmeli ve memur emeklilerinin maaşları toplu sözleşme ve enflasyon farkı dolayısıyla yüzde 16,48 artacak.
SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıkları da yaklaşık yüzde 15,4 yükselecek.


Memur, sözleşmeli ve memur emeklileri, zamlı maaşlarını ve enflasyon farkını 15 Ocak'ta alacak.


Bu kapsamda, ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere memur ve emeklilerin maaşlarına enflasyon farkı ve toplu sözleşmeden alacakları zammın yanı sıra ilave bir destek de sağlanması bekleniyor.


Haberi paylaşın

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Eda Taşpınar hakkında soruşturma başlattı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bir camide çektirdiği fotoğrafını "mutlu yıllar sevgililerim" notuyla sosyal paylaşım sitesi Instagram hesabından yayınlayan Taşpınar'ın paylaşımıyla ilgili soruşturma başlattı.


Savcılık, Taşpınar hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan resen soruşturma başlattı.


Tasarımcı Taşpınar, Sultanahmet'te bulunan Sultanahmet Cezaevi Camii/Hayyatin-i Hassa Camii'nde bir sandalye üzerinde çektirdiği fotoğrafı sosyal medya hesabında paylaşmış daha sonra paylaşımı silmişti.


Haberi paylaşın

Göç İdaresi Başkanlığı, geçen yıl 124 bin 441 düzensiz göçmenin sınır dışı edildiğini açıkladı

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı, geçen yıl 124 bin 441 düzensiz göçmenin sınır dışı edildiğini, Suriye'nin kuzeyinde oluşturulan güvenli bölgelere 58 bin 758 Suriyelinin gönüllü olarak döndüğünü bildirdi.


İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan videolu paylaşımda, göç yönetimi faaliyetlerine ilişkin 2022 verilerine yer verdi.


Buna göre, geçen yıl 280 bin 206 düzensiz göçmenin ülkeye girişi engellendi. Yakalanan mükerrerlikten arındırılmış göçmen sayısı 236 bin 572 olarak kayıtlara geçti. Geçen yıl sınır dışı edilen düzensiz göçmen sayısı ise 124 bin 441 oldu.


Sınır dışı edilen düzensiz göçmen sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 161 arttı.


Geri gönderme merkezlerinin sayısı 30'a, kapasitesi 20 bin 540'a yükseltildi.


Halen Türkiye'de resmi rakamlara göre 3 milyon 535 bin 898 Suriyeli yaşıyor. Suriye'de güvenli bölgelere geçen yıl 58 bin 758, bugüne kadar ise 539 bin 332 Suriyeli gönüllü döndü.




Haberi paylaşın

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten 'erken seçim' açıklaması

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 23 Haziran'da yapılması planlanan seçim tarihiyle ilgili "Bir değerlendirme yapılıyor. Net bir sonuca varırsak açıklayacağım ama bu, erken seçim düzeyinde bir tarih değerlendirmesi olmayacak." dedi.


Seçimlerin bir ay öne alınabileceği konusunda son günlerde bazı haberler çıkmıştı. Haziran ayında yoğun sınav dönemine denk geldiği için seçimlerin öne alınabileceği konuşuluyor.


Ömer Çelik, düzenlediği basın toplantısında öne çıkan diğer ifadeleri:


  • "Hizmet siyasetinin güçlü şekilde devam etmesi. Türkiye'nin kendi iradesiyle bütün bu dönüşümleri gerçekleştirerek, birçok negatif olayda Dünyadan ayrışması Türkiye'nin güçlü ve doğru siyasetlerle yürütüldüğünü gösteriyor.
  • "Bu yıl ilk defa oy kullanacak genç arkadaşlarımız, Cumhuriyet'in 100. yılında Cumhuriyet'in daha da ileriye gitmesi için büyük bir imkana sahipler. Nesiller boyunca meydan okumalara hep milletin iradesiyle cevap verilmiştir."
  •  "Terörle mücadele verilmeseydi sınırımızın hemen dibinde birtakım unsurlar devlet türü yapılar kurmuş olurdu"
  • "Türkiye'nin masada olmadığı bir AB toplantısında Rusya-Ukrayna meselesinin konuşulması diplomasi olarak bile ifade edilemez"
Haberi paylaşın

Selahattin Demirtaş, AYM Başkanı Zühtü Arslan'a seslendi

Tutuklu eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, görev süresi şubat ayında dolacak olan Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan’a seslenerek "...açıklama yapmaya davet ediyorum. Anayasa’nın 138. maddesine aykırı şekilde, iktidar tarafından bugüne kadar size hiç telkinde bulunuldu mu, baskı yapıldı mı?" sorusunu yöneltti.


Demirtaş, Twitter'dan yaptığı paylaşımda Zühtü Arslan'a şu soruları yöneltti:


  • "Yüksekdağ ve Demirtaş başvurularında siz AYM olarak ihlal yok dediniz ama iki kararınız da AİHM'den ağır ihlal kararıyla döndü. AİHM kararlarının uygulanmamasına yıllardır sessiz kalıyor, başvurularımızı da karara bağlamıyorsunuz. Baskı gördünüz mü, tehdit edildiniz mi?"
  • "HDP kapatma davası ve hazine yardımına tedbir konulması hususlarında mahkemenize baskı yapıldı mı? Telkin ya da tehdit aldınız mı?"
  • "Benim son tutukluluk başvurum üç buçuk yıldır önünüzde bekliyor. Karar vermemeniz için size baskı yapıldı mı? Halen vermediğiniz kararlar ve verdiğiniz yanlış kararlarla tek adam rejiminin inşasında rol aldığınızın, vebale girdiğinizin farkında mısınız?"
  • "Kavala ve Gezi dosyalarında verdiğiniz ve vermediğiniz kararlar nedeniyle yol açtığınız yıkımın, adaletsizliğin farkında mısınız? Vicdanınız rahat mı, huzur içinde uyuyabiliyor musunuz?"
  • "Sayın Zühtü Arslan, yarın bir gün emekli olduktan sonra konuşmaktansa gerçekleri şimdiden açıklayarak, son anda bile olsa onurlu bir duruş göstermeyi düşünüyor musunuz?"
  • "Sayın AYM Başkanı, biz burada rahat uyuyoruz çünkü suçsuzuz, vicdanımız rahat. Hiçbirinize hakkımızı, milyonlarca insanın hakkını helal etmiyoruz ve günü geldiğinde tüm kumpas davalarının sorumlularından, hukuk önünde hesap sorulacağını bilmenizi istiyoruz."

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın 4 yıllık görev süresi 13 Şubat 2023'te doluyor. Yeni AYM Başkanı için seçim süreci 2 ay önceden başlıyor.


Haberi paylaşın

Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Yavuz Akgül'den Sinan Ateş açıklaması

Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Yavuz Akgül, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili MHP’nin sessizliğini eleştirenleri eleştirdi. "Devlet Bahçeli bir konu hakkında yorum yapmıyorsa bir bildiği vardır" diyen Akgül şu ifadeleri kullandı:


"Yaşanan olaylar göstermektedir ki MHP ve Ülkü Ocakları'nın temelini sarsmaya yönelik iftiralar atılıp, karalama kampanyaları yapılıp algı operasyonlarıyla düşürmeye çalışanlar apaçık ortadır. Ülkü Ocakları ve MHP böyle şeylere yem olmayacak kadar kutlu bir harekettir. Olaylara karşı yorum yapanlara bakınız ki hiçbirinin ne MHP ile ne Ülkü Ocakları ile alakası kalmamış, Ülkücü Hareketin zamanında ekmeğini yiyip bugün Ülkücü Hareketi düşürmeye karşı kötü göstermeye karşı and içmiş üç beş zavallıdır. Olayın içi yüzünü bilmeden, olayın müsebbinini MHP ve Ülkü Ocakları olarak gören, suçu tamamen MHP ve Ülkü Ocakları'na yıkmaya çalışanlar hatta veh atta 'Biz katilin kim olduğunu bilioyruz' diyecek kadar alçalanlar, 'Ahde vefa imandandır' sözünü hiç ettiler diyenler, 'MHP ve Ülkü Ocakları benim için bugün bitmiştir' diyenler pişman olacaklarını bilmemekle beraber MHP ve Ülkü Ocakları'nı başsağlığı dilememekle suçlamışlardır. Ülkücü Milliyetçi Hareketin Lideri Sn. Devlet Bahçeli bir konu hakkında yorum yapmıyorsa bir bildiği vardır ve tarih oun daima haklı çıkarmıştır. Şöyle cenazeye katılanlara bakın! Liderimizi, Ülkü Ocakları Genel Başkanımızı cenazeye sahip çıkmamakla suçlayanlar olayın yaşandığı gün attıkları iftiralar ile MHP ve Ülkü Ocakları'nı lekelemeye alışanlardan hangisi cenazeye katıldı?"




Haberi paylaşın

İmamoğlu: İstanbul'a göz koyma meselesi tarihi bir meseledir

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında 189'uncu hizmetini Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattı Mecidiyeköy-Fulya-Yıldız kesimini açarak gerçekleştirdi.


Burada bir konuşma yapan İmamoğlu, “İstanbul’u, İBB’yi kendi şahsi mülkleri gibi gördükleri, bu şehre ne yazık ki aynı o şekilde davrandıkları için, kaybetmeyi kabullenemediler ve kabullenemiyorlar. Karşılarında engel olarak, İBB’nin gerçekten tarihi başarısını görüyorlar. Ama bir şeyi unutuyorlar ve yanılıyorlar: Her ne kadar işin odağına beni otursalar da aslında şu an karşılarına aldıkları, İstanbul'un 16 milyon insanıdır. Hatta, güzel ülkemizin demokrasiye inanmış 85 milyon insanıdır. Milli iradenin gasp edilmesini asla kabullenmeyen vatandaşlarımızdır karşısında olanlar. Yargı üzerinden yürütülen siyasetin bu dizayn girişimlerini asla içine sindiremeyen, milletimizdir” ifadelerini kullandı


İmamoğlu şöyle konuştu:


“Buradan hem İstanbullulara hem de halkımıza haykırmak istiyorum.:İstanbul’a göz koyma meselesi, tarihi bir meseledir. İstanbul'la oynama meselesi, tarihi bir meseledir. 6 Mayıs'ta İstanbul'da seçim iptal olduğunda, ‘Bu Türkiye demokrasisi adına kara lekedir’ demiştim. Beni hiç memnun etmemişti. Adım gibi emindim fark atacağımıza. Ama ona rağmen beni dünyanın en mutsuz insanı yapmıştı. Bugün yaptıkları müdahaleler, çabaları, biz biliyoruz ki, önümüzdeki seçimde Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılında, Türkiye'deki değişim sürecinde 10 milyonlarca fark yemelerine sebep olacak, on milyonlarca. Bunu görüyorum. O bakımdan bizi sakın yıldırmaya kalkmasınlar. Altılı Masa liderleriyle, İstanbul'un ‘150 Günde 150 Proje’sinin çok kutlu bir finalini yapacağız Dudullu-Bostancı hattında Cuma günü. Ama bu hararetli günleri, en üst seviyede dayanışmayla, en üst seviyede kucaklaşmayla halkın, milletin iradesine göz koymak isteyenlere karşı, ‘O gök kubbeyi başınıza yıkarız’ lafının arkasına imza atmaya davet ediyorum. Bugün yaptığımız açılış, tam da bu duruşun, insanına hizmet etme anlayışının açılışıdır, duruşudur. Bu bir yönetim anlayışının başarısıdır. Devletine, milletine layık olma kavramının başarısıdır.”


Haberi paylaşın

Adalet Bakanlığı, 7.Yargı Paketi üzerindeki çalışmalarını tamamladı

Pakette, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananlar ile bu amaçla uyuşturucu madde satın alan, kabul eden veya bulunduranlar hakkında uygulanacak tedavi veya denetimli serbestlik tedbiri sürecinin daha etkin işletilebilmesi öngörülüyor.


Tedavi veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin uzatma süresi, 1 yıldan 2 yıla çıkarılacak ve şüphelinin daha uzun süre tedavi veya denetim altında tutulması sağlanacak.


Cumhuriyet savcısının, şüphelinin erteleme süresi içinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yılda en az iki defa ilgili kuruma sevk etmesi zorunlu hale getirilecek.


Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheli hakkında verilen erteleme kararının kolluk birimlerine bildirilmesi sağlanacak ve bu kararın kolluk birimlerince de bizzat şüpheliye tebliğ edilmesine imkan tanınacak.


Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu'na madde eklenmesi planlanıyor

Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu'na eklenen maddeyle, uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü iyileştirme tedbirleri geliştirilecek ve yükümlülüklerin takibi bakımından Cumhuriyet savcıları ile denetimli serbestlik uygulaması kapsamında görev alan personelin sorumlulukları ayrıntılı şekilde düzenlenecek.


Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan hükümlü olanların ceza infaz kurumunda tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılması zorunlu hale getirilecek.


Uyuşturucu bağımlıları için tedavi ve rehabilitasyon programlarının uygulanacağı müstakil ceza infaz kurumlarının açılabilmesine veya mevcut ceza infaz kurumlarının bir bölümünün bu amaç için düzenlenmesine imkan tanınacak.


Uyuşturucu kullanmak suçundan dolayı mahkum olup da denetimli serbestliğe ayrılan hükümlülere, ilaveten tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılma yükümlülüğü getirilecek.


Tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin bir an önce hayata geçirilmesi ve yürütülecek hizmetlerin aksamaması için ilgili bakanlıkların bütçesine ödenek konulması ve bu hususta personel görevlendirilmesi yönünde düzenleme yapılacak.


Haberi paylaşın

"Sinan Ateş, 'kalemimi kırmışlar, her an bir şey yapabilirler' demiş"

Gazeteci Fatih Altaylı, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in ölümüyle ilgili kaleme aldığı yazıda  "Ben de bu işi biraz bilenlerle konuştum. Aslına bakarsanız, Sinan Ateş’in sokak ortasında öldürülmesine pek şaşıran yok." dedi.


Sinan Ateş'in yakınlarına "kalemimi kırmışlar" dediğini aktaran Altaylı'nın yazısında şu ifadelere yer veriliyor:


"Sinan Ateş’in sokak ortasında öldürülmesine pek şaşıran yok. Hatta “Kendisi de şaşırmamıştır” diyor Sinan Ateş’i tanıyanlar.


“FETÖ iftirası ile lekelenmeye çalışıldığı günlerden bu yana kendisine yönelik bir hamle bekliyordu” diyorlar.


Birkaç gün önce geldiği İstanbul’da dostlarıyla buluşmuş.


O buluşmada söylediği sözler ilginç.


“Benim kalemimi kırmışlar. Haberi geldi. Her an bir şey yapabilirler” demiş


Tanıyanlar “Bu işle kimin görevlendirildiğini bile biliyordu ama umursamıyordu” diye anlatıyorlar.


Ve Sinan Ateş’in siyasi çevresinde bu işi kimin yaptığına, kimin yaptırdığına ilişkin hiçbir bilgi eksiği yok.


Herkes her şeyi biliyor.


Ve herkes susmuş bekliyor.


Etrafa bakınca eski günlere dönmüşüz gibi hissediyorum.


Tek fark artık Renault Torosların üretimden kalkmış olması.


Beyaz Torosların yerini galiba motosikletler almış.


Boşuna dememişler çağ sana uymuyorsa sen çağa uy diye.


Yargısız infazlar da artık çağa uymuş.


Korkum o ki, seçime daha çok var."




Haberi paylaşın

Erdoğan: "2022'nin ilk 3 çeyreğinde yüzde 6,2'lik bir büyüme kaydettik"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 yılı dış ticaret rakamlarının açıklandığı programa katılarak bir konuşma yaptı. Erdoğan,  konuşmasında yeni fuar merkezinin Atatürk Havalimanı'nın yanında kurulacağını açıkladı.


Erdoğan, "Pek çok tarihi dönüm naktasının sembolü olan 2023'te Türkiye yüzyılı için milletimizden son defa bir destek isterken işte bu hissiyatla hareket ediyoruz."


Erdoğan, "Şimdi burada büyük bir gurur ve memnuniyetle ifade etmek isterim ki küresel olumsuzluklara rağmen 2022 yılı ihracatımız, geçen yıla göre yüzde 12,9 oranında artışla 254,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam, Cumhuriyet tarihimizin rekorudur. Bu ihracat rakamının ülkemize, milletimize, ekonomimize hayırlı olmasını diliyorum." diye konuştu.
 


2022'de ihracat rakamlarının bir önceki yıla oranla yüzde 12 arttığını belirten Erdoğan'ın konuşmalarından önemli satır başları:


"Bu başarıya ulaşılmasında emeği geçen ihracatçılarımızı tebrik ediyorum."


"Hedefimiz, Türkiye'nin dünyanın en çok ihracat yapan ilk 10 ülkesi arasındaki yerini almasını sağlamaktır."
"İhracatımızı 7 kat artırdık. aylık ortalama 3 milyar ihracattan 21 milyar dolar ihracata çıkardık."


Ggeçtiğimiz yıl AB'ye verdiğimiz dış ticaret net 10 milyar doların üzerine çıktı."


"Yakın ve Orta Doğu ülkelerine yüzde 19,3 oranında arttı."


"Dizi ve film ihracatımızın bu yıl 1,5 milyar doları aşarak tüm dünyada 1,5 milyar izleyiciye ulaşmasını hedefliyoruz."


"Bilişim sektöründe 2023 hedefimizi 5 milyar dolar olarak belirledik"


"Milletimizden son defa bir destek isterken işte bu hissiyatla hareket ediyoruz. 2023'te güçlü bir Türkiye için güçlü bir ekonomi için muzaffer yarınlara taşımak için ihracatımızı artırmak için beraber çalışcağız" 



Haberi paylaşın

Memur, sözleşmeli ve emeklilerin gözü aralık ayı enflasyonunda

Devlet memurları, sözleşmeliler ve emeklilerin gözü, açıklanacak aralık ayı enflasyon rakamlarına çevrildi.

TÜİK'in verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) kasımda bir önceki aya göre yüzde 2,88 artarken, temmuz-kasım döneminde de tüketici fiyatlarında yüzde 14,05 artış meydana geldi. Böylece 5 aylık dönemde, maaşlara yapılan yüzde 7'lik zam oranı aşılırken enflasyon farkı verilmesi durumu ortaya çıktı.


Toplu sözleşmeden kaynaklı olarak devlet memurları, aralık ayında TÜFE'nin sabit kalması veya aylık enflasyonun yüzde 6,18'den fazla düşmemesi halinde enflasyon farkı alacak. 2023'ün ilk altı ayı için yüzde 8 artı enflasyon farkı oranında zam yapılacak.


Memur, sözleşmeli ve memur emeklileri, zamlı maaşlarını ve enflasyon farkını 15 Ocak'ta alacak.


Öte yandan SSK ve Bağ-Kur emeklileri de maaşlarını geçen yılın son 6 aylık enflasyonu oranında zamlı alacak.


Memura refah payı gündemde


Ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere memur ve emeklilerin maaşlarına enflasyon farkı ve toplu sözleşmeden alacakları zammın yanı sıra ilave bir destek de sağlanması bekleniyor.


Anadolu Ajansı'nın 14 ekonomistin katılımıyla yaptığı aralık enflasyonu beklenti anketine göre, aralık ayı için enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 2,61, buna göre de yıllık enflasyon beklentisi de yüzde 66,59 olarak açıklandı.


Beklenti anketinin gerçekleşmesi halinde temmuz-aralık dönemi için yüzde 17,02'lik enflasyon artışına istinaden, maaşlara yüzde 10,11'lik enflasyon farkı ve toplu sözleşme gereğince yüzde 8'lik zam ile yüzde 18,11'lik zam yapılması gerekiyor.


Öte yandan muhalefet parti liderleri, en düşük emekli aylığının 8 bin 500 TL'ye yükseltilen asgari ücret seviyesine çıkarılmasını istiyor.


Haberi paylaşın

Mardin'de minibüs devrildi, 6 kişi öldü, 5 kişi yaralandı

Mardin'de minibüsün devrilmesi sonucu ilk belirlemelere göre 6 kişi hayatını kaybetti, 5 kişi yaralandı.


Alınan bilgiye göre, sürücüsü ve plakası henüz belirlenemeyen minibüs, Midyat-Ömerli kara yolunda şarampole devrildi.


İlk belirlemelere göre araçta bulunan 6 kişi yaşamını yitirdi, 5 kişi yaralandı.


Haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi.


Yaralılardan 3'ü Midyat'a, 2'si de Mardin'deki hastanelere kaldırıldı.


Haberi paylaşın

İstanbul’da sis etkili oluyor

İstanbul'da etkili olan sis nedeniyle sürücüler ilerlemekte zorlanıyor. Sabiha Gökçen Havalimanı'nda iniş yapılamazken, kalkışlar kontrollü olarak gerçekleştiriliyor.


Dün sabah saatlerinde İstanbul Boğazı’nda başlayan sis, kent genelinde etkisini sürdürüyor.


Özellikle boğaz çevresindeki Beykoz, Ümraniye, Kadıköy, Sarıyer, Beşiktaş, Üsküdar ilçelerinin yanı sıra, Çekmeköy, Sultanbeyli, Sancaktepe, Kağıthane, Fatih, Beyoğlu’nda etkisini artıran yoğun sis nedeniyle sürücüler ilerlemekte zorlanıyor.


Şehir Hatları’ndan yapılan duyuruda, “Hava muhalefeti (sis) sebebiyle Boğaz Gidiş-Geliş ve Beykoz-Sarıyer seferlerimiz yapılamamaktadır. Diğer seferlerimizde iptaller ve aksamalar yaşanabilmektedir.” ifadeleri kullanıldı.


Sabiha Gökçen Havalimanı'nda uçuşlarda aksamalar yaşandı

Kentte etkili olan sis nedeniyle Sabiha Gökçen Havalimanı'nda iniş yapılamazken, kalkışlar kontrollü olarak gerçekleştiriliyor.


Havalimanı işletmecisi HEAŞ'tan yapılan açıklamada, inişlerin yedek liman olan İstanbul Havalimanı'na yönlendirildiği belirtildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:


"Sisin görüş mesafesini azaltması nedeniyle, pist saat 05.45 itibarıyla önce iniş, saat 06.20'de kalkış trafiğine kapatılmıştır. 07.20'de kalkışlar kontrollü bir şekilde başlamış, inişler halen yedek meydanlara divert etmektedir. Saat 10.00'da operasyonun normalleşmesi beklenmektedir."


Haberi paylaşın
Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Son 15 günde 8 polis intihar etti: Polisler neden intihar ediyor?

Yeni yılda işçi emeklisi en az yüzde 12, memur ve memur emeklisi en az yüzde 8 zam alacak

Hakkari Belediye Başkanı Akış gözaltına alındı