Araştırma: Tibet'teki gözaltı tesislerinde gece aydınlatma kullanımı arttı

Çin'de bir hapishane
Çin'de bir hapishane © STR/AFP
© STR/AFP
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Tibet ile ilgili yapılan bir araştırmaya göre Çin, "baskı aracı olarak kullandığı tesisleri yaygınlaştırdı."

REKLAM

Çin'in kontrolü altındaki Tibet'teki yüksek güvenlikli gözaltı tesislerinde son yıllarda gece aydınlatmasında ciddi artış olduğu belirtildi. 

Araştırmacılara göre bu durum, Çin'in, "baskı aracı olarak kullandığı tesisleri yaygınlaştırdığı" anlamına geliyor. 

Rand Europe araştırma enstitüsü tarafından hazırlanan rapor, Çin hükümetinin "bilgi kara deliği" olarak nitelendirdiği Tibet Özerk Bölgesi'ndeki (TAR) "istikrarı koruma" politikaları hakkında yeni ipuçları verdi.

Raporda, TAR genelinde 79 gözaltı tesisi incelendi ve gece aydınlatmasındaki büyüme modellerinin 14 yüksek güvenlikli tesiste yoğunlaştığı bulundu. 

Uzaydan görülen ışıktaki büyüme tesislerdeki doluluk oranına işaret

Uzaydan görülen ve aylık ortalamalar üzerinden ölçülen ışığın, daha önceki çalışmalarda Sincan'da tespit edildiği gibi yeni inşaatlara ya da Tibet tesislerinde mevcut binaların genişletilmesine işaret edebileceği belirtildi.

Çalışmada, yayılan ışıktaki büyümenin, fiziksel genişleme olmaksızın tesislerin doluluk oranının veya kullanımının arttığını da gösterebileceği söylendi.

The Guardian'ın haberine göre araştırmacılar, artan faaliyetin muhtemelen, 1 milyon kadar insanın yeniden eğitim tesislerine ve yüksek güvenlikli gözaltı merkezlerine gönderildiği tahmin edilen "Sincan'daki son gözlemlere benzer şekilde" daha uzun süreli gözaltılara doğru bir kaymaya işaret ettiğine inanıyor.

Tibet, Tibetlilerin işgal olarak tanımladığı ve Pekin'in teokratik yönetimden barışçıl bir kurtuluş olduğunu iddia ettiği 70 yıldan uzun bir süre önce ilhak edildiğinden beri Çin kontrolü altında. 

Tibet, Han olmayan etnik azınlıkların dini ve kültürel uygulamalarına yönelik uzun süredir devam eden baskılara maruz kalan Sincan ve Moğolistan gibi sınır bölgeleri arasında yer alıyor. 

Gözaltı tesislerindeki ayrıntılar bilinmemekte

Ancak, Sincan gibi hedef alınan diğer bölgelere kıyasla TAR'ın içinden çok daha az bilgi var; analistler bunun seyahat, iletişim ve bilgi üzerindeki olağanüstü kontrollerin yanı sıra hükümetin kontrol ve baskı politikalarına yönelik uluslararası ilginin azalmasından kaynaklandığını söylüyor.

Araştırmacılar, yüksek güvenlikli gözaltı tesislerinin kullanımının devam ettiğinden ve muhtemelen arttığından emin olsalar da, buralarda kimin, neden ve hangi koşullarda tutulduğuna dair ayrıntılar bilinmemekte.

'Tibet bir bilgi kara deliği olmaya devam ediyor'

Rand Europe'un savunma ve güvenlik direktörü Ruth Harris Guardian'a verdiği demeçte "Tibet bir bilgi kara deliği olmaya devam ediyor ve oradaki güvenlik ortamını anlamaya yönelik her türlü girişim zorluklarla dolu" dedi.

Harris, "Yabancı araştırmacıların birçok Çin kaynağına erişimi engelleniyor ve mevcut verilerin çoğu güvenilmez bulunuyor" ifadelerini kullandı.

İngiltere merkezli insan hakları grubu Tibet Watch'ta kıdemli araştırmacı olan Tenzin Choekyi, gözaltı merkezlerinde neler olup bittiğini bilmenin imkansız olduğunu söyledi ve gece ışığındaki büyüme modelinin pandemi ile aynı zamana denk geldiğini belirtti. 

TAR, Ağustos 2022'deki salgından önce sadece bir Covid-19 vakası bildirmişti. Ancak bölge katı ve genellikle cezalandırıcı "sıfır Covid" politikalarına tabiydi.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Çin 'casus balon krizinde egemenliğine zarar veren' ABD kuruluşlarına karşı önlem alacağını açıkladı

Enes Kanter'in Tibet çıkışı sonrası Çinli yayıncı Boston Celtics maçlarının yayınını iptal etti

180 sivil toplum örgütü: Çin'de insan hakları ihlalleri var, Pekin Olimpiyatları boykot edilsin