Birlemiş Milletler verilerine göre, 7 Ekim'den bu yana İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da yaşayan Filistinlileri hedef alan yaklaşık 800 yerleşimci saldırısı gerçekleşti.
Batı Şeria'da yaşayan Filistinliler, artan şiddet olayları karşısında savunmasız. İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın Duma köyü yolu üzerinde ateşe verilen evler ve araçlar, 13 Nisan'da gerçekleştirilen ve üç saat süren bir saldırıdan kaldı.
Köy muhtarının anlattıklarına göre, 15 ev kundaklanarak hasar gördü, altı köy sakini de İsrailli yerleşimciler tarafından kurşunla yaralandı.
Birlemiş Milletler'e göre bu, 7 Ekim'den bu yana işgali altındaki Batı Şeria'da yaşayan Filistinlileri hedef alan yaklaşık 800 yerleşimci saldırısından biriydi.
Kendini savunmak bir yana Kudüs'ün yaklaşık 30 kilometre kuzeyindeki bölgede silahlı yerleşimcilerin devriye gezdiği bir ortamda yeni saldırılar kaçınılmaz görünüyor.
Öte yandan yanmış kalıntılar, köyün temizlik ve yeniden inşa için ne denli sınırlı kaynaklara sahip olduğunu da gözler önüne seriyor.
"Duma köyü olarak kendimizi savunacak gücümüz yok." diyor iki bin nüfuslu bu topluluğun yöneticisi Süleyman Davabşa.
Ve saldırının beş milyon şekel (1,3 milyon dolar) civarında bir maddi zarara yol açtığını ilave ediyor.
13 Nisan'daki saldırı, yıllar önce meydana gelen benzer bir saldırıyı hatırlattı. 2015 yılında Duma'da yerleşimcilerin bir evi bombalaması sonrası aralarında 18 aylık bir bebeğin de bulunduğu üç Filistinli öldürülmüştü. İsrailli bir kişi daha sonra cinayetten hüküm giymişti.
Duma'ya yönelik son saldırı, 12 Nisan sabahı kaybolan 14 yaşındaki bir İsraillinin ölümüyle başlayan yerleşimci şiddet dalgasının bir parçasıydı.
Yetkililer çocuğun cesedine ertesi gün ulaştı. Duma'da yaşayan ve cinayetle bağlantısı olduğu iddia edilen bir kişi ise tutuklandı.
Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre, Duma'daki saldırıdan iki gün sonra, 15 Nisan'da iki Filistinli Aqraba kasabası yakınlarında yerleşimciler tarafından vurularak öldürüldü.
Yine şiddet dalgasıyla bağlantılı olarak 12 Nisan'da, El Muğayyir yakınlarında bir kişi, İsrail ateşiyle öldürüldü. Ancak merminin bir asker mi yoksa yerleşimci tarafından mı ateşlendiği açıklanmıyor.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'ne göre, 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik, taşlı saldırılardan bölge sakinlerine sıkılan kurşunlara kadar 794 yerleşimci saldırısı gerçekleşti.
Bu saldırılarda en az 10 Filistinli yerleşimciler tarafından öldürüldü.
Batı Şeria'da artış gösteren tek şiddet türü yerleşimcilerin saldırıları değil.
Ramallah merkezli Sağlık Bakanlığı'na göre Gazze'deki savaşın başlamasından bu yana bölgede İsrail ateşiyle yaklaşık 500 Filistinli öldürüldü. Bakanlığa göre kurbanların büyük çoğunluğu askerler tarafından vuruldu.
Savaş kuşkusuz yerleşimciler ve Filistinliler arasındaki gerilimi arttırdı. Ancak İsrailli insan hakları örgütleri, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun aşırı sağcı hükümetini, Batı Şeria'da 'İsrail'in üstünlüğünü' savunan bir ideolojiyi destekleyerek yerleşimci şiddetini körüklemekle suçluyor.
Bu insan hakları örgütleri, İsrail ordusunun şiddeti durdurmak için yeterince çaba göstermediğini, hatta şiddeti engellemek bir yana bazı durumlarda yerleşimcilere koruma sağlayarak saldırıları kolaylaştırdığını belirtiyor.
İsrail ordusu ise, Batı Şeria'da yaşayan herkesi korumaya çalıştığını ve askerlerle ilgili şikayetlerin soruşturulduğunu iddia ediyor.
Duma'daki saldırıda kimse ölmedi, ancak bölge sakinleri kıl payı kurtulduklarını anlattı.
Kamyon şoförü ve dört çocuk babası İbrahim Davabşa, yerleşimciler yangın bombaları fırlatıp evlerinin bir kısmını ateşe verirken ailesinin mutfakta saklandığını söyledi.
"Kızım amcasının evindeydi, orada kimse yoktu. Ona ne yapabileceklerini bilmiyorum." diye tehlikenin boyutunu aktardı.
Duma ve El Muğayyir muhtarları, İsrail askerlerinin köylerine yönelik saldırılar başladıktan kısa bir süre sonra geldiklerini ancak müdahale etmek için neredeyse hiçbir şey yapmadıklarını dile getirdi. Muhtarlar, askerlerin bunun yerine yerleşimcilerle konuşmaya çalışan Filistinlilere ateş açtıklarını ifade etti.
İsrail merkezli önde gelen insan hakları örgütlerinden Yesh Din (Bir Adalet), bu durumu bir "güvenlik şemsiyesi" ve İsrail'in sağcı koalisyon hükümetinin 2022'de iktidara gelmesinden bu yana giderek yaygınlaşan bir "işbirliği" olarak tanımladı.
Yesh Din'in Direktörü Ziv Stahl, "Filistinliler kendilerini korumaya çalıştıkları anda ordunun saldırdığı kişiler oluyorlar." sözleriyle İsrail ordusunu suçladı.
ABD, Batı Şeria'daki yerleşimci saldırılarını engellemesi için İsrail üzerindeki baskıyı arttırdı. Bu bağlamda aralarında İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in yakın çalışma arkadaşlarının da bulunduğu bazı liderlere yaptırım uyguladı.
Duma muhtarı Davabşa, ABD'nin bu girişimlerinin etkili olacağına inanmadığını belirterek "Amerikan hükümetine umut bağlamıyorum." diye konuştu.
İsrail, 1967'deki Orta Doğu savaşında Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze'yi işgal etti.
Filistinliler bu bölgelerin gelecekte kurulacak bir devletin parçası olmasını istiyor.
Yerleşimciler ise, yaklaşık 3 milyon Filistinlinin yaşadığı Batı Şeria'nın kutsal kitaplarında kendilerine doğuştan gelen hak olduğunu iddia ediyor.
Yaklaşık 500 bin İsrailli yerleşimci Batı Şeria'daki yüzlerce yerleşim yeri ve resmiyeti olmayan 'uç yerleşim yerinde' (outspot) yaşıyor.
Bu aşırı yoğun korunan topluluklar büyüklük ve nitelik bakımından çeşitlilik gösteriyor.
Daha büyük yerleşimler Kudüs'ün genişleyen banliyölerine benzerken, küçük ve izinsiz uç yerleşim alanları ise bir tepenin üzerine park edilmiş birkaç karavandan ibaret olabiliyor.
Henüz 'resmiyet' verilmemiş uç yerleşim birimleri, hükümetin zımni desteğini alıyor ve bazen de belirli bir sürenin arıdından İsrail hükümeti tarafından resmi olarak tanınıp fon veriliyor.
Duma'nın coğrafi konumu ve yapısı, köyü, bu tür saldırılara karşı savunmasız kılıyor.
Bir taraftan Ürdün'e bir taraftan da doğudaki İsrail yerleşimlerine bakan köy, son on yılda giderek genişleyen en az üç ileri yerleşim birimiyle daha yakından çevrili.
Duma, Batı Şeria'nın B Bölgesi'nde yer alıyor: Sivil işleri Filistin Yönetimi tarafından idare edilirken 'güvenliğinden' İsrail ordusu sorumlu.
Filistinliler genel olarak Filistin Yönetimi'nin etkisiz ve yozlaşmış olduğunu belirtiyor ve Filistin Yönetimi, İsrail'in bölgedeki askeri operasyonlarına nadiren tepki gösteriyor.
Köy sakinlerine göre geçtiğimiz sene boyunca yerleşimciler yolları ve diğer altyapıyı sabote ederek Duma'nın köy çevresindeki dört hayati kaynağa ve kuyuya erişimini kesti.
Öte yandan 7 Ekim'i takip eden günlerde, Duma'nın güneyindeki otlaklarda göçebe bir yaşam süren 100'den fazla Bedevi Arap, daha fazla güvenlik ve kaynak arayışıyla köyün yakınlarına taşındı.
O göçebelerden birisi olan Ali Zevahiri, ailesinin, yerleşimcilerin çadırlarını yakmaya ve intikam saldırılarında hayvanlarını çalmaya başlamasının ardından yer değiştirdiğini söyledi.
Yesh Din'e göre Duma yakınlarında yaşayan Bedevi Araplar, Batı Şeria'da 2023'ün başından bu yana yerleşimci şiddeti veya tehditleri nedeniyle yer değiştiren 16 topluluktan biri.
Zevahiri, Yerleşimcilere atıfla, "Onun elinde silah var, ben ise hiçbir şeyi olmayan bir insanım." diye çaresizliğini dile getirdi.
Daha önce Batı Şeria'daki kasabaların çevresinde geceleri devriye gezen ve Filistin Yönetimi tarafından yönetilen silahlı bir birim, Gazze savaşının başlamasından kısa bir süre sonra üyelerinin yerleşimciler tarafından kaçırılması üzerine faaliyetlerini durdurdu.
Bundan sonra kendilerini daha iyi nasıl savunabilecekleri sorusuna ise Duma sakinleri cevap vermekte zorlanıyor.
"Ne hazırlığı?" diyor, ekmek teknesi olan kamyonu yakılarak küle dönen İbrahim Davabşa.
"Hiçbir hazırlığımız yok."