Moldova vatandaşları, AB üyeliği hedeflerinin ülkelerinin anayasasına resmen eklenip eklenmeyeceğini oylayacak. Avrupa yanlılarının kazanması ve Maia Sandu'nun yeniden seçilmesi Rusya yanlısı ayrılıkçılarla gerilimi arttırabilir.
Moldova vatandaşları, ülkenin Avrupa yolundaki geleceğini belirlemek üzere 20 Ekim'de sandık başına gidiyor.
Hem cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hem de Avrupa hedeflerinin anayasaya dahil edilmesi için yapılacak referandumda oy kullanacaklar.
Ulusal Seçim Komisyonu'nun iki önemli oylamayı aynı tarihe denk getirmesinin açık bir nedeni var: Moldova halkını ülkenin kaderiyle ilgili temel bir seçime mümkün olduğunca dahil etmek.
Mevcut durumda Moldova'nın ulusal kurumları ve görevdeki Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Avrupa Birliği (AB) ve Batı'ya güçlü bir şekilde yönelmiş durumda.
Sandu'nun ikinci dönem devlet başkanlığına yeniden seçilmesi ve referandumda Avrupa yanlısı tarafın zafer kazanması, geçmişten, özellikle de Igor Dodon'un Rusya yanlısı başkanlığından kesin bir kopuş olarak yorumlanıyor.
Son anketlere göre Sandu başkanlık yarışını kazanmanın favorisi olarak görülürken, çoğunluğun AB üyeliği lehinde oy kullanması bekleniyor.
Ancak böyle bir sonuç, ülkenin doğu bölgelerinde Rusya yanlısı ayrılıkçıların fiili kontrolü olduğu için daha fazla gerginliğe de yol açabilir. Bu nedenle oylamanın gergin bir atmosferde geçmesi bekleniyor.
Kremlin alet çantasını açıyor
Euronews'e bir mülakat veren Moldova Başbakan Yardımcısı Cristina Gherasimov, hükümetin şu anda istikrarı sağlayabildiğini, buna Rusya sınırında bulunan ve Rusya yanlısı ayrılıkçıların uzun süredir Kremlin tarafından desteklendiği Transdinyester bölgesinin de dahil olduğunu söyledi.
"Transdinyester Moldova Cumhuriyeti", Moldova içinde tek taraflı bağımsızlığını ilan eden bir bölge. Bölgeyi bağımsız bir ülke olarak tanıyan sadece iki entite var, onlar da Rus yanlısı Gürcü bölgeleri Güney Osetya ve Abhazya. Bu iki bölge de Gürcistan'dan bağımsızlıklarını ilan etmiş durumda.
Gherasimov, "Transdinyester bölgesinin istikrarsızlaştırılacağına dair pek çok endişe vardı. Son birkaç yılda, özellikle de Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana, durumu ülke için sakin ve istikrarlı tutmayı başardık ve aynı şeyi yapmaya devam etmeyi umuyoruz," diye konuştu.
Ancak Rusya'nın hafta sonu yapılacak seçimler öncesinde Moldovalı seçmenleri etkilemek için çeşitli araçlar kullandığını da söyleyen Gherasimov, "Ne yazık ki Kremlin'in klasik araçlarını kullanan, ancak aynı zamanda daha önce görülmemiş bir ölçekte uygulanan tam ölçekli bir operasyon gördük," dedi.
Seçime gölge düşürülmek istendiğine değinen Gherasimov, "Siyasetimize kirli paranın aktığını ve durumu istikrarsızlaştırmak, potansiyel adaylara ve seçmenlere rüşvet vermek için bazı yerel partilerin kullanıldığını görüyoruz. Ve tabii ki, öncelikle AB'yi hedef alan propagandayla çok ama çok güçlü bir dezenformasyon kampanyası ile karşılaşıyoruz" açıklamalarında bulundu.