Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Associated Press: Donald Trump, demokrasinin temelini sarsmayı vaat etti

Donald Trump, Florida'daki seçim partisi etkinliği sırasında yaptığı konuşmanın akabinde destekçilerini işaret ediyor, 6 Kasım 2024
Donald Trump, Florida'daki seçim partisi etkinliği sırasında yaptığı konuşmanın akabinde destekçilerini işaret ediyor, 6 Kasım 2024 ©  Lynne Sladky/Copyright 2024 The AP. All rights reserved
© Lynne Sladky/Copyright 2024 The AP. All rights reserved
By Euronews & AP
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli haber ajansı Associated Press'te yayınlanan bir makalede Trump, 'ayna' metaforu üzerinden hedef alınıyor.

REKLAM

Cumhuriyetçi Parti'den Donald Trump, 5 Kasım 2024'te, Demokrat rakibi Kamala Harris'i resmi olmayan sonuçlara göre mağlup etti ve 47. ABD Başkanı olarak dört yıllık aradan sonra Beyaz Saray'a geri dönüş biletini aldı.

Associated Press'ten (AP) Calvin Woodward, ABD seçimlerini ve Donald Trump'ın zaferini, 7 Kasım Perşembe günü tarihli, "Donald Trump, demokrasinin temelini sarsmayı vaat etti" başlıklı yazısıyla kaleme aldı.

Seçimlerin ülke için bir ayna olduğunu belirten Woodward, bu aynada "değerlerin, hayallerin, öfkelerin ve hesaplaşmaların bir yansıması" olduğunu vurguladı.

"Seçim sonuçları, bir ülkenin karakterini, geleceğini ve temel inançlarını anlatır. Salı günü Amerika, bu aynaya baktı ve daha fazla seçmen, eski başkan Donald Trump’ı, tartışmalı eyaletlerde geniş kapsamlı bir zafer kazandıracak şekilde gördü."

Trump'ın kazanmasının birçok nedeni olduğunun altını çizen gazeteci, "pek çok Amerikalının, demokrasinin durumunun en önemli endişe kaynağı olduğuna dair" görüşlerinin, zafere giden yolda önemli bir faktör olduğunu kaydetti.

'Ayna, aniden ezilen Demokratik 'neşeyi' de gösterdi'

Seçilen adayın, ülkeyi “çöp” olarak tanımladığı, rakibini “aptal” ve “komünist” gibi kelimelerle nitelendirdiği, karanlık bir bakış açısıyla kampanya yürüttüğünü belirten Woodward, 'ayna' metaforunu şu ifadelerle destekledi:

"Ayna, yalnızca huzursuz bir ulusun rahatsızlığını yansıtmadı, aynı zamanda çocuk sahibi olmayan yalnız kadınları, Haitili göçmen komşuları tarafından yediği iddia edilen hayvanlar hakkındaki yanlış haberleri, 'garip' olan şeylere sürekli vurgu yapmayı ve aniden ezilen Demokratik 'neşeyi' de gösterdi."

"Trump’ın anlatımında ekonomi berbattı, oysa her ölçüte göre durum iyiydi, sınır ise cinayetle suçlanan göçmenlerle sızan bir yara gibiydi, oysa sınırdan geçiş sayıları keskin bir şekilde azalmıştı. Tüm bunlar, onun felaketçi dilinde sunuluyordu," diyen Woodward'ın yazısında şu ifadeler de yer aldı: "Zaferi, Amerika tarihindeki ikinci örnek olarak, dört yıllık arayla ikinci kez iktidara gelmiş bir adayın zaferiydi. Bu zafer, Trump’ın, özellikle dışlanmış hisseden milyonlarca seçmene hitap etmekte ne kadar yetenekli olduğunu gösterdi — ister başkalarının hile yaptığını veya özel ayrıcalıklara sahip olduğunu, isterse iç düşmanların neden olduğu yıkımları düşündüklerinden olsun."

"İşte Amerikalılar, kesin bir şekilde onu seçti. Yüz yıllık demokrasi, başkanlık görevini, demokrasinin temel unsurlarını parçalama tehdidinde bulunan adaya teslim etti."

'Basit bir motto ile yöneteceğim'

Woodward, yazıda ayrıca "Ve şimdi, zaferinin ardından şöyle diyor: 'Basit bir motto ile yöneteceğim: Verilen sözler, tutulan sözler.' Kampanya boyunca, coşkulu tezahüratlar eşliğinde Trump, başkanlık gücünü, kişisel siyasi rakiplerine karşı kullanmayı vaat etti. Ardından, bu tehdidi daha da yükselterek, iç düşmanlara karşı askeri güç kullanmayı önerdi — 'iç düşmanlardan' söz etti" ifadelerini kullandı.

"Bunu yapmak Adalet Bakanlığı'nın bağımsızlığını gölgeleyecek ve askerleri modern zamanlarda görülmemiş bir şekilde vatandaşlarla karşı karşıya getirecektir. Büyük sayılarda göçmeni takip edip sınır dışı edeceğine söz verdi ve bunun için askeri veya asker benzeri kaynakların kullanılması ihtimalini de gündeme getirdi."

'Binlerce memur ve bürokrat görevden alınacak'

Trump'ın yeni dönemde binlerce memuru ve bürokratı görevden alacağını iddia eden Woodward AP'de yayınlanan makalesini şu ifadelerle sürdürdü:

"Bir diğer hedefi ise, sistemin önemli bir direği olan — politik olmayan devlet hizmetleri ve onları kontrol eden siyasi liderlerdir. Trump, bunlara topluca "derin devlet" adını veriyor. Geçen sefer kendisini dinlemeyen ama bu sefer dinleyecek olan generalleri kastediyor. Trump'ın 2020'de alamadığı oyları toplamak için gösterdiği umutsuz çabayı hoş görmeyi reddeden Adalet Bakanlığı çalışanlarını kastediyor. İlk dönem gündeminin bazı bölümlerinde ayak sürüyen ve Trump'ın şimdi tasfiye edilmesini istediği bürokratları kastediyor. Trump binlerce memuru işten atmak istiyor."

"Trump'ın ne yapmak istediğinin ve hangi ifadelerinin gerçekleri içerdiğini anlamanın bazen zor olduğunu" yazan Woodward, bu noktada Trump'ın iş ve siyaset kariyerini takip eden, 2016-2024 seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'nin Demokratlara karşı zaferini doğru tahmin eden kriz yönetimi uzmanı Eric Dezenhall'un görüşlerine başvuruyor.

'İntikam' vurgusu

Dezenhall, Trump’a karşı açılan ceza davalarının, "ona zarar vermek yerine yardımcı olacağını" öngörmüş bir isim olarak, "Onun (Trump) gerçekte ne yapmaya niyetli olduğunu anlamanın her zaman kolay olmadığını" düşünüyor.

"Bazı şeyleri sadece aklına geldiği için söylüyor," diyen Dezenhall, "Ben buna fazla önem vermem. Önem verdiğim şey mesajın içeriği ve burada bir intikam olduğunu düşünüyorum," diye ekledi.

Woodward, halk tarafından Cumhuriyetçi Parti'ye Senato'nun kontrolünün verildiğini, "bu sayede Trump'ın yeni dönemde kendisine sadık kişilerin atamalarının onayında çoğunluğu elde ettiğini" söylüyor.

Makalede, Southern Methodist Üniversitesi'nden anayasa ve başkanlık uzmanı Cal Jillson'un, "Bir zamanlar gururlu bir halkın, iki kez, Donald Trump gibi bir liderle kendini aşağılama kararını vermesi, tarihin büyük öğüt verici hikayelerinden biri olacak," görüşüne de yer veriliyor.

'Duygularımızın altını oyacak'

Yeni kitabı Race, Ethnicity, and American Decline'da, seçimle ilgili varoluşsal sorunları öngördüğünü iddia eden Jillson, “Donald Trump'ın eylemleri ilk döneminde olduğu gibi ikinci döneminde de bölücü, düşüncesiz ve kötü niyetli olacak” diye ekledi.

Son olarak, “Dışarıda Ukrayna, NATO ve BM'nin, içeride ise hukukun üstünlüğü, bireysel haklar ve ulusal bütünlük ve amaç duygularımızın altını oyacak.” ifadelerini kullandı.

Siyasi solda ise Demokratların kampanyasını sert bir dille eleştiren Vermont'lu bağımsız Senatör Bernie Sanders'ın aklında demokrasiye yönelik herhangi bir tehdit yoktu.

Yazısının son bölümünde Temsilciler Meclisi'nin hangi partinin kontrolünde olacağının henüz bilinmediğini hatırlatan Woodward, Cumhuriyetçilerin zaferinin, "Amerika'nın gidişatından rahatsız olan ve Trump'ın küstah ve yıkıcı yaklaşımını memnuniyetle karşılayan bir halktan geldiğini" öne sürdü.

AP'nin 120.000'den fazla seçmenle yaptığı VoteCast anketine göre, 30 yaş altı seçmenlerin yarısından biraz fazlası Trump'ı destekliyordu.

Genç seçmenlerin yaklaşık dörtte üçü ülkenin yanlış yöne gittiğini söylerken, yaklaşık üçte biri de ülkenin yönetilme biçiminin tamamen değişmesini istediklerini belirtti.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Trump'ın seçilmesi Hollywood yapımcılarını endişelendirdi

Trump'ın yeniden seçilmesinin ardından distopik kitaplara ilgi arttı

Trump’ın dış yardımı durdurma kararı mahkeme tarafından iptal edildi