Savcılığın yazısında 2013'te Gezi Parkı eylemleri nedeniyle tutuklanan Ayşe Barım’a ait şirketin faaliyetlerinin 'etki ajanlığı amacı' taşıdığı iddia edildi.
İsmi haftalardır 'dizi sektöründe tekelleşme' iddialarıyla anılan menajer Ayşe Barım 2013 yılındaki Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak Pazartesi günü 'Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçlamasıyla tutuklandı.
Barım'la ilgili savcılığın tutuklamaya sevk yazısında 'etki ajanlığı' ifadesi de yer aldı. İktidarın getirmek istediği ve kamuoyunda 'etki ajanlığı' olarak bilinen düzenleme, muhalefet partilerinin teklifi sonrası geri çekilmiş ve yasalaşmamıştı.
Savcılık yazısında Barım'ın kendi şirketine bağlı olan ve toplumda tanınan oyuncuları Gezi Parkı eylemlerine yönlendirerek bunların 'etki gücü'nü kullandığı iddia edildi.
Barım’ın şirketine bağlı oyuncuların 2021’de gerçekleşen orman yangını ve deprem felaketlerinin ardından sosyal medyadaki '#HelpTurkey' kampanyasına eş zamanlı olarak katılarak 'Türkiye'yi güçsüz gösterdikleri' de öne sürüldü. Bu kapsamda Barım’a ait şirketin faaliyetlerinin 'etki ajanlığı amacı' taşıdığı iddia edildi.
İki defa geri çekildi
Ancak böyle bir yasa yok. Düzenleme ise iki defa Meclis'ten geri çekildi. 'Etki ajanlığı' olarak bilinen düzenleme ilk defa geçen sene gündeme gelmişti. Türkiye bu yasa teklifini uzun uzun tartışmıştı. İktidar bunun 'yeni tip ajanlık' faaliyetleri için elzem olduğunu belirtse de düzenlemeye Ak Parti içinden de tepkiler vardı. Bunun üzerine başta sosyal medya olmak üzere ifade özgürlüğünün kullanıldığı her alanı kısıtlama potansiyeli taşıyan yasa düzenlemesi geri çekilmiş ve hatta unutulmuştu.
Ama Ekim 2025 sonunda bu teklif yeniden ortaya çıktı ve Meclis’e sunuldu.
Yasa teklifi Türk Ceza Kanunu'na ‘devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme’ başlığı altında yeni bir suç ekliyordu. Yani 'casusluk' suçu dışında da ‘devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler'e hapis cezası öngörülüyordu. Bu 'çıkarların' neye ve kime göre belirleneceği ise belirsizdi.
Muhalefet neden karşı çıktı?
Ancak muhalefet teklifteki ifadelerin muğlak olduğunu ve gazeteciler ile sivil toplum çalışanlarının bununla hedef alınacağını söylüyordu. Muhalefet şerhlerindeki ortak noktalar düzenlemenin ‘çifte cezalandırma’ içermesi, ifade özgürlüğüne yeni engeller getirmesi ve ‘suç kapsamının muğlak olması nedeniyle cadı avına dönüşme potansiyeli’ olmuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Murat Emir buna benzer uygulamaların sadece Rusya’da olduğunu belirterek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya lideri Vladimir Putin’in 'izinden' gittiğini savunmuştu.
Tartışmalar büyüyünce 13 Kasım'da 'etki ajanlığı' düzenlemesi torba yasadan çıkarıldı.
Diğer yandan benzer bir yasayı çıkaran Gürcistan’a karşı NATO Parlamenterler Meclisi’nde yayımlanan deklarasyona AK Parti ve MHP’li vekillerin de imza attığı ortaya çıkmıştı. Bu yasayla ilgili tartışmalar Gürcistan'da büyük eylemlere neden olmuştu.