Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

İran'ın BM Büyükelçisi Euronews'e konuştu: İran-İsrail çatışmasından Avrupa kısmen sorumlu

İran'ın Cenevre'deki BM Büyükelçisi Euronews'ten Sasha Vakulina'ya konuştu
İran'ın Cenevre'deki BM Büyükelçisi Euronews'ten Sasha Vakulina'ya konuştu ©  Euro
© Euro
By Sasha Vakulina & Gavin Blackburn
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Euronews'e konuşan Ali Bahreyni, İsrail'in saldırılarını durdurması halinde diplomasinin hâlâ bir şansı olduğunu söyledi, ancak ABD'nin çatışmaya girmeyi seçmesi halinde hedef alınacağı uyarısında da bulundu.

REKLAM

İran'ın Cenevre Büyükelçisi ve Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Ali Bahreyni Euronews'e verdiği mülakatta, "Avrupalıların yapabileceği en asgari şeyin İsrail'i açıkça kınamak ve İsrail'e verdikleri desteği kesmek olduğuna inanıyoruz," dedi.

Bahreyni, Avrupa'nın İsrail'in saldırganlığını kınama konusundaki isteksizliğinin ve nükleer anlaşmayı (JCPOA) ayakta tutmadaki yetersizliğinin, İran ve İsrail arasında sekizinci gününe giren düşmanlıkların şiddetlenmesine katkıda bulunduğunu belirtti.

Bahreyni, "İsrail'e verilen cezasızlık, bu varlığı yeni suçlar işlemeye devam etmesi için cesaretlendiren bir şeydir. Bu cezasızlık Avrupalıların eylemsizliğinden kaynaklanıyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Güvenlik Konseyi tarafından," diye açıkladı.

"Avrupa'dan İsrail'i saldırganlığı durdurmaya zorlamasını talep ediyor ve istiyoruz. Avrupa, İsrail'in yararlandığı cezasızlığa son vermek için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Avrupa İsrail'e mali, askeri ya da istihbarat yoluyla yardım etmeyi ya da destek olmayı bırakmalıdır. Avrupa, ABD ve İsrail'e İran'ın nükleer teknolojisinin yok edebilecekleri bir şey olmadığını anlatmada güçlü bir rol oynamalıdır."

Bahreyni, Avrupa'nın "başarısızlıkları" olarak adlandırdığı hususların cuma günü (bugün) Cenevre'de yapılacak görüşmelerde E3 olarak bilinen Fransa, Almanya ve İngiltere dışişleri bakanlarına sunulacağını söyledi.

Maxar'ın sağladığı bu uydu görüntüsü, İsrail'in reaktöre hava saldırısı başlatmasının ardından İran'ın Arak ağır su reaktörü binasını gösteriyor, 18 Haziran 2025.
Maxar'ın sağladığı bu uydu görüntüsü, İsrail'in reaktöre hava saldırısı başlatmasının ardından İran'ın Arak ağır su reaktörü binasını gösteriyor, 18 Haziran 2025. AP Photo

Dışişleri bakanları, İsrail ile mevcut çatışmanın merkezinde yer alan İran'ın nükleer programını görüşmek üzere İsviçre'de bir araya geliyorlar.

İran daha önce Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPOA) olarak bilinen ve nükleer faaliyetlerine katı sınırlamalar getirilmesi karşılığında yaptırımların hafifletilmesini öngören uluslararası bir nükleer anlaşmaya tabiydi.

Başkan Donald Trump, görevdeki ilk döneminde 2018 yılında ABD'yi anlaşmadan çekmiş, anlaşmayı "şimdiye kadar müzakere edilmiş en kötü anlaşma" olarak nitelendirmiş ve İran'a yeni yaptırımlar getirmişti.

O tarihten bu yana anlaşmanın diğer imzacıları İran'ı anlaşmaya uymaya zorlasa da Tahran anlaşmanın geçersiz olduğunu düşünüyor ve uranyum zenginleştirmeye devam ediyor.

Bu oran teknik olarak hâlâ yüzde 90'lık silah sınıfı seviyesinin altında, ancak yine de JCPOA kapsamında izin verilen yüzde 3,67'lik oranın çok üzerinde.

İran nükleer programının barışçıl ve tamamen sivil amaçlı olduğunu savunuyor. İsrail ise Tahran'ın İsrail'e karşı kullanılabilecek bir nükleer silah yapımı için çalıştığını söylüyor.

Euronews'e konuşan Bahreyni diplomasi yoluyla yeni bir nükleer anlaşmaya varmak için hâlâ bir fırsat olduğunu, ancak öncelikle İsrail ile çatışmaların durması gerektiğini söyledi.

İsrail'in Beersheba kentindeki Soroka hastane kompleksinin hasarlı bir bölgesinde bir sağlık personeli, 19 Haziran 2025.
İsrail'in Beersheba kentindeki Soroka hastane kompleksinin hasarlı bir bölgesinde bir sağlık personeli, 19 Haziran 2025. AP Photo

Euronews'e konuşan Bahreyni, "Halkımız ve ülkemiz için şu anda ilk öncelik saldırganlığı durdurmak, saldırıları durdurmak," dedi.

Bahreyni, "Şahsen şu anda bir tür diplomatik fikir ya da girişim için güçlü bir olasılık olduğunu düşünemiyorum, çünkü bizim için şu anda saldırganları durdurmaktan başka bir şey düşünmek ya da konuşmak uygunsuz olur," dedi.

Geçtiğimiz cuma gününden bu yana her gün gerçekleşen füze ve insansız hava aracı saldırılarına paralel olarak, çatışma özellikle Trump ile İran'daki bazı üst düzey isimler arasında giderek tırmanan bir söz savaşına da yol açtı.

Çarşamba günü gazetecilerin, İsrail'in yanında İran'ı vurmak için ABD ordusunu çatışmaya dahil edip etmeyeceği sorusuna Trump, "Bunu yapabilirim de, yapmayabilirim de. Ne yapacağımı kimse bilmiyor."

Trump doğrudan bir askeri harekat taahhüdünde bulunmaktan kaçınırken, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Trump'ın yorumlarını bir destek gösterisi olarak yorumladı ve çarşamba akşamı bir televizyon konuşmasında Trump'a "yanımızda durduğu" için teşekkür etti.

Buna İran'ın Birleşmiş Milletler misyonu da dahil oldu ve ülkeden hiçbir yetkilinin ABD ile bir nükleer anlaşmaya varmak için "Beyaz Saray'ın kapısında sürünmeyeceğini" söyledi.

Bahreyni, "ABD'nin İsrail'in şu anda yaptıklarının suç ortağı olduğunun" kendisi için açık olduğunu belirtti.

İsrail askerleri, İran'ın Bat Yam'daki füze saldırısında yıkılan konut binalarının enkazını arıyor, 15 Haziran 2025.
İsrail askerleri, İran'ın Bat Yam'daki füze saldırısında yıkılan konut binalarının enkazını arıyor, 15 Haziran 2025. AP Photo

ABD'ye sert tepki

ABD'nin "kırmızı çizgileri aşması" halinde İran'ın çok sert bir şekilde karşılık vereceğini ve ülkeye yönelik saldırıların göz ardı edilmediğini söyledi.

"Askeri güçlerimiz durumu izliyor. Nasıl tepki vereceklerine karar vermek onların yetkisinde" dedi.

Bahreyni, "Size kesin olarak söyleyebileceğim şey, askeri güçlerimizin durum üzerinde güçlü bir hakimiyete sahip olduğu, ABD'nin hareketleri hakkında çok kesin bir değerlendirme ve hesaplamaya sahip olduklarıdır. ABD'nin nereye saldırması gerektiğini biliyorlar" diye uyardı

Bahreynli ayrıca İran'ın herhangi bir uluslararası destek talebinde bulunmadığını ve kendisini bağımsız olarak koruduğunu söyledi.

İran, Gazze'deki Hamas, Lübnan'daki Hizbullah ve Yemen'deki Husiler de dahil olmak üzere bölgedeki bir dizi militan grubu finanse ediyor. Hepsinin farklı amaçları ve hedefleri olsa da, genellikle onları bağlayan ideoloji İsrail karşıtı konumları.

Geçen hafta İsrail ile çatışmalar başladığında, İran'ın bu gruplardan Tahran'dan aldıkları finansman ve eğitim karşılığında öne çıkıp kendisiyle birlikte savaşmalarını talep edebileceğine dair endişeler vardı.

Şimdiye kadar böyle bir şey olmadı.

Bahreyni, "Bu aşamada İsrail'i tek başımıza yenebileceğimize ve kimsenin yardım talebine ihtiyaç duymadan saldırganlığı durdurabileceğimize inanıyoruz," dedi.

"Ben şahsen İsrail'in birilerinin pazarlık edebileceği bir varlık olmadığına inanıyorum. Yapmamız gereken şey saldırganlığı durdurmak ve İsrail'e İran'a karşı kırmızı çizgileri geçemeyeceğini göstermektir."

"İsrail suç işlemeye alışkın ve biz bunu bir yerde durdurmamız gerektiğini düşünüyoruz. İsrail'e kırmızı çizgimiz olduğunu söylemeliyiz," diyerek sözlerini tamamladı.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

ABD’nin İran’a karşı kullanabileceği ‘sığınak bombası’ hakkında ne biliniyor?

BM: Kuzey Kore, yabancı film izleyenlerin idamlarını artırdı

BM, Afganistan'da depremzedelere 'acil yardım' çağrısında bulundu