Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

İstanbul Barosu'ndan rapor: 'Kuyu tipi cezaevleri kapatılsın'

Arşiv görüntüsü
Arşiv görüntüsü ©  İstanbul Barosu
© İstanbul Barosu
By Euronews
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Kuyu tipi cezaevlerinde hücrelerin veya koğuşların dar, derin, penceresiz ya da çok az ışık aldığı belirtiliyor.

REKLAM

İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi Hapishaneler Alt Çalışma Grubu, 29 Ağustos’ta Çorlu Karatepe Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne gerçekleştirdiği ziyarette tutuklu ve hükümlülerle görüşmeler yaparak ve farklı hapishanelerden gelen mektupları inceleyerek “kuyu tipi” diye bilinen cezaevleriyle ilgili bir rapor hazırladı.

“Kuyu tipi cezaevi” özellikle Türkiye’de insan hakları örgütlerinin kullandığı bir terim, ancak resmi mevzuatta böyle bir cezaevi tanımı geçmiyor. Bu tür cezaevlerinde hücrelerin veya koğuşların dar, derin, penceresiz ya da çok az ışık aldığı belirtiliyor. Bu mekanların mahkumları izole etmek, güneş ışığından ve sosyal ilişkiden mahrum bırakmak amacıyla kullanıldığı savunuluyor.

Bu hapishanelerde genellikle tecrit koşulları çok ağırken, dışarıyla temasın da minimum düzeye indirildiği vurgulanıyor.

İstanbul Barosu'nun perşembe günü yayınladığı raporda, söz konusu cezaevlerindeki mahpusların günün 23 saatini havalandırmasız hücrelerde geçirdiği, pencerelerin metal levhayla kapatıldığı ve temel hakların ihlal edildiği ifade edildi. Baro, kuyu tipi cezaevlerinin kapatılması çağrısında bulundu.

Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın danışmanı Murat Ongun da Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutulurken 13 Nisan'da Çorlu Karatepe Yüksek Güvenlimli Cezaevi'ne nakledilmişti.

Havalandırma koşulları

Raporda yer verilen mahpusların anlatımına göre, en önemli sorun, hücrelerin önünde havalandırma alanı bulunmaması. Bu nedenle mahpuslar günün yaklaşık 23 saatini hücrede geçiriyor, havalandırma için hücrelerinden çıkarılarak hapishanenin başka bir bölümüne götürülüyor.

Hapishanede yazlık ve kışlık olmak üzere iki farklı havalandırma mevcut. Mahpuslar, yazlık havalandırma alanının beton duvarlardan ibaret olması nedeniyle çok sıcak olduğunu, kapısı açılır açılmaz sıcak hava dalgasının çarptığını aktardı.

İstanbul Barosu, kanuna göre, havalandırma hakkının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla hükümlü olanların dışındaki tüm tutuklu ve hükümlüler için, sabah sayımında havalandırma kapısının açılması ve akşam sayımında kapatılması şeklinde uygulanması gerektiğini hatırlattı.

Öte yandan, kuyu tipi hapishanelerde 1,5 saatlik havalandırma süresinde tuvalet gibi acil ve kişisel gereksinimlerinin karşılanmasının olanaksız olduğu ileri sürülüyor. Buna göre havalandırma saati dolmadan bir ihtiyaç nedeniyle hücreye geri dönen mahpus, tekrar havalandırmaya çıkarılmıyor.

Raporda, Adalet Bakanlığı’nın genelgesine göre, tutuklu ve hükümlülerin 10 kişiyi aşmayacak gruplar halinde ve idarenin gözetiminde haftada toplam 10 saati aşmamak üzere sohbet amacıyla bir araya getirilmesi gerekiyor. Ancak Çorlu Karatepe Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki mahpuslar, “sohbet hakkı”nın hiç uygulanmadığını ve aynı genelgeyle düzenlenen “spor hakkı”nın ise ayda bir defa bir saatliğine uygulandığını iletti.

Hücrelerin durumu

Cezaevinde hücrelerin tek hava alma imkanı demir parmaklılarla kapatılmış pencereler, ancak bunların önü de delikli bir metal levhayla kapatılmış durumda.

Avukat görüş yerlerindeki koridorda bulunan pencerenin de aynı şekilde kapatıldığını gözlemleyen avukatlar, bu nedenle hava akışının oldukça zor olduğunu raporda vurguladı.

Baronun görüştüğü mahpuslar, hava akışı sağlanamadığı için hücreleri fanusa benzetti.

Ayrıca, kameralarla hücrelerin içindeki yaşam alanının da izlendiği aktarıldı. Mahpusların kapıları kapalı tutulan yaşam alanlarının kameralarla sürekli olarak izlenmesinin hiçbir yasal dayanağı olmadığını kaydeden raporda, mahpusların her anının takip edilmesinin özel hayatın gizliliğine aykırı olduğu vurgulandı.

Rapora göre, hücrede 10 kitaptan fazlasını bulundurmak yasak. Yayınevleri tarafından gönderilen kitaplar da aynı nedenle verilmiyor. Ayrıca, hücrede yalnızca bir mavi ve bir siyah tükenmez kalem bulundurmaya izin var. Berberin bulunmadığı cezaevinde sık ve keyfi bir şekilde mektup yasağı da uygulandığı söyleniyor. Bunun yanı sıra tahliye olan tutukluların gönderdikleri hediyelerin de daha önce aynı hapishanede kalmış olmaları nedeniyle verilmediği aktarılıyor.

'Elektrik kesilirse kapılar açılmıyor'

Kısa Dalga'nın aktardığına göre, Çorlu Karatepe Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki hücre kapıları diğer tipteki hapishanelerde olduğu gibi gardiyanlar tarafından anahtarla açılmıyor. Kapılar, hapishanenin başka bir bölümünde olan kontrol odasından açılıyor.

Tutukluların aktardığına göre, elektrikli sistemin arızalanması veya çalışmaması durumunda ya da elektrik kesintisi halinde kapının açılmasının imkanı yok. Bu durumda acil sağlık müdahalesi gibi durumlarda kapının açılması için önce arızanın giderilmesini mecbur kılıyor.

Açlık grevi devam ediyor

Rapora göre, kuyu tipi hapishanelerin kapatılması talebiyle Fikret Akar ve Serkan Onur adlı iki kişi açlık grevine başladı. Diğer kuyu tipi hapishanelerde bulunan sekiz tutuklunun da aynı sebeple açlık grevinde olduğu biliniyor.

Raporda, açlık grevi sürdüren mahpusların taleplerinin karşılanması, ceza hukukunun temel ilkelerine, hukuka ve var olan kanunlara aykırı bir şekilde inşa edilen kuyu tipi hapishanelerin kapatılması, yapımını da son verilmesi gerektiği dile getirildi.

Bu hapishanelerin F tipi hapishanelerin devamı olduğunu savunan İstanbul Barosu, görüşmeler ve mahpus mektuplarından edinilen bilgilere göre kuyu kuyu tipi hapishanelerin koşullarının insan onuruyla bağdaşmadığını ifade etti.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Rusya Zaporijya'da hapishaneyi vurdu: En az 17 mahkum öldü

Trinidad ve Tobago'da hapishane komplosu: Olağanüstü hal ilan edildi

Fransa'da hapishaneler aşırı kalabalık: Yurt dışında hücre kiralamak çözüm olabilir mi?