Hapishaneleri dolup taşan Fransa, yurt dışında hücre kiralamayı düşünüyor. Ancak bu sorunu çözecek mi yoksa mahkumları başka ülkelere mi kaydıracak?
REKLAM
Fransız yetkililer ülkedeki hapishanelerin aşırı kalabalıklaşmasıyla mücadele etmek için radikal bir seçenek üzerinde çalışıyor: diğer Avrupa ülkelerinde hücre kiralamak.
Ancak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un geçtiğimiz günlerde ulusal yayın kuruluşu TF1'e verdiği röportajda ortaya attığı bu fikir ilgi uyandırırken, cezaevi sisteminde lojistik, yasal ve etik zorluklar olduğunu düşünen bazı kişilerin eleştirilerine de maruz kaldı.
Fransa'nın cezaevlerini kontrol etmekten sorumlu bağımsız bir kamu kurumu olan Özgürlükten Yoksun Bırakma Yerleri'nin (CGLPL) Genel Kontrolörü Dominique Simmonot, yaptığı bir açıklamada "Hollanda, cezaevi yataklarını Belçika'ya kendi personeliyle ama Belçika yasalarına göre kiraladı. Hollandalı personelin Belçika cezaevlerinde işlerin nasıl yürüdüğünü anlamaları için eğitilmeleri gerekiyordu," ifadelerini kullandı.
Simmonot, "İkinci olarak, aile ziyaretleri vize gereklilikleri ve mesafe nedeniyle son derece karmaşıktı," diye ekledi.
"Sonunda Belçika projeden vazgeçti, bu yüzden bu deneyi tekrarlamak için bir neden göremiyorum."
82.900'den fazla mahkum ve sadece 62.000 cezaevi hücresiyle Fransa'da cezaevi nüfus krizi hızla derinleşiyor.
Avrupa Konseyi'nin geçen yıl yayınladığı bir araştırmaya göre Fransa, cezaevlerindeki aşırı kalabalıklaşma konusunda Kıbrıs ve Romanya'nın ardından Avrupa'nın en kötü üçüncü ülkesi konumunda.
SNEPAP-FSU cezaevi personeli sendikası Genel Sekreter Yardımcısı ve uzun süredir denetimli serbestlik görevlisi olan Annabelle Bouchet de bu fikrin gerçekçi olduğuna inanmıyor.
Euronews'e konuşan Bouchet, "Bence böyle bir fikrin uygulanmasını çok ama çok zorlaştıran bazı somut unsurlar var" dedi.
"Öncelikle, bütçe açısından bakıldığında, yurtdışına gidip bina kiralamanın bir maliyeti var. Ve bugün Fransız kamu maliyesi öyle bir durumda ki her yerde bütçe kesintileri yapılması gerekiyor. Hükümlüleri sınırlarımız dışındaki başka bir tesise göndermenin nasıl karlı olabileceğini anlamıyorum" dedi.
Bir denetimli serbestlik memuru olarak Bouchet, yeniden entegrasyon üzerindeki potansiyel baskıya da değinerek, mahkumların ailelerinden ve destek ağlarından uzağa yerleştirilmelerinin uzun vadeli rehabilitasyonlarını etkileyebileceği uyarısında bulundu.
"Hüküm giymiş ve hapsedilmiş kişileri sınır dışı etmek, ailelerinden uzakta oldukları anlamına gelir, ancak aynı zamanda topluma yeniden entegre olmalarını sağlayacak istihdam alanlarından ve aktörlerden de uzakta oldukları anlamına gelir" dedi.
Bu yılın başlarında Fransa Adalet Bakanı Gérald Darmanin, daha kısa süreli cezalar alan mahkumları barındırmak için modüler cezaevi birimleri inşa etmeyi önermişti.
Macron da daha hızlı ve hafif yapılar kullanarak 5,000 yeni yerin inşasını kolaylaştırmak istediğini ifade etti.
Ancak sistemde çalışanlara göre, mahkumları yurtdışına göndermek ya da daha fazla birim inşa etmek hapishanelerdeki aşırı kalabalığı çözmeyecek.
Bouchet alternatif cezaların ve daha iyi ruh sağlığı ve bağımlılık danışmanlığının cezaevi nüfusunu azaltmaya yardımcı olabileceğine inanıyor.
"Bugün, hasta olan ve bağımlılıkları ya da ruh sağlığı sorunları nedeniyle suç işleyen insanların hepsi cezaevinde olmamalı. Başka bir çözüm düşünmemiz gerekiyor çünkü hapishane her şeyin çözümü değil" dedi.
Hangi Avrupa ülkeleri yabancı hapishane hücreleri kiraladı?
Fransa bu seçeneği araştıran ilk ülke değil. Belçika, 2010-2016 yılları arasında Hollanda'nın Tilburg kasabasında 680 cezaevi hücresi kiraladı.
Danimarka 2021 yılında Kosova'da 300 hücre kiralamak için 10 yıllık 210 milyon euroluk bir anlaşma imzaladı.
Estonya ise cezaevlerindeki boş alanları başka ülkelere kiralamakla ilgilendiğini ifade etti ve yıllık 30 milyon euroluk potansiyel gelir tahmininde bulundu.
Yayın kuruluşu TF1'e göre Danimarka-Kosova anlaşması mahkum başına günlük yaklaşık 200 euro tutarken, Fransa'nın mahkum başına günlük maliyeti şu anda tesisin türüne bağlı olarak 100 ila 250 euro arasında değişiyor.
Belçika'nın Hollanda ile daha önceki ortaklığı, kısmen personel maliyetleri nedeniyle yıllık 40 milyon euroya tekabül ediyordu.