Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Şili'de başkanlık seçiminin ikinci turu: Diktatörlük döneminden bu yana en sağcı başkan seçilebilir

Mapocho İstasyonu'nda devlet başkanlığı seçimlerinin ikinci turu için hazırlık yapılıyor, 12 Aralık 2025.
Mapocho İstasyonu'nda devlet başkanlığı seçimlerinin ikinci turu için hazırlık yapılıyor, 12 Aralık 2025. ©  AP Photo/Natacha Pisarenko
© AP Photo/Natacha Pisarenko
By Burcu Basaran & AP
Yayınlanma Tarihi
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

Şili başkanlık yarışının ikinci turu için sandığa gidiyor. Yarış, aşırı sağcı Jose Antonio Kast ile sol koalisyon adayı Jeannette Jara arasında geçecek.

Şili’de seçmenler, pazar günü devlet başkanlığı seçimlerinin ikinci turu için sandık başına gitti. Seçimlerin, 1990’da askeri diktatörlüğün sona ermesinden bu yana ülkenin en sert siyasi yön değişimlerinden birine sahne olacağı düşünülüyor.

Yaklaşık 16 milyon kayıtlı seçmen, aşırı sağcı Jose Antonio Kast ile sol koalisyonun adayı Jeannette Jara arasında tercih yapacak.

Geçen ay Jara, Kast'ı kıl payı geçerek ilk turu önde tamamlamıştı. Jara oyların yüzde 26,85'ini alırken, Kast da yüzde 23,92 ile ikinci olmuştu.

Ancak sağdaki diğer adayların elenmesiyle birlikte, bu oyların büyük kısmı Kast'a kayabilir. Bölünmüş sağın tamamının Kast’a yöneleceği garanti olmasa da aşırı sağcı liderin yüzde 50 barajını aşarak başkanlık koltuğuna oturması oldukça muhtemel görünüyor.

Aşırı muhafazakar eski milletvekili Kast’ın eleştirmenleri bile radikal fikirleri nedeniyle önceki iki seçimi kaybetmiş olan bu adayın artık Şili’nin bir sonraki lideri olmasının neredeyse kesin olduğu görüşünde.

Sandıklar, yerel saatle 18:00'de (TSİ 21:00) kapanacak, ilk sonuçların ise kısa süre içinde açıklanması bekleniyor.

Seçim atmosferi, Şili’nin yakın tarihindeki en kutuplaşmış siyasi tablolardan birini ortaya koyuyor.

Anketlerde Kast’ın ikinci turda rakibi Jara’nın belirgin biçimde önünde görünmesi, göçmenlerin toplu sınır dışı edilmesini savunan sertlik yanlısı bir siyasetçinin, diktatörlük sonrası dönemde bu tür siyasi akımları sınırlama vaadiyle şekillenmiş bir ülkede geleneksel sağın liderliğini ele geçirdiğine işaret ediyor.

Buna karşın, Şili’nin hangi siyasi yöne evrileceği hâlâ belirsizliğini koruyor.

Seçenekler memnun etmedi

Kast’ın halktan güçlü bir yetki aldığını iddia edebilmesi, pazar günü geçen ay yapılan ilk turda kendisini kıl payı geçen merkez sol iktidar partisinin adayı Jara’ya karşı elde edeceği farkın büyüklüğüne bağlı.

Her ne kadar o seçimde çeşitli sağ partiler oyların yaklaşık yüzde 70’ini almış olsa da, kendisini Kast’ın “faşizmine” alternatif olarak tanımlayan popülist merkez sağ bir adaya verilen kayda değer destek; iki uç ideoloji arasında kalan ve gerçek bir temsili bulunmayan yüz binlerce merkez seçmen olduğunu ortaya koydu.

“İkisi de benim için fazla uç,” diyen 44 yaşındaki Juan Carlos Pileo, oy kullanmanın zorunlu olduğu Şili’de pazar günü boş oy atmayı planladığını söyledi. “Komünist olduğunu söyleyen birinin ılımlı olacağına güvenemem. Ülkedeki suç oranını abartıp göçmenleri suçlayan birinin de adil ve saygılı olacağına güvenemem.”

Kast beklentileri yükseltiyor ancak gerçekler farklı olabilir

ABD Başkanı Donald Trump’ın hayranı olan Kast’ın, iddialı vaatlerini hayata geçirip geçiremeyeceği belirsizliğini koruyor.

Bu vaatler arasında sosyal yardımları kaldırmadan sadece 18 ay içinde kamu harcamalarında 6 milyar dolarlık kesinti yapmak, yasal statüsü olmayan 300 binden fazla göçmeni sınır dışı etmek ve 1973-1990 arasındaki Augusto Pinochet diktatörlüğünün kanlı mirasının hâlâ hissedildiği bir ülkede, organize suçla mücadele için ordunun yetkilerini genişletmek yer alıyor.

Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Jose Antonio Kast devlet başkanlığı seçiminin ikinci turunda oy kullanıyor, 14 Aralık 2025.
Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Jose Antonio Kast devlet başkanlığı seçiminin ikinci turunda oy kullanıyor, 14 Aralık 2025. Copyright 2025 The Associated Press. All rights reserved

Kast’ın aşırı sağcı Cumhuriyetçi Partisi’nin Kongre’de çoğunluğu bulunmadığından, bu önerilere mesafeli durabilecek ılımlı sağ güçlerle müzakere etmesi gerekecek. Bu durum hem politikaların şeklini hem de kendi mirasını belirleyebilir.

Siyasi uzlaşmalar Kast’ın radikalizmini törpüleyebilir ancak bu da, kendisinden hızlı ve sert adımlar bekleyen seçmenler nezdindeki konumunu riske atabilir.

Her mitingde Kast, Şili’de 11 Mart’taki başkanlık yemin törenine kalan günleri tek tek sayıyor ve “sadece üzerlerindeki kıyafetlerle ayrılmak zorunda kalmadan önce” gitmeleri gerektiği uyarısında bulunuyor.

Başkent Santiago’da yaşayan 63 yaşındaki bankacı Jorge Rubio, kendisinin de “günleri saydığını” söyledi. “Bu yüzden Kast’a oy veriyoruz,” dedi.

Boric’in sol hükümeti baskı altında

Pandemi sırasında sınırların kapanmasıyla, Tren de Aragua gibi ulusötesi suç örgütleri yasadışı göç rotalarını kullanarak Latin Amerika’nın en güvenli ülkelerinden biri olarak görülen Şili’de yer edindi. Cinayetler, Devlet Başkanı Gabriel Boric’in görevdeki ilk yılı olan 2022’de rekor seviyeye ulaştı.

Kast, Boric hükümetinin göç ve suç konusunda fazla yumuşak olduğunu savunuyor ve bu iki konunun bağlantılı olduğunu öne sürüyor; ancak veriler bu anlatımı her zaman desteklemiyor. Boric’in onay oranı şu anda yüzde 30’a kadar gerilemiş durumda.

Buna rağmen birçok kişi, 2021’de piyasacı ekonomiyi dönüştürme vaadiyle iktidara gelen eski öğrenci liderinin duruma uyum sağladığını düşünüyor. Boric, kampanya döneminde eleştirdiği polis gücüne daha fazla kaynak aktardı; ordunun kuzey sınırını güçlendirmesini sağladı, organize suçlara yönelik cezaları sertleştirdi ve ülkenin ilk kamu güvenliği bakanlığını kurdu.

Şili’de cinayet oranı şimdilerde düşüşte ve ABD seviyelerine yakın. Ancak bu durum, Şilililerin derin güvensizlik hissini gidermeye yetmedi.

Gallup’un 144 ülkeyi kapsayan son araştırmasına göre, Libya’da insanların yüzde 70’ten fazlası geceleri yalnız yürürken kendini güvende hissediyor. Şili’de ise bu oran sadece yüzde 39; şiddetli uyuşturucu kaynaklı suç dalgası yaşayan Ekvador’la benzer.

Suç ve göç diğer tüm kaygıların önüne geçti

Boric’in eski çalışma bakanı olan Jara, hükümetin en önemli sosyal politika düzenlemelerinden bazılarını hayata geçirmesiyle popülerlik kazanmıştı. Ancak bugün bunun pek bir önemi kalmadı.

Seçim yarışının son düzlüğünde tartışmalar sertleşse de kampanyaya damgasını vuran başlık güvenlik oldu. Uzun yıllar Latin Amerika’nın en istikrarlı ve güvenli ülkelerinden biri olarak anılan Şili, son dönemde hem organize suç ağlarının güç kazanması hem de düzensiz göçteki artışla birlikte ciddi bir güvenlik kaygısıyla karşı karşıya.

Anketler, seçmenlerin büyük bölümünün ekonomik sorunlar ya da eğitimden önce kamu güvenliğini ülkenin en acil meselesi olarak gördüğünü ortaya koyuyor.

Şili Birliği koalisyonunun başkan adayı Jeannette Jara'nın bir destekçisi, yapılacak başkanlık ikinci tur seçimleri öncesinde düzenlenen bir kampanya mitingi, 10 Aralık 2025.
Şili Birliği koalisyonunun başkan adayı Jeannette Jara'nın bir destekçisi, yapılacak başkanlık ikinci tur seçimleri öncesinde düzenlenen bir kampanya mitingi, 10 Aralık 2025. Copyright 2025 The Associated Press. All rights reserved

Seçmenlerin kaygıları Jara'yı yön değiştirmeye zorladı. Jara, sınır güvenliğini sıkılaştırma, kayıtsız göçmenleri kayıt altına alma, kara parayla mücadele ve polis baskınlarını artırma sözü verdi.

Yine de “hukuk ve düzeni” yeniden tesis etme vaatleri, güvenliği yıllardır gündeminin merkezine koyan sistem karşıtı bir adaydan geldiğinde daha inandırıcı bulunuyor.

“Göç ve güvenliğe odaklanmakta Kast akıllı ve stratejik davrandı,” diyen sosyolog ve Boric’in ilk özel kalem müdürü Lucía Dammert, “Jara kampanyası için onu bu başlıklardan uzaklaştırmak çok zor oldu,” dedi.

Önceki iki başarısız adaylıktan ders alan Kast, Alman doğumlu babasının Nazi geçmişi, Pinochet diktatörlüğüne duyduğu nostalji ve eşcinsel evlilik ile kürtaja karşı duruşu gibi eleştirileri alevlendiren konulardan kaçındı.

Sorulduğunda yalnızca değerlerinin değişmediğini söylüyor. Destekçileri ise, geçmişte sosyal muhafazakârlığı nedeniyle kendisini reddeden seçmenler dâhil, artık soyut insan hakları kaygılarının sokakta güvenlik ihtiyacının gerisinde kaldığını ifade ediyor.

“Göçmen çocuklarını ailelerinden ayıracağını duymak hoş değil, bu beni üzüyor ve benim için bir sorun,” diyen 27 yaşındaki Dominikli göçmen Natacha Feliz, Kast’ın son bir röportajda yasal statüsü olmayan ve kendi isteğiyle ülkeyi terk etmeyen göçmen ebeveynlerin çocuklarını devlete teslim etmek zorunda kalacağını söylemesine atıf yaptı.

“Ama bu sadece Şili’de değil, her yerde oluyor. Umarım en azından güvenlik durumumuz iyileşir.”

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Şili sandık başında: Kutuplaşan ülke 'sertlik' vaatleriyle sarsılıyor

'Şili'yi Yeniden Büyük Yap': Güvenlik ve göç son yılların en gergin seçiminde ön planda

Zohran Mamdani'nin zaferi sonrası New York'ta sevinç gösterileri