Euro, dolar karşısında son iki yılın en düşük seviyesinden toparlanmasına rağmen, Avrupa piyasaları Fransa'daki siyasi kargaşanın ardından küresel emsallerinin altında performans göstermeye devam etti.
Avrupa borsaları hem küresel belirsizlikler hem de Fransa'daki siyasi çalkantılar nedeniyle baskı altında kalmaya devam etti. Buna karşın, Wall Street'te Trump sonrası ralli devam etti ve hem Dow Jones hem de S&P 500 yeni zirvelere ulaştı. Asya'da hisse senetleri karışık seyrederken, Avustralya piyasaları yeni bir rekor kırdı ve Çin piyasaları teşvik iyimserliğiyle yükseldi. Ancak, Japon hisse senetleri olumsuz bir seyir izledi.
Emtialarda, Orta Doğu'daki ateşkes görüşmelerinin ardından hem altın hem de ham petrol düşüş gösterdi. Para birimlerinde, ABD devlet tahvili getirilerindeki düşüşün ardından ABD dolarının yükselişi durdu. Euro, dolar karşısında iki yılın en düşük seviyesinden toparlandı. Ancak, Trump'ın her iki ülkeden gelen mallara yüzde 25 gümrük vergisi uygulama tehdidi ardından Kanada Doları ve Meksika Pesosu zayıfladı.
Avrupa
Avrupa'nın önde gelen borsaları bu hafta karışık seyrederken, Pan-Avrupa Stoxx 600 endeksi yüzde 0,23, Fransa CAC 40 yüzde 2 geriledi, Almanya DAX yüzde 0,6 ve İngiltere FTSE 100 yüzde 0,2 değer kazandı.
Fransız borsaları, Başbakan Michel Barnier'in aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) Partisi'nden gelen baskıların ardından hükümetin düşeceğine ilişkin endişeleri hafifleterek elektrik vergilerini artırma planlarını iptal etmesinin ardından perşembe günü toparlandı. Bununla birlikte, RN'nin bütçe planında daha fazla taviz talep etmesi ve son tarihin olan pazartesi gününün yaklaşması nedeniyle belirsizlikler devam ediyor.
Fransız 10 yıllık devlet tahvili getirileri, Fransız varlıkları üzerindeki satış baskısının geçici olarak azalmasıyla geriledi. Piyasa endişesinin önemli bir ölçütü olan Fransız ve Alman 10 yıllık tahvil getirileri arasındaki fark dört baz puan daraldı, ancak on yılın en yüksek seviyesine yakın seyretmeye devam ediyor.
Yatırımcılar, Fransa'nın kredi notunun mayıs ayında düşürülmesinin ardından cuma günü S&P Global tarafından yapılacak güncellemeyi bekliyor. Fitch Ratings ve Moody's Ratings de yakın zamanda Fransa'nın 2025 bütçe açığı hedefini tutturma kabiliyetine ilişkin şüpheleri gerekçe göstererek Fransa'nın kredibilitesine ilişkin görünümlerini düşürdü.
Perşembe günü, Fransa'nın gösterge devlet tahvili getirisi ilk kez Yunanistan'ın emsaliyle eşleşti ve ülkenin devlet borçlarını yönetememesi durumunda Yunanistan tarzı bir kriz endişelerine yol açtı. Ancak, küresel tedirginlikler arasında zayıflığın fiyatlanmasıyla euro, bu hafta istikrar kazandı. Kıdemli araştırma stratejisti Michael Brown, euro üzerindeki etkinin sınırlı olduğuna inanıyor: "Etkiler nispeten sınırlı olabilir, Euro'yu aşağı çeken faktörlerin listesi zaten inanılmaz derecede uzun (hızlı dezenflasyon, jeopolitik gerilimler, Çin'in yavaşlaması, yurt içi imalat depresyonu, Almanya'daki siyasi çalkantılar)," dedi.
Euro, geçtiğimiz cuma günü dolar karşısında son iki yılın en düşük seviyesi olan 1,0330'a geriledikten sonra TSİ 04:30'da 0,0670 seviyesine yükseldi.
Hisse senedi sektörü düzeyinde, otomobil sektörü Trump'ın gümrük vergisi tehdidi ve Çin ile sıkılaşan ticari ilişkiler nedeniyle baskı altında kalmaya devam etti. Euro Stoxx 600 otomobil endeksi haftalık yüzde 0,73 düştü. Enerji sektörü de ham petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle haftalık yüzde 1,9 düşüşle düşük performans gösterdi. Bankacılık hisseleri de Fransa'daki siyasi belirsizliklerden etkilendi ve sektör geçen haftaya göre yüzde 0,4 düştü. Stoxx Europe Luxury 10 endeksi, Çin'in ilave teşvik önlemlerine yönelik iyimserlikle haftalık yüzde 1,6 artışla hafif bir toparlanma kaydetti.
Ekonomi cephesinde, Almanya'nın manşet enflasyonu kasım ayında bir önceki ayki yüzde 2'den yüzde 2,2'ye yükseldi, ancak tahmin edilen yüzde 2,3'ün altında kaldı. Veriler, Euro bölgesinde enflasyonda yükseliş eğilimine işaret edebilir. Piyasalar bugün açıklanacak olan Euro bölgesi öncü Tüketici Fiyat Endeksini (TÜFE) yakından izleyecek.
Wall Street
ABD borsaları, Şükran Günü tatili nedeniyle kısaltılmış bir haftada haftalık kazançlar elde etmeye hazırlanıyor. Dirençli bir ekonomi, durulan enflasyon ve Trump'ın başkanlığı Wall Street'teki ralliyi körüklemeye devam etti. Dow Jones Endüstriyel Ortalaması haftalık bazda yüzde 1, S&P 500 yüzde 0,49 ve Nasdaq Composite yüzde 0,3 yükseldi. Hem Dow Jones hem de S&P 500 yeni zirvelere ulaştı.
Sektörel bazda, çoğu sektör haftalık kazançlar elde ederken, faiz oranına duyarlı sektör olan gayrimenkul geniş çaplı kazançlara öncülük etti. Ancak teknoloji sektörü, muhtemelen sektör rotasyonlarının da etkisiyle düşük performans gösterdi. Enerji sektörü, petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle en fazla gerileyen sektör oldu.
ABD Kişisel Tüketim Harcamaları Endeksi (PCE) ekim ayında yıllık bazda yüzde 2,3 artarak eylül ayındaki yüzde 2,1 seviyesinden beklentilere paralel gerçekleşti. Veriler ABD'de enflasyonun soğumakta olduğunu teyit etmiş ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) aralık ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimine gideceği beklentilerini güçlendirmiştir. Tahvil yatırımcılarının Trump'ın gümrük vergilerinin etkisini yeniden değerlendirmesiyle, ABD devlet tahvili getirileri gerileyerek dolar endeksini son iki haftanın en düşük seviyesine indirdi.
Asya-Pasifik
Asya-Pasifik bölgesindeki çoğu gösterge haftayı yükselişle tamamlamaya hazırlanıyor. ASX 200, teknoloji ve sağlık hisselerinin öncülüğünde haftalık yüzde 0,39 artışla yeni bir rekora imza attı. Çin piyasaları haftalık bazda yüzde 2'den fazla yükseldi. Ancak, Japonya Nikkei 225 güçlenen Yen nedeniyle üst üste ikinci haftalık düşüşünü genişletti.
Çin borsaları ekonomik endişeler nedeniyle baskı altında kalırken, Hang Seng Endeksi haftalık bazda yüzde 0,5 ve Çin A50 yüzde 0,64 geriledi. Çin Yuanı, ABD Doları karşısında zayıflamaya devam etti ve USD/CNH paritesi dört ayın en yüksek seviyesi civarında seyretti. Japonya'nın Nikkei 225 endeksi, Yen'deki yeniden yükseliş nedeniyle bu hafta yüzde 1'den fazla değer kaybetti.