Anlaşmanın parlamento ve referandum yoluyla İsviçre halkı tarafından onaylanması gerektiğinden durum karmaşık görünüyor.
Avrupa Birliği ve İsviçre Cuma günü tahmini 550 milyar euro değerinde ikili bir ticaret anlaşmasına vardı.
Ülkenin en büyük siyasi gücü olan sağcı İsviçre Halk Partisi (SVP) anlaşmaya karşı olduğunu belirtti.
"SVP, AB'ye teslimiyet anlaşmasına 'hayır' diyor. Anlaşma demokratik değildir, güvenilmezdir ve kabul edilemez" diyen parti, "bunun daha fazla göçe yol açacağını" ve AB Adalet Divanı'nın sözde anlaşmadaki anlaşmazlıkları tahkim etme yetkisine atıfta bulunarak "İsviçre'nin yabancı yargıçlara tabi olacağını" belirtti.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen başkent Bern'de yaptığı açıklamada, "AB ile İsviçre arasındaki bu anlaşma tarihi bir nitelik taşımaktadır. Bu uzun soluklu bir iş birliğinin başlangıcıdır," dedi ve artan küresel rekabet ve gerilimlerle birlikte "bu aynı zamanda son derece önemli olan daha geniş bir bağlamın parçasıdır" diye ekledi.
Anlaşmanın amacı, insanların serbest dolaşımı, ulaşım ve tarım ürünlerinin ticaretine ilişkin mevcut anlaşmaları güncelleyerek İsviçre'yi AB tek pazarına entegre etmektir. İsviçre'nin AB iç elektrik piyasasına entegrasyonunun yanı sıra araştırmacılarının Horizon Europe gibi AB araştırma programlarına katılımını sağlayacak bazı yeni anlaşmalara da varıldı.
AB Ticaret Komiseri Maroš Šefčovič cuma günü yaptığı açıklamada, İsviçre'nin AB'nin mal ticaretinde dördüncü, hizmet ticaretinde ise üçüncü büyük ortağı olduğunu hatırlattı ve "toplam ikili ticaret anlaşması 550 milyar euro değerinde" dedi.
Planlanan anlaşmaya göre İsviçre, 2030-2036 yılları için yıllık 375 milyon euroluk ilk katkıyla AB uyum fonlarına katılacak.
Ancak müzakerelerdeki en hassas nokta, anlaşmayla bağlantılı orantısız ekonomik sonuçların ortaya çıkması halinde her iki tarafın da devreye sokabileceği bir koruma maddesiyle ilgili. Bu madde, İsviçre tarafının 2021'de müzakereleri kesintiye uğratmasının ardından Bern'in göç konusunda bir koruma maddesi talep etmesiyle ilgili.
Nihai anlaşma, böyle bir maddenin etkinleştirilmesi konusunda bir anlaşmazlık olması durumunda, tarafların farklılıklarını bir tahkim mahkemesine sunabileceklerini ve koruma maddesini etkinleştiren tarafın, mahkeme kararını vermeden önce dengeleyici önlemler alabileceğini öngörüyor.
İsviçrelilere verilen bu imtiyaz karşılığında AB, Avrupalı öğrencilerin İsviçreli öğrencilerle aynı giriş ücretleriyle İsviçre üniversitelerine erişimini sağlamış oldu.
Anlaşmanın şimdi AB ve İsviçre tarafından onaylanması gerekiyor. Cuma günü Šefčovič, Avrupa tarafında yürütülecek sürece olan güvenini ifade etti. Anlaşmanın AB'nin 27 üye devleti ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekecek.
Anlaşmanın parlamento ve referandum yoluyla İsviçre halkı tarafından onaylanması gereken İsviçre tarafında ise durum daha karmaşık görünüyor.
Gfs.bern Insitute tarafından ekim ayında yayınlanan bir ankete göre İsviçreli katılımcıların sadece yüzde 6'sı AB hakkında "çok olumlu hislere" sahipken, azınlık bir kesim (yüzde 22) AB'yi oldukça olumlu bulmuş, ancak katılımcıların yüzde 49'u AB hakkında "olumsuz ya da oldukça olumsuz" hissettiklerini belirtmiştir.
En büyük işçi örgütü olan İsviçre Sendikalar Birliği (USS), anlaşmanın İsviçre'de ücretlerin düşmesine yol açacağı endişesiyle anlaşma konusunda kararsız kaldı. Sendika cuma günü yaptığı açıklamada resmi bir pozisyon almadan önce anlaşmayı incelemek için zaman ayıracağını duyurdu.
SVP ise şimdiden kampanya çalışmalarına başladı.