ABD'nin yol açtığı ticari gerilimlerin yarattığı baskının arttığı bir ortamda, Fransa'da bazı kesimler AB-Mercosur serbest ticaret anlaşmasını artan ekonomik belirsizliğe karşı stratejik bir yanıt olarak görmeye başladı.
Fransa'nın Mercosur (Güney Ortak Pazarı) anlaşmasına karşı gösterdiği güçlü direnç, AB'nin ABD'ye ihracatında olası kısıtlamalara ilişkin endişeler karşısında kırılmaya başlıyor.
Fransa Merkez Bankası Başkanı François Villeroy de Galhau, 9 Nisan'da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a yazdığı mektupta, "AB ile diğer ekonomiler arasındaki mevcut ve gelecekteki ticaret anlaşmaları (JEFTA [Japonya ile serbest ticaret anlaşması], CETA [Kanada ile serbest ticaret anlaşması], AB-Mercosur serbest ticaret anlaşması ABD ticaret politikasıyla bağlantılı tarife şoklarını daha da hafifletebilir," dedi.
Avrupa Komisyonu Aralık ayında Mercosur ülkeleriyle (Arjantin, Brezilya, Paraguay ve Uruguay) 750 milyon kişiyi ve küresel ekonominin yaklaşık beşte birini kapsayan dünyanın en büyük serbest ticaret bölgelerinden birini kurmak üzere anlaşma imzaladı. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için AB ülkelerinin onayı gerekiyor.
Fransa uzun zamandır anlaşmaya karşı çıkıyordu. Özellikle de kendi çiftçileri için haksız rekabete yol açacağını iddia ettiği anlaşmayı kınayarak, Mercosur'dan yapılacak tarımsal ithalatın AB çiftçileri için geçerli olan üretim standartlarını karşılaması için anlaşmaya "ayna hükümler" konulması çağrısında bulundu.
Bir önceki yasama döneminde Mercosur anlaşmasının önde gelen eleştirmenlerinden biri olan ve Ticaret Komitesi'nin eski başkanı olan Avrupa'yı Yenile (Renew Europe) partisinden Fransız AP üyesi Marie-Pierre Vedrenne son zamanlarda daha ölçülü bir ton benimsedi.
Euronews'e verdiği demeçte, "Kişisel bir kanaatim var. Sadece prensip olarak bu anlaşmaya karşı çıkmak bana makul gelmiyor," dedi.
Resmi olarak Fransa, gelişen küresel ticaret bağlamının farkında olduğunu söylese de Mercosur anlaşmasına ilişkin pozisyonu değişmedi. Paris anlaşmayı reddetmeye devam ediyor.
Euronews'e konuşan bir Fransız diplomat, "Fransa'nın pozisyonu değişmedi ama bağlam değişti ve biz bunu dikkate alıyoruz," dedi. "Bağlam şu anda Mercosur anlaşmasının lehine ve Latin Amerika ülkeleri de ABD pazarı kapanırken fırsatlar arıyor. Bu durum bizi, çevreyi ve çiftçilerimizi koruma konusunda hırslı olmaya yöneltmeli." Bu duruş bir başka Fransız yetkili tarafından da yinelendi.
Friedrich Merz'in yakında Almanya Şansölyesi olması ve AB'nin artan ABD korumacılığına karşı küresel ticaret ortaklıklarını çeşitlendirmeye yönelik yeni bir ivme kazanması, AB-Mercosur anlaşmasına karşı çıkan Fransa ve diğer üye devletler üzerindeki baskıyı arttırdı.
Merz 13 Nisan'da Alman Handelsblatt gazetesine verdiği demeçte, "Dört Güney Amerika ülkesi ile Mercosur serbest ticaret anlaşması bir an evvel yürürlüğe girmelidir," dedi.
Anlaşmaya karşı çıkan ülkeler arasında, çiftçilerini korumak isteyen İrlanda, Ticaret Bakanı aracılığıyla 9 Nisan'da yaptığı açıklamada muhalefetini sürdüreceğini belirtirken, Avusturya karşı çıkmaya devam ediyor, Hollanda ve Polonya ise anlaşmayı eleştiriyor.
İtalya ise tarım üzerindeki etkilerinin nihai metinde dikkate alınmasını istemekle birlikte anlaşmayı desteklemeye devam ediyor.
Pazartesi günü bir Komisyon sözcüsü, AB yürütme organının metinde herhangi bir değişiklik yapmayı planlamadığını söyledi.
Komisyon, üye devletlerin onaylaması gereken belgenin yaz sonundan önce kendilerine gönderileceğini de sözlerine ekledi.
Bu arada, ABD Başkanı Donald Trump'ın devam eden ticaret savaşıyla ilgili belirsizlik, Mercosur anlaşmasını eleştiren AB'lilerin tutumlarını yeniden gözden geçirme ihtimalini açık bırakıyor.