Almanya’nın dış ticaret fazlası, ithalatın yüzde 3,1 artmasıyla Eylül 2025’te son 11 ayın en düşük seviyesine geriledi. ABD’ye ihracat toparlandı ancak yıllık bazda hâlâ düşük.
Almanya'nın dış ticaret fazlası Eylül 2025'te daha da daraldı ve ithalattaki beklenenden güçlü artış ihracat artışını geride bıraktığı için Ekim 2024'ten bu yana en düşük seviyeye indi.
Federal İstatistik Ofisi (Destatis) tarafından yayımlanan öncü verilere göre, mevsim etkilerinden arındırılmış ihracat aylık bazda yüzde 1,4 artarak 131,1 milyar euroya ulaşırken ithalat yüzde 3,1 artışla 115,9 milyar euroya çıktı.
Bu gelişme aylık dış ticaret fazlasını 15,3 milyar euroya indirdi; Ağustos'ta 16,9 milyar euro, bir yıl önce ise 18,0 milyar euroydu.
Rakam, fazlanın büyük ölçüde değişmeden 16,9 milyar euro olmasını bekleyen ekonomistlerin tahminlerinin altında kaldı.
2025'in ilk dokuz ayında toplam ihracat 1,18 trilyon euroya ulaştı ve 2024'ün aynı dönemine göre yüzde 0,7 arttı. İthalat ise daha hızlı yükselerek yüzde 4,8 artışla 1,03 trilyon euroya çıktı; bu durum Almanya'nın yıllık dış ticaret dengesinde zayıflama eğilimine işaret ediyor.
İthalattaki ivme ihracatı geride bırakıyor
Almanya’nın ihracatı Eylül 2024’e kıyasla yüzde 2 oranında mütevazı bir toparlanma gösterirken, ithalat hacmi daha güçlü bir artışla yıllık bazda yüzde 4,8 yükseldi. Veriler, küresel talep dalgalı seyrini sürdürürken iç talebin dayanıklılığını koruduğuna işaret ediyor.
AB dışı ülkelerden yapılan ithalat, artışın en önemli nedeni oldu ve aylık bazda yüzde 5,2 yükseldi. Özellikle ülkenin en büyük tedarikçisi olan Çin’den ithalat, aylık bazda yüzde 6,1 artarak 14,6 milyar avroya ulaştı.
ABD’den ithalat daha da keskin bir artış göstererek yüzde 9 yükseldi ve 8,7 milyar avroya çıktı. Birleşik Krallık’tan ithal edilen mallar ise yüzde 20’lik sıçramayla 3,6 milyar avroya yükseldi.
Öte yandan, ABD’ye yapılan ihracat beş aylık daralmanın ardından toparlanarak aylık bazda yüzde 11,9 artışla 12,2 milyar avroya çıktı. Ancak yine de Eylül 2024 seviyelerinin yüzde 7,4 altında kalarak Trump yönetiminin uyguladığı tarifelerin kalıcı etkilerini yansıttı.
İngiltere'ye yapılan ihracat da güçlü bir artış kaydederek yüzde 7,1 yükselip 7 milyar avroya ulaştı. Buna karşılık, Çin’e yapılan sevkiyatlar yüzde 2,2 düşerek 6,7 milyar euroya geriledi ve bir yıl öncesine kıyasla yüzde 11,9 daha düşük kaldı.
Almanya’nın ticaret fazlası büyük ölçüde AB içi ticaret tarafından desteklenmeye devam ediyor. AB üyesi ülkelere yapılan ihracat yüzde 2,5 artarak 74,3 milyar euroya, bu ülkelerden yapılan ithalat ise daha sınırlı bir artışla yüzde 1,2 yükselerek 59,3 milyar euroya çıktı.
Euro bölgesi içinde ihracat yüzde 1,4 artarken ithalat yüzde 0,7 azaldı; bu da ticaret fazlasını daha da güçlendirdi.
Ancak en güçlü ivme, Euro bölgesi dışındaki AB üyelerinden geldi; bu ülkelere yapılan ihracat yüzde 5,1, ithalat ise yüzde 4,9 arttı.
Almanya'nın ihracatındaki kırılganlık
ING Küresel Makro Araştırma Başkanı Carsten Brzeski, Eylül ayı dış ticaret verilerini “yaz aylarının ardından Alman ekonomisinde küçük bir toparlanmanın daha fazla kanıtı” olarak nitelendirdi ancak ihracattaki artışın geniş çaplı bir ekonomik toparlanmaya işaret etmek için fazla sınırlı olduğunu söyledi.
Brzeski, Almanya’nın ihracat hacminin hâlâ “Kurtuluş Günü” öncesi seviyelerin ve Mart 2025 rakamlarının oldukça altında seyrettiğini belirtti.
Ayrıca Almanya’nın ihracat yapısında ABD ve Çin’le ticaretin payının azaldığı yapısal bir değişim yaşandığını vurguladı.
Eylül ayında ABD’ye yapılan ihracat yaklaşık yüzde 12 artmasına rağmen, bu ülke artık Almanya’nın toplam ihracatının yalnızca yüzde 9,5’ini oluşturuyor; bu oran bir yıl önce yüzde 10,5 seviyesindeydi.
Çin’in payı ise pandemiden önceki yıllarda yüzde 8’e yakınken, şimdi yüzde 5’e kadar gerilemiş durumda.
Brzeski, önümüzdeki döneme ilişkin değerlendirmesinde, Alman ihracatçılarının hâlâ ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirterek, “ABD tarifeleri ihracatı baskılamaya devam ediyor ve etkilerinin tam olarak önümüzdeki aylarda hissedilmesi muhtemel. İhracatın kısa vadede yeniden Almanya’nın büyümesinin itici gücü haline geleceğini hayal edebilmek için epeyce yaratıcılık gerekiyor,” dedi.