Cenevre insan hakları filmleriyle gündemde

Cenevre insan hakları filmleriyle gündemde
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Her yıl geleneksel olarak Cenevre’de düzenlenen Uluslararası İnsan Hakları Film Forumu sekizi dünya gösterimini gerçekleştiren 40 filme ev sahipliği

REKLAM

Her yıl geleneksel olarak Cenevre’de düzenlenen Uluslararası İnsan Hakları Film Forumu sekizi dünya gösterimini gerçekleştiren 40 filme ev sahipliği yaptı.

Eski futbol oyuncusu Eric Cantona’nın jüri başkanlığını üstlendiği festival, “bir film, bir mesaj ve bir tartışma” fikri üzerine kurulu.

Forumdaki en tartışılan film kuşkusuz “Cybersurveillance” oldu. Wikileaks sızıntısını başlatan Edward Snowden ise video konferans ile festivale bağlandı.

Festival yönetmeni Isabelle Gattiker bu yıl festivalin geçtiğimiz senelerden daha iyi olduğunu söyledi ve her geçen yıl daha fazla seyirciye ulaştıklarının altını çizdi.

Uluslararası İnsan Hakları Film Forumu’nda yılın en iyi belgesel yapımı Antonio Augugliara tarafından çekilen ‘Kız Tarafı / On The Bride’s Side’ seçildi.

İtalyan gazeteci Gabriele Del Grande’nin ilk belgesel film deneyimi olan film, Filistinli şair ve İtalyan bir gazetecinin 5 Suriyeli kaçak göçmen ile Milano’da buluşup Avrupa’ya Lampedusa adasından giriş yapmaya çalışmalarını anlatıyor.

Kaçak göçmenler düzmece bir düğün ile planlarını hayata geçirmeye çalışıyorlar.

Gazeteci Gabriele Del Grande yapımı anlattı:
“İnsanlar daha iyi bir yaşam için deniz yoluyla kaçak göçmen taşıyan motorlarda hayatlarını kaybediyor. Bu filmde de kaçak göçmen vakasını inceliyoruz. Yetkililerin bu macerayı görerek göçmen yasalarında değişikliğe gitmeleri konusunda düşünmelerini istiyoruz. Bu yapım sadece bir grup kaçağın hikayesi değil aynı zamanda dostluğun, birlik olmanın ve Akdeniz insanının kendine has karakteriyle ilgili.”

Barbara Hendricks ise roman çocukları anlattığı filmiyle ikincilik ödülünün sahibi oldu. “Spartacus & Cassancra” isimli yapım, 2 roman çocuğun daha iyi bir gelecek için ailesini bırakıp Fransa’ya yerleşmesini anlatıyor.

Filmde hayatı anlatılan genç Spartacus Ursu:
“Bu film hayatımızdan izler taşıyor. Küçükken başımıza gelenler ve seçimlerimizle ilgili bir aile filmi bu” sözleriyle belgeseli anlattı.

Fransız yönetmen Manon Loizeau’nun filmi “Tchétchénie, Une Guerre Sans Traces” ise festivalde işkenceye karşı verilen büyük ödülünün sahibi oldu.

Yönetmen Manon Loizeau yapımından bahsetti: “Bugünün Grozny’si Dubai ve Las Vegas arasında bir yer. Savaşın izlerini taşıyan yapay bir şehir. Belgesel film çekmek pek kolay değildi. 10 ila 12 sefer bölgeye gitmek zorunda kaldık. Kimse konulmaya cesaret edemiyordu, filmde röportaj verenler inanılmaz cesur bireyler.”

“Charlie’nin ülkesi / Charlie’s Country” ise Cenevre’den iki ödülle döndü.

David Gulpilil’nin gerçek hayat hikayesinden derlenen film Aborjinlerin acı tatlı hikayesini anlatıyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Johnny Depp'in yeni filmi 'Jeanne du Barry' Cannes'ta açılış filmi olacak

Amélie Poulain KGB ajanı mıydı? Yönetmeni Jeunet yıllar sonra açıkladı

Oyuncular Birliği ödüllerinde rekor kıran 'Herşey Her Yerde Aynı Anda' filmi Oscar'a göz kırpıyor