Kiev’de bulunan PinchukArtCenter yeni sergi “Borderline: Ukrayna Sanatı 1985 – 2004” ile Turuncu Devrim ile beraber ülkedeki değişen sanat akımlarını
Kiev’de bulunan PinchukArtCenter yeni sergi “Borderline: Ukrayna Sanatı 1985 – 2004” ile Turuncu Devrim ile beraber ülkedeki değişen sanat akımlarını gün yüzüne taşıyor.
Yaşlı hanımın büyük ihtimalle ona çorba getirecek kimsesi yoktu. O bir kavanoz çorbayı yalnız başına içine ekmek katarak iştahla içiyordu.
Ukraynalı sanatçılar tarafından tasarlanmış eserlerle sergi Sovyetler Birliği dönemi ve sonrası ülkenin nabzını tutuyor.
Sergi küratörü Gendolf eserleri anlattı: “Serginin temalarından biri Perestroyka. Bir diğeri, ise kimlik problemleri. Sovyetler Birliği dağıldığında çoğu insanın yaşadığı ana sorun buydu. Üçündü başlık elbette 1990’lı yıllarda ortaya çıkan yolsuzluk oldu. Dönem toplumuna ayna tutuyoruz.”
Ukraynalı fotoğrafçı Boris Mikhailov’un çalışması “Case History” ise sosyalizmden kapitalizme geçişi etkileyici bir anlatımla hafızalara kazıyor.
Fotoğraf sanatçısı Boris Mikhailov baısnın sorularını yanıtladı:
“Amerika’da büyük buhran yaşandığında, hükumet fotoğrafçılara özel ödemeler yapmış ki bu buhran gelecek nesillere aktarılabilsin. Bize kimse para vermedi ama o dönemlerde Amerikalı fotoğrafçıların yaptığının aynısını başardık.”
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonraki yalnızlık ve fakirliği Serhiy Bratkov’un görüntüleri özetliyor:
“Bu görüntüler Kırım’da çekildi. Yaşlı hanımın büyük ihtimalle ona çorba getirecek kimsesi yoktu. O bir kavanoz çorbayı yalnız başına içine ekmek katarak iştahla içiyordu.”
Ukrayna’nın 1990’lı yıllardaki durumunu Pavlo Makov, “Fountain of Exhaustion” isimli eseriyle anlattı:.
“Bu 1994 yılının projesi. Bu çeşme toplumun yorgunluğunu tanımlıyor. Hayatlarını önceki gibi geçirmeye çalışan toplumu temsil ediyor. Maalesef 1994 yılından beri çok şey değişmedi.”
PinchukArtCenter’da süregelen sergi “Borderline: Ukrayna Sanatı 1985 – 2004” Ekim 2015’e kadar ziyarete açık olacak.