Macaristan‘ın başkenti Budapeşte’de sahne kuruldu ve 13 ülkeden 22 tiyatro performansı Uluslararası Madách Tiyatro Buluşması‘da bir araya geldi. Bu
REKLAMMacaristan’ın başkenti Budapeşte’de sahne kuruldu ve 13 ülkeden 22 tiyatro performansı Uluslararası Madách Tiyatro Buluşması’da bir araya geldi.
Bu yıl üçüncüsü yapılan festivalde klasik eserlerin yeniden yorumlanmasından, çağdaş yazarların eserlerine kadar tiyatronun her türü görülebilir.
Festival Organizatörü Zsofia Rideg’e göre eski ile yeninin karışımı, bize günümüz sorunlarının izleyiciye anlaşılır bir şekilde daha rahat aktarılmasına olanak tanıyor:
“Tiyatroda bir değişim var. Modern performanslarda her gün daha fazla koroların kullanıldığını görüyoruz ki bu tiyatro yapmanın en eski yolu. Bu göçmen krizini yaşadığımız şu dönemde sahnede geniş kitleleri temsil etmek için iyi bir çözüm. Bireysel insanlar daha mütevazi olurken, bir çok kişi toplumun daha önemli hale geldiğinin farkına vardı. Klasik dramalar arkaik metinleriyle bu fenomeni yansıtmakta.”
Buna en iyi örneklerden biri Homeros’un M.Ö. 1260 ile 1180 yılları arasında yazdığı ve Truva Savaşı’nı anlattığı İlyada destanı. Yunan Ulusal Tiyatrosu Müdürü Stathis Livathinos’a göre İlyada yaşanan mülteci krizinde insanların ruhlarını motive etmek için mükemmel bir yapıt.
“İlyada Geçtiğimiz ve bu yıl patlayan göçmen ve mülteci krizinden çok önce yapıldı. Fakat ortaya koyduğu ise Homeros’un bunu çok önceden gördüğü. Çünkü o bir çok savaş, yıkım ve bunlardan geriye kalanlarla uğraştı. Peki geriye ne kaldı? Sadece nesiller arasındaki anlayış ve uzlaşma. Ve hepsinden önemlisi kişinin kendi kendisiyle uzlaşması.”
Çok az sayıda rejisör ünlü İspanyol yazar Federico García Lorca’nun ‘El Publico’ isimli oyununu sahneye koymaya cesaret edebildi. Büyük olasılıkla bu yazarın en gizemli, gerçek üstü ve devrimci ve onun sanatsal inancını ortaya koyan en somut örneği. Lorca, normlara, sıradanlığa ve entelektüel dar fikirliliğin yanı sıra düzen tarafından yaralanan tiyatroyu hedefine oturtmuştu. Madrid’deki Abadia Tiyatrosu’nun direktörü Alex Rigola, genç yaşta hayata veda eden Lorca’nın zamanının çok ilerisinde bir yazar olduğu görüşünde:
“Lorca’nın bu dramasında bahsettiği aşk, imkansız bir aşk fakat aynı zamanda olağan dışı garip bir aşk. Aslında Lorca eşcinsellik ve kendi eşcinselliği ile ilgili parçaları masanın üzerine koyuyor. Bu günlerde bunun çok tehlikeli olmadığını düşünebilirsiniz fakat hatırlayın dünyada hala bazı ülkelerde bunun için ölüm cezası var ve hala eşitlik yanlış bir eşitlik. Ülkelerin çoğunda iki eşcinsel hala evlenemiyor.”
11- 24 Nisan tarihleri arasında düzenlenen 3. Uluslararası Madách Tiyatro Buluşması’dan her gün farklı performanslar Budapeşte’deki Macar Uluslar Tiyatro’sunun sahnesinde yer alırken, sanat severler aynı zamanda Macaristan’ın sanatsal bakış açısının da örneklerini görme fırsatı yakaladı.