Geçtiğimiz yüzyılın başında opera sanatçısı olma hayali kuran fakat kötü sesi sebebiyle bunu bir türlü başaramayan Amerikan sosyetesinin ünlü ismi
Geçtiğimiz yüzyılın başında opera sanatçısı olma hayali kuran fakat kötü sesi sebebiyle bunu bir türlü başaramayan Amerikan sosyetesinin ünlü ismi Florence Foster Jenkins’in gerçek öyküsü beyaz perdede.
Karakter rollerine verdiği hayat ile yaşayan en büyük sinema oyuncularından olan Meryl Streep bu sefer “Kafa Şişiren Diva” olarak anılan Foster’ı da portföyüne ekledi.
‘Florence Foster Jenkins’ filminin geçtiğimiz hafta Londra’da yapılan ilk gösteriminde birbirinde ünlü isimler kırmızı halıdaki yerini aldı.
Filmlerinde söylediği şarkılarla beğeni toplayan Streep ise bu projenin kendisi açısından da bir meydan okuma olduğu görüşünde:
“Gerçekte kendisinin söylediği gibi söylemeye çalıştım. Onun hakkında harika olan ise iyi olmaya o kadar yaklaşmışken sonrasında bir nevi komik ve şanlı bir duruma düşmesi. Ama bu girişimdi. İyi olmaya olan özlem. Bu benim için keyifli olduğu kadar eğlenceliydi de.”
Jenkins’in menajeri ve sevgilisi St. Clair Bayfield rolünü ise bir diğer ünlü isim Hugh Grant canlandırıyor. Grant büründüğü karakteri şu şekilde açıklıyor:
“Hayatta olmasının tek anlamı ona duyduğu aşk ve onu koruma isteği. Aynı zamanda tüm bu sevgiye rağmen her aşkta olduğu gibi bir tür bencillik de var. Çünkü onsuz gerçekten bir hiç, başarısız bir aktör. Yani sahip oldukları bu küçük çılgın dünyaya sarılmak zorundaydı çünkü aksi halde hiçbir şeyi yoktu.”
Yönetmen koltuğunda ise “Umudun Peşinde” filmiyle adından söz ettiren Stephen Frears oturuyor.
Ünlü ismin komedi ve dramla harmanlanmış hikayesinin anlatıldığı Florence Foster Jenkins Avrupa’da vizyona girerken, Türkiye’de ise 3 Haziran’da sinema severler ile buluşacak.