Esa-Pekka Salonen'in şeytani derecede zorlu bir çello konçertosu

ile birlikte
Esa-Pekka Salonen'in şeytani derecede zorlu bir çello konçertosu
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Esa-Pekka Salonen bir orkestra şefi ve kompozitör.

Esa-Pekka Salonen bir orkestra şefi ve kompozitör. Son başyapıtının mürekkebi henüz kurumadı. Olağanüstü ve şeytani derecede zorlu bir çello konçertosu.

Memleketi Helsinki’de, bestesinin Finlandiya prömiyerine kendisi şeflik yaptı.

Helsinki Festivali’nde değneği eline alan Salonen, Fin Ulusal Opera’sında düzenlenen konserde Alman-Fransız çellist Nicolas Altstaedt ve orkestrayı kendi yönetti.

Salonen, “Çello, barındırdığı ses yelpazesi açısından beste yapmak için şahane bir enstrüman. Dinamik, insan sesine çok benzeyen bir sesi var. Bazı insanlar, çellonun bir notasını bile duysalar bir insanın kendilerine konuştuğu hissine kapılıyorlar.” diyor.

Son başyapıtında Salonen çellistleri imkansızın limitlerini zorlamaya itiyor.

Bestenin en modern tarafı elektronik elemanların kullanılması. Çello tınıları bir dj seti yardımıyla kaydedilip tekrar çalınırken çellist yeni melodiler ekleyerek kendi müziğiyle bir diyalog kuruyor.

Helsinki’de parçayı yorumlayan Alman çellist Nicolas Altstaedt, “İlk tınıyı duyduğunuzda, “vay, bu ben miyim diyorsunuz kendinize”. Tekrar çalınan çelloya ritim eklemek, kendi ekonuzdan ilham almak… Müzik bu şekilde canlanıyor.” diye betimliyor bu yaratıcı deneyimi.

Hem kompozitör he orkestra şefi olmak çok ender rastlanan bir durum. Kendi yazdığı parçaları yöneten Salonen, “Bestelediğim bir parçanın çalındığını duyduğum zaman kendi müziğimle ilgili yeni şeyler öğreniyorum. Hiç düşünmediğim nüanslar, ifadeler ve anlatımlar duyuyorum ve bunları duymaktan çok keyif alıyorum.” diyor ve ekliyor, “Beste yapmak manevi yaşantımın çok önemli bir parçası. Tek bir saatim geçmiyor ki, bestelemekle alakalı olan birşey düşünmeyeyim. Orkestra şefliği yaparken sürekli kendi kendime “bu çözüm harika, bunu hatırlamalıyım”, “bu enstrümanların kombinasyonu müthiş, kenara not al” gibi şeyler diyorum. Yani benim için, besteci zihnimin sürekli uyanık olması, yeni şeyler öğrenmeye devam etmek anlamına geliyor.”

Helsinki Festivali 3 Eylül’e kadar devam ediyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

"Orkestra şefliği ise şiddetle sosyal bir meşguliyet"

Herbert von Karajan Genç Orkestra Şefleri Ödülü sahibini buldu

Genç yetenekler Salzburg'da Herbert von Karajan Genç Orkestra Şefleri Ödülü için yarışıyor