U talk programının bu bölümüne sekiz yaşındaki İsrail, İspanya’dan katılıyor:
“Kızartmaların, tahıl ürünlerinin ve Coca Cola gibi gıda maddelerinin diabete, yüksek tansiyona ve şişmanlığa yol açtığını çok iyi biliyoruz. Buna rağmen Avrupa ülkelerinin şeker miktarını düşürmek için neden harekete geçmediğini öğrenmek istiyorum. Teşekkürler.”
Avrupa Obezite Günü Derneği Başkanı Jean-Paul Allonsius:
“Pastacı olan dedem bana hep ‘Bir pastacı ne yapacağını bilemezse bolca şeker katar’ derdi. Bu durum şeker konusundaki sorunu açıkca gözler önüne seriyor. Çok tuzlu yediğinizdeyse bunu içerek bastırmanız gerekiyor. Üstelik tarım sektörü ve genelde tüm sektör, şeker, tuz, yağ ve doymuş yağ oranı yüksek gıdaları çok fazla kullanıyor. Çünkü bu dört madde pahalı olmadığı için üretim maliyetini düşürüyor ve daha fazla kar etmeyi sağlıyor. Yani bir anlamda onların şekerde aşırıya kaçmalarını biz sağlığımızdan ödemiş oluyoruz. Bu da tabii ki üzücü bir durum. Her iki Avrupalı’dan biri fazla kilolu. Bu durum sağlıklarını tehdit ediyor. Yani bir salgınla karşı karşıyayız. Öte yandan Avrupa’da 21 milyon çocuk şişman ve obez. Onlara her sene 400 bin çocuk daha ekleniyor. Tabii ki bu duruma karşı tedbir alınmalı. Çünkü gelecek nesiller tehlike altında. Peki şimdiden halkın yarısını etkileyen bu duruma karşı biz ne yapıyoruz? Gıdalardaki tuz, şeker, doymuş yağ ve yağ oranlarının düşürülmesini istiyoruz. Avrupa Komisyonu da bu yönde kararlar almaya başladı.
Şimdi endüstri dünyasının bu istekleri uygulamaya koyması gerekiyor. Bazı şirketler bu yönde adımlar atmaya başladı. Ürettikleri gıdalarda kullandıkları maddelerde değişikliğe gittiler. Fazla kilo sorunu hakkında sadece müşterilerinde değil, şirketlerinde de bir hassasiyet oluşması için girişimlerde bulundular. Bildiğiniz gibi daha az şeker, tuz ve yağ daha sağlıklı yaşamamızı sağlıyor.’‘
Siz de sorularınızı internet adresimizden bize iletebilirsiniz.