Avrupa olası felaket senaryosuna hazırlıklı mı?

Avrupa olası felaket senaryosuna hazırlıklı mı?
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Olmaz denen olursa ne olur? Avrupa'da bir şehire kimyasal gaz ya da nükleer bomba ile saldırıldığını düşünün. Böyle bir kıyamet senaryosuna hazırlıklı mıyız? On the Frontline"in bu haftaki konusu Avru

REKLAM

Paul Hackett, Euronews: ‘Dr. Jamie Shea. Sizinle başlayalım. Güvenlik alanında bir NATO uzmanısınız. Japonya’da olanlar o zamana özgü bir durum muydu? Avrupa’nın büyük bir şehrine böyle kimyasal bir saldırı yapılabilir mi?’

Dr. Jamie Shea, NATO Güvenlik Uzmanı: ‘Bunun kaçınılmaz bir son olduğunu düşünmüyorum. İstihbarat servislerinden edindiğimiz bilgilere göre şu anda Suriye ve Irak gibi ülkelerde faaliyette bulunan El- Kaide ve IŞİD gibi terörist grupların kimyasal silahlara ilgi duyduklarını biliyoruz. Ancak bu tarz planlarının olması, saldırıları düzenleyecek kapasiteye sahiptir anlamı taşımıyor. Ancak şunu unutmayın ki terörist bir eylem halk içinde tanınırlığınızı artırıyor. Bunu Londra’daki saldırılarda gördük. Basit bir bıçakla asker öldürüldü. Ancak teröristler bu tarz saldırılarla popüleritelerini artırmak istemezler.’

Paul Hackett, Euronews: ‘Elbette, ancak Suriye’de son birkaç sene içerisinde kimyasal silah kullanıldığı biliniyor. Sizce bu saldırı Avrupa’da yapılamaz mı?’

Dr. Jamie Shea, NATO Güvenlik Uzmanı: ‘Hayır olmaz. Çünkü istihbarat birimleri çalışan sayısını, kapasitelerini ve uluslararası işbirliği anlaşmalarını bu tarz saldırıları önceden belirleyebilmek için büyük oranlarda artırdı. Bir bakıma haklısın çünkü teröristler kendilerini farklı saldırılar yapma konusunda geliştirdiler ancak 11 Eylül olaylarından sonra istihbarat servisleri bu planları önceden tespit edebilmek için büyük gelişim gösterdi.’

Paul Hackett, Euronews: ‘Luc Rombout. Siz kriz yönetimi uzmanısınız. Avrupa’da 11 Eylül ya da Fukuşima felaketlerine benzer büyük, kötü bir senaryo yaşanabilir mi?’

Luc Rombout, Kriz Yönetimi Uzmanı: ‘Avrupa hazırlıklı mı? Benim düşüncem hiçbir ulus ya da topluluğun risk, tehdit ve olaylar açısından çok geniş bir alanda böyle bir senaryoya hazırlıklı olması imkansız. Bence buradaki soru şu olmalı. Tek bir devlet ya da topluluk böyle bir saldırı karşısında ne yapabilir ve düşündüğünüz tarzda bir olay esnasında ihtimal ve kapasite açısından durumu nasıl dengeler?’

Paul Hackett, Euronews: ‘Peki ülkeler arasında olası saldırı ihtimalleri hakkında fikir birliği var mı?’

Luc Rombout, Kriz Yönetimi Uzmanı: ‘Hiç sanmıyorum. Örneğin Fransa, İngiltere, Almanya ve Danimarka’ya bir bakalım. Bu ülkelerdeki en büyük 10 riski ele alsanız toplum bununla nasıl başa çıkabilecek ki? Bu devletlerin olaya bakış açılarında gözle görülür bir fark var.’

Paul Hackett, Euronews: ‘Stockholm’dan gelen Helena Lindberd’e sormak istiyorum. Siz Milli Savunma Bakanlığı Başkanı’sınız. Görünüşe göre Avrupa Birliği’ne üye ülkeler pek hazırlıklı değil. Sizce İsveç olası bir saldırıya karşı hazırlıklı mı?’

Helena Lindberg, İsveç Milli Savunma Bakanı: ‘Biz bu durumlara karşı tedbir amacıyla birçok yatırım yaptık. Özellikle de kimyasal, biyolojik ve radyoaktif saldırı ihtimalllerine karşı da gerekli tüm önlemlere sahibiz.’

Paul Hackett, Euronews: ‘Birden fazla ülke sınır ötesinden saldırıya maruz kalsa, böyle bir operasyonu kim yönetebilir? İsveç böyle bir olaya destek verir mi?’

Helena Lindberg, İsveç Milli Savunma Bakanı: ‘Bence bir kişi ya da kurumun, tek başına bu liderliği alamayacağını anlamak çok önemli. Yapmamız gereken koordine olmak ve birlikte hareket ederek üye ülkelerden destek sağlayarak sivil savunma mekanizmasını harekete geçirerek o büyük sorunu çözmek. Eğer bu büyük bir saldırıysa zaten diğer üye ülkeleri de ilgilendiren bir konu. Sadece bir ülkede olan bir hadiseye kıyasla diğer üyelerin koordine olması sanılandan daha karışık bir durum.’

Paul Hackett, Euronews: ‘Helena’nın bahsettiği o büyük uluslar ötesi saldırıya karşılık vermek sizce de zorluklarla dolu değil mi?’

Luc Rombout, Kriz Yönetimi Uzmanı: ‘Bence böyle bir olaya operasyon açısından bakarsak, karşılık verebilme oranımız sıfıra yakın olur. Hızlı hareket etmek gerekiyor. Avrupa Birliği ve Komisyonu gelişme gösteriyor ancak bu organizasyonların olaylara karşı nasıl hareket ettiğini göz önüne alırsak, olası bir saldırıya ilk saat ya da ilk gün içinde uluslararası bir düzeyde nasıl cevap vereceğiz? İlerleme kaydedilmesine rağmen bu cevap gecikecek.’

Paul Hackett, Euronews: ‘Dr. Shea NATO bu durumla ne zaman ilgilenecek?’

Dr. Jamie Shea, NATO Güvenlik Uzmanı: ‘Bir ülke uluslararası bir müdahaleye ihtiyaç duyuyorsa biz de işin içine gireriz. NATO’dan farklı şekillerde yardım talep edilebilir. Öncelikle Avrupa-Atlantik Afet Koordinasyon Merkezi dediğimiz Avrupa Birliği’ne benzer ve çok hızlı hareket eden bir kuruluşumuz var. Mesela, bir ülke üstesinden gelemediği bir siber saldırıya maruz kalırsa sistem hızlı bir şekilde yedekleme oranını tespit ederek verilere ulaşır ve diğer bilgisayar ağlarına sizi yönlendirir. İşte bunun gibi şeyler…’

Paul Hackett, Euronews: ‘Peki çok büyük bir saldırıya maruz kalınsa, askeri birlikler kendilinden olay yerine hızlı bir şekilde gelebilir mi?’

Dr. Jamie Shea, NATO Güvenlik Uzmanı: ‘Bence Paul farklı tarzdaki kriz durumlarını birbirinden ayırmalısın. Bazen bu bahsettiğin terörist saldırıları çok yerel düzeyde oluyor. Bir metro ya da otobüse saldırıp çok büyük oranda üne kavuşuyorlar ancak bu saldırılar yerel polis ya da acil durum ekipleri tarafından kontrol altına alınabiliyor. Asker de olay yerinde oluyor. NATO’da bu durumu nasıl çözdüğümüzü anlatayım istersen. Helena ile konuşurken kısaca CBRN denilen kimyasal ve nükleer saldırılardan bahsetmiştiniz. Bu durumla ilgili Çek Cumhuriyeti’nde saldırının hangi tarzda yapıldığını anında belirleyen çok yönlü bir merkezimiz var. Saldırının türünü ve boyutunu belirleyip ona göre savunma mekanizması harekete geçiyor.

REKLAM

Paul Hackett, Euronews: ‘NATO’nun böyle mükemmel bir sistemi varsa Avrupa Birliği’nden muhtemelen daha iyidir. Bu sistem kendiliğinden harekete geçiyor mu?

Dr. Jamie Shea, NATO Güvenlik Uzmanı: ‘Hayır, geçmiyor. Bence bu durum iki farklı kurumun, saldırıya maruz kalan ülkeye farklı olanaklarını sunması ile daha kolay bir şekilde çözülür. Bir elin nesi var, iki elin sesi var.

Paul Hackett, Euronews: ‘Luc Rombout, biraz kafam karıştı. Böyle bir durumda kim sorumluluğu üzerine alıp harekete geçecek?’

Luc Rombout, Kriz Yönetimi Uzmanı: ‘Evet, diğer konuşmacıların da belirttiği gibi bu belli değil ve daha ziyade duruma göre değişir. Konuya uluslararası açıdan ve Avrupalı gözüyle bakarsak, askeri birlikleri kullanmayı ele alalım. Ortada birçok farklılık var. Bazı ülkeler askeriyenin ilk çare olduğunu düşünürken, diğer üye devletler yedek oyuncu olarak görebilir ve sivil savunma planlarını öne sürebilir.

Paul Hackett, Euronews: ‘Helena Lindberg, burada bir kaos ihtimali yok mu? Koordinasyondan bahsediyorsun ancak bu bana biraz karışık bir durum gibi geldi.’

REKLAM

Helena Lindberg, İsveç Milli Savunma Bakanı: ‘Duruma iyi bir şekilde hazırlanılırsa ve herkes görevinin tam olarak ne olduğunu biliyorsa, bir karışıklık yaşanmayacaktır. Bence tam tersi; eğer böyle bir felaketi sadece tek bir ülke çözmeye çalışırsa durum daha karışık hale gelir. Çünkü daha çok çaba sarf etmek zorunda… En çok ihtiyaç duyduğu konu doğrultusunda her iki açıdan da söz konusu ülkenin hızlı bir şekilde hareket edip aynı zamanda sorunu doğru bir şekilde çözmesi gerekiyor.

Paul Hackett, Euronews: ‘Söz konusu tehlikelerden halk yeterince haberdar mı?’

Luc Rombout, Kriz Yönetimi Uzmanı: ‘Sadece bu tarz acil bir duruma müdahale etme konusuna yardımcı olmak için değil, ayrıca felaket yaşandıktan sonra sükuneti tekrar sağlama ve şiddeti azaltmak için bence herkesin, tüm kamuoyunun ve kuruluşların bilinçlendirilmesi gerekir.

Paul Hackett, Euronews: ‘Helena Lindberg, halkı bilinçlendirmek açısından İsveç bu konuda ne yapıyor?’

Helena Lindberg, İsveç Milli Savunma Bakanı: ‘Halkı bilinçlendirme konusunda eminim birçok ülke sorun yaşıyor. Ancak bunu nasıl dengelersiniz? Çünkü herkesi korkutmak istemiyoruz. Öncelikle şiddete meyilli toplumların daha serinkanlı davranmalarını sağlamalıyız. Bunu elde etmenin bir yolu da sakin vatandaşlar yetiştirmek… Böylelikle bu insanlar büyük bir felaket karşısında kendilerini koruyabilir ve komşularına yardım edebilirler.’

REKLAM

Paul Hackett, Euronews: ‘Doktor Shela sizinle bitirmeme izin verin. Halkı bilinçlendirmek için daha çok çalışmalıyız. Buna katılıyor musunuz?’

Dr. Jamie Shea, NATO Güvenlik Uzmanı: Kesinlikle. Vatandaşların bilinçlenmesi gerekiyor ancak hayatlarını da bir şekilde devam ettirmeliler. Burada deminden beri hep olması çok düşük ihtimal büyük felaketlerden ve binlerce insanın ölebileceği saldırılardan bahsettiniz ancak bunların hepsi bir anda yaşanmaz. Bu senaryolar olacaksa bunu zaten durduramazsınız. En iyisi vatandaşları bilinçlendirerek, iyi bir yönetim anlayışı ile herkesin görevini eksiksiz yerine getirdiği bir sistem kurmak. Böylece durumu en düşük hasarla atlatabilirsiniz. Kısaca yılanın nereden geleceğini bilemeyebiliriz ancak hızlı davranarak kuyruğunu bir şekilde kıstırabiliriz. Bence afet yönetimi bu tarafa odaklanmalı.’

Konu ile ilgili sosyal medya sayfalarımızdan, youtube ve tr.euronews.com adresinden bizlere ulaşabilirsiniz.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Zehirli atık ticareti Avrupa'ya yayılıyor

Eski yöntemler yeni uyuşturucularla mücadelede yetersiz kalıyor

On The Frontline: Avrupa ülkeleri yeniden ulusal sınırlara mı dönecek?