İngiltere Merkez Bankası (BoE), beklendiği üzere ana faiz oranını yüzde 4,75'te sabit tuttu.
İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) borçlanma maliyetini mevcut oranda tutma kararının ardından, faiz oranlarında Şubat ayına kadar bir değişiklik görülmeyecek.
Merkez Bankası'nın faiz belirleme komitesi Para Politikası Kurulu (MPC), 2024'ün son toplantısında, enflasyon ve ücret artışlarına işaret eden son veriler nedeniyle faiz oranını yüzde 4,75'te tuttu.
Banka, şubat ayında gerçekleşecek bir sonraki toplantısında İngiltere ekonomisine ilişkin öngörülerini açıklayacak.
BoE Başkanı Andrew Bailey daha önce faiz oranlarının daha da düşmesini beklediğini ve bu indirimin kademeli olacağını belirtmişti. Bu yıl iki kez faiz indirimine gidildi.
Faiz kararı açıklandıktan sonra İngiltere Merkez Bankası'nın yayınladığı metinde şu ifadelere yer verildi: "18 Aralık 2024'te sona eren toplantıda, Kurul 6-3'lük bir çoğunlukla yüzde 4,75'te sabit tutulması yönünde oy kullandı. Üç üye ise faizin 25 baz puan düşürülerek yüzde 4,5'e çekilmesini savundu."
"Kurulun önceki toplantısından bu yana, 12 aylık tüketici enflasyonu eylül ayında yüzde 1,7 iken, kasım ayında yüzde 2,6'ya yükseldi. Bu, büyük ölçüde temel mallar ve gıdadaki daha güçlü enflasyon nedeniyle önceki beklentilerden biraz daha yüksekti," denildi.
Son olarak, "kurulun enflasyonun sürekliliğine ilişkin riskleri yakından takip ettiği" vurgulandı.
Resmi rakamlara göre İngiltere'de enflasyon, geçtiğimiz ay akaryakıt fiyatlarındaki artışın da etkisiyle mart ayından bu yana en yüksek seviyesine çıktı.
Ulusal İstatistik Ofisi, bir önceki ay yüzde 2,3 olan tüketici fiyat enflasyonunun kasım ayına kadar olan yılda yüzde 2,6 oranında arttığını açıkladı.
Buna rağmen, İngiltere'de ve dünya genelinde enflasyon birkaç yıl öncesine kıyasla çok daha düşük seyrediyor. Bunun nedeni kısmen merkez bankalarının, önce tedarik zinciri sorunları ve ardından Rusya'nın Ukrayna'yı tamamen işgal ederek enerji maliyetlerini artırması nedeniyle fiyatların yükselmeye başladığı koronavirüs salgını sırasında borçlanma maliyetlerini sıfıra yakın seviyeden önemli ölçüde artırmasıdır.
Enflasyon oranları on yılların en yüksek seviyelerinden düşerken, merkez bankaları faiz oranlarını düşürmeye başladı. Ancak çok az sayıda ekonomist faiz oranlarının 2008-2009 küresel mali krizinden sonraki yıllarda devam eden süper düşük seviyelere gerileyeceğini düşünüyor.
Eleştirmenler, yeni İşçi Partisi hükümetinin ekim ayındaki ilk bütçesinin daha yüksek enflasyona yol açacağını savunuyor. Bütçede açıklanan ekstra kamu harcamaları büyük ölçüde artan işletme vergileri ve borçlanma yoluyla finanse edilecek.
Ekonomistler bu savurganlığın, işletmelerin vergi artışlarını fiyatları yükselterek telafi etme ihtimaliyle birleştiğinde enflasyonu normalde olacağından daha yüksek seviyelere çıkarabileceğini düşünüyor.