İtalya Adalet Bakanı, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin tutuklama emrinin çelişkiler ve usule ilişkin kusurlar içerdiğini savundu.
REKLAM
İtalya Adalet Bakanı Çarşamba günü yaptığı açıklamada, hükümetin Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından aranan Libyalı Usame El-Masri'yi ülkesine geri gönderme kararını şiddetle savunarak, mahkemenin tutarsız ve kusurlu bir tutuklama emriyle davayı "büyük bir karmaşaya" sürüklediğini ileri sürdü.
Carlo Nordio İtalyan parlamentosunun alt kanadına yaptığı açıklamada, savaş suçları ve insanlığa karşı suç işlemekle suçlanan El-Masri hakkındaki 18 Ocak tarihli tutuklama emri konusunda ihtiyatlı davrandığını söyledi.
Nordio, Lahey merkezli mahkemenin daha sonra El-Masri'nin işlediği iddia edilen suçların zaman dilimini değiştirerek "önceki yakalama emrini düzelttiğini, daha doğrusu tamamen tersine çevirdiğini" söyledi.
Nordio meslektaşlarına, "Mahkemenin kendisi hataları tespit etti ve beş gün sonra bunları düzeltmeye çalıştı, çünkü büyük bir karışıklık yapıldığını fark etti" dedi.
İtalyan hükümeti, El-Masri'yi 21 Ocak'ta gözaltından serbest bıraktığı ve bir İtalyan askeri uçağıyla Libya'ya sınır dışı ettiği için UCM'nin, insan hakları örgütlerinin ve muhalif siyasetçilerin sert eleştirilerine maruz kalmıştı.
El-Masri, bir futbol maçı izlemek üzere Almanya'dan geldikten bir gün sonra, 19 Ocak'ta Torino'da gözaltına alınmıştı. Hükümet destekli Özel Savunma Gücü tarafından kontrol edilen bir gözaltı merkezleri ağı olan Reform ve Rehabilitasyon Kurumu'nun Trablus şubesinin başında bulunuyor.
Mahkemenin internet sitesinde yayınlanan UCM yakalama emri, El-Masri'yi 2015 yılından itibaren Libya'daki Mitiga cezaevinde işlediği cinayet, işkence, tecavüz ve cinsel şiddet gibi savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla suçluyor.
Ancak İtalyan hükümeti, Roma'daki temyiz mahkemesinin, UCM'nin yakalama emrinin İtalyan Adalet Bakanlığı'nı atlayarak iletilmesiyle ilgili teknik bir sorun nedeniyle serbest bırakılmasına karar verdiğinde ısrar ediyor.
Nordio bu iddiasını yineleyerek, El-Masri'nin tutuklanmasından sadece üç saat sonra Interpol'den "birkaç satırlık gayrı resmi bir e-posta" aldığını belirtti. Nordio ayrıca, başlangıçta suçların 2015 ile 2024 yılları arasında işlendiğini belirten, ancak sonuç bölümünde "2011'den itibaren" işlenen suçlara atıfta bulunan orijinal arama emrindeki çelişkilere de işaret etti.
Nordio, "Tutuklunun suç davranışının temel bir unsuru olan suçun işlendiği zamanla ilgili olarak uzlaşmaz bir çelişki ortaya çıkıyor," diye ekledi.
Ancak UCM 24 Ocak'ta tutuklama emrini kamuoyuna açıkladığında, "bazı yazım ve matbaa hatalarını düzeltmek" için değiştirilmiş bir versiyon yayınladı. Güncellenen belgede zaman dilimi 2015-2024 olarak teyit edilmiştir.
UCM yükümlülüklerini ihlal suçlamaları
İnsan hakları grupları, İtalya'nın El Masri'yi iade etme kararını kınayarak bunu UCM'nin kurucu üyesi olarak sorumluluklarının büyük bir ihlali olarak nitelendirdi.
Mahkemeyi 1998 yılında kuran Roma Statüsü'nün 89. Maddesi uyarınca, taraf ülkeler tutuklama ve teslim taleplerine uymakla yükümlüdür.
Muhalefet milletvekilleri, Başbakan Giorgia Meloni'yi eleştirmek için tartışmayı ele aldı ve konuyla ilgili olarak parlamentoya şahsen hitap etmesini talep etti. Çarşamba günkü oturumda milletvekilleri üzerinde "Meloni, kaçak vatansever" yazılı pankartları taşıdılar.
İtalya'nın, Kuzey Afrika kıyılarından Akdeniz'e göçü engellemek için yardımına güvendiği Libya'nın uluslararası alanda tanınan hükümetiyle güçlü bağları var.
Eleştirmenler Meloni hükümetini, El-Masri'nin UCM'ye teslim edilmesi halinde İtalya'ya gönderilen göçmen teknelerinin sayısını arttırarak misilleme yapacakları korkusuyla Libyalı milislerin baskısına boyun eğmekle suçladı.
Ancak Çarşamba günü parlamentoda bir konuşma yapan İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi, El-Masri'nin göç konusunda hükümetin aracısı olarak hareket ettiği yönündeki iddiaları reddetti. Piantedosi ayrıca El-Masri'nin tutuklanmasıyla bağlantılı olarak İtalya'nın tehdit aldığı iddialarını da yalanladı.
Muhalefetteki Demokrat Parti'nin lideri Elly Schlein, Nordio'nun savunmasını sert bir dille eleştirerek UCM kararını reddetmek için öne sürdüğü hukuki gerekçelerin yersiz olduğunu savundu.
Schlein, "Bakan Nordio, bu mecliste bir bakan olarak değil, bir işkencecinin savunma avukatı olarak konuştunuz," dedi.
Nordio'nun UCM'ye yönelik eleştirisi, hükümetin dikkatleri yargının davayı ele alış biçimine kaydırma çabasıyla örtüşüyor. Geçtiğimiz hafta Roma başsavcısı Meloni, Nordio, Piantedosi ve bir başka üst düzey yetkiliye El-Masri'yi ülkesine geri göndererek düzensiz göçü kolaylaştırdıkları iddiasıyla soruşturma altında olduklarını bildirdi.
Meloni günlerdir İtalya yargısının siyasi müdahalesi olarak nitelendirdiği bu durumu kınıyor ve hükümetin kararını ulusal güvenlik meselesi olarak çerçeveleyerek savunuyor.
Meloni 29 Ocak'ta X'te yaptığı paylaşımda, "Ulusun güvenliği ve İtalyanların çıkarları söz konusu olduğunda, geri adım atmaya yer yoktur," diye yazdı.