Avrupalılar, AB'nin Ukrayna'ya devam eden desteği ve ABD Başkanı Donald Trump'ın çatışmayı sona erdirmek için attığı adımlar konusunda karışık görüşler dile getiriyor.
Rusya-Ukrayna savaşının üç yılı geride bırakmasının ardından, IPSOS tarafından yapılan bir ankete göre Fransızların yüzde 66'sı AB'nin ABD desteği olmasa bile Ukrayna'yı mali ve askeri olarak desteklemeye devam etmesi gerektiğine inanıyor.
Euronews muhabiri Sophia Khatsenkova'nın Paris'ten bildirdiğine göre, Odoxa anketine göre Fransızların yüzde 78'i, olası bir barış anlaşmasının uygulanması söz konusu olmadığı sürece Fransız askerlerinin savaş alanına gönderilmesini istemediğini belirtti. Yüzde 55 ise Ukrayna'da barışı koruma birliklerinden yana olduğunu söyledi.
Ukrayna'nın en büyük üçüncü mali destekçisi olan Almanya'da yapılan bir ankete göre, Almanların neredeyse yarısı Ukrayna'ya hem mali hem de askeri desteğin kesilmesini istiyor.
Almanlar arasında bir tür Trump dönemi anti-Amerikancılığı yayılıyor. Euronews muhabiri Liv Stroud'un Berlin'den bildirdiğine göre katılımcıların yüzde 71'i Alman-Amerikan ilişkilerinin kötüleşeceğini düşünüyor.
Ancak İspanya'daki anketler olumlu bir eğilimi yansıtıyor. İspanyol halkı Ukrayna'nın yanında durmak istiyor. Sosyal Araştırmalar Gabinet'e göre vatandaşların yüzde 68'i Kiev'e yardımı destekliyor. Bu arada, yaklaşık yüzde 94'lük bir kesim savaşın ortasında birleşik bir Avrupa savunma politikasının gerekli olduğuna inanıyor.
Vatandaşlar hükümetlerinin duruşuyla her zaman uyumlu olmayabilir
Muhabir Roberto Macedonio, İspanya'nın ABD ile bağlarının uzun zamandır sağlam olduğunu, ülkenin dört bir yanında çok sayıda askeri üs bulunduğunu ve İspanyol hükümetinin Washington ile bağlarını daha da güçlendirmek istediğini söylüyor.
Romanya'da yapılan yeni bir ankete göre Romanyalıların yüzde 70'inden fazlası ülkenin hem NATO hem de AB üyeliğini destekliyor. Bükreş'ten bildiren Arina Delcea, Romanyalıların yüzde 63'ü Trump-Putin müzakerelerine olumlu baktığını ve yüzde 60'tan fazlası ABD ordusunun Romanya'dan olası bir çekilişine karşı çıktığını belirtiyor.
Budapeşte'de Macar hükümetinin Ukrayna karşıtı yüksek sesli politikası da kamuoyu üzerinde etkili oluyor.
Avrupa'da Ukrayna'ya desteğin en düşük olduğu ülke Macaristan olsa da, halkın büyük bir kısmı 2022'de Rusya tarafından işgal edilen ülkeyle dayanışma içinde.
Muhabirimiz Rita Konya'ya göre, ABD ile ilişkiler konusunda Viktor Orban hükümeti başından beri yeni Trump hükümetine bağlıydı, ancak Macaristan halkı daha çok bölünmüş durumda.
Yunanistan'da yapılan kamuoyu yoklamaları AB'nin Ukrayna'ya desteğini olumlu karşılayanların oranının giderek azaldığını gösteriyor.
Bununla birlikte, salı günü Yunan özel televizyon kanalı SKAI tarafından sunulan anket, Donald Trump'ın girişimlerinin neden olduğu kargaşanın ardından Yunanlıların yüzde 61'inin daha fazla ve daha iyi bir Avrupa istediğini gösterdi.
Euronews Atina muhabiri Akis Tatis'in haberine göre, aynı anket Trump'ın başkanlığı konusunda Yunanlıların yüzde 31'inin endişe, yüzde 18'inin kötümserlik ve sadece yüzde 9'unun memnuniyet ifade ettiğini gösterdi.
Geçtiğimiz hafta Trump yönetimi Rusya ile Ukrayna ve diğer Avrupalı müttefiklerin temsil edilmediği bir görüşme gerçekleştirdi.
Bu hafta başında ise ABD şok edici bir hamleyle Birleşmiş Milletler'de (BM) üç yıl önce Moskova'nın işgaliyle başlayan savaştan Rusya'yı sorumlu tutan kararları imzalamayı reddetti.
Trump'ın savaşa bakış açısı ve Moskova'ya yönelik yaklaşımı Avrupa'daki kilit müttefikleri endişelendirdi ve transatlantik ilişkilerde potansiyel olarak ciddi bir değişime yol açtı.
Rusya-Ukrayna savaşı dördüncü yılına girerken AB, adil ve kalıcı bir barış sağlanana kadar Kiev'e olan sarsılmaz desteğini bir kez daha teyit etti. Aynı zamanda Ukrayna'nın AB üyeliği yolunda ilerlemesine yardımcı olma taahhüdünde bulundu.