Başkent Lefkoşa'nın kuzey yarısında toplanan binlerce gösterici, Ankara'nın 'laikliği aşındırmaya ve siyasal İslam'ın toplum üzerindeki etkisini güçlendirmeye yönelik' olarak tanımladıkları girişimlerini protesto etti.
Başkent Lefkoşa'da toplanan binlerce Kıbrıslı Türk, Türkiye'nin "Kıbrıs'ın laik köklerini aşındırmaya ve toplum üzerinde siyasal İslam'ın etkisini güçlendirmeye yönelik" olduğunu söyledikleri girişimlerini protesto etti.
Protestocular bir konsere katılmak üzere toplanmadan önce "Kıbrıs laik kalacak" yazılı dövizler taşıdı.
Protesto, sol tandanslı sendikaların Ankara'nın seküler Kıbrıs Türk toplumunu, eğitim sistemine "siyasal İslam'ı sokarak, yavaş yavaş siyasi olarak daha esnek bir topluma dönüştürme girişimine" karşı olduklarını ifade etmek için düzenledikleri bir dizi gösterinin sonuncusu.
Gösteriler geçen ay, Kıbrıslı Türk yetkililerin liselerde başörtüsü yasağını kaldırması ancak diğer dinlerin sembollerine uygulanan sınırlamaları kaldırmamasıyla başladı.
Öğretmen sendikaları, siyasi partiler ve diğer sol gruplar bu adımı, Kıbrıs Türk toplumunun nihai olarak "İslamlaştırılmasını" amaçlayan laik eğitim sistemine bir saldırı olarak değerlendirdi.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası'nın (KTOEÖS) başkanı ve protestoların başlıca düzenleyicilerinden biri olan Selma Eylem, okullarda başörtüsü takılmasına izin veren tüzük değişikliğinin, Kıbrıs Türk toplumunu Türkiye'nin iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) emirleri doğrultusunda boyun eğmeye zorlamak için yapılan bir "toplum mühendisliği" girişiminin kanıtı olduğunu söyledi.
"Bu bir Türkiye-Kıbrıs meselesi değil, bir siyasal İslam dayatması meselesidir. Hep birlikte buna karşı duruyoruz. Bu tüzük geri çekilene kadar alanlarda olacağız" dedi.
Eylem ayrıca, başörtüsü yasağının kaldırılmasına karşı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Anayasa Mahkemesi'nde hukuki mücadele başlatıldığını belirterek, mücadelelerinin "uzun soluklu bir mücadele" olacağını sözlerine ekledi.
Protesto, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı konutu açılışını yapmak üzere Kuzey Kıbrıs'a yapacağı ziyaretten bir gün önce gerçekleşti.
Kıbrıs Barış Harekâtı
Türkiye'de "Kıbrıs Barış Harekâtı", Yunanistan'da "Kıbrıs Türk İstilası" olarak bilinen ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "Atilla Harekâtı" koduyla düzenlediği askeri operasyon, 20 Temmuz 1974'te, o dönemki CHP - Milli Selamet Partisi (MSP) koalisyonunun kurduğu 37'nci hükümette başbakan olarak görev yapan Bülent Ecevit'in emriyle gerçekleşti.
Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Konseyi'nin (Council of Europe - CoE) "işgal" olarak tanımladığı harekâta gerekçe olarak Ankara, İngiltere, Türkiye ve Yunanistan'ın taraf olduğu Zürih ve Londra Antlaşmasını gösteriyordu.
"Garanti Antlaşması" olarak da bilinen metinde, Rum ve Türk toplumlarının birbirlerine baskı kuramayacağı, bu gibi durumlarda garantör devletlerin engellemede bulunabileceği belirtiliyor.
15 Temmuz 1974'te, Yunanistan'ın desteğiyle yapılan Kıbrıs Darbesi'nden hemen sonra harekâtın ilk ayağı, 14 Ağustos'ta da ikinci ayağı düzenlendi. Silahlar sustuğunda Lefkoşa'nın kuzeyi dahil adanın yüzde 37'si Türklerin kontrolündeydi.
Harekat sona erdiğinde Türk tarafının kaybı 3.841, Rum ve Yunan tarafınınki de 16.000 dolaylarındaydı. Bu süreçte 270 sivilin öldüğü, 803'ünün kaybolduğu ve 1.000'in üzerinde insanın yaralandığı biliniyor.
Türk ve Rum toplumları arasındaki gerginliğin bir sonucu olan Kıbrıs Harekatı nedeniyle 140.000 ila 200.000 Rum, 42.000 ila 65.000 Türk zorunlu olarak adada yer değiştirdi.