Avrupa’da nadir görülen bir kanser mutasyonunu taşıyan sperm bağışçısının spermleriyle 67 çocuk dünyaya gelirken, bu çocuklardan 52’sinin Belçika’da yaşadığı tespit edildi.
Avrupa genelinde nadir bir kanser mutasyonunu taşıyan sperm bağışçısından doğan 67 çocuğun 52’sinin Belçika’da yaşadığı ortaya çıktı.
Patojenik gen mutasyonuna sahip Danimarkalı bir sperm donörü, 2007-2018 yılları arasında 37 Belçikalı kadından 52 çocuk sahibi oldu. TP53 olarak bilinen gen mutasyonu, kanser riskini önemli ölçüde arttırıyor.
Belçika, donör başına altı aile yasal sınırını belirleyen "altı kadın kuralı" olarak adlandırılan bir kurala sahip ancak bağışlar anonim olarak yapıldığı için bu kural pratikte nadiren uygulanıyor.
Sonuç olarak, doğurganlık merkezleri aynı donörü birden fazla kez kullanıp kullanmadıklarını bilmiyor.
Belçika hükümeti, mevcut yasayı değiştirmeye ve anonimlik hükmünü kaldırmaya karar verdi ve bunu koalisyon sözleşmesine de dahil etti.
Sağlık Bakanı Frank Vandenbroucke'un sözcüsü Billy Buyse, Euronews'e yaptığı açıklamada, "Bu amaçla metinler üzerinde çalışmak için herkes elini taşın altına koydu ve bu son haberle birlikte bunu gerçekleştirmek daha da önemli hale geldi," dedi.
"Dolayısıyla bu hükümet döneminde bu kesinlikle hayata geçirilecek," diye ekledi.
Endüstriden direnç
Sağcı N-VA partisi milletvekili Frieda Gijbels birkaç ay önce anonimliğin kaldırılmasına ilişkin bir yasa tasarısı sundu. Ancak yerel medya, sektörden muhalefet olduğunu bildirdi.
Skandal aynı zamanda altı kadın kuralıyla ve kuralın ne kadar iyi uygulandığıyla da yakından ilgili. Sadece son üç yılda kuralın 22 kez ihlal edildiği tespit edildi.
Daha önceki iki yasama döneminde dosyayı yürüten N-VA Başkanı Valerie Van Peel, bazı doğurganlık uzmanlarının adım atılmaması yönünde baskı yaptığını belirtti.
"Tabii ki ihlallerde bulunan doktorlar da var," diyen Gijbels, onların bu konunun derinlemesine incelenmesine sıcak bakmadıklarını söyledi.
Anonimliğin kaldırılması önerisi, bağışçıların caydırılabileceği endişelerine de yol açtı.
Ancak Gijbels yurtdışındaki örneklerin bunun aksini kanıtladığını belirterek, 2022 yılında sperm, yumurta ve embriyo bağışçılarının kimliklerinin kayıt altına alınmasına karar veren Fransa'yı örnek gösterdi.
Gijbels, "Fransa'da anonimliği kaldırdılar ve bağışçıların sayısı daha da arttı," dedi.
Saklı tutulan bilgiler
Vandenbroucke'un kabinesi, Danimarkalı bağışçının karıştığı skandalın boyutları hakkında ancak mayıs ayının sonlarında bilgilendirildi.
Ancak kalite kontrolleri ve bağış usulsüzlüklerinden sorumlu Federal İlaç ve Sağlık Ürünleri Ajansı (FAGG) çok daha önceden haberdar edilmişti.
Kasım 2023'te ajans, Danimarkalı sperm donörü ve bu donörün artan kanser riskiyle bağlantılı patojenik bir gen mutasyonuna sahip olduğu konusunda Avrupa'dan hızlı bir uyarı aldı.
Etkilenen bazı anneler, takip eden aylarda doğurganlık merkezleri tarafından bilgilendirildi. Bu durum daha sonra FAGG'ye de teyit edildi.
Vandenbroucke yerel medyaya yaptığı açıklamada, "FAGG'nin hemen bilgilendirmemesi bizi şaşırttı. Öncelikle, tıbbi bir riskin ortaya çıktığını bize bildirmediler ancak çok sayıda mağdurdan da haberimiz yoktu," dedi.
Bu hafta başında, Avrupa genelinde 46 ailede 67 çocuğun bu sperm bağışıyla gebe kaldığı ve Belçika'da 52 çocuğun etkilendiği ortaya çıktı. Şimdiye kadar en az 10 çocuğa kanser teşhisi konulurken, 23'üne de gen mutasyonu teşhisi kondu ve bu da onları çok çeşitli kanserlere yakalanma konusunda daha savunmasız hale getirdi.
FAGG'nin denetimi, iç kalite süreçleri, uygulama ve teftişin yanı sıra dış iletişim konularına odaklanılarak gerçekleştirilecek. İlk sonuçların yaz aylarından sonra alınması bekleniyor.
Vandenbroucke ayrıca, FAGG'den ilgili ailelere çocuklarının bu süre zarfında genetik taramadan geçip geçmediğini kontrol etmesini istedi, zira donörle ilgili sorun hakkında ilk bilgilendirmeden bu yana aileleri takip etmemişti.
Vandenbroucke son olarak, "tüm ülkelerde farklı kotalar uygulandığı ve hiç kimse yabancı donör sperminin gerçekten ne sıklıkla kullanıldığını bilmediği için" Avrupa düzeyinde sistemin iyileştirilmesi çağrısında da bulundu.