Almanya’nın pozisyonu da kritik önemde, çünkü nitelikli çoğunluk oylaması gerektiren kısmi askıya alma kararında, Berlin'in desteği belirleyici olacak.
Avrupa Birliği’nin, İran’la yaşanan mevcut çatışma bağlamında İsrail ile olan ortaklık anlaşmasını askıya almasının muhtemel olmadığı bildirildi.
Geçtiğimiz ay, AB dışişleri bakanlarının çoğunluğu, Gazze'deki eylemleri nedeniyle İsrail ile olan ilişkilerin gözden geçirilmesini öngören Hollanda önerisini desteklemişti.
AB'nin diplomatik organı olan Dış İlişkiler Servisi (EEAS), İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki askeri operasyonları ile kuşatma altındaki sivil nüfusa gıda, yakıt, su ve temel tıbbi malzemelerin ulaştırılmasını engellemesi nedeniyle, taraflar arasındaki kapsamlı ticaret ve iş birliği anlaşmasını gözden geçiriyordu.
Bu inceleme, İsrail’in AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın insan haklarına dair ikinci maddesini ihlal edip etmediğini belirlemek üzere başlatıldı. Söz konusu madde, iki taraf arasındaki ticari ve diplomatik ilişkilerin temelini oluşturuyor.
Pazartesi günü, AB dışişleri bakanları bu gözden geçirmeyi tartışacak. Birçok AB diplomatik kaynağı, İsrail’in bu hükmü ihlal ettiğinin raporda belirtileceğini öngörüyor.
Ancak Euronews'e konuşan konuya aşina iki kaynak, İran’la devam eden çatışma nedeniyle üye devletlerin anlaşmayı tamamen ya da kısmen askıya alma yönünde bir adım atmayacağını söyledi.
Bazı ülkeler hâlâ askıya alma seçeneğini zorlamak istiyor. Gözden geçirme kararını destekleyen bir AB diplomatı Euronews’e, “Gözden geçirme raporunun ne söyleyeceğini tahmin edebiliriz; eğer az çok inandırıcı olacaksa, İsrail’in ikinci maddeyi ihlal ettiğini söyleyecektir,” dedi. Ancak aynı diplomat, “Ana öncelik Gazze’de bir ateşkes sağlamak. Alınacak her karar buna hizmet etmeli,” ifadelerini kullandı.
Kaynaklara göre, İsrail’e yönelik baskının son haftalarda İran çatışması nedeniyle azaldığı belirtiliyor: “Sarkaç tekrar İsrail lehine döndü.”
Kaynaklardan biri, “İsrail-İran savaşı nedeniyle AB’nin İsrail’le olan anlaşmayı askıya alması pek olası değil,” dedi.
Almanya’nın pozisyonu da kritik önemde, çünkü nitelikli çoğunluk oylaması gerektiren kısmi askıya alma kararında, Almanya’nın desteği belirleyici olacak.
Geçen ay Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, İsrail’e geleneksel desteğine rağmen anlaşmanın gözden geçirilmesini destekleyerek sürpriz bir tutum sergilemişti. Gazze’deki operasyonlara atıfta bulunan Merz, “Sivillere bu şekilde zarar vermek… artık terörle mücadele olarak gerekçelendirilemez,” demişti.
Ancak Merz, İran’a yönelik mevcut saldırılar bağlamında İsrail’e tam destek veriyor. Salı günü G7 zirvesinde yaptığı açıklamada, “İsrail hepimiz adına kirli işi yapıyor,” dedi.
Avrupa Ortadoğu Projesi direktörü Martin Konecny, Euronews’e yaptığı açıklamada, “İsrail’in İran’a yönelik saldırıları, ortaklık anlaşmasını askıya almak için ek bir baskı unsuru olmalıydı,” ifadesine yer verdi.
“Ama şimdi tam tersi bir etki yaratıyor. Gazze’ye olan dikkat azalıyor” ifadelerini kullandı.
AB’nin dış politika şefi Kaja Kallas, İsrail-İran çatışmasında diplomatik çözüm çağrısını yineledi. Tüm taraflara uluslararası hukuka uymaları ve gerilimi düşürmeleri çağrısında bulundu.
“Gazze’de olan biteni göz ardı etmeyeceğiz… Yine yineliyoruz: Acil ve tam insani yardım erişimi sağlanmalı, ateşkes ilan edilmeli ve rehineler serbest bırakılmalı,” dedi.
İsrail ise, AB’nin ticaret ve işbirliği anlaşmasını gözden geçirme kararına tepki gösterdi. İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Oren Marmorstein, kararla ilgili X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bu açıklamada benimsenen yönü tamamen reddediyoruz. Bu tutum, İsrail’in karşı karşıya olduğu karmaşık gerçekliği tamamen yanlış anlıyor,” dedi.