Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) Grubu bölündü: Polonyalılar ve Romanyalılar gensoru önergesini desteklerken, İtalyanlar Ursula von der Leyen başkanlığındaki Komisyon'u savundu.
Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR), Ursula von der Leyen'in Avrupa Komisyonu'na karşı verilen gensoru önergesinden tüm Avrupa Parlamentosu grupları arasında en çok etkilenen grup oldu ve bu konuda temelde bölünmüş durumda.
Muhafazakârlar gensoru önergesi lehinde ve aleyhinde oy kullananlar arasında bölünürken, Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) diğer tüm gruplar aşağı yukarı ortak bir çizgi izliyor.
ECR içinde, aşırı milliyetçi parti AUR'dan Romanyalılar ve Hukuk ve Adalet'ten (PiS) Polonyalılar, von der Leyen ve başkanlığındaki Komisyonu şiddetle eleştirme geleneklerine uygun olarak gensoru önergesini imzalayanlar arasında yer alıyor.
Grubun en büyük partisi olan İtalya'nın Kardeşleri (FdI) aynı zamanda grubun eş başkanı olan İtalyan Parlamenter Nicola Procaccini'nin güvensizlik oylamasına ilişkin genel kurul tartışmasına müdahalesi sırasında açıkça belirttiği gibi, önergeye karşı oy kullanacak.
Procaccini gensoru önergesini "hata" ve "rakiplerimize siyasi bir hediye" olarak nitelendirmekle kalmadı, aynı zamanda PiS ve AUR'dan milletvekili arkadaşlarını hedef alarak önergeyi savunanlara karşı açık bir saldırı başlattı.
Kendi meslektaşlarına yönelik sert müdahalesine başlamadan önce "Patlamış mısırlarınızı çıkarın," dedi.
"Bugünkü önergeyi imzalayanlardan bazıları neden Yeşil Mutabakatı ve Pfizergate'i üreten önceki von der Leyen komisyonuna karşı bir gensoru önergesi sunmadılar? [...]. Açıkçası cevabı biliyorum," diyerek, bir önceki dönemde Tarımdan Sorumlu Komisyon Üyesi ve partilerinin bir üyesi olan Janusz Wojciechowski'yi devirmeye çalışmayan PiS milletvekillerine bir gönderme yaptı.
İtalyan grup lideri diğer grup üyelerine üstü kapalı sataştı
Procaccini aynı konuşmasında, cumhurbaşkanlığı adayı George Simion'un Nicușor Dan'a karşı ikinci turda kaybettiği Romanya partisi AUR'a da yüklendi.
"Maalesef birileri hem kendi ülkesinde hem de burada kaybetmeyi seviyor. Ben sevmiyorum," diyerek Parlamento'da "çoğunluk oluşturmaya" devam etmek istediğini açıkça ifade etti.
Grup içinden bazı kaynakların Euronews'e verdiği bilgiye göre, bu konuşma bazı ECR delegasyonlarını derinden üzdü.
Bir kaynağa göre bazı milletvekilleri Procaccini'nin sözlerinin doğrudan İtalya Başbakanı ve aynı zamanda FdI lideri olan Giorgia Meloni tarafından dikte edilmiş olabileceğine inanıyor.
Haziran 2024 seçimleri ardından yeni Parlamento'nun ilk aylarında ECR grubu Avrupa Halk Partisi (EPP) ile daha yakın bir iş birliği arayışına girmiş, Başkan Yardımcısı Raffaele Fitto'nun atanmasına yeşil ışık yakacak desteği elde etmiş ve Meclis'te bazı önemli oylar kazanmıştı.
Bu strateji Procaccini tarafından genel kurul konuşmasında onaylandı, ancak tüm ECR milletvekilleri bu stratejiye katılmıyor. "Ona EPP ile müzakere etme yetkisini kim verdi?" diye soran bir kaynak, Avrupa Parlamentosu'nda yeni bir çoğunluğun ancak radikal bir değişiklikle ve yeni bir Komisyon başkanıyla mümkün olabileceğini savundu.
Gruptan bir başka kaynak ise konuşmanın Polonya delegasyonunu rahatsız ettiğini, çünkü Procaccini'nin grubu adına söz almasına izin verilen tek kişi olarak ortaklarına saldırmaması gerektiğini doğruladı.
Genel kurulda ECR'nin eş başkanı Muhafazakârların "üçte ikisi adına" konuştuğunu iddia ederek, ECR delegasyonlarının çoğunluğunun gensoru önergesine karşı oy kullanacağını öne sürdü.
Ancak güvensizlik oylaması metninde Romanya, Polonya, Estonya, Yunanistan ve Litvanya'dan milletvekillerinin imzaları yer aldı. Fransız, Danimarkalı ve Hırvat delegasyonların da güvensizlik oylamasına katılması bekleniyor.
Bir kaynağa göre, ECR'nin 79 üyesinden 50 kadar AP üyesi gensoru önergesini destekleyebilir ve bu da Procaccini'nin liderliği için güçlü bir gerileme anlamına gelir.
Üçüncü bir kaynak ise gensoru önergesinin, bölünmüşlüğü göstermesi ve İtalyan ve Polonya delegasyonlarını karşı karşıya getirmesi nedeniyle grup için şimdiden "büyük bir sorun" anlamına geldiğini düşünüyor.
Ancak Euronews'e konuşan herkes bu durumun grubu çöküşe götürmeyeceği konusunda hemfikir. Bir kaynak, "Bu, eşlerin birbirlerini çok iyi tanıdığı ve birlikte kalmanın yalnız kalmaktan daha iyi olacağını bildikleri yaşlı bir çift gibi," dedi.