Ukrayna’ya destek için Avrupa düzeyinde 'ortak borçlanma' fikri, Kuzey Avrupa liderlerinden destek görmedi. Liderler, finansmanın ulusal bütçelerden değil, dondurulmuş Rus varlıklarından sağlanması gerektiğini vurguladı.
Kuzey Avrupa ülkelerinin liderleri, Avrupa Birliği’nin Ukrayna’ya 140 milyar euroluk bir “tazminat kredisi” sağlamak amacıyla planladığı "ortak borçlanma" fikrini reddetti. Liderler, bu paranın Rusya Merkez Bankası’na ait dondurulmuş varlıklardan gelmesi gerektiğini savundu.
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen salı günü yaptığı açıklamada, "Rusya'nın Ukrayna'daki zararının bedelini ödemesi fikrini destekliyorum. Dürüst olmak gerekirse tek çıkış yolu bu," dedi.
Frederiksen'in önerdiği yol, Rusya Merkez Bankası'nın dondurulmuş varlıklarının büyük kısmını elinde bulunduran Belçika tarafından geçtiğimiz hafta engellenmişti.
Belçika, yasal temelle ilgili tahkim ve müsadere riskleri ile diğer G7 müttefiklerinin katılımını sağlamanın gerekliliği konusunda birden fazla görüş bildirmişti.
Bu çıkmaz, AB zirvesinin sonuç bildirgesinin dilini büyük ölçüde yumuşattı. Bildirgede, Avrupa Komisyonu’nun 2026 ve 2027 yıllarında Ukrayna’nın askeri ve mali ihtiyaçlarını karşılamak için seçenekleri “en kısa sürede” incelemesi talimatı yer aldı.
Olası seçeneklerden biri, AB düzeyinde ortak borç çıkarılarak Ukrayna’ya makro-finansal destek programı oluşturmak. AB daha önce benzer ama daha küçük ölçekli bir modeli Kiev’e destek için kullanmıştı.
Ancak ortak borçlanma fikri, Belçika’nın dile getirdiği riskleri ortadan kaldırsa da, üye ülkelerin borç yükünü artıracağı için bazı Avrupa başkentlerinde endişe yaratıyor.
“Benim için tazminat kredisinden başka bir alternatif yok,” diyen Frederiksen, İsveç’te yapılan Kuzey Konseyi toplantısında şöyle devam etti: “Tabii ki bazı teknik sorulara çözüm bulmamız gerekiyor, ama öncelikle bu bir siyasi tercihtir.”
Yanında bulunan Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo da “tek makul çözümün dondurulmuş Rus varlıklarını kullanmak” olduğunu vurguladı.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ise zirve sonuçlarını, tazminat kredisi fikrinin hayata geçirilmesi açısından “önemli ve gerekli bir adım” olarak nitelendirdi.
Üç Kuzey Avrupa lideri de AB liderlerinin aralık ayında yeniden bir araya geldiğinde bu konuda bir anlaşmaya varılacağı umudunu dile getirdi.
Seçenekler masada
Toplantıya davet edilen Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ortak borçlanma konusuna girmedi ancak kendi planını savundu:
“Önerimiz, Rus varlıklarından elde edilen nakit bakiyeleri kullanarak Ukrayna’ya kredi verilmesi. Ukrayna, eğer Rusya tazminat öderse bu krediyi geri ödeyecek. Bu nedenle hukuken sağlam, elbette karmaşık ama geçerli bir teklif,” dedi.
Von der Leyen, bu planın “tazminat kredisine ilişkin teknik sorulara” yanıt vereceğini belirtti. Komisyon sözcüsü ise “seçeneklerin kapsamının henüz netleşmediğini” ama odak noktasının hala Rus varlıkları olduğunu açıkladı.
Salı günü yapılan açıklamalar, Avrupa başkentlerinde ortak borçlanma fikrine yönelik düşük arzuyu ve bunun Belçika Başbakanı Bart De Wever’in tutumuyla zıtlığını ortaya koydu.
Geçen hafta De Wever, Ukrayna’nın Batılı müttefiklerinin Rus varlıklarını kullanmadan da masrafları karşılayacak kadar zengin olduğunu söylemişti:
“Eğer Avrupa para yaratmak istiyorsa, bunu borçlanma yoluyla yapabilir. Ancak bu çok hassas bir konu,” dedi. “Borçlanmanın avantajı, miktarını ve süresini bilmenizdir. Kimlerin sorumlu olduğunu da bilirsiniz. Ama Rus parasıyla ilgili davaların ne kadar süreceğini, hangi sorunlarla karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz.”