Avrupalılar, savaşı sona erdirecek herhangi bir barış planında Rusya'ya yönelik ekonomik yaptırımlar, Rus varlıklarının dondurulması ve Ukrayna'nın AB üyeliğiyle ilgili kararların tam bir mutabakatla alınması gerektiğinde ısrar ediyor.
Avrupalı liderler, Moskova'ya uygulanan ekonomik yaptırımlar ve Rus Merkez Bankası'nın hareketsiz bırakılan varlıkları gibi doğrudan bloğun yetki alanına giren konularda Ukrayna müzakerelerine tam olarak dahil olmayı talep ettiler.
Kiev'in AB'ye katılım teklifinin yanı sıra her iki konunun da ABD ve Rusya tarafından Avrupa'nın katılımı olmaksızın hazırlanan 28 maddelik ilk planda yer alması, AB'nin kıtanın güvenliğine ilişkin görüşmelerden dışlanabileceği endişelerine yol açtı.
Tartışmalı şablon pazar günü İsviçre'nin Cenevre kentinde ABD'li, Ukraynalı ve Avrupalı yetkililer arasında görüşüldü. Görüşmeler sonucunda metin değiştirildi ve önümüzdeki günlerde de değişmeye devam etmesi bekleniyor.
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa Pazartesi günü öğleden sonra yaptığı açıklamada "Bu müzakerelerde yeni bir ivme var," dedi.
Costa "Amerika Birleşik Devletleri ve Ukrayna bize görüşmelerin yapıcı geçtiğini ve çeşitli konularda ilerleme sağlandığını bildirdi. İleriye doğru atılan bu adımı memnuniyetle karşılıyoruz; çözülmesi gereken bazı konular var ama gidişat olumlu," dedi.
"Yaptırımlar, genişleme ya da el konulan varlıklar gibi Avrupa Birliği'ni doğrudan ilgilendiren konuların Avrupa Birliği'nin tam katılımını ve kararını gerektirdiği de açıktır."
Costa'nın açıklaması Angola'nın Luanda kentinde AB liderlerinin katıldığı özel bir toplantının ardından geldi.
Avrupalı liderler Pazartesi sabahı Avrupa Birliği-Afrika Birliği zirvesi marjında bir araya geldi. Zirve, hafta sonu Güney Afrika'da düzenlenen G20 toplantısını takip etti. Her iki etkinlik de Trump yönetiminin hafta sonundan önce bir anlaşma yapma çabasının gölgesinde kaldı ve bu da Avrupalıları sarstı.
Costa, "Avrupa Birliği, Devlet Başkanı Zelenskiy'e diplomatik destek, askeri destek ve ekonomik destek olmak üzere ihtiyaç duyduğu her türlü desteği sağlamaya devam etmekte kararlıdır," dedi.
"Barış geçici bir ateşkes olamaz. Kalıcı bir çözüm olmalıdır. Ukrayna Avrupa'yı seçmiştir ve Avrupa Ukrayna'nın yanında yer alacaktır."
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de "iyi ilerleme" mesajını yinelerken "yapılması gereken işler var" uyarısında bulundu.
"Artık ilerlemek için sağlam bir temel var," dedi.
Von der Leyen, herhangi bir barış anlaşmasının Ukrayna silahlı kuvvetlerinin büyüklüğünü ancak Kiev'in onay vermesi halinde sınırlandırması gerektiğini de sözlerine ekledi ki bu, ulusal ordu üzerinde "sınırlama olamayacağını" açıkça ilan ettiği pazar gününe göre dikkate değer bir değişiklikti.
Komisyon başkanı "Ukrayna'nın topraklarına ve egemenliğine saygı gösterilmelidir. Sadece Ukrayna egemen bir ülke olarak silahlı kuvvetleriyle ilgili kararlar alabilir. Kaderlerinin seçimi kendi ellerindedir," dedi
Von der Leyen, AB'nin Ukrayna'nın savaş sonrası geleceğindeki "merkeziliğini" vurguladı ve işgalci Rus güçleri tarafından kaçırılan Ukraynalı çocukların geri getirilmesi çağrısında bulundu.
Cenevre sonrası
Avrupalılar Amerikalıları 28 maddelik orijinal planda önemli değişiklikler yapmaya ikna etmeye çalışıyor.
Geçen hafta yayınlanan ilk metin, Ukrayna'nın NATO üyeliğinin veto edilmesi, Kiev'in şu anda sahip olduğu 900.000'e yakın personele karşılık Ukrayna ordusunun 600.000 personelle sınırlandırılması ve Rusya'nın askeri olarak kontrol etmediği bölgelerde kapsamlı toprak tavizleri de dahil olmak üzere büyük ölçüde Moskova'nın çıkarlarına uygun şartlar içeriyordu.
Metinde ayrıca Rus Merkez Bankası'nın çoğu Avrupa'da bulunan hareketsiz varlıklarının serbest bırakılması ve yaptırımların kademeli olarak kaldırılması çağrısında bulunuldu. AB uzun zamandır Rusya'nın Ukrayna'da yol açtığı zarar için tazminat ödemesi gerektiğini savunuyor.
Avrupalı yetkililer, Rusya ve ABD'nin ticari fayda sağlaması için hareketsiz bırakılan varlıkların blokajının kaldırılması düşüncesinden dehşete düştü.
Euronews'e konuşan bir yetkili bunun bir "ekonomik vahşet" olduğunu söyledi ve Brüksel'in şu anda elindeki en güçlü ekonomik araç olan Avrupa'nın Ukrayna için eşi benzeri görülmemiş bir tazminat kredisi verme çabasını felç edeceği uyarısında bulundu.
Pazartesi günkü toplantının ardından aralarında İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve Litvanya Devlet Başkanı Gitanas Nauseda'nın da bulunduğu bazı liderler tazminat kredisinin bir an evvel onaylanması çağrısında bulundu.
Avrupalılar konuyu haftalardır tartışıyor ve Aralık ayında bir karara varmayı bekliyorlardı ancak ABD'nin planı belirsizliği arttırdı ve daha hızlı hareket etme çağrılarına yol açtı.
Kristersson, "AB ve ABD'nin yaptırımları Rus ekonomisine zarar veriyor ama Rusya üzerindeki baskının artması gerekiyor," dedi.
"Atmamız gereken bir sonraki adım, Avrupa ülkelerindeki banka hesaplarında tutulan dondurulmuş Rus varlıklarına el koymaktır. Bu para Ukrayna'nın savunmasını güçlendirmek ve Rusya'nın Ukrayna'ya verdiği zararı karşılamak için kullanılmalıdır."
Avrupalılar bu konuları Pazar günü Cenevre'de Amerikalı ve Ukraynalı yetkililer arasında yapılan görüşmeler sırasında gündeme getirdi.
Hem Ukrayna hem de ABD görüşmelerde anlamlı bir ilerleme kaydedildiğini ve "güncellenmiş ve rafine edilmiş bir barış çerçevesi" açıklandığını duyurdu.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio 28 maddelik taslağın "geliştiğini" söyledi ve çözülmemiş tüm meselelerin çözüleceğine dair iyimserliğini ifade etti.
"Size açık kalan konuların aşılamaz olmadığını söyleyebilirim. Sadece bugün sahip olduğumuzdan daha fazla zamana ihtiyacımız var. Dürüstçe oraya ulaşacağımıza inanıyorum," dedi.
Rubio, "özkaynaklar" olarak adlandırdığı Rus varlıkları gibi AB ve NATO müttefikleriyle ayrı ayrı müzakere edilmesi gereken "kalemler" olduğunu kabul etti.
"Bunlar onlarla görüşmemiz gereken şeyler çünkü onları da ilgilendiriyor," dedi.
Rubio ayrıca Trump yönetimi tarafından dayatılan Şükran Günü son tarihinin esnek olduğunu söyledi: "Amacımız bu savaşı mümkün olan en kısa sürede sona erdirmek, ancak biraz daha zamana ihtiyacımız var."
Ayrı yol
Bu açıklamalar, önümüzdeki on yıllar boyunca kıtanın güvenlik mimarisini yeniden tanımlayabilecek bir süreçte kenara itilmekten korkan Avrupalıların rahat bir nefes almasına yol açtı.
Cenevre'deki görüşmeler sırasında Avrupalı yetkililer metnin en sorunlu unsurlarına yönelik değişiklikler üzerinde çalıştılar.
Euronews tarafından görüntülenen Avrupa önerisi ateşkes konusunda ısrar ediyor, NATO söz konusu olduğunda Rusya'nın Ukrayna'ya vetosunu kaldırıyor, bunun sadece müttefiklere ait bir karar olacağını savunuyor ve hareketsiz hale getirilen varlıkların Ukrayna'ya tazminat ödemek için kullanılacağını belirtiyor. Plan ayrıca Ukrayna için NATO benzeri garantiler öneriyor ancak daha fazla ayrıntı vermiyor.
Avrupalılar, Başkan Donald Trump'ı kızdırma riski taşıyan bir kelime olan karşı önerinin varlığını kabul etmedi. Strateji, Washington tarafından belirlenen parametreler dahilinde çalışmak ve şartları mümkün olduğunca Ukrayna lehine çevirmek.
Avrupa Komisyonu sözcüsü, "Karşı önerilerden bahsetmiyoruz. Sonuçta önemli olan bu barış planının içeriğinin ne olduğudur," dedi.
Sözcü, Avrupalılar, Ukraynalılar ve Amerikalılar arasında ayrı ayrı yürütülen müzakerelerin bundan sonraki adımlarını açıklamaktan kaçındı.
Rusya'nın Beyaz Saray üzerindeki etkisini azaltmak için Avrupalıları mümkün olduğunca sürece dahil etmek isteyen Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, "ortaklarımızla her ortak eylemin enine boyuna düşünülmüş olması çok önemlidir" dedi.
AB için riskler daha yüksek olamazdı.
Ukrayna'nın en büyük destekçisi olan AB, tam ölçekli işgalin başlamasından bu yana 187 milyar eurodan fazla yardım sağladı. AB ayrıca Ukrayna'ya adaylık statüsü verdi, savunma sanayi ile derin bağlar kurdu ve birçoğu kalıcı olarak yerleşmiş olan dört milyon mülteciye kucak açtı.
Ukrayna ve Rusya arasında varılacak herhangi bir barış anlaşması, eğer gerçekleşirse, tüm blokta yankı uyandıracak ve uzun süreli etkileri olacak.
Von der Leyen Pazartesi günü yaptığı açıklamada "Birlik içinde kalmalı ve Ukrayna'nın çıkarlarını çabalarımızın merkezine koymaya devam etmeliyiz" dedi.
"Bu, şimdi ve gelecekte tüm kıtamızın güvenliğiyle ilgilidir."