AB dış politika şefi Kallas, ''Eğer bu savaşın sürmesini önlemek istiyorsak Rusya’nın ordusunu ve askeri bütçesini sınırlandırmalıyız,'' dedi.
AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Rusya'nın Ukrayna işgaliyle ilgili olası bir barış anlaşmasının saldırgan taraf olan Moskova'ya yükümlülükler getirmesi gerektiğini söyledi.
Kallas aksi halde gelecekte yeni bir saldırının önlenemeyeceğini söyledi.
ABD ve Rus yetkililerce hazırlanan ilk 28 maddelik taslak anlaşmanın, Ukrayna’nın NATO hedeflerinden vazgeçmesini, halen kontrol ettiği bazı toprakları bırakmasını ve ordusunun büyüklüğünü 600 bin personelle sınırlandırmasını öngördüğü ortaya çıkmıştı. Bu maddeler Moskova lehine olması nedeniyle tepki topladı.
Kallas ise yaklaşımın tam tersi olması gerektiğini vurguladı: “Eğer bu savaşın sürmesini önlemek istiyorsak Rusya’nın ordusunu ve askeri bütçesini sınırlandırmalıyız. Bütçenin neredeyse yüzde 40’ını askeri harcamalara ayırıyorsanız bunu tekrar kullanmak isteyeceksiniz. Bu hepimiz için bir tehdittir,” dedi.
Tartışmalı taslağın geçen hafta sızmasından sonra Avrupalı ülkeler, Kiev’e daha elverişli koşullar için taslağı yeniden şekillendirme konusunda destek veriyor. Pazar günü Cenevre’de yapılan üst düzey görüşmelerde ABD ve Ukrayna yeni bir taslak üzerinde uzlaştı. Bu metin henüz kamuoyuna açıklanmadı fakat Rusya şimdiden itirazlarını dile getirdi.
AB ülkeleri ve Avrupa kurumları, Ukrayna’nın silahlı kuvvetlerini bağımsız biçimde organize etme hakkına sahip olması gerektiğini ve ordusunun sınırlanmaması gerektiğini savunuyor.
Kallas açıklamasında ayrıca, Rusya’nın diplomasiye yönelmesinin nedeninin “Putin’in savaş alanında hedeflerine ulaşamaması” olduğunu söyledi.
‘Rusya’nın iyi niyetine dair sıfır işaret’
Kallas, “Rusya’nın ateşkese hazır olduğuna dair sıfır işaret görüyoruz. Rusya askeri makinesini küçültmüyor, tam tersine büyütüyor,” dedi.
Letonya, Avusturya ve Fransa gibi birçok Avrupa temsilcisi de Rusya üzerindeki baskının artırılması çağrısı yaptı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ukrayna’nın savaştan sonra “sınırlama olmaksızın güçlü bir orduya” sahip olması gerektiğini belirtti.
Kallas son olarak, saldırganlığın ödüllendirildiği bir barış modelinin yalnızca yeni saldırıları teşvik edeceğini vurguladı: “Eğer saldırganlık karşılıksız kalırsa, bu saldırganlığın yeniden ve başka yerlerde kullanılmasına davetiye çıkarır.”