Astronot Samantha Cristoforetti Uluslararası Uzay İstasyonu'nda 200 gün kaldıktan sonra şimdi Dünya'ya geri döndü ve tecrübelerini euronews'e anlattı.
Astronot Samantha Cristoforetti ‘Uzay ortamında çalışmak çok güç çünkü siz ve nesneler havada uçuyorsunuz. Bu aynı zamanda çok eğlenceli ancak buna öncelikle alışmalısınız’ diyor ve gülümsüyor. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 200 gün kaldıktan sonra şimdi Dünya’ya geri dönen astronot, uzayda geçirdiği günlük hayatını euronews’e anlattı.
Samantha Cristoforetti: 'Aslında uzayda ellerimizle yürüyoruz. Tıpkı maymunlar gibi.''
Tıpkı diğer insanların yeni evlerine taşınıp, bu duruma alışması gibi astronotlar da yer çekimi olmayan ortama girmeden önce bocalıyor ve bu duruma alışmak birkaç gün sürebiliyor.
Astronot Samantha Cristoforetti ‘ilk zamanlarda yönünüzü hatırlamıyorsunuz. Yani neresi yukarısı ve neresi aşağısı hep karıştırıyorsunuz. Ancak şimdi modülden dışarı çıktığımda yönümü belirlemem ve ne tarafa gitmem gerektiğini anlamam saniyeler sürüyor’ diyor.
Astronotlar diledikleri gibi havada uçarken, Uluslararası Uzay İstasyonu’nu inşa eden görevliler laboratuvarda yaptıkları çalışmalarda objelerin aşağıda mı yoksa yukarıda mı olduğunu belirlemek için özel bir etiketleme sistemi geliştirdiler. Bu deneyler sonucu astronotların tavanda mı yoksa yerde mi olduğunu kolayca bulmaları amaçlandı.
Uzaydaki ilk birkaç gün, astronotlar tuhaf hissettiklerini söylüyor. Ancak bu durum sadece yer çekimi olmamasından kaynaklanmıyor. Çünkü vücut uzuvları ve metabolizmanın iç yapısı bu yeni ortama alışmaya çalışıyor ve kapalı ortamda yapacak çok fazla bir şey olmaması insan yapısına tuhaf geliyor.
Samantha, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda geçirdiği ilk günlerde çok dikkatli olduğunu ve hareket edebilmek için duvarlardaki rayları kullandığını söylüyor.
Ancak başarılı astronot bu durumu şimdilik çözmüş: ‘‘Üç boyutlu ortamda havada kalıp yönünüzü nasıl belirleyeceğinizi anladıktan sonra tek yapmanız gereken şey kendinizi ittirmek ve istediğiniz yere gitmek.’‘
Ayrıca el rayları çoğu zaman ayak tutuş yerlerine dönüşüyormuş. Astronotlar çalışırken kendilerini güvende hissedebilmek için ayaklarıyla bu raylara tutunuyor. Hareket edebilmek için zekanızı kullanmanın yanı sıra vücudun üst uzuvları yön bulmaya en çok yardım eden bölge.
Samantha gülüyor ve ekliyor ‘aslında uzayda ellerimizle yürüyoruz. Tıpkı maymunlar gibi.’
