Uzmanlara göre, yetersiz uyku gençlerin dürtüselliğini artırıyor ve sağlıklı karar verme yetilerini bozuyor.
Yeni yayımlanan bir araştırmaya göre, yetersiz uyuyan ergenlik çağındaki gençlerin kendine zarar verme olasılığı çok daha yüksek.
Journal of Child Psychology and Psychiatry dergisinde yer alan çalışmada, kısa uyku süresi, geç yatma ve gece boyunca sık sık uyanmanın, 14 yaş civarı gençlerde kendine zarar verme davranışlarıyla anlamlı şekilde ilişkili olduğu bildirildi. Bu risk, gençler 17 yaşına geldiğinde de yüksek kalmaya devam etti.
İngiltere Warwick Üniversitesi’nden psikoloji araştırmacısı ve araştırmanın başyazarı Michaela Pawley, “Bu olumsuz bir ilişki olsa da olumlu yanı şu: Uyku değiştirilebilir bir risk faktörü. Yani bunun için bir şeyler yapabiliriz,” dedi.
10 binden fazla gencin verisi incelendi
Araştırmacılar, 2000-2002 arasında doğan ve uzun vadeli bir sağlık çalışmasına katılan 10 binden fazla gencin verilerini analiz etti.
Katılımcılara uyku düzenleri ve kendine zarar verip vermedikleri gibi sorular soruldu.
Sonuçlara göre, okul günlerinde daha kısa uyuyan, uykuya dalması daha uzun süren ve gece boyunca sık sık uyanan gençlerin hem 14 yaşında hem de üç yıl sonra 17 yaşında kendine zarar verme ihtimali daha yüksek.
Bu ilişki; yaş, cinsiyet, sosyoekonomik durum, özgüven ve depresyon gibi diğer faktörler hesaba katıldığında bile güçlü kaldı.
Uykusuzluk karar verme becerisini zayıflatıyor
Uzmanlara göre, yetersiz uyku gençlerin dürtüselliğini artırıyor ve sağlıklı karar verme yetilerini bozuyor. Ayrıca depresyon ve kaygıyla başa çıkmalarını zorlaştırarak yaşamı daha olumsuz görmelerine yol açabiliyor.
Warwick Üniversitesi Uyku ve Ağrı Laboratuvarı Direktörü Prof. Nicole Tang, “Kendine zarar verme, ergenler ve genç yetişkinler arasında önde gelen ölüm nedenlerinden biri. Kötü uyku genellikle intihar düşünceleri ve davranışlarıyla birlikte ortaya çıkıyor ya da onları önceleyebiliyor. Bu nedenle risk takibi ve erken önleme açısından önemli bir işaret,” dedi.
Araştırmacılar, gelecekte yapılacak çalışmaların uykusuzluk için bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemlerin, gençleri kendine zarar vermekten koruyup korumayacağına odaklanması gerektiğini belirtiyor.