Kıbrıs nereye gidiyor?

Kıbrıs nereye gidiyor?
© 
By Gülsüm Alan
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nin desteğini alarak müzakerelere yeniden başlayan Kıbrıslı Türkler ve Rumlar, Birleşik Kıbrıs Federasyonu’nu kurabilecek mi? Derin ekonomik kriz döneminde, bölgedeki petrol ve doğalgaz kaynakları tüm tarafların kazançlı çıkacağı bir anlaşmanın sağlanmasına olanak tanıyor. Yeniden başlayan müzakereler 2004 yılından bu yana adanın birleştirilmesi için büyük fırsat olarak gösteriliyor. Konuyu 20 yıldır yakından takip eden Avrupa Politika Merkezi uzmanlarından Amanda Paul, adanın birleşmesi halinde sürece dahil olan tarafların ekonomik açıdan kazançlı çıkacağını söyledi. Paul, durumun çözüme bağlanmasının Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecine büyük ivme kazandıracağını ifade etti.

Gülsüm Alan, euronews:

Bir bucuk yıldır askıya alınan Kıbrıs müzakereleri yeniden başladı. Birleşmiş Milletler hazırladığı ortak yol haritası ile müzakere çerçevesini belirledi. Yakın zamanda müzakerelerden sonuç çıkması bekleniyor mu?

Amanda Paul:

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var; Kıbrıs’ta hiç bir şey kısa sürede gerçekleşmiyor. Bu yüzden kısa vadede müzakerelerden sonuç çıkmasını beklemek doğru olmaz. Ancak müzakere çerçevesinin çizilmesi oldukça olumlu bir durum. Liderlerin sorunlara birlikte değinecek olması da oldukça olumlu bir gelişme. Türkiye ve Yunanistan’nın konu ile aktif bir şekilde yakından ilgilenmesi önemli. Kıbrıslı liderler ile Atina ve Ankara’da gerçekleşecek ziyaret ve toplantılar durumun önemini gösteriyor.

euronews:

Ekonomik krizin pençesinde olan Rum Kesimi Avrupa Birliği’nin baskılarına maruz kalıyor. Müzakerelerin yeniden başlatılması konusunda bunun bir etkisi var mı?

Paul:

Bu konuda güvenilir istatistik olmasa da, adanın bölünmesinin büyük ekonomik kayıplara mal olduğu aşikar. Müzakereler çözüme bağlanırsa, iki taraf da bundan kazançlı çıkacak. Kıbrıs’taki ekonomik durum müzakerelerin yeniden başlatılmasının ana sebebi değil. Cumhurbaşkanı Anastasiades çözüm sürecini destekledi. “Birleşik Kıbrıs Federasyonu”nun ekonomik açıdan daha güçlü olacağı düşüncesi müzakerelerin yeniden başlatılması için yeterli bir sebep.

Euronews:

Bölgede petrol ve doğalgaz kaynaklarının bulunması müzakereleri ne kadar etkiliyeleyebilir?

Paul:

Birçok uzman, Kıbrıs açısından hayat kurtarıcı olarak gösterilen doğal gaz rezervlerinin durumun çözüme kavuşturulması için ön plana koyulabileceğini düşünüyor.
Bu, gelecekte doğalgaz kaynaklarının taşınması dahil olmak üzere bölgedeki işbirliğini arttırabilir. Devletlerin ekonomik açıdan kazançlı çıkması, bölgenin istikrarı ve güvenliği için katkı sağlayabilir.

euronews:

Birleşmiş Milletlerin belirlediği ortak yol haritası nihai anlaşmaya varılması halinde her iki tarafın ayrı ayrı referanduma gitmesini öngürüyor. Bu ne anlama geliyor?

Paul:

Ada’daki Türkler ve Rumlar, 2004 yılında olduğu gibi, bu planı destekleyip desteklemediklerini belirtebilecekler. 2004 yılında Rumlar “hayır” oyu kullanmıştı. Ancak şimdi planı kabul etmenin avantajları bir kampanya kapsamında halka anlatılıyor. Türklerin ve Rumların plana bu kez “evet” deme olasılığı bir hayli yüksek.

euronews:

REKLAM

Ada birleşirse AB bu durumdan nasıl etkilenecek?

Kıbrıs, Avrupa Birliği üyesi. Kıbrıslı Türkler de Avrupa vatandaşı konumunda. Ancak mevcut koşullar altında, müktesebat adanın kuzeyini kapsamıyor. Anlaşmaya varılması halinde bu durum değişecek ve müktesebat ortaya çıkan “Birleşik Kıbrıs Federasyonu”nun tamamına uygulanacak.

euronews:

Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği müzakereleri destekliyor. ABD ve AB bölgede bulunan eneji kaynaklarından faydalanabilecek mi?

Paul:

REKLAM

Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri süreci destekliyor, zira Doğu Akdeniz’de güvenlik ve istikrar sadece anlaşma ile garanti altına alınabilir. Bunun yanı sıra bu sürece dahil olanlar ekonomik açıdan kazançlı çıkacak, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik süreci bu durumdan büyük ölçüde olumlu etkilenecek ve Kıbrıs tarihin esiri olmaktan kurtulacak. Amerika Birleşik Devletleri’nin Kıbrıs’ın doğalgazına ihtiyacı yok, özellikle kaya gazı devriminden sonra. Kıbrıs doğal gazı enerji kaynaklarını farklılaştırmaya çalışan Avrupa Birliği’ni yakından ilgilendirebilir. Güney Gaz Koridoru İsrail doğalgazının deniz altından bir boru hattıyla Akdeniz üzerinden Türkiye’ye taşınmasını ve TANAP boru hattına bağlanmasını sağlayabilir.

euronews:

Adanın birleşmesi Türkiye’nin AB ile yürüttüğü müzakerelerin önünü açar mı?

Kesinlikle. Bu, Rumlar tarafından dondurulmuş tüm başlıkların önündeki engellerin anında kaldırılması gibi bir şey olur. Türkiye’nin AB üyeliği, Kıbrıs’ın ve
ve Yunanistan’ın çıkarına. Zira Türkiye’de demokrasi ve özgürlüklere daha fazla önem verilecek. Bölgede istikrar, güvenlik ve işbirliği de artacak.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Gazze'ye gıda yardımı götüren gemiler İsrail saldırısı sonrası yükünü boşaltmadan geri dönecek

Gazze'ye deniz yolundan ilk yardım ulaştı, ikinci gemi de hazır

AİHM vicdani retçi Kıbrıslı Murat Kanatlı'yı Türkiye'ye karşı açtığı davada haklı buldu