'Fosil yakıt lobisi Paris Anlaşması'nı baltalamak için her şeyi deneyecek'

'Fosil yakıt lobisi Paris Anlaşması'nı baltalamak için her şeyi deneyecek'
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

İklim değişikliğini önlemek için hazırlanan ve küresel ortalama sıcaklık artış limitinin 2 dereceyle sınırlandırılmasını öngören Paris Anlaşması‘nın

REKLAM

İklim değişikliğini önlemek için hazırlanan ve küresel ortalama sıcaklık artış limitinin 2 dereceyle sınırlandırılmasını öngören Paris Anlaşması’nın 21. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’na katılan ülkeler tarafından kabul edilmesi büyük bir adım olarak görülüyor.

Anlaşmanın imza töreninin 2016 yılı başında BM Genel Sekreterliği’nde yapılması planlanıyor. Ancak 195 ülkenin delegesinin desteğini alan anlaşmanın hayata geçmesi için sadece imzalar yeterli mi? Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek ve söz konusu mutabakat gerçekten uygulamaya konabilecek mi? euronews İngilizce Şefi Nial O’Reilly bu soruların cevabını aradı.

Nial O’Reilly, euronews: *“Paris Anlaşması’nın detayları artık iklim uzmanları tarafından mercek altına alınıyor. İngiltere’deki Warwick Üniversitesi’nden Profösör David Mond sonucu değerlendirmek üzere bize katılıyor.

Sayın Profösör konuk olduğunuz için teşekkürler. Anlaşma sonrası büyük bir mutluluk var ancak bu elde etmemiz gereken mi veya bu koşullar altında elde edebileceğimiz anlaşma mı?”*

David Mond: “Bence bu önceki toplantılardan elde ettiğimizden çok daha iyi. Daha önce vardıklarımızın hepsinden iyi ki böylece ileri doğru atılmış muazzam bir adım. Ben bu anlaşmanın öneminin büyük miktarda psikolojik olacağını ve iş dünyası üzerinde büyük bir patlama yaratacağını düşünüyorum.

Örneğin fosil yakıt sektöründe ve yenilenebilir enerji sektöründe. Ve bence biri başarılı olursa, diğeri saf dışı kalır. Hepimiz büyük katkıları olacağını umut ediyoruz. Peki bu en iyi anlaşma mı, bunu söylemek çor zor.

Bazı açılardan umut ettiğimiz kadar iyi değil ama şöyle bir problemimiz var herhangi bir anlaşmamızın Amerikan Kongresi’nden geçmesi gerekiyor. Yani eğer ABD geri çekilir ve anlaşma hiç o raddeye gelemezse bir başarı olamaz. Eğer anlaşmanın geçme olasılığı olursa gerçekten çok memnun olurum.”

“Güçlü fosil yakıt lobisinin anlaşmaya ne ölçüde bir zararı olabilir? Bunu baltalamaya çalışacaklarını düşünüyor musunuz? “

“Bence şüpheye yer bırakmayacak şekilde deneyecekler. Hayatta kalmak zorundalar. Onlar hayatta kalmaya çalışan bir yaratık gibi yapabilecekleri her şeyi deneyecekler. Bence uyanık olmamız gereken sürecin sonundan çok uzaktayız ve hükümetleri gereken değişiklikleri yapmaya zorlamak yolunda aktif olmalıyız. Bu gerçekten bir başlangıç. Şimdi hükümetler bir girişim yaptı. Şimdi toplum onların verdikleri sözlerini yerine getirmesini ve fosil yakıt lobisinin bunu kazanmadığından emin olacak. Demek istediğim fosil yakıtların sübvansiyonlarına bakın, bu yaklaşık 1 trilyon Dolar. Bu fosil yakıt şirketlerine yapılan vergi indirimleri ve kullanıcılar için fiyatların aşağıda tutulabilmesi yolunda ek sübvansiyonlarla bu yıllık yaklaşık 5 trilyon Dolar’a geliyor. Eğer fosil yakıtların Dünya’ya verdiği zararı da hesaba katarsanız fosil yakıt endüstrisi olağanüstü sübvansiyon ve güç elde ediyor. Fakat aynı zamanda bu sübvansiyonların kaldırılması son derece savunmasız. Yani eğer hükümetler bu sübvansiyonları sınırlamak ve şirketlerden sorumlu oldukları zararların karşılığını istemeye başlarlarsa. Örnek olarak bu tütün şirketleriyle yaşandı. Belki ondan sonra gerçekten bir şeyler değişebilir.

“Sübvansiyonlar hükümetlerin meselesi ama esas sorun ulusal hedef taahhütlerinin hukuken bir bağlayıcılığı olmaması. Bu 5 yıllık revizyon mekanizması nasıl etkili olacak?”

“Organizasyon mekanizmanın etkin olduğundan emin olmalı. Şimdilik etkinliğini belirlemek zor. Anlaşmanın hangi parçalarının bağlayıcı olduğu da belli değil. Ben anlaşmanın bağlayıcı niteliği nedir onu belirlemeye çalışıyorum ve kim taahhütleri için tarafları elinde tutacak. Fakat bu gerçekten hiç de açık değil. Ayrıca şunu unutmamak gerekir eğer emisyonnun yüzde 55’ini temsil eden 55 ülke bunu onaylarsa o zaman ancak bağlayıcı olabilir. Ve hala bu konu üzerinde büyük bir soru işareti var.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Çevreciler iklim anlaşmasını yeterli bulmadı

COP21: "Anlaşma güçlü ve tarihi"

İklim Konferansı'nda umut haftası