Suriye’deki seçimler ülkenin kaderi için çok kritik bir tarihte gerçekleşiyor. Batılı ülkeler ve muhaliflerin boykot ettiği oy sürecinin Cenevre’de
Suriye’deki seçimler ülkenin kaderi için çok kritik bir tarihte gerçekleşiyor. Batılı ülkeler ve muhaliflerin boykot ettiği oy sürecinin Cenevre’de yeniden başlayan barış görüşmeleriyle aynı tarihe denk gelmesi oldukça manidar. Bu kritik durumu içinden daha da çıkılmaz kılan diğer bir faktör de 27 Şubat’tan beri devam eden ateşkesin adeta son demlerini yaşaması.
Halep sokakları bu ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunun bir kanıtı. Tüm işaretler Esad rejiminin, DAEŞ‘e bağlı teröristlerin ve muhaliflerin bu bölgede bir savaş için hazırlık yaptığı yönünde. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Müdürü Rami Abdel Rahman’a göre Halep hem Suriye’deki savaşın hem de barışın anahtarını elinde tutuyor. Rahman’ı endişelendirense son aylarda bölgedeki çatışma sayısının hızla artmış olması.
'Hani siviller hedef alınmayacaktı?' #Suriye'de ateşkese rağmen siviller ölmeye devam ediyor https://t.co/b7W5VY5B9Fhttps://t.co/hNhPjN5u7D
— Al Jazeera Türk (@AJTurk) 11 avril 2016
Bu endişe Washington’dan Tahran’a kadar paylaşılıyor. Zira kötü gidişat muhalefet ile rejim arasında dolaylı olarak yürütülen ve İsviçre’de yeniden başlayan müzakereleri baltalayabilir. Üstelik arabuluculuk rolünü üstlenen Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın müzakereleri seçimlerle aynı tarihte başlatması, sadece rejim tarafından istenen bu oylamanın tanınmadığını açıkça işaret ediyor.
Staffan de Mistura:
“Bir siyasi geçiş sağlayacak politika süreci şu anda hayati öneme sahip.”
#SyriaTalks resume in Geneva today! Staffan de Mistura meets High Negotiations Committee. Briefs Press at 7pm! pic.twitter.com/fIDYjoImNd
— UN Web TV (@UNwebcast) 13 avril 2016
Görüşmelerde ele alınacak önemli başlıklarsa siyasi geçiş, yönetim ve anayasal ilkeler olacak.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın durumu ve geçiş yönetimi gibi konularsa çözüm bekleyen ve aşılamayan sorunlar arasında.
Zira Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu Müzakere Yüksek Komitesi (MYK) tam yetkiye sahip bir geçiş yönetimi talep ediyor. MYK’nın diğer bir şartı da Beşar Esad’ın görevi bırakması. Bu isteği kesin bir dille reddeden rejim heyetiyse bir ulusal birlik hükümetinin kurulmasını ve bu yönetimin yeni bir anayasa hazırlamasını öneriyor.
İki tarafında pozisyonlarından ödün vermemesi Suriye’deki barışı başka bahara erteliyor.