BM Yüksek Komiseri'ne göre Esad bir gün yargılanacak

BM Yüksek Komiseri'ne göre Esad bir gün yargılanacak
© 
By Akif AltundasAudrey Tilve
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

İnsan hakları savunucusu Audrey Tilve, euronews: “Kendisi Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserlik görevinde. Yaşadığımız sıkıntılı

İnsan hakları savunucusu

Audrey Tilve, euronews:
“Kendisi Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserlik görevinde. Yaşadığımız sıkıntılı zamanlarda muazzam bir sorumluluk. Suriye’de savaşın başlamasından 5 yıl sonra, çatışmaların Batı’nın içine sürüklediği Mülteci krizinin ortasında, insan haklarını nasıl savunacak? Şimdi buna cevap bulmaya çalışacağız. Zeyd Ra’ad El Hüseyin, Küresel Tartışmalar’a hoşgeldiniz.”

Zeyd Ra’ad El Hüseyin:
“Çok teşekkür ederim.”

euronews:
“Avrupa ile Türkiye’nin uygulamaya çalıştığı tartışmalı anlaşma ile başlayalım. Yunanistan, göçmen ve mültecileri Türkiye’ye geri göndermeye başladı. Bunun kitlesel yapılması planlandı. Çok eleştirel davranıyorsunuz. Neden?”

Zeyd Ra’ad El Hüseyin:
“Bizi ilgilendiren dört nokta var. İlki, işlem merkezleri gözaltı merkezlerine dönüşüyor ve bu duruma Midilli adasında zaten şahit oluyoruz. Ayrıca insani koşullar konusunda endişeliyiz. Bir de Türkiye’nin güvenli üçüncü ülke olarak nitelenmesi konusunda. Son olarak, herkesin geri gönderilmesi ve bireysel değerlendirme arasında içsel bir çelişki var gibi görünüyor.”

Suriye’nin durumu

euronews:
“Suriye’nin komşuları büyük bir yük taşıyorlar. Yaklaşık 5 milyon insan Suriye’den kaçtı. Bu insanların çoğu, Türkiye’de, Lübnan’da ve sizin ülkeniz Ürdün’de yaşıyor. İki ay kadar önce Ürdün Kralı Abdullah “Baraj patlayacak” dedi. Bununla neyi kastetti?”

Zeyd Ra’ad El Hüseyin:
“Borcun milli gelire oranına bakıldığında bunun arttığı görülüyor. Çünkü komşu ülkelere, özellikle Lübnan ve Ürdün’e yüklenen sorumluluğun tamamen haksız olduğunu düşünüyorum. Beş yıldır süren bir çatışma var. Bu çatışmayı sona erdirecek sorumluluk ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üye ülkesinin üzerinde. II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan bu mekanizma Suriye’de başarısız oldu ve DAEŞ‘in Suriye’den Irak’a yayılmasına, mülteci akınlarına yol açtı.”

Zeyd Ra’ad El Hüseyin’in biyografisi

  • 1 Eylül 2014 tarihinde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri olarak atandı.
  • Daha önce New York’ta Birleşmiş Milletler Ürdün Daimi Temsilcisi’ydi.
  • Uluslararası ceza hukuku, uluslararası hukuk, BM barışı koruma ve çatışma sonrası barış inşası gibi konulara derin bir aşinalığı var.
  • Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurulmasının önemli aktörlerinden. BM barış operasyonlarında ortaya atılan cinsel sömürü ve istismarlarla mücadeleye kendini adamıştır.

euronews:
“BM Güvenlik Konseyi Suriye’de ortak bir tavır konusunda anlaşamadığı için mi ülkenin bu hale geldiğini söylüyorsunuz?”

Zeyd Ra’ad El Hüseyin:
“Güvenlik Konseyi’nin, merkezden kaçan, tehlikeli, Suriye’de olduğu gibi bir çok oyuncuyu içine çeken, sonu olmayan tabiattaki çatışmalara karşı özel bir sorumluluğu var. Açık bir şekilde gerçek şu ki bu savaşın 5 yıldır sona ermemesi Güvenlik Konseyi’nin başarısızlığının bir delilidir.”

euronews:
“Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri olarak atanan ilk Müslümansınız. Tanrı adına yapılan terör saldırılarından dolayı Avrupa’da Müslüman topluluklara karşı artan bir nefret var. Sizin de benim de çok iyi bildiğimiz üzere bu kanlı saldırıların dinle hiçbir alakası yok. Batı’da Müslümanlara, artan bir şüpheyle bakılmakta. Bu dikkate alındığında, Avrupa Müslümanları için mesajınız ne olurdu?”

Zeyd Ra’ad El Hüseyin:
“Olayları daha dikkatli anlamak için bu tekfirci grupların aslında Müslümanları hedef aldığını göstermek gerektiğini düşünüyorum. Örneğin bu grupların Irak’ta Müslüman olmayanlara yaptıkları Müslümanlara yaptıkları yanında devede kulak kalır. Tekfirciler, neye inanırsa inansın ideolojisini paylaşmayanı mürtet sayar ve o kişiyi katleder. İslam Dünyası’nın Avrupa’dan önce bu meseleyle yüzleşmesi gerekir. Ve açıkça bizlere, İslam bağlamında daha fazla sorumluluk düşüyor. Avrupa’nın ihtiyacı olan ise geniş bir fırçayla boya yapmanın korkunç sonuçlar doğuracağını anlaması. Şu an hepsini teker teker ifade etmeye gerek yok lakin Avrupa Tarihi bunun yığınla örnekleriyle dolu.”

euronews:
“Cezasız kalma ile mücadele önünüzdeki en büyük zorluklardan bir tanesi. 2002 yılında, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurulması için çaba sarf etmiştiniz. Yanılıyorsam söyleyin lütfen, 14 yıl sonra, sadece 3 kişi bu mahkeme tarafından mahkum edildi. Davaların ve devam eden soruşturmaların tümü tek bir kıtadan, o da Afrika. Neden?”

Zeyd Ra’ad El Hüseyin:
“Mahkemenin nasıl çalıştığını anlamak gerekir. Mahkeme, yargılama yetkisi temelinde çalışıyor. Bu yetki ya ülkenin kendisinin ya da Güvenlik Konseyi’nin başvurusuyla alınıyor.”

euronews:
“Yani mahkemenin kapsamı birçok ülkenin onu tanımaması gerçeği ile sınırlı mıdır?”

Zeyd Ra’ad El Hüseyin:
“Evet evet, ya da Güvenlik Konseyi davayı istemeyen taraf olur ve bu nedenle elinizde yargı yetkisi olmaz. Mahkemenin kurulması üzerinde ilk anlaşmaya vardığımızda, dünyanın bir gecede değişeceğini düşündük. Cezasız kalan suçları bitirme yönünde atılan bu büyük adımın dünyayı değiştireceğini sandık. Fakat geriye bakıldığında, politik liderliğin kontrolsüz yetki gücüne sahip olmaması gerektiğinin dünyada anlaşılması için uzun bir zamana daha ihtiyaç olduğu anlaşılıyor. Yürütülen askeri operasyonlara sınır koyacak, İnsan Hakları Ofisi ya da BM’nin diğer ofisleri adına, örneğin, genel afları kabul etmeye veya bir barış anlaşması bulmaya çalışırken istekli olunmaya zorlayacak bir yargı gücünün oluşması zaman alacak.”

Esad’ın geleceği

euronews:
“Size somut bir örnekle somut bir soru sorayım. Suriye, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni tanımıyor. Beşar Esad’ın bir gün bu mahkeme tarafından yargılanma ihtimali var mı?”

Zeyd Ra’ad El Hüseyin:
“Bu ihtimal mevcut ve bunun olabileceğini düşünüyorum. Bu tür suçları işledikleri düşünülen insanların hepsi, adaletten kaçacak asla diyemeyiz. Çünkü insanların mağdur olduğu bir çok davalar var…”

euronews:
“Nasıl?”

Zeyd Ra’ad El Hüseyin:
“Bir çok ajansla birlikte delilleri topluyoruz. Umarız ki zamanı geldiğinde suçlanan kişinin yargılamasının yapıldığı yerde bu deliller mahkemeye sunulur.”

BM barış gücünün çocuk istismarı davaları

euronews:
“Geçtiğimiz bir kaç yıldır, BM barış misyonlarının imajı, birçok cinsel istismar davalarıyla sertçe yara alıyor. Son zamanlarda, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde 100’den fazla vaka olduğu bildirildi. Kural, cinsel istismar suçu işleyen askerleri ve tüm üniteyi evine geri gönder diyor. Fakat bu insanları yargılamak için hala hiçbir yükümlülük yok. Sizce bu yeterli mi?”

Zeyd Ra’ad El Hüseyin:
“Bu konuyu açtığınız teşekkür ederim. Kurbanlara ve savunmasız toplumlara güven ve barış temini için oralarda bulunan görevlilerin, bu tür korkunç iddialarla suçlanmasını kesinlikle çok çirkin buluyorum. Bu kişilerin cezasız kalmamasını sağlamak onları gönderen vatandaşı olduğu ülkenin görevidir. BM’nin yapabileceği en fazla onları geri göndererek görevden alma…”

euronews:
“Yani ülkeler bu insanları yargılamak istemez ise bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey yok…”

Zeyd Ra’ad El Hüseyin:
“Ülkelere baskı yapabiliriz. BM olarak onlara, artık sizin ülkenizden asker almıyoruz şeklinde baskılar uygulayabiliriz. Ama sonuçta, bu sorumlulukları yerine getirmek zorunda olan yine kendileri.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Rapor: Suriye'deki kamplarda kalan eski IŞİD'lilerin çocukları istismara uğruyor

IŞİD’in Şam rejimi güçlerine saldırısında en az 30 kişi öldü

Suriye'de gösteriler: Suveyda şehrinde halk ekonomik koşulları protesto ediyor