İngiltere’nin Avrupa Birliği’ndeki kaderini belirleyecek referanduma sayılı günler kala balıkçıların kafasında tek soru var: Daha fazla açılmak mı, yoksa limanda kalmak…
İngiltere’nin Avrupa Birliği’ndeki kaderini belirleyecek referanduma sayılı günler kala balıkçıların kafasında tek soru var: Daha fazla açılmak mı, yoksa limanda kalmak mı?
Kuzey Denizi’nın kıyısında North Shields limanındaki balıkçılarda üzgün bir hava hakim. 8 yaşında balıkçılığa başlayan Alan Jenkins bu meslekte artık bir gelecek göremediğini ifade ediyor:
Açık artırma pazarında balıkların tükendiği bir gündeyiz. Balıkçılar AB’nin kendilerine dayattığı balık tutma kotasını yetersiz buluyor, diğer ülkelerin kotasından satın almaksa onlara oldukça pahalıya patlıyor.
Norveç 1972’de kendi balıkçılık sahasına girilmemesi için Avrupa’nın Ortak Pazar anlaşmasına ‘hayır’ demiş ancak Avrupa Ekonomik Alanı’na girmeyi kabul etmişti. Norveç Balıkçılık Armatörleri Derneği ülkelerinin oldukça iyi bir anlaşma yaptığını ifade ediyor:
“Avrupa Bölgesi ve Kuzey Denizi’ne ve özellikle de İngiltere çevresine bakıldığında balıkçılık sektörünün iyi bir gidişat içerisinde olduğunu söyleyemeyiz.”
Dünya genelinde en fazla deniz ürünü ihracat eden Norveç, satışlarının yüzde 60’ını Avrupa pazarında yapıyor. Ancak ihracat gelirlerinin yüzde 70’i balıkçılıktan değil, somon çiftliklerinden elde ediliyor. AB üyesi olmayan Norveç ortak pazara erişebilmek için gümrük vergisi ödemek zorunda.
Avrupa Birliği balığın tamamı üzerinden yüzde 2 oranında vergi alırken, işlenmiş balığı yüzde 13 ila 20 arasında vergilendiriliyor. Bu nedenle somon balıklarının işlenme ve tütsülenip füme haline getirilme işlemleri Almanya ve Polonya’da yapılıyor.