Mülteci kriziyle başa çıkamayan Avrupa ülkeleri tel örgüler ve duvarların arkasına sığındı.
REKLAMMülteci kriziyle başa çıkamayan Avrupa ülkeleri tel örgüler ve duvarların arkasına sığındı.
Son olarak Fransa’nın İngiltere ile birleştiği Manş Tüneli’ne kadar devasa duvarlar örüldü. “Vahşi Orman” Calais kampındaki mültecilerin İngiltere’ye giden araçlara gizlice binmelerini engellemek için örülen duvarın tüm masraflarını İngiltere karşıladı.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan en büyük mülteci kriziyle karşı karşıya kalan Avrupa, “güvenlik endişesi ve yasadışı göçü kontrol altına alma” adına, sınırlarını duvarlar ve dikenli tel örgülerle çeviriyor.
Neredeyse tüm Avrupa’ya yayılan set çekme eğilimi, geçtiğimiz yaz aylarında Macaristan’ın sağcı Başbakanı Viktor Orban’ın 4 metre boyunda 175 kilometreye yayılan Sırbistan, ardından da Hırvatistan sınırına tel örgüler çekmesiyle başlamıştı.
Avusturya , Slovenya ve hatta İskandinav ülkeleri de Macaristan’ın izinden giderek sınırlarını duvarlarla çevirdi.
Geçtiğimiz yıl 90 bin sığınma başvurusu alan Avusturya mülteci kriziyle başa çıkamayınca çözümü ayni yönteme başvurarak İtalya sınırına set çekti. İtalyan tarafından yükselen şüpheli bakışlar ve protesto gösterilerine rağmen duvar örülmeye başlandı.
İtalya’nın Güney Tirol bölgesi yetkilisi Arno Kompatscher ise duvarın örülme amacını dile getirmekten çekindi:
“Bildiğim kadarıyla bu duvar sınır kontrollerini yürütenlerin başlarında bir çatı olsun diye kurulan betondan bir platform.”
Viyana da 1 Haziran tarihinden itibaren sınır kontrollerine hız verdi.
Calais’deki güvenlik önlemleri ve set çekme çalışmaları, 2014’te başlamıştı. 4 metre uzunluğunda ve 1 kilometre boyunca inşa edilen yeşil beton duvarın örülmesindeki amaç ise Calais limanına giden yolun güvenliğini sağlamak.
Göç krizinden, mülteci sığınma başvurularındaki cömert politikalarıyla bilinen Kuzey Avrupa ülkelerinin sistemleri de etkilendi.
Norveç de 5 bin 500 mültecinin bulunduğu Rusya ile olan sınırına çelik bariyer inşa etti. Norveç sınırını geçen Suriyeli sığınmacıların yanı sıra çok sayıda Irak, Fas ve Tunus vatandaşının da olduğu belirtiliyor.