Halep'te insanlık dramı

Halep'te insanlık dramı
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Suriye’nin Halep kentinde yaşayanlar, her gün evlerinden çıktıklarında akşam eve sağ salim gelebilmenin endişesini taşıyor.

İsyancıların kontrolünde olan kentin doğusu, yoğun hava bombardımanları yüzünden tamamen tahrip olmuş durumda. Şam rejimi ve Rusya’nın bombalamadığı kentin batı kıyısında yaşayanlar ise El Nusra gibi örgütlerin militanlarının açtıkları ateş sonucu ölüm tehlikesi yaşıyor.

Fransa’dı tıp eğitimi görmüş bir Suriyeli doktor, isminin açıklanmaması koşuluyla Euronews muhabirine konuşmayı kabul etti. Bu doktora göre, kentin batısında yaşayanların hayatının tehlikede olmadığı görüşü yanlış. Kentin doğusu Şam rejimi ve Rus uçaklarının ağır bombardımanına hedef olurken, bu doktora göre, batı kesiminden yaşayanlar IŞİD veya El Nusra gibi örgütlerin açtığı ateş yüzünden hayati tehlike yaşıyor.

Euronews: ‘‘Siz tehlike içinde olduğunuzu hissediyor musunuz?’‘

Suriyeli doktor: ‘‘Ben evden her sabah çıktığımda, akşam eve sağ salim gelip gelemeyeceğim sorusunu kendime yöneltiyorum. Daha şu anda havan ateşi sonucu yaralanmış iki kişiyi buraya getirdiler ve biz bunlardan birisini ameliyata aldık. Ben doğu kesimde yaralanan sivillerin olmadığını söylemiyorum ancak burada, batı da siviller her gün yaralanıyor. Biz tamamen bittik tükendik. Kiliseler ve okullar bombalandı. Okulda, markette, sokakta olanlar da her an diğer taraftan gelecek bir bomba sonucu hayatını kaybetme korkusu yaşıyor. Biz burada, ailelerimizi ve arkadaşlarımızı kaybettik. Bu savaştan artık bıktık. Halep’ın doğusu cehennem, ama burası da cehennem. Orada insanlar öldürülürken, burada da insanlar öldürülüyor.’‘

Euronews: ‘‘Gıda, ilaç ve ilk yardım malzemelerinin kente ulaşmasına sağlayan insani yardım koridorları gerçekten çalışıyor mu ?’‘

Suriyeli doktor: ‘‘Hayır. Burada benimle çalışan artık umudu yitirmiş bir hemşirenin amcası, karısı ve iki çocuğuyla insani yardım koridoru üzerinden burayı terk etmeyi denedi. Ancak onlar hemen vurularak öldürüldü. Siviller burada canlı kalkan olarak kullanılıyor. Bu koridorlara yaklaşanlar vuruluyor. Biz burada ordunun Ruslarla gelip buraya iki insani koridor açmasını bekledik, ancak söylediklerimi yine tekrarlıyorum, bu koridorlara yaklaşanlar El Nusra grubu militanları tarafından öldürülüyor.’‘

Euronews: ‘‘Siz görev yaptığınız kentin batısındaki koşulları bize anlatabilir misiniz ?’‘

Suriyeli doktor: ‘‘Halep, 2011’de savaşın başlamasıyla ikiye bölündü. Biz burada savaşta yaralananları ve diğer hastalıkları tedavi ediyoruz. Savaşta yaralananlar, özel hastanelerde bile ücret alınmadan tedavi ediliyor. Burada top, havan füze atışı sonucu yaralanmış herkesi biz tedavi ediyoruz. Bunun dışında bronşit, isal gibi her türlü hastalıklar da ilgileniyoruz. Çok büyük bir ilaç sorunumuz yok, ama esas problem, elektrik kesintileri. Yaklaşık iki yıl önce isyancılar kentin elektriğini kesti ve bu yüzden elektrik jeneratörleri ile çalışmak zorundayız. Bazen su ikmalini de kestiklerinde, aylarca susuz kalabiliyoruz. Su burada adeta hayat ve ordu bir şekilde su ikmalini sağlamaya çalışıyor.’‘

Euronews: ‘‘Siz burada neden kalıyorsunuz?’‘

Suriyeli doktor: ‘‘Benim arkadaşlarım da bana bu soruyu yöneltiyor. Ama ben doktorum. Biz bu meslekte çok derin bir insani ilişkiye sahibiz. Bu bir misyon. Burada benim projelerim, hastalarım var. Ben hastalarıma bağlıyım. Bana burada insanların ihtiyacı var. Hayatta her şey para değil. halka hizmet için fedakarlık da gerekiyor. ‘’

Euronews: ‘‘Savaş, burada beş yıl önce başladı ama siz buraya çok daha önce geldiniz değil mi?’‘

Suriyeli doktor: ‘‘Evet ben burada bir hastane kurmak istedim. Bunu başardım da. Burada 60 ile 70 arasında doktor ile dostane bir ortamda çalışıyorum. Benim takımımda, Kürtler, Hristiyanlar, Müslümanlar, dinsiz olanlar bile var. Savaş öncesi burada 5 milyon kişi yaşıyordu, bunları çoğu gitti. Onlar gitmeseydi daha mutlu olurduk. Suriye’de biz mutlu ve dostane bir ortamda yaşadık. Buranın halkı insan canlısıdır. Biz karşılıklı saygı ilkesi ile yaşarken, birbirimizi rahatsız etmemeye dikkat ettik. Biz hiç bir zaman kimin Müslüman kimin Hristiyan olduğu sorusunu yöneltmedik.’‘

Euronews: ‘‘Sizin hastalarınız bu psikolojik olarak bu duruma nasıl tepki veriyor?’‘

Suriyeli doktor: ‘‘Maalesef, şu anda savaş sonu travmatizmi giderek artıyor. Büyükler ve çocuklar psikolojik olarak çok etkileniyor. Onlar korku içinde yaşıyor. Biz meslektaşlarımızla bu sorunun çözümüne nasıl yardımcı olabiliriz sorusunu tartışıyoruz. Fiziksel yaralar gözle görülebilir, ancak yaralı ruhları görmek imkansız. Bu kişilerin de tedaviye ihtiyacı var ve bunun için de bu ülkeye barışın gelmesi gerekir.’‘

Euronews: ‘‘Siz nası bir çözüm öngörüyorsunuz ?’‘

Suriyeli doktor: ‘‘Afganistan, Çeçenistan, Suudi Arabistan’dan gelen, beyni yıkanmış kişilerin, bu saldırılarının kaynağına gitmemiz gerekir. Bu insanları önce kovup, ılımlılarla bir çözüm yolu bulmayı denemeliyiz. Maalesef fanatikler, kendi kültürlerin dayatmak istiyor, hoşgörüsüzlük içeren bu kültür, sadece çatışmalara ve ölümlere yol açıyor. Onların yasaları, kadınların evden çıkmasına yasak getirirken, çarşaf takmalarını zorunlu kılıp, onların köle gibi çalıştırılmalarını öngörüyor. Fransa’nın başkenti Paris’te konser salonuna saldıranlardan burada yüzlercesi var. Bunlar Avrupa’da yaşarken neden suçlu ilan edilmiyor, bizim bunlarla birlikte yaşamamız imkansız.’‘

Euronews: ‘‘Siz korkuyor musunuz?’‘

REKLAM

Suriyeli doktor: ‘‘Evet korkuyorum. IŞİD, buraya intihar saldırısı düzenleyenleri gönderdiğinde ve bu kişiler kendileri gibi düşünenleri yok etmeye çalıştığında, evet ben korkuyorum. Ordu, büyük cesaretle, Halep’i savunuyor, ancak ölmeye gelen bu gelen fanatikleri gördüğümüzde, biz korku duyuyoruz, çünkü onlar hiç bir şeyden korkmuyor.’‘

Euronews: ‘‘Umut taşıyor musunuz ?’‘

Suriyeli doktor. ‘‘Fanatikler Avrupa’dan geliyor. Siz de, bu tür çatışmalar kentlerinize yayılsa mutlu olmazsınız. Ben Fransa ve Belçika’daki örnekleri görünce umutluyum. Sağ ve sol belki orada aynı fikirde olmayabilir, ama bu onların birbirini öldüreceği anlamına gelmiyor. Avrupa’ya demokrasi kültürü yerleşmiş. Fanatik teröristlere göre, demokrasinin her çeşidi ortadan kaldırılmalı. Bizim bunun dünyaya giderek yayılan çok tehlikeli bir kültür olduğunu anlatmamız gerekir. Buradaki iki yüzlülüğü ortaya çıkarmamız gerekir. Burada Halep’in doğusunda da batısında da insanların yaşama hakkı var. Ancak jeopolitik çıkarlar yüzünden, burada insanlar ölürken, on bin yıllık tarihe sahip bir ülke yok oluyor.’‘

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Suriye: İsrail, Şam'da bir yerleşim bölgesini vurdu, en az iki ölü

Ürdün’de ABD askerlerini öldüren Kataib Hizbullah kim?

İsrail Suriye'nin başkenti Şam'da İran hedeflerini vurdu: En az 5 ölü