Konudan konuya atlayan Trump kullandığı dille, çevirmenlerin korkulu rüyası oldu

Konudan konuya atlayan Trump kullandığı dille, çevirmenlerin korkulu rüyası oldu
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump‘ın seçildikten sonra ve seçim kampanyaları boyunca yaptığı konuşmaları çevirmek neredeyse imkansız.

REKLAM

ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ın seçildikten sonra ve seçim kampanyaları boyunca yaptığı konuşmaları çevirmek neredeyse imkansız.

Trump’ın konuşmalarını kendi dillerine aktarmak isteyen gazeteci ya da mütercim tercümanlar bu süreçte zorlu bir sınavdan geçti.

İlk aşamada Obama’nın uzun cümleleri ve felsefi konuşmalarının yerine, basit cümleler kuran ve basit bir düşünceye sahip olan bir liderin kendini halka daha iyi anlatacağını düşünülse de Trump gazetecileri yanıltmakta gecikmedi.

Konuyu açıklığa kavuşturmak için Trump’ın seçim kampanyaları boyunca Temmuz 2016’da Güney Karolina eyaletinde Sun City’nin Magnolia Hall’deki konuşmasını ele alacağız:

Trump İngilizce söyledikleri kelime kelime şu şekilde:

“Look, having nuclear—my uncle was a great professor and scientist and engineer, Dr. John Trump at MIT; good genes, very good genes, OK, very smart, the Wharton School of Finance, very good, very smart —you know, if you’re a conservative Republican, if I were a liberal, if, like, OK, if I ran as a liberal Democrat, they would say I’m one of the smartest people anywhere in the world—it’s true!—but when you’re a conservative Republican they try—oh, do they do a number—that’s why I always start off: Went to Wharton, was a good student, went there, went there, did this, built a fortune—you know I have to give my like credentials all the time, because we’re a little disadvantaged—but you look at the nuclear deal, the thing that really bothers me—it would have been so easy, and it’s not as important as these lives are (nuclear is powerful; my uncle explained that to me many, many years ago, the power and that was 35 years ago; he would explain the power of what’s going to happen and he was right—who would have thought?), but when you look at what’s going on with the four prisoners—now it used to be three, now it’s four—but when it was three and even now, I would have said it’s all in the messenger; fellas, and it is fellas because, you know, they don’t, they haven’t figured that the women are smarter right now than the men, so, you know, it’s gonna take them about another 150 years—but the Persians are great negotiators, the Iranians are great negotiators, so, and they, they just killed, they just killed us.”

Her ne kadar Google çevirinin İngilizceden Türkçe’ye mükemmel çeviri yaptığını söyleyemezsek de genel itibariyle az çok anlaşılabilen bir metin sunduğu da inkar edilemez.

İşte Trump’ın konuşmasının Türkçeye Google Translate çevirisi:

“Bak, nükleer yaşama – amcam büyük bir profesör ve bilim insanı ve mühendis, Dr. MIT John Trump; Iyi genler, çok iyi genler, Tamam, çok zeki, Wharton Maliye Okulu, çok iyi, çok akıllı – biliyorsun, muhafazakar bir Cumhuriyetçiysen, eğer liberal olsaydım, eğer isterse koşarım. Liberal bir Demokrat olarak, dünyanın herhangi bir yerindeki en akıllı insanlardan biri olduğumu söyleyebilirler – doğru – Ben muhafazakar bir Cumhuriyetçi olduğunuzda – ah, onlar bir sayı yapıyorlar – bu yüzden her zaman başlarım. : Wharton’a gitti, iyi bir öğrenciydi, oraya gittiler, oraya gittiler, bu bir servet yaptı mı-bilirsiniz benim gibi kimlik bilgilerimi hep vermeliyim, çünkü biraz dezavantajlı durumdayız – ama nükleer Anlaşma, beni gerçekten rahatsız eden şey bu kadar kolay olurdu ve bu hayatlar kadar önemli değil (nükleer güçlüydü, amcam bana çok uzun yıllar önce bunu açıkladı ve bu 35 yıl önceydi) Neler olacağının gücünü açıklardı ve haklıydı-kim aklınıza gelirdi?), Fakat dört mahpusla neler olup bittiğine baktığınızda-şu an üçtüydü, şimdi dört olur ancak o zaman Üç oldu ve şimdi bile, hepsinin elçide olduğunu söylemeliydim; Beyler, ve beyler çünkü biliyor musunuz, bilmiyorlar, kadınların erkeklerden daha akıllı olduğunu düşünmemişlerdi, bilirsiniz, onları yaklaşık 150 yıl daha alacaklar – ama Persler Büyük müzakereciler, İranlılar büyük müzakereciler, bu yüzden ve sadece öldürdüler, bizi az önce öldürdüler. “

Trump’ın söylediklerine pek bir anlam veremediğimizden İngiliz gazeteci meslektaşlarımızdan bu konuşmayı bize açıklamalarını rica ettiğimizde onlar da aslında pek bir şey anlamadıklarını itiraf etti.

Ancak içlerinden biri Trump’ın aslında bu konuşmasında neler söylemek istediğini anlaşılır ve detaylı bir şekilde, dil bilgisi kurallarına uyarak bizlere şu şekilde aktardı:

“I’d like to talk about the nuclear issue. My uncle, Dr John Trump, was a great professor, scientist and engineer at MIT. He was a very intelligent man, which runs in our family. Genetically, we are very intelligent. For example, I attended Wharton School of Finance.
If you are a conservative Republican – in fact let’s put it another way: if I was running for office as a liberal Democrat, people would say I’m one of the most intelligent people anywhere in the world. It’s true! But when you’re a Republican, people try – they really go out of their way – [[to undermine your intelligence??]]. That is why, when introducing myself to people, I always begin by saying that I attended Wharton, that I was a good student there, then I list the other educational institutions I attended as well as my achievements and the fact that I made my own fortune. I always need to list my credentials because we [[conservative Republicans]] are at a slight disadvantage in this respect.But returning to the topic of the nuclear deal [[with Iran]], what really bothers me is that it would have been so easy. It’s not as important as [[the lives of the four American hostages]] are. Nuclear [[fission]] is powerful; my uncle explained its power to me many years ago. It was 35 years ago that he would explain to me the significance of what is going to happen [[???]. And he has been proven right. Whoever would have thought it?But when you look at the situation with the four prisoners – previously there were only three but now there are four – all along I would have said the important part of the matter are the messengers. They are all men because they have not yet realized that women are more intelligent than men, and it may be another 150 years before they do realise this. But the Persians, by which I mean the Iranians, are skilled negotiators. And they out-negotiated us.”

İngiliz gazetecinin düzelttiği metin üzerinden Google Translate’in Türkçeye çevirisini görmek ister misiniz?

Google çeviriye pek güvenmesek de bu metinde Trump’ın ne söylemek istediğini az çok anlayabiliyoruz.

“Nükleer meseleyle ilgili konuşmak isterim. Amcam Dr. John Trump, MIT’de büyük bir profesör, bilim insanı ve mühendisdi. Ailemizde çalışan çok akıllı bir adamdı. Genetik olarak çok akıllıyız. Örneğin, Wharton School of Finance’e katıldım.
Muhafazakarlı bir Cumhuriyetçiyseniz – başka bir deyişle: Bir liberal Demokrat olarak göreve koşuyorsam, insanlar dünyanın herhangi bir yerindeki en akıllı insanlardan biri olduğumu söylerler. Bu doğru! Fakat bir Cumhuriyetçiyken, insanlar dener – gerçekten kendi yolumdan çekerler – [zekanızı zayıflatmak için?] Bu nedenle, kendimi insanlara tanıttığımızda, her zaman Wharton’a gittiğim, orada iyi bir öğrencim olduğumu söyleyerek başladım, o zaman katıldığım diğer eğitim kurumlarının yanı sıra başarılarımı ve benim kendi yaptıklarımın listesini verdim servet. [[Muhafazakar Cumhuriyetçiler]] bu açıdan hafif bir dezavantaja düştüğümden, ancak [[İran’la]] nükleer anlaşma konusuna dönerek, beni gerçekten rahatsız eden şey, bu, çok kolay. [[Dört Amerikalı rehinenin hayatları] kadar önemli değil. Nükleer [[fisyon]] güçlüdür; Amcam bana gücünü yıllar önce açıkladı. 35 yıl önce bana neler olacağının önemini bana açıklayacağı [[????] idi. Ve o doğru kanıtlanmıştır. Fakat bunu kim düşünseydi? Dört tutsakla duruma baktığınızda – daha önce yalnızca üç tane vardı ancak şimdi dört var – hep birlikte meselenin önemli bir kısmı peygamberler dedim. Hepsi erkektir, çünkü kadınların erkeklerinkinden daha zeki olduğunu henüz fark etmemişlerdir ve bunu gerçekleştirmek için yaklaşık 150 yıl daha sürebilir. Fakat Persler, yani İranlılar benim için yetenekli müzakereciler. Ve bizi dışarıda pazarladılar. “

Bu farklı versiyonlardan yola çıkarak, Trump’ın bu metnine bir anlam vermeyi en azından denedik.

İşte bizim çevir(eme)diğimiz:

“Nükleer sorun hakkında konuşmak istiyorum. Amcam Dr John Trump MİT’te büyük bir profesör, bilim adamı ve mühendisti. Genel olarak ailemizin diğer fertleri gibi o da çok zeki bir adamdı. Genetik olarak çok zekiyizdir. Örneğin ben Wharton School of Finance’de okudum. Eğer muhafazakar bir cumhuriyetçiyseniz, daha farklı ifade etmek gerekirse: Eğer Demokrat Parti’ye aday olsaydım, insanlar benim dünyadaki en zeki insanlardan biri olduğumu söylerdi. Ve bu doğru! Ama eğer Cumhuriyetçiyseniz, insanlar sizi küçük düşürmeye çalışır. Fakat yanılıyorlar. Bu nedenle kendimi insanlara tanıtınca ilk olarak onlara Wharton’da okuduğumu ve orada çok iyi bir öğrenci olduğumu anlatıyorum. Ardından gittiğim diğer okulları ve başarılarımı sıralıyorum. Kendi servetimi nasıl inşa ettiğimi anlatıyorum. Her defasında özgeçmişimi detaylı anlatmak zorundayım zira biz (cumhuriyetçi muhafazakarlar) zeka kurallarına uymamak gibi kötü alışkanlıklarımız var. Zekamızı kanıtlamak zorundayız. Beni ciddi anlamda rahatsız eden ( İran ile) nükleer anlaşma konusuna yeniden değinelim… O kadar kolay olurdu ki ve ama dört rehinenin hayatı kadar önemli değil. Nükleer enerji güçlüdür. Amcam bana yıllar önce açıkladı ve 35 yıl önceydi, bana neler olacağını anlatıyordu, ve haklıydı, kim inanırdı? Ama dört rehineyle neler yaşandığına bir bakarsanız- önceden sadece 3 kişiydiler şimdiyse dört. Hepsi erkekti zira kadınların erkeklerden daha zeki olduklarının farkına varamadılar ve belki de bunu anlayabilmeleri için aradan 150 yılın geçmesi gerekiyor… Ama bu nedenle Persler, İranlılar eşsiz müzakereciler. Pazarlık yapmayı bildiler. Ya da kelime kelime çevirmek gerekirse: Bizi öldürdüler, canımızı aldılar.”

REKLAM

Bu çeviri yapmaktan pek bir zevk aldığımız ve profesyonel bir şekilde yaptığımız söylenemez.

Obama’nın konuşmasını çevirmenin basit olduğunu da söyleyemeyiz fakat en azından neden bahsettiğini bilen, yoruma fazla yer bırakmayan düzenli bir düşünce sistemine sahipti.

Trump’ı anlamak daha kolay zira kelime hazinesi çok daha dar. Fakat aklından geceni, mantığını daha doğrusu mantıksızlığını anlamak çok daha zor. Bir konudan diğerine ani geçiş yapması rahatça anlaşılmamasına dolayısıyla söylediklerinin yorumlanmasına neden oluyor.

22 Ocak’ta Meksika hakkında söyledikleriyle bunu daha net bir şekilde anlayacaksınız:

“We’re going to start renegotiating on NAFTA, on immigration, and on security at the border. And Mexico has been terrific, actually terrific. And the president has been a really very amazing. And I think we’re going to have a very good result for Mexico, for the United States, and for everybody involved.”

REKLAM

“NAFTA’yı, göç, güvenlik ve sınır konularını yeniden müzakereye açacağız. Ve Meksika muhteşemdi, muhteşem. Cumhurbaşkanı gerçekten müthişti. Meksika, Amerika Birleşik Devletleri ve bu sürece dahil olan herkes için iyi bir sonuç elde edeceğimizi düşünüyorum.”

direct quote from Trump’s victory speech: “I love the poorly educated”

— John Hudson (@John_Hudson) 24. Februar 2016

1603.05739 from Buring Andrea

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Dolandırıcılık davası: Trump 10 gün içinde 175 milyon dolar öderse mal varlığı haczedilmeyecek

Trump 464 milyon dolar para cezasını ödemediği takdirde varlıklarına el konulacak mı?

Trump: Demokratlara oy veren Yahudiler İsrail'den ve dinlerinden nefret ediyor