"Sınır Kriminolojisi” raporu: AB’nin göç politikası yasal, insani ve ahlaki değerlerden yoksun

"Sınır Kriminolojisi” raporu: AB’nin göç politikası yasal, insani ve ahlaki değerlerden yoksun
By Rahmi Gunduz
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

İngiliz araştırmacıların çarpıcı göç raporu: AB’nin göç politikası yasal, insani ve ahlaki değerlerden yoksun

REKLAM

İngiltere’deki Oxford Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar tarafından yayımlanan kapsamlı bir rapor, AB’nin göç krizine kalıcı bir çözüm bulma yolundaki çabalarının sonuçsuz kaldığını ve Brüksel’in insani, yasal ve ahlaki değerleri bir tarafa bırakarak sadece gelen göçmen sayısını düşürmeye odaklandığını ortaya koydu.

“Sınır Kriminolojisi” başlığıyla ilk kez Euronews’te yayınlanan rapor, AB’nin sorunun çözümü için sadece Libya sahil güçleriyle, hükümet dışı kuruluşların yönettiği kurtarma gemilerine bel bağladığını gözler önüne seriyor.

Birleşmiş Milletler Yüksek Mülteciler Komiserliği (BMKMK) ile ve Uluslararası Göç Örgütü’nün verdiği rakamların değerlendirildiği rapor, sivil toplum kuruluşları ve kurtarma gemilerinin çalışmalarının engellendiği haziran ve temmuz ayında denizde boğulanların sayısında önemli artış olduğunu acı bir şekilde ortaya koyuyor.

Can kayıpları arttı

Nisan’da 20, Mayıs’ta 11 göçmenin Avrupa’ya kaçmaya çalışırken, boğularak denizde can verdiği ve bu rakamın haziran ayında 451’e çıktığı hatırlatılan raporda, “Bu sonuçlar can kayıplarını hiçbir şekilde dikkate almayıp, sadece sınırları kapatma yoluyla göçmen sorununu çözmeyi düşünen AB’nin iradesini açıkça ortaya koyuyor.” ifadesine yer verildi.

Yine raporda, hiç şekilde ahlaki, yasal ve insani değerler dikkate alınmaksızın, yasa dışı göç önlemek için izlenen politika sert bir şekilde eleştirdi.

AB’ye yönelik göçün azaldığı bir dönemde, birliğin ne pahasına olursa olsun göç politikalarını sertleştirmesinin de anlamsız olduğu vurgulanan raporda, İtalya’da göçmen karşıtlığıyla bilinen sağcı hükümetin göçmenlere yardım için çalışan kurum ve kuruluşları “insan tacirlerine destek vermekle” suçlamasına da tepki gösterildi.

İtalya'ya tepki

İtalya son olarak, 10 Haziran’da kaçak göçmen taşıyan ticari ve sivil toplum kuruluşlarına ait teknelerin limanlarına girişlerine tek taraflı yasaklama getirmişti.

Bunun ardından bir sivil toplum kuruluşunun gemisi olan ve 630 kaçak göçmeni taşıyan Aquarius isimli geminin Akdeniz’de hiç bir limana yaklaşamaması AB içinde ciddi bir kriz yaratmıştı.

Bu geminin daha sonra İspanya’nın yeşil ışık yakmasının ardından Valencia’a girişine izin verilmişti.

Bunun ardından göçmen taşıyan 'Mission Lifeline' isimli kurtarma gemisinin kaptanına Malta yargısının dava açması, konunun tekrar alevlenmesine yol açmıştı.

Libya’daki kriz

Raporu kaleme alan araştırmacılardan Matteo Villa, Euronews’e yaptığı açıklamada Libya’da Trablus’taki çatışmaların AB hükümetleri için yeni bir endişe kaynağı olduğunu söyledi.

Matteo Villa, gerekli önlemlerin alınmaması halinde, çatışmalardan kaçacak çok sayıda göçmenin açık denizde can verebileceği uyarısında bulundu.

AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker de, son olarak yaptığı açıklamada, göç konusunda ortak bir politika oluşturulmasının AB’nin öncelikleri arasında olması gerektiği uyarasında bulunmuştu.

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kan testiyle vücut saatinizi keşfedin

OECD yıllık eğitim raporunu yayımladı: Türkiye zorunlu eğitim saatleri en az ülkeler arasında

Bu köyün halkına 16 bin TL koşulsuz maaş bağlanacak

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

AB Göç Zirvesi: Uzlaşmalar ve anlaşmazlıklar

AB liderleri anlaştı: Türkiye'ye ikinci 3 milyar euro yolda

AB göç yolunu kapatmak istiyor