Diyarbakır Barosu tarafından hazırlanan rapora göre Sur ilçesinde yaşanan çatışmalarda çocukların yüzde 10'u ölümle sonuçlanan saldırılara tanık oldu, yüzde 7'si çeşitli eylemler yapmaya zorlandı.
REKLAMDiyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından hazırlanan rapora göre, Sur ilçesinde yaşanan çatışmalarda çocukların yüzde 10'u ölümle sonuçlanan saldırılara tanık oldu, yüzde 7'si çeşitli eylemler yapmaya zorlandı. Raporda bölgedeki çocukların fiziksel ve psikolojik zarar gördüğü, temel insan ve çocuk haklarının ihlal edildiğine işaret edildi.
Çocuk Hakları Raporu yaklaşık 550 aile ile yüz yüze yapılan görüşmelerle hazırlandı.
Rapor, Sur'da 2015 yılı sonunda hendeklerin kapatılması, bombalı tuzakların kaldırılması amacıyla başlatılan operasyonlar sırasında yaşanan çatışmalardan çocukların nasıl etkilendiklerini araştırdı.
Daha küçük bir grup ise çatışmalardan haberdar olduğunu ama doğrudan tanık olmadığını ifade etti. Raporun değerlendirme bölümünde söz konusu bu gençlerin, çatışmalar sırasında Sur'dan uzaklaşan, aileleri tarafından gönderilen çocuklar olduğuna dikkat çekildi.
Sur'daki çatışmalar sırasında çocuk yaşlarda olan gençlerin yüzde 7,2'si, çeşitli eylemler yapmaya zorlandıklarını ifade ederken, yüzde 5'i ise bu zorlamanın birden çok kez gerçekleştiğini belirtti.
Çocukların yüzde 27'si anne ya da babasından ayrı kaldı
Sur’da yaşanan çatışmalı süreç sırasında ya da sonucunda çocukların yaklaşık yüzde 27’si anne ya da babasından ayrı kaldı. Çocukların ailelerinden ayrı kalmalarının nedenleri arasında en büyük oranı, çocuğun yaşam koşullarını güvence altına almak amacıyla başka bir yere, yakınlarının yanına gönderilmesi oluşturdu.
Araştırmaya katılanlardan çatışmalar sürecinde Sur’dan ayrıldıklarını belirtenlerin %80’e yakını evlerini, çocukları da okullarını değiştirmek durumunda kaldı.
Gençlerin yüzde 10'u şiddet içeren ve ölümle sonuçlanan saldırılara tanık oldu
Gençlerin yüzde 10'a yakını şiddet içeren ve ölümle sonuçlanan saldırılara doğrudan tanık olurken %21,4'ü ise bir yakınının beklenmedik ölümüyle karşılaştı. Bu kayıpların ne kadarının Sur’daki çatışmalı süreç sırasında yaşandığına ilişkin bilgiye ise yer verilmedi.
Araştırmanın katılımcısı gençlerin çoğunluğu bir ya da birden çok kez temel ihtiyaçlarından yoksun kaldığını ifade etti.
Bir diğer veriye göre de gençlerin büyük çoğunluğu da birden çok kez biber gazına maruz kaldı, tanımadığı biri tarafından yolu kesilen gençlerin oranı ise yüzde 16.7.
Sur çatışmalarından etkilenen çocukların psikolojik sorunları devam ediyor
Rapora göre çocukların Sur çatışmalarında psikolojik olarak yaşadıkları olumsuz sonuçlar halen devam ederken, epilepsi gibi bazı fiziksel rahatsızlıkları olanların da bu sorunları çatışmalı süreçten etkilenerek ağırlaşırken çocukların yaklaşık yüzde 75 ila 80'i açısından psikolojik olumsuz sonuçlar devam ediyor.
Araştırmaya katılanlar, yaşam koşullarında meydana gelen değişimlerin ailelerin verili sağlık hizmetlerine erişimi zorlaştırdığını ifade ediyor.
Sokağa çıkma yasakları sırasında okula devam edebilmeleri için ikametleri değiştirilmiş ailelerin kira yardımı alamamaları ya da bu yardımların düzensiz olması nedeniyle katılımcıların yaşam koşulları daha da zorlaşırken bu durum çocukların daha da olumsuz etkilenmelerine, eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşamamalarına, temel yaşam giderlerinin karşılanamamasına neden oldu.
Bununla birlikte, sağlık gibi kamusal hizmetlere coğrafi yakınlık ve evlerin mimari özellikleri (avlulu vb. mekanlar) ve akrabalık komşuluk gibi dayanışma ağlarının güçlü olduğu sosyal ortamların, çatışmalar öncesindeki olumsuz ekonomik ve sosyal koşullarla baş etmekte avantaj sağladığı da araştırmanın bulguları arasında yer aldı.
Katılımcılara göre çocukların en büyük sorunu güvenlik ve yalnızlaşma
Araştırmada katılımcılar, çocukların en büyük sorununun, kendileri için güvenli ve uygun oyun ortamları olmaması, eğitim ortamlarının sık sık değişmesi, yeni çevrelerinde arkadaşlık vb. sosyal destek mekanizmalarının bulunmaması sonucu yalnızlaşmaları ve zamanlarının çoğunu evde geçirmek zorunda kalmaları olduğunu belirtti.
Raporun değerlendirme bölümünde, toplumsal çatışmalardan özellikle kadınların daha fazla etkilendiği şu sözlerle aktarıldı:
"Sur süreci yoksulluk ve toplumsal cinsiyet ideolojisinin belirleyici rolünü, yaşanan her türlü toplumsal çatışmadan kadınların çok daha ağır etkilendiğini açıkça göstermektedir. Kendi imkanlarıyla çatışmaların sonuçlarıyla başa çıkmak zorunda olan kadınlar, çeşitli politik etiketlenmeler nedeniyle, örneğin yerel yönetim hizmetlerinden ve genel olarak kamusal hizmetlerden yeterince yararlandırılmayacakları düşüncesini sıklıkla dile getirmişlerdir."
Rapor, 2017 yılının sonbahar aylarında Diyarbakır Barosu stajyer avukatları ve psikologlar tarafından Sur içindeki mahallelerde ve Sur’daki çatışmalar sonrasında Sur’dan ayrılan ailelerin yaşadıkları mahallelerde yüzyüze görüşmeler yapılarak hazırlandı.
REKLAMAlan araştırması kapsamında kamu kaynakları ve ilgili konuda çalışan farklı sivil toplum kuruluşlarının araştırma, rapor ve veri kaynaklarından yararlanılarak çatışmalı süreç sırasında Sur'da yaşayan 491 ailenin evinde görüşmeler yapıldı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir
AKPM: Türkiye’deki seçimlerde iktidar devlet imkanlarını kötüye kullandı